Kemer Turizmci İşadamları Derneği (KEMİAD) Başkanı Ali Nail Kılıç, Güney Antalya Turizmi Geliştirme ve Altyapı İşletme Birliği’nde (GATAB) yıllardır devam eden, ancak kimsenin yüreklice seslendiremediği bir tartışmayı tek bir açıklama ile günyüzüne çıkardı. İşin aslı turizmci işadamlarının kavga yerine hizmet beklediğini söylemeye getirdi.
Bilindiği gibi Güney Antalya Turizm Gelişim projesi devletin ilk entegre turizm projesidir. 1980’li yıllarda devlet bir yandan turizmi teşvik ederken, bu tür birlikler kurarak “yerinden yönetim, merkezden denetim” sistemiyle bölgedeki altyapı sorunlarının çözümüne pratik bir yöntem buldu. İlk kuruluşta bu birliklerin başkanları ilçelerde vali adına kaymakamlardı. 2005 yılında AKP iktidarı tarafından değiştirilen bir yasa ile seçilmişlerin başkanlık yapması öngörüldü ve işte bu tarihten sonra da hizmet yerine siyaset ve rant ön plana çıktı.
Kılıç’ın da dediği gibi bundan sonra GATAB, bölgeye hizmet götüren bir birlik olma vasfını yitirdi ve belediye başkanlarının parti farklılıkları ve iktidar kavgalarının merkezi haline geldi. Kılıç’ın iddiasına göre sektörün önemli bir bölümünün de dışlandığı bir kuruma dönüştü. Üstelik hatalı ve yanlış yapılanma nedeniyle baştan beri tartışmaların odağı olan GATAB artık bölgede gelişen ve büyüyen turizm anlayışını da yönetip, yönlendirilemez bir konuma geldi.
Niçin iktidar kavgası?
Aslında demokrasilerde katılımcılığa inanıyorsak, bu birliğin meclisi oluşturulurken, bu bölgede turizme hizmet eden her kurumun temsil edilmesi gerektiği gerçeğini de kabullenmeliyiz. Kanun yapıcıların bu anlamda birlik yasa ve yönetmeliklerini bir daha gözden geçirmeli ve örneğin meclise köy, ihtiyar heyeti üyeleri bile alınırken, turizm seyahat acenteleri temsilcilerinin mecliste olmamaları tartışılmalıdır. 12 bin nüfuslu Kemer mecliste 3 kişiyle temsil edilirken, 2 bin nüfuslu Adrasan’ın 2 kişi ile temsili tartışılmalıdır.
Evet bu kavga niçin yapılıyor?
Bana göre kavganın asıl nedeni rant. Ardından da büyüklük küçüklük kavgası.
2005 yılında yapılan yasa değişikliğinden sonra Kemer, Göynük ve Beldibi (Sonradan Büyükşehir’e bağlandı) belediyeleri meclis oluşumundaki temsil hataları ve bütçenin nüfusa göre dağılmadığı gerekçesiyle birlikten ayrılmak istemişler, ancak Bakanlık buna izin vermemişti. Bu konuda üç belediyenin açtığı davalar devam ediyor.
Şimdi GATAB’ın bütçesine bakıyorsunuz, 80 trilyon civarında. Büyükşehir belediyesi dışında tüm belediyelerin bütçesini aşıyor. Kim böyle güçlü bir bütçesi olan birliği yönetmek istemez? Tabii ki herkes ister. Ancak belli bir plan çerçevesinde hizmet verme başarısını göstermek reklamla olmaz, ayrı bir maharet ister.
Göynük deresinden denize lağım akarken, sizin derin deşarj hattı yapımını bir kenara koyup, projesini bile 3 yıldır hayata geçirememenizin hesabını kim verecek?
Asıl misyonu altyapı olan GATAB’ın koşu organizasyonları yerine denizin temizliği ile uğraşması gerekmez mi?
Daha çok turist gelecek hesabıyla altyapı sorunlarını çözmesi beklenmez mi?
Yapılacak onca iş varken, yerel seçimlerde başarı uğruna kavgaları çatışmaya dönüştürmek acaba kimin işine yarayacak?
Altyapı projelerindeki gecikmelerin Kemer’e ve bölgeye vereceği zararı ve salt bu yüzden turist kaybının ortaya çıkaracağı sıkıntıları kim, nasıl çözecek? Bunun hesabını kim ödeyecek?
O yüzden iş işten geçmeden siyasi çekişmeleri bir kenara bırakarak, ortak paydada buluşup bu sorunları hep birlikte çözmenin yollarını arayın, aksi halde bu ülkenin kolayca elinden çıkaracağı başka Kemer, başka Tekirova, başka Göynük ve diğerleri yok.
Biraz da gülelim…
Uzman sınavı
Adam barda gördüğü güzel bir bayanla konuşmanın yollarını arıyordu. Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaşır ve “Afedersiniz hanımefendi biraz konuşabilir miyiz acaba” diye sorar.
Kız birden haykırır.
- Terbiyesiz ! Ben senin bildiğin kızlardan değilim!
Adam utancından yerin dibine girmiş, kıpkırmızı bir suratla yerine oturmuştur. Herkes ona bakmaktadır ve bu onu daha da rahatsız etmektedir. Bir süre sonra kız ona yaklaşır ve gülümseyerek, “Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyorum” der.
Bu açıklama adamın canını daha fazla sıkar ve avaz avaz bağırarak cevap verir:
- Ne? Gecesi 200 dolar mı? Deli misin sen?
GÜNÜN SÖZÜ
Millete efendilik yoktur, hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.
M. Kemal Atatürk