Tarih tekerrürden ibaret midir, değil midir biz tartışaduralım, siyasette gerçekten tarih tekerrür ediyor.
Uzun zamandır iktidar partisinde bakanlardan biri ortaya bir laf atıyor, ardından ilk demeç ilgili bakandan , ya da başbaklandan geliyor:
- Gündemimizde böyle bir konu yoktur ...
Hikaye burada bitmiyor tabi. Cumhurbaşkanımnız son olarak ne derse o uygulanıyor.
TEOG sınavlarının kaldırılması meselesinde, öğrenciler sınava hazırlanırken bir gece Cumhurbaşkanımızın aldığı acil kararı ilk duyan Milli Eğitim Bakanı da şaişırmış, ancak kararı nuygulamıştı.
Şimdi gündemimizde benzer iki konu var. Ancak bu seferki diğerlerinden biraz farklı, işin içinde ittifak ortağı MHP’de var. MHP Lideri Bahçeli, mafya lideri Alaaddin Çakıcı’yı tedavi gördüğü hastanede ziyaret etmişti. Kendisine bir de tespih hediye etti. Ne konuştukları bilinmez ama , Bahçeli daha sonra bir açıklama yaparak kader mahkumları için bayramda bir af çıkarılması gerektiğini söyledi.
Hemen arkasından önce Adalet Bakanı, sonra Başbakan peşpeşe açıklama yaparak “Seçimden önce gündemimizde af yok”
Son olarak Cumhurbaşkanımız konuşuyor;
“Seçim ve bayram arifesinde af ısrarını anlamak biraz zor” ya da benzeri laflar.
MHP Lideri Bahçeli kararlı, ısrar ediyor, illa da bayramdan önce af konusunun gündeme getirilmesini istiyor.
Şimdi bir siyasi partinin koca lideri, af Kanunu’nun çıkması için parlamentonun karar vermesi gerektiğini bilmiyor mu? Yoksa her Kanun gibi OHAL’den yararlanarak Kanun Gücünde Kararname ile af çıkabileceğini mi sanıyor? Bunları anlamış değilim.
**
Bir de bedelli askerlik meselesi çıktı .
Yöntem aynı; Milli Savunma Bakanı’ndan:
- Gündemimizde bedelli askerlik yok.
Başbakan’dan:
- Suriye’de, Irak’da şehit olurken bedelli askerliği konuşmak, öncelikle şehitlerimize hakaret olur.
Aradan bir hafta bile geçömeden aynı kişilerden bu kez kamuoyunu yumşatacak açıklamar peşpeşe geliyor.
- Ordumuzun 350 bin askere ihtiyacı var, ancak 1,5 milyon askerlik sorunu olan genç var. Bu meseleyi bayramdan sonra değerlendirmeliyiz.
**
1980 öncesi siyasilerde benzer demeçler olurdu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı “benzine ya da akaryakıta zam yok” diye açıklama yaparsa, iki-üç gün içinde zam gelirdi.
Çernobil’de Nükleer Santral’da meydana gelen patlamayla ortaya çıkan radyasyon sıkıntısı Karadeniz kıyılarımıza kadar gelmiş, çay üreticisini vurmuştu. Gümrük ve Tekel Bakanı Rize’de gazetecileri karişısına almış ve bu çayda radyasyon yok diye hüplete hüplete çay içmişti.
Ölüme bile kafa tutan, tehlikeli bir durumn karşısında ,”Bana Bir şey olmaz” deyip pek ala ölmesini de bilen bir milletiz.
O yüzden bedelli de çıkar, af da haaa benzine zam mı? O şimdilik ÖTV’den kesiliyor. ÖTV bitince Allah kerim ne yapalım. 1000 kağıt bayram ikramiyesini aldık ya, siz o’na bakın...