ANTALYANIN KAHYASI

Hırsızın hiç mi suçu yok?

Nasrettin Hoca’nın evine hırsız girmiş, yükte hafif pahada ağır ne varsa alıp götürmüş. Hoca bütün mahalleyi ayağa kaldırmış ama nafile. Komşular Hoca’ya nasihat edip; “Hoca efendi kapıyı, pencereyi kapamazsan tabii ki hırsız gelir. Suç sende” demişler. Kara kara düşünen ve komşuları tarafından suçlanan Hoca Nasrettin, sonunda dayanamamış ve: “Tamam biz kapıyı-pencereyi kapatmadık suçluyuz. Peki hırsızın hiç mi suçu yok?” demiş…

Şimdi nereden geldi bu fıkra aklımıza?

Anayasa Mahkemesi’nin üniversitelerde türbana izin veren Anayasa değişikliğini iptal etmesinin ardından toplumun çeşitli kesimlerinden, belki de ilk kez yargıya karşı bir tepki zinciri oluştu. Aslında ilk bakışta bir kararın tartışmaya açılması, o konuda görüş bildirilmesi kadar demokratik ve doğal bir şey olamaz. Ancak eleştiriyi yaparken de biraz vicdanlı olmak gerekmez mi?

Örneğin Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şubesi’nin açıklaması gibi. AA’nın haberine göre açıklama başkandan ya da yönetim kurulundan da değil. Toplu olarak ve koro halinde üyelerin tamamı konuşmuşcasına... Şöyle:

“Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şubesi, Anayasa Mahkemesi’nin aldığı son kararın ülkede yeni bir kilitlenmeye neden olduğunu, iş dünyasındaki tedirginliğin arttığını, güven ve istikrar ortamının büyük bir yara aldığını ileri sürdü.

MÜSİAD Antalya Şubesi’nden yapılan yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin TBMM'ce yapılan anayasa değişikliğini sadece şeklen inceleme yetkisine sahip olmasına rağmen, esastan incelediği, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecindeki kararının etkisi henüz geçmemişken, yeni bir kilitlenmeye sebep olacak bir karara imza attığı savunuldu.

Açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin kararının telafisi yönünde TBMM'de bulunan tüm partilerin derhal harekete geçmesi ve Türkiye'yi tekrar tartışmalara sürükleyecek bu durumu ortadan kaldırması da istendi.” 

Haber aynen böyle.

Adı üstünde müstakil yani Türkçesi bağımsız işadamlarımız, türbana izin çıkmadığı için mi üzgün, yoksa Anayasa Mahkemesi’nin çizmeyi aştığına mı üzgün biraz ortada ama bir gerçek var ki, ülkeyi  kilitleyen Anayasa Mahkemesi mi, yoksa durup dururken türbanı yeniden gündeme getirerek adeta kanayan yarayı kaşıyan siyasiler mi diye elimizi vicdanımıza koyup sormamız ve kendimizi sorgulamamız gerekmez mi? Tıpkı Nasrettin Hoca’nın fıkrasındaki gibi, bu işte durup dururken türbanı TBMM gündemine taşıyan siyasilerin hiç mi suçu yok?.. Daha da önemlisi 1980 Anayasası’nı sanki asker hazırlamış gibi, her seçim öncesi sivil Anayasa vaatleriyle iktidara gelip Anayasa’daki şikayet edilen konuları değiştirmeyen, ancak toplumu gerecek konularda Anayasa değişikliği gündeme getiren, Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle de iptal edilince de kıyametleri koparan siyasilerin hiç mi suçu yok?

 

Toptan’ın amacı ne?

Madalyonun bir de diğer yüzü var. Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı Köksal Toptan, ''Yeni bir anayasa yapımı yanında belki çift kamaralı sistemi, yani senatoyu da tartışmalıyız'' diye ortaya çıktı. Kimilerine göre Köksal Toptan’ın konuşması sipariş. Ne olursa olsun şu anda TBMM’nin Başkanı. En önemlisi bir hukukçu. AKP’lilerin tam tersine liberal demokrat bir kişiliği ve siyasi geçmişi var. Bu yönü ile Anayasa Mahkemesi’nin kararını eleştirmesi doğal.

Köksal Toptan, Anayasa Mahkemesi’nin, TBMM'nin, 411 milletvekilinin oyuyla çıkardığı kanunu, Anayasanın 148. maddesine göre sadece şekil bakımından inceleyebileceğinin açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemenin esasla ilgili bir karar verdiğini söyledi.

Toptan, ''Anayasa değişikliğinin içeriği başka bir şey, ancak yüksek mahkemenin 148. maddeye göre yetki kullanması, yahut yetki aşımını kullanması ayrı bir şeydir. Böylece yüksek mahkeme ilgili Anayasa maddesini yorumlayarak bir sonuca varma yetkisinin ötesine geçmiştir. Bu kararın; erkler arasında bulunması gerekli olan karşılıklı, güvenli, ahenkli ve uyumlu işleyişe uygun bir sonuç doğurmadığı kanaatindeyim. Bu kararla kuvvetler ayrılığı ilkesi sorgulanabilir hale gelmiştir. Böyle bir hal demokrasimizin gelişimi açısından kaygı vericidir'' diye konuşuyor.

Toptan’ın eleştirileri ile konuşmaları arasında bir kopukluk var gibi. “Demokratik yönetimin dayandığı değerleri, demokratik siyasal kültürü de güçlendirmeye hep beraber çalışmalıyız'' sözünün arkasında durmalı ve tarafsız olmalı diye de düşünmekteyiz...

 

 

 

 

 

GÜLMECE

 

Adamın biri işyerindeki kantinde arkadaşıyla yemek yerken  'Kolumun ağrısından duramıyorum, doktora gitsem iyi olacak' diye dert yanmış.

Arkadaşı da, 'Yahu ne lüzum var? İleride köşedeki marketin çıkışında yeni bir bilgisayarlı cihaz koydular. Üç dolara bir jeton atıyorsun, yanında getirdiğin idrar örneğini açılan kapaktan içeri veriyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenleri öğreniyorsun' demiş. 'Gördüğün gibi ucuz ve çabuk' diye eklemiş.

Adam hemen bir kaba idrarını doldurup arkadaşının dediğini yapmış ve bilgisayar 10 saniye sonra yazılı olarak cevap vermiş:

'Kolunuzda bir cins eklem ağrısı olan Tennis elbow oluşmuş. Sıcak suya koyun aşırılıklardan kaçının, iki hafta sonra düzelecektir.'

Memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan bilgisayarın dediğini uygularken bir yandan da muzurca fikirlere kapılıp bu akıllı cihazı nasıl aldatabileceğini düşünmeye başlamış.

Ertesi gün bir miktar çeşme suyuna köpeğinden alınmış bir kıl koymuş, üstüne bir şekilde elde ettiği karısının ve kızının idrar örneklerini eklemiş.

Jetonu atıp kabı makineye vermiş, on saniye sonra cihazdan yazılı yanıt gelmiş:

1. Çeşme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazı almayı düşünün

2. Köpeğinizde kene var. Eczaneden özel bir şampuan alıp yıkayın.

3. Kızınız kokain bağımlısı Bir psikiyatri kliniğine yatırın.

4. Karınız hamile. İkizler, sizden değil. İyi bir avukat bulun. (Teşekkürler Sema)

 

 

GÜNÜN SÖZÜ

Ölür ölmez unutulmak istemiyorsanız, ya okumaya değer eserler yazın, ya da yazılmaya değer işler başarın.

Benjamin Franklin

 

Yayın Tarihi
09.06.2008
Bu makale 770 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!