ANTALYANIN KAHYASI

Her sorun idamla çözülse…

Çocuklara yönelik istismar ve cinsel tacizin önünü almak için hazırlık çalışmaları sürdürülen Yasa ile ilgili en yoğun önerinin idam olduğu ortaya çıktı.

Antalya Barosu, diğer barolar ve Antalya Kadın Platformu üyeleri bu tür suçların önlenmesinde idamın çözüm olmayacağı konusunda adeta fikir birliği etmişler.

Katılıyorum. Bakın Kadın Platformu üyesi bayanlar adına konuşan Selma Yavuz hanımefendi, faillere yönelik cezaları artırmayı hedef alan tasarının çocuk istismarının toplumsal ve psikolojik nedenlerini araştırmaktan uzak ve çocuk hakları odaklı olmadığını savundu. Cezaların artırılmasının çözüm olmadığını, aksine cezasızlık riskini artırdığını dile getirdi. Devam etti:

 "Aşırı derecede artırılmış cezalar saldırganları kışkırtır ve tecavüz edip suç delilini ortadan kaldırmak amaçlı cinayetlere neden olur. Sadece ceza artışı çocukların erken yaşta evlendirilmesine ve istismarı bildirim yükümlülüğünün ihlaline sebep olur. Ceza artımının çözüm olmadığı ortadayken idam tartışmaları toplumsal linç kültürünü beslemekten, çocuk istismarının nedenlerini ortadan kaldıracak tartışmaları gündemden uzak tutmaktan başka işe yaramamaktır"

**

Benzer suçlar sadece bizde işlenmiyor, bu konuda dünyadaki yüksek cezaların verdiği ülkelerde de olumsuz sonuçlar alınmış. Nasıl ki, yasak olan şeylere karşı, suç işlemeye uygun kafa yapısındaki insanları yasaklar teşvik eder, cezanın ağırlaşması da aynı sonucu doğuracaktır.

Okumuşumuz, cahilimiz, aydınımız, okur-yazarımız Türk toplumu olarak hepimiz biliyoruz ki, çocukluk yaşlarından itibaren Batıdaki eğitimli ailelerde olduğu gibi çocuk yaşlardan başlayarak cinsel eğitim vermek yerine, ayıp kabul ettiğimiz için susuyoruz. Anadolu’da hiç cinsel tecrübe yaşamadan gerdeğe girenler bilirim, evlilikleri felaketle biten insanları… Çocukların yanında bu konularda yapılacak konuşmaların ayıp olduğu hükmüne varmışız bir kere. Psikiyatri, denen bir bilim dalı var. Hasta ruhlu insanları tedavi ediyorlar, belki de psikiyatrik hastalar suç işliyorlar, ama suçsuzlar. Tedavi edilebilirler. Batılı en ufak bir ruhsal rahatsızlığında psikiyatriye koşuyor, biz de o da ayıp… Yoksa adama “deli” derler. Ya da başka bir yafta yapıştırırlar.

Bir erkek çocuğun cinsel tercihi farklı olabilir. Kendisine en yakın bildiği annesine açılır, derdini anlatır, yardım ister, ama anne oğlunun böyle olabileceği ihtimalini hep yok saydığından o’na inanmaz, o’nun hasta olduğunu söyleyen doktora hiç inanmaz. Ama oğlunun bu hastalığı nedeniyle başına bir iş gelirse, en çok o ağlar. Timsah gözyaşları döker…

Tarihimiz boyunca var bu tür olaylar, çözümü; tek çözümü var, utanmadan, ayıp demeden, günahı-sevabı karıştırmadan eğitim, eğitim, eğitim…

**

Sanatçı Berna Laçin bu türlü suçlarla ilgili idam geri gelsin diyenleri eleştirdiği için başı derde girmiş. “Medine” örneği nedeniyle de din istismarcılarını kızdırmış.

Bunları da üstat Can Ataklı köşesine aktarmış, Berna Laçin’in niyetinin kötü olmadığını anlatmış. Çok anlamlı ve gerçekçi bir örnek olduğu için Ataklı’nın bu örneğini ben de sütunlarıma aktarmak istiyorum. Bilmem faydası olur mu?

“680 yılında Medine’de yaşanan Harre olayı , İslam Tarihinde Kara bir lekedir

Hazreti Muhammed ve 4 Halife döneminden sonra Arap topraklarında Emevi Hâkimiyeti kurulmuştu. Emeviler, İslamiyet’i yayma görevini sert mizaçları, kan dökmeye merakları ile gerçekleştirmek istemişlerdi. Ve bu konuda birçok kanlı olayları ile tarihe geçmişlerdi. Sanatçı Berna Laçin’in tecavüzler konusunda Medine’yi örnek gösterirken muhtemelen hatırlatmak istediği Harre olayı idi.

680 yılındaki bu olay İslam Tarihi’nde Kerbela olayından sonraki en büyük vahşet olarak anılır.  Medine’de yaşayan peygamberlerin hadislerini, sünnetlerini açıklamalarını not eden sahabeler ve öğrencileri, Emevi Yezid’in İslam’a aykırı yaşayışı ve halka yaptığı zulümden dolayı Halifeliğini tanımadıklarını ilan etmişlerdi.

Yezid bunun üzerine 12 bin kişilik ordusunu Medine’ye göndermiş, Medine halkı ve sahabeler bu güce karşı koyamamış ve Medine işgal edilmişti. Yezid, askerlerine Medine’yi yağmalatmıştı. Emevilerin Medine yağmasında tecavüze uğrayan kadınların doğurduğu çocuklara “Harre Çocukları” denmişti”

 

Yayın Tarihi
07.07.2018
Bu makale 897 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!