ANTALYANIN KAHYASI

Haydi sandık başına

Yaklaşık üç aydır seçimle yatıp seçimle kalkıyoruz. “Ülkeyi yönetecek değil, yaşadığımız kenti yönetecek belediye başkanlarını seçeceğiz” diyoruz ama, siyasetçiler bu seçimi söyle bir havaya soktu ki; sonuç da konu rejim meselesine kadar dayandı.

Pazar günü belediye başkanlığı, meclis üyeliği, muhtarlık için değil sanki; henüz uygulamaya konan “Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi kalsın mı, kalmasın mı?” seçimi yapıyoruz. Ya da Başkan Erdoğan için referandum. Seçim kampanyalarında yerel seçimi unuttuk, konuyu Beka Meselesine bağladık. Memleket elde gidiyor, Devletin Bekası tehlikede Belediye Başkanlığı için vereceğimiz oyla bunların hepsi düzelecek. Bu durumu liderler yarattı. Halk da kuzu kuzu dinledi…

Sonra ilk kez bir yerel seçimde ittifaklarla tanıştık. Belediye Başkanlıklarını, ittifaka giren partiler paylaştı. Meydanlara iki ayrı partinin lideri birlikte miting düzenlediler. Birbirlerine olmadık hakaretler ettiler, küfürler sıraladılar. O birini hapse attırmakla suçladı, diğeri “Hodri Meydan” çekti.

Partisinden aday olamayanlar, kolayca başka partiye geçip, aynı gün o partiden aday  ilan edildiler. Partisine kızanlar, oyunu bölmek için görüş olarak en yakın, zaten aday bulamayan partiden aday oldular.

Eskiden “fırıldak” derdik böylelerine, şimdi normal karşılamaya başladık…

Mevcut Yasalarımıza göre kurulan, Devletten siyaset yaptıkları için para alan siyasi oluşumları terör örgütü ile eşleştirdik, o partiden aday olanlara, o’nlara oy verecek olanları terörist ilan ettik

Olmadı be ya… İllegal parti ise kapatın o partileri…

Daha neler gördük, neler… Lider, mitinglerde karşı partinin adayının elini kaldırdı havaya, kendi partilisinde o aday için oy istedi,. Yarın, kendi bulunduğu ilde adayı olmadığı için sandığa gidip başka partinin adayına oy verecek liderler var.

Bu nasıl iş Allah aşkına?…

Herşeye rağmen sona geldik. Propaganda çalışmaları da bitti. Bugün saat 18.00’den itibaren seçim yasakları ve yayın yasağı başlıyor. Pazar günü de sandık başına giderek oyumuzu kullanacağız..

Aslında bu yolla vatandaşlık görevimizi yerine getireceğiz. Seçme ve seçilme hakkı bulunan her vatandaşın sandık başına gitmesinin bir görev olduğunu bilerek…

Ancak şimdi bile duyar gibi oluyorum:

“Kimi seçeceğiz?,

Benim gözümü tutan aday yok,

o’nu denedik olmadı, bunu denedik olacak mı?”  benzeri sözlerle sandıktan kaçanlar görevlerini yerine getirmemiş olacaklar. Hangi partiye oy verecek olursanız olun, sandığa gidin ve demokrasinin güçlenmesi adına, doğru ya da yanlış tercihinizi yapın… Yoksa yarın kimseyi şikayet etme, kimseyi eleştirme hakkın olamaz…
 

Yayın Tarihi
30.03.2019
Bu makale 1470 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!