ANTALYANIN KAHYASI

Gazeteci her şeyden şüphelenmeli

Bize haber yazmayı öğreten büyüklerimizin ilk tembihlerinden biri de her şeye şüphe ile bakmamız gerektiği olmuştu. Ajans gazeteciliğinin yapıldığı bu günlerde bu kuralın altüst olduğunu görünce üzülüyorum biraz.

Gazeteci topluma hizmet etmek istiyorsa, yazdığı haberlerde;

Önce tarafsız ve bağımsız olmalı... Yazdığı haberde yorum yapmamalı, yorumu kamuoyuna bırakmalı. Bir haberde iki taraf varsa ikisinin görüşlerine de yer vermeli. Bir de gazeteci, hiçbir kimse ile yarın hakkında yazı yazamayacak kadar samimi olmamalı...

Şimdilerde öyle mi? Bunun cevabi  kesinlikle ve kocaman bir “hayır böyle değil...”

Bu görüşümüzü bir örnekle biraz daha açalım isterseniz. Bazı kuruluşlar bünyelerinde gazeteci çalıştırarak haber bültenleri yayınlayıp, kamuoyunda kendini duyurma imkanı buluyor. Bir de belediyelerimizin basın büroları bülten yayınlıyor. Bunlar tıpkı birer haber ajansı gibi çalışıyorlar. Ama ister istemez taraflı yayın yapıyorlar. Ben onları suçlamıyorum. Buralarda çalışan gazeteci, arkadaşlarımızın tek bir amaçları var. O da, çalıştığı kurumu kamuoyunda doğru ve başarılı göstermek. Bunu da başarıyorlar. Yani işlerini yapıyorlar.

Buna bir örnek verelim demiştim:

Antalya Halk Ekmek’ten bir bülten geldi.

“Piyasada bulunan normal ekmekler ile Antalya Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek (!) tarafından üretilen ekmeklerin görünümleri arasındaki büyüklük farkı herkesi şaşırtıyor. Oysa ikisi de 300 gram.”

Fabrika Müdürü Recai Saylık bu duruma özetle açıklık getiriyor:

“Ekmeklerin bu denli büyütülmesi, fermantasyon yani mayalanma sırasında gerçekleşiyor. Bu bir çeşit pazarlama yöntemi. Ekmeği daha da büyük gösterip, tercihleri kendi taraflarına çekmeye çalışıyorlar. Oysa bu tür ekmekler lezzet, vitamin ve protein değerleri açısından çok zayıflamaktadır. Bu tür ekmek üretmekle hem vatandaş yanıltılıyor hem de sağlık, lezzet ve kalite düşürülüyor.”

Şimdi bu haberi gazetelerinde yayınlayan yazı müdürlerimize soruyorum:

Bu görüş sadece Halk Ekmek Fabrikası’nın müdürüne ait. Hani suçlanan fırın sahiplerinin görüşü? Vazgeçtim bunların bir de meslek odaları var. Onların görüşü nerede? Hadi ondan da vazgeçtim, fırınlarda üretilen ekmekleri denetleyen belediyeler, tarım müdürlükleri, halk sağlığı yetkililerinin görüşleri de mi yok? Bunların hiçbirine ulaşamadınız, ekmekten anlayan bir gıda mühendisi de bulamamış mı sizin muhabirler? Bu yüzden mi haberi size göre tarafsız, bana göre hem Halk Ekmek’ten yana taraflı, hem de haksız rekabete yol açabilecek şekilde, halkı fırınlardan ekmek almamaları ve Halk Ekmek ekmeğini tercih etmelerini sağlayan, halkı yanlış yönlendiren bir haber olarak kaleme aldığınızı söylemek durumundayım. Burada en önemlisi kendini hem savcı, hem hakim ilan eden bir fabrika müdürünün söylediklerini aynen yayınladığınız için de etik kuralları ve gazetecilik ilkelerini de çiğnediğinizi hatırlatmak isterim…

 

 

Yerel siyasette senaryolar

 

Son yazımızda yerel siyasetin hareketlenmeye başladığından söz etmiş ve AKP’nin bu konudaki hızından bahsetmiştik. Yazımız oldukça tepki aldı. Meğer Muratpaşa Belediye Başkanlığı kimlerin gönlünde yatan birer aslana dönmüş. CHP içinde Süleyman Evcilmen’i Büyükşehir adaylığına kaydırıp bu göreve talip olan en az 10 kişi var. Bu isimler zaman içinde ortaya çıkacak tabii. CHP’de Büyükşehir aday arayışı hala devam ederken, Konyaaltı sakin görünüyor.

Ya AKP’de? Bu sayı AKP’de daha fazla. Ancak AKP’de aday adaylığı tıpkı atletlerin engelli koşusu gibi. Genel merkez öncesi geçilmesi gereken o kadar çok engel var ki...

Bir defa İl Başkanı Hüseyin Samani kendi Aksu adaylığını garantiye almak için il yönetiminden önce artık AKP içinde gücünü ortaya koyan Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte hareket ediyor. İlk engel bu ikili. Ayrıca parti içinde pazarlık yapma gücüne sahip tarikatlar ikinci engel. Mevcut partililer, aday adaylığı için istedikleri kadar çalışsınlar, partinin vizyonunu biraz daha liberalleştirmek için yeni gelecek muhtemel adaylar da üçüncü engel. Belediye sayısı her ne kadar 3’den beş’e çıksa da, aday adayları sayısı en çok iktidar partisinde yaşanacak.

 

 

 

GÜLMECE

 

Kim neyin güvencesi acaba?

Kümese müdür aranıyormuş.

Tilki de müracaat etmiş...

Tilki'yi çok beğenmişler, 'ne ücret istersin?' diye sormuşlar..

Tilki 'Ben gülmekten söyleyemeyeceğim, artık siz ne verirseniz' demiş.

 

Fare rakıyı içince…

Bilim adamları 3 fare üstünde 3 ülkenin içkilerinin etkisini test ediyorlarmış.Fransız içkisini içen fare ölmüş. Sıra İngiliz içkisine gelmiş, onu içen fare de ölmüş ve sıra Türk içkisine gelmiş. Fareye içirmişler Rakı’yı... Fare biraz sallanıp, sağa sola yalpaladıktan sonra haykırmış: “Getirin len kediyi...”

 

 

GÜNÜN SÖZÜ

Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızlı çarpma, geri dönmek isteyebilirsin.

Don Herold

Yayın Tarihi
07.07.2008
Bu makale 703 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!