ANTALYANIN KAHYASI

Hadi iyisiniz, hepiniz öndesiniz…

Yerel seçim öncesi Sabah ile Akdeniz’de bu son yazım. Sizlerle bir dahaki buluşmada her şey bitmiş olacak, kimin kazanıp kimin kaybettiği de belli olacak. O nedenle sadece siz değerli okurlarımı bilgilendirme konusunda son görevimi yerine getirmek isterim.

 

Yazmaya başlamadan önce, yerel gazeteleri okurken, “medya bu seçimlerle ilgili olarak yazılması gereken her şeyi yazıyor mu?” diye aklımdan geçirdim. Başka bir ifade ile “medya görevini yapıyor mu?”

Bu sorunun cevabı benim kafamdan “hayır” olarak çıktı.

Neyse biz gelelim yerel seçimlere. Kim önde kim arkada sorularının cevabını ararken, son yılların modası anketler geldi gene gözümün önüne. Herkes kendisi için yaptırdığı ankette önde gidiyor. Anketlere böyle baktığımızda adaylara hemen şunu söylemek istiyorum:

-      Hadi iyisiniz, çünkü hepiniz öndesiniz…

Oysa bu seçimlerin bir galibi vardır ve bir ya da daha fazla mağlupları. Aslında hizmet etmek ve taşın altına elini sokmaksa adayın niyeti bu uğurda mağlubiyet yok demektir. Demokratik kurallar çerçevesinde başkanlık görevine herkes talip olabilir, ama bir kişi kazanır. Yani mağlubu yoktur bu seçimlerin…

 

Seçmen ne diyor?

Olaya seçmen açısından baktığımızda; seçmen profilinin denizin dalgalarına benzediğini, ne zaman ne yapacağının belli olmadığı söylemeliyim. Televizyondaki yorumumda da dile getirdim. Eskinin güçlü Doğruyol partisinin güçlü isimlerinden biriyle karşılaştım geçen gün. Oyunu nereye vereceğini sordum. Cevabı aynen şöyleydi:

-      Ben partime şimdiye kadar hiç ihanet etmedim. İl Genel Meclisinde oyumu DP’ye vereceğim. Büyükşehir’de şu partiye, Muratpaşa’da da bu partiye vereceğim.

Bir dönemin fanatik partilisi, Pazar günü sandığa gittiğinde biri zamanında can düşmanı CHP olmak üzere 3 ayrı partiye oy verme kararı almıştı.

 

Kararsızlar hala kararsız mı?

Bu seçimlerde ikinci bir önemli durum da seçime 3-5 gün kala hala kararsız seçmenlerin olması. CHP’li Kepez adayı Zeki Başaran’ın kendisi için 2 ay ara ile yaptırdığı ankette kararsız seçmen oranı yüzde 23’den yüzde 12’ye düşmüş. En çok oy alan adayın yüzde 33 olduğu bir ankette yüzde 12 kararsız olması bana pek olağan bir durum gibi gelmedi. Aslında siyasi partilerin bu kararsızlığı iyi irdelemesi lazım. Seçmenin son hafta gelmesine rağmen hala kararsız olmasını, mevcut partiler ve adaylar arasında bir tercih yapamamasını şahsen seçmenin yeni bir arayış içinde olmasına bağlıyorum.

 

Şimdi bir seçmenin sade bir yerel seçimde 3 ayrı partiye oy verme isteği ve hala kararsızların bulunması durumunu değerlendirdiğimizde mutsuz, beğenmeyen ve arayış içinde olan bir seçmen profilinin ortaya çıktığını görmekteyiz.

 

Antalya için tahminlere gelince;

Kıyasıya bir mücadele devam ediyor. Bu satırlar yayınlandığında seçime iki gün kalmış olacak. Liderler ve adaylar Antalya için son kozlarını ortaya koyacaklar. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, memleketinde Büyükşehir’i yeniden kazanmak için yarın miting meydanında Antalyalılardan oy isteyecek.

AKP Bakanları, milletvekilleri kol geziyor. Şunu da söylemeliyim ki, oldukça etkin olan yerel televizyon kanallarını en iyi ve akıllıca AKP kullandı. Aynı şekilde yerel basını da…

Naçizane benim tahminlerime gelince:

Büyükşehir’de AKP-CHP, Kepez’de CHP-AKP, Döşemealtı’nda AKP-CHP-MHP, Aksu’da CHP-MHP nefesleri kesecek bir yarış içindeler. Konyaaltı ile Muratpaşa’da ise CHP önde gidiyor.

 

Son söz; bu seçimlerin öncelikle ulusumuzun dosta-düşmana karşı birlik ve beraberliği için, demokrasi için, Cumhuriyetimizin milleti ile bölünmez bütünlüğü için, barış için, kardeşlik için hayırlı olmasını diliyorum. Biz gazeteciler için kim kazanırsa kazansın,fark etmez… Biz onlarla çalışırız. Bizler sadece Antalya’nın ve Türkiye’nin kazanmasını isteriz…

 

BİRAZ DA GÜLELİM

 

Babanın Sonu

- Babam öldü, demis Temel.

ilyas sormus:

- Neden öldü?

- Apartmanın sekizinci katının balkonundan düştü.

- Eyvah parçalandı mı?

- Yok, girişteki bakkalın tentesine düşünce oradan havalanıp karşı

apartmana yöneldi.

- Apartmana mı çarptı  nasıl oldu?

- Yok, karşı apartmanın balkonunda çamaşırlar asılı idi. Çamaşır ipine

vurup fabrikanın bahçesine düştü.

- Orada mı öldü?

- Yok, fabrika çelik yay fabrikası, bahçedeki yayların üzerine düşüp

Havalandı yeniden...

- Peki sonra?

- Sonrası ne? Baktık ki yere inmiyor, biz de vurduk onu…

 

 

GÜNÜN SÖZÜ

Kuvvetli insan, kendi kendini yenen insandır. 

Hz. Muhammed

Yayın Tarihi
27.03.2009
Bu makale 704 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
AKP-CHP-MHP üçlemesinin dışına taşamayan zatlar, küçük düşünen , dar görüşlü zihniyetler; bir baksın doğu ve güneydoğuda neler oluyor. Birlik ve Bütünlük içinde olmamız gerekiyor ey Millet'im...İç ve dış düşmanlar sarıyor,seni sinsice ey Vatan... Allah'a Emanetsin Artık...

01.04.2009

2009 seçiminin 2 galibi var. Birisi Hasan SUBAŞI, öteki Erdoğan KAHYA. Her ikisinede demokrasi madalyası vermek lazım DEMOKRATPARTİyi transfer etme başarıları tarihe geçecek nitelikte helal olsun.alkışlar subaşı ve kahya'ya

Osman Çivril 30.03.2009

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!