“Eğitimde böyle bir şey olur mu?” diyeceksiniz ama maalesef bu sistemde oluyor. Antalya Milli Eğitim Müdürü Yüksel Aslan, çeşitli adlarla kurs düzenleyen veya hazırlık sınavları yapan merdivealtı kaçak dershane ve etüt merkezlerine 2 milyon liranın üzerinde para cezası kestiklerini açıkladı. Hem Devlet ve hem de özel okullarda hazırlık sınavlarının yapıldığını ve binlerce öğrencinin bu sınavlara katılarak bilgilerini kontrol ettiklerini hatırlattı. Hiçbir kişi ve kuruluşun bakanlığın izni olmadan “çok talep var, ne yapalım?” diyerek izinsiz kurs veremeyeceklerini dile getirdi.
Geleceğimiz çocuklarımızı, okullarda yeterli eğitim verilmediği için bu tür kurslara mahkûm eden sistemden bir türlü kurtulamadık. Dershanelere, okula dönüşmeleri halinde belli bir süre verildi. Ancak görünen o ki, bu sürenin dolmasına rağmen okula ve dershaneye benzemeyen binalarda eğitim ve öğretimi sürdüren ve adı “okul” ya da “Etüt Merkezi” o da yetmedi “Eğitim Danışmanlık Kurumu” olan bu yerlere sadece ceza kesmekle sonuç alamayız. Milli Eğitim’in haberi olmadan sıradan apartman dairelerine okul veya Etüt Merkezi tabelası asan bu kaçak yapılanmanın ceza yanında, sık sık denetlenmesi ve kapatılması en doğru çözümdür diye düşünüyorum. Kapatılmaması, düzgün ve disiplinli çalışan kurumlar için haksızlık olmaz mı?
**
Bir anı
Bizim lise eğitimi gördüğümüz yıllarda öğretmenler yaz tatillerinde, ikmale kalan yetersiz öğrencilere ücretsiz kurslar verirdi. Hiç unutmuyorum 1968 öğretim yılında liseden mezun olduk. O yıl öğretmenler boykot ederek kurs vermemişler, liseyi bitiren bizim fen ve edebiyat sınıflarındaki arkadaşlarla o sene kursu biz vermiştik. Ne dershane vardı, ne de etüt merkezi. Etüt; akşam okul dağıldıktan sonra okulda yapılırdı. O sene liseyi yeni bitiren bizlerin eğittiğimiz ortaokul ve lisede ikmale kalan öğrencilerin yüzde 90’ı sınıflarını geçtiler. Ben de Cebir dersinden 60 öğrenciye kurs vermiş ve yüzde yüze yakın bir sonuç alınca gerçekten kendimi öğretmen gibi hissedip mutlu olmuştum.
**
Şimdi bakıyorsunuz herkes rant peşinde… Cemaatler hala okul ve dershane açıyor, sınav kazanamayan öğretmenleri asgari ücretle çalıştırıyor, ya da ücretini ödemiyorlar. Para hırsına bütünmüş öğretmenler de öyle. Birçoğu ortak dershane açıyor.
Merak ediyorum; okullarda yeterli eğitim verilmiyor mu da bu dershanelere ihtiyaç duyuluyor? Öğrenciler ders yılının sonu yaklaşırken okula bile gitmiyor, rapor alarak dershaneye gidiyor, öğretmeni, velisi, müdürü bunu biliyor ve doğal karşılıyor. Çünkü okulda teorik ders veriliyor, sımavlarda test uygulanıyor. İkisi eğitim sisteminde birlikte yapılamaz mı? Ya da eskiden olduğu gibi yaz tatillerinde öğretmenlere ek ders ücreti ödenerek kurslar açılamaz mı?
Milli Eğitimi çok iyi bilen bir bakanımız var artık. Yeni baklanımızdan ümitliyiz. Sorunları ve çözümleri var. İşine de karışılmazsa bu işleri seneye yaşamayacağız inşallah…