Antalya’da 100 bine yakın binanın deprem riski taşıdığını artık sağır Sultan bile duydu.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası eski Başkanı, yeni Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Cem Oğuz açıkladı, 1989 öncesi 4. Deprem kuşağı lejantına uygun olarak yapılan evlerin tehlikede olduğunu söyledi, sonrasında İl Özel İdaresi, Sağlık Koleji binası kolonları patladığı için yıkıldı.
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Balcı, her ortamda deprem riskini gündemde tutarak, kentsel dönüşümün bu yönde yapılmasını öneriyor.
Jeoloji Mühendisleri Odası eski Başkanı Ali Keleş, yeni Başkanı Bayram Ali Çeltik; Akdeniz açıklarında meydana gelen her deprem sonrası uyarılarda bulunup, Antalya için bekledikleri tehlikeye dile getirdiler.
Son olarak Jeoloji Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı Atakan Yüklü dün gazetelerde Antalya’da binaların alarm verdiğini anlatıyor. Genç mühendis Antalya’da 20 yaşın üzerindeki tüm binaların yapı kalitesi açısından acilen incelenmesi gerektiğine vurgu yaparak, deprem tehlikesinin kapımızı çaldığını hatırlatıyor.
Peki tüm bu çağrılar karşısında kamu ne yapıyor?
Belediyeler ne yapıyor?
Önümüzde seçim var, belediye başkan adayları projelerini anlatıyor, deprem riskine karşı yatırım projesi olan aday var mı?
En önemlisi de, bu büyük riske karşı çıkarılan Kentsel Dönüşüm projesi uygulanıyor mu?
Ve deprem karşısında alınacak tedbirlerin en başında gelen “Toplanma Yeri” var mı?, varsa yerini bilen var mı?
Tüm bu sorulara vereceğimiz cevabın kocaman bir “Hayır” olduğunu söylemeliyim.
***
Merkezi hükümet tarafından çıkarılan, deprem tehlikesi için belki de en önemli yasal düzenleme olarak gösterebileceğimiz Kentsel dönüşümü, belediyelerimiz anlamamış olacak ki; münferit olarak, binalar yıkıp yerine yeni bina yaparak, dönüşümü Kentsel yenileme olarak görüyorlar. Oysa Kentsel Dönüşüm, ada ya da mahalle bazında uygulanmalı, yeni mevzii imar planları yapılarak daha önce yapılan hataların ortadan kaldırılması sağlanmalı. Kentsel dönüşüm için yeniden yapılanma yeni bir maliyet getirdiğinden gerekirse dikey yapılaşmaya giderek, yeşil alanları daha fazla yeni bir plan ve yapılaşma yöntemi seçilmeli.
Oysa şimdiki Kentsel Yenileme yönteminde, vatandaşın başvurusu ya da resen belediye ekipleri tarafından oturulamaz raporu verilen binanın yanındaki, aynı tarihlerde yapılan binaya bakılmıyor bile.
O zaman belediyelere bir görev düşüyor. Hem de belediye başkan adaylarına;
- İlçesinde 20 yaşını doldurmuş binaları tespit edilmeli (Envanter ve değerlendir için de önemli)
- İnşaat Mühendisleri Odası ile işbirliği yaparak, her sokak da, her caddede örnekleme usulü ile bina belirleyip, bunların yapı kalitesini, inceleyerek depreme dayanıp dayanmayacağı tespit edilmeli,
- Işıklar Caddesi gibi depreme dayanıksız binaların yan yana olduğu yerlerde süratle plan tadilatlarına giderek kentsel dönüşüm uygulanmalıdır. Ada veya cadde bazında yapılacak yeni planlamada, mülk sahipleri düşünülmeli, elde edeceği rant oranında binanın bitirilmesi sağlanmalı, ya da artı yapılaşma alanı açılmalı.
Son olarak şunu söylemeliyim ki; illa bir deprem olmasını, bir felaket yaşanmasını beklemeyelim…