Şu golf meselesi ilk gündeme geldiğinde dünyayı, dünya gözü ile henüz görmemiş biz Antalyalı gazeteciler, koro halinde bu işe karşı çıkmış, ?Turizm uğruna ormanlarımız elden gidecek. Antalya bitecek? diye de hep bir ağızdan ve koro halinde tepkimizi ortaya koymuştuk. Tepki öylesi büyük oldu ki, bakanlık tahsisi iptal etti, yatırımı durdurdu. Şimdilerde basının tepkisini pek dinleyen yok ama, bu anlamda ben sevgili kardeşim Veysi Sağlam?ı çevre haberciliği nedeniyle kutlamak istiyorum. Benim kutlamam yetmez şüphesiz Veysi?ye bu gerekçe ile TEMA Vakfı tarafından bir de ödül verildi. Bu ödül de gösteriyor ki, basını dinleyen ve duyanlar da hala var.
Neyse, Antalya?da ilk Golf Sahasını yapacak firmanın ortaklarından işadamı Erol Aksoy, sırf Golf konusunda Antalya basınını ikna edebilmek için elinde yüzlerce dosya ile Antalya?ya gelmiş ve düzenlediği basın toplantısının sonunda biz gene hep bir ağızdan ?istemezükkk? çığlıkları atmıştık. Bu durum belki de Antalya basınının ilk kez bir konuda ortak görüş sahibi oluşuydu.
Aradan geçen yıllarda tuırizmle biraz daha iç içe olup, Avrupa ülkelerini, hatta biraz daha uzaklara gidip Hüseyin Baraner?in sayesinde bir çoğumuz Küba?ları, Çin?i, Taylant?ı görünce biraz fikrimiz değişti ve Golf?ün zengin turisti çeken bir spor dalı olduğu fikrine sahip olarak biraz yumuşadık. Ondan sonra da yavaş yavaş bölgemizde golf yatırımları başladı.
Şimdi içinizden ?sanki tahsis edilen yerler babanın malıydı?, ya da ?Siz de kim oluyorsunuz, kendinize bu kadar paye çıkarıyorsunuz? dediğinizi duyar gibi oluyorum ama, Veysi Sağlam?ın görüntüleyip, Sabah ve Sabah Akdeniz?de yayınlanan Sorgun ve Belek ormanlarının halini görünce de ?kendime ve bu işe ikna olan? arkadaşlarıma kızıyorum. Kızmakla da kalmayıp, gelecek nesillere karşı bu konuda medya sorumluluğunu yerine getirmediğimiz için nasıl hesap vereceğimizi düşünüp duruyorum? Ve bugünlerde kendimi ?golf hakikaten zengin sporu mu, yoksa talan aracı mı?? diye de sorguluyorum.
Biz de tabii ki talan aracı.
Şüphesiz biz Türk toplumu olarak yaptığımızın her işin altında bir çapanoğlu yaratır ve okunu çıkarırız ama, bu konuda biraz ipin ucunu ve de kantarın topuzunu kaçırdık. Biz Golf sporuna ikna olduğumuz dönemde, gidip-gördüğümüz yerlerde golf sahalarının çöplüklere, verimsiz arazilere, kent dışına ve de yeşillendirilmesi gereken çorak arazilerde yapılarak buraların değerlendirildiğini de öğrenmiştik de, uygulayıcıların bizi dinlemediklerini ve ormanları talan ve yağma ederek, yüzlerce yılda büyüyen güzelim ağaçları keserek golf sahaları kurduklarını yenı yeni öğreniyoruz.
O zaman medyaya düşen bir görev var. Hep birlikte 1980?li yıllarda olduğu gibi bu tür golf alanlarına hep birlikte karşı çıkalım. Bu konuda sivil insiyatife destek verelim. Verelim ki, iktidarlar; senin, benim, bizim ormanlarımızı elaleme peşkeş çekmesin, milleti değil, üç-beş zengini tutarak maliyeti daha düşecek diye yağmalatmasın?
Basın Vakfını desteklememiz lazımmış (!)
Sadece 7 meslektaşımız tarafından kurulan ve başka gazetecinin üye olarak alınmadığı Akdeniz Basın Vakfı (AKBAV) ile ilgili yazdıklarıma gerçekten çok olumlu tepkiler geldi. Kurucular arasında o dönemin AA Bölge Müdürü Ali Ergin arkadaşımızın ismini unuttuğum da eleştiriler arasındaydı. Ama bir eleştiri var ki, bir yerel gazetemizin sahibi Hasan Coşkun?dan geldi. Çoşkun, AKBAV?ın tüm gazeteciler tarafından desteklenmesi gerektiğini söylüyor. Bu desteğin sebebini de kendi köşesinde yazmış. AKBAV, Hasan Çoşkun kardeşimin oğluna burs veriyormuş? Gazete sahiplerinin de burs alabildiklerini de öğrendik böylece? Hayırlı olsun ne diyelim?
Biraz da gülelim?
Efendim bu haftadan başlayarak sizlere Emniyet Müdürümüz Feyzullah Arslan?ın kaleme aldığı ve elimde 3. baskısı bulunan ?Gül, Güldür, Düşündür? adlı kitabından komik telsiz muhabbetlerinden örnekler sunacağım. Şüphesiz bunların bazılarında gerçek payı da var. Ama sonuçta gülmece? Ama düşündürerek:
- 3370 ?Merkez, araç şu an Cumhuriyet Caddesi?nden sağa döndü.
- Merkez- Anlaşıldı efendim. Bütün ekipler sağa dönün? (Demek ki anlaşılmamış)
- 4562- Merkez
- Merkez dinliyor.
- (Heyecanlı bir ses) Anlaşıldı Merkez. Mimarsinan Kavşağı?nda iki özel oto birbirine girmiş.
- Anlaşıldı, yaralı mevcut mu?
- Bilmiyorum merkez ama iki araç da hıldır hış olmuş. (Hurda diyecekti. Memleketi aklına geldi)
- 4512- Merkez, alet kontrol
- Merkez- 4512 dördüncü kanala geçin.
- 4512- (Dördüncü kanala geçtikten sonra) dinliyorum merkez.
- Merkez konuşuyor. Elinizdeki alet değil, cihaz.
- Aletin cihaz olduğu anlaşıldı merkez? (Ne yapsın garibim, milletin aklı-fikri alette?)
- Merkez konuşuyor.At arabasıyla (x) mevkiinde hırsızlık yapıldığına dair duyum alıyoruz, ekiplerimizin bilgisine?
- 4661- Merkez, biz malum yere yakınız. At arabasının rengi belli mi?
- ?. (At arabasının rengi olur mu demeyin olur. Tahta rengi?)
Günün Sözü
Düşmanlarınızı sevin. Çünkü kusurlarınızı yalnız onlar açıkça söyleyebilir.
Benjamin Franklin