Sizin de dikkatinizi çekmiş olmalı. Adayların en çok ziyaret ettikleri kişiler partileri tarafından aday gösterilmeyen mevcut belediye başkanları. Bunlardan ilk akla gelen de AKP’nin 42 kurucusu arasında yer alıp, aday gösterilmemesi konusunda çeşitli iddialar ortaya atılan, aslında son beş yılda yaptığı işlerle Kepez’i partisinin yıkılmaz kalesi yapan Erdal Öner… Bu ziyaretlerin en ses getireni de şüphesiz CHP’lilerin ziyareti oldu. CHP’nin Büyükşehir Adayı Prof. Mustafa Akaydın ile il yöneticilerini çok iyi karşılayan Öner, bugüne kadar Kepez'de yapılan çalışmalar ve devam eden projelerle ilgili bilgi de verdi. Nerede kaldığını ve yapacaklarını anlattı.
Yine CHP’liler Manavgat’da MHP tarafından yeniden aday gösterilmeyen Belediye Başkanı Zeynel Şenol’u ziyaret ederek belediye çalışmaları hakkında bilgi aldılar.
Bu ziyaretler aklıma iki şey getiriyor:
Birincisi aday gösterilmedikleri için küskün olan başkanların oylarına talip olmak,
ikincisi de demokrasiyi artık içimize sindirdiğimiz yönünde. Siyasi kırgınlık ve rekabeti bir kenara koyup kendimizden önce kentimiz ve ülkemiz menfaatleri için asgari müşterekte birleşme olgunluğu… Tabii ki sizin gibi ben de ikinci seçeneği tercih ederim. Ya da öyle olmasını umarım.
***
Herkesin gözü DP oylarında
Yerel seçimler yaklaşırken Demokrat Parti (DP)nin Antalya’da aday çıkarmaması, ya da aday bulamaması dikkatlerden kaçmıyor. Bu aşamada şseçine iddialı giren AKP, CHP ve MHP’nin gözü DP ve az da olsa ANAP’ın oylarında…
Hafta sonu vbir dost sohbetinde bir DP’li “Yeni oluşumun tam zamanıymış.” diyor ve DP tabanının seçimde üç partiye bölüneceğini söylüyor. Bu biraz da adaylara bağlı. Hasan Subaşı’nın seçmen sayısının neredeyse bugünün yarısı olduğu 2004 seçimlerinde aldığı 70 bin oy ne olacak sorusunun cevabını iyi bulan ve bu konuda çalışan parti kazanacak.
Yine de DP oylarının, özellikle kırsal kesimde en çok MHP’ye doğru kayacağını düşünürsek, bu durum aynı zamanda CHP’nin de işine yarayacak gibi görünüyor…
***
ATSO’ da yerel seçim gibi
Yerel seçim heyecanının bir ay öncesinde Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) da seçim heyecanı yaşanacak. 28 Şubat’ta yapılacak seçimler için şimdiden üç aday görünüyor. Mevcut Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda TOBB Yönetim Kurulu üyesi Kemal Özgen yeniden aday olacağını açıkladı. Yardımcısı Çetin Osman Budak da kolları sıvamış gibi görünüyor. Üçüncü bir aday da Antalya’da tarımı sanayileştiren adam olarak bilinen Hamdi Güneş. Yalnız Güneş için bir gazetemizde AKP desteğini alacağı yazıldı. Bunu kesinlikle inanmıyorum. Çünkü Hamdi Güneş’in her siyasi partide dostu vardır. Hamdi Güneş gibi, diğer iki adayın da ATSO’ya siyaseti bulaştırmamak için çaba harcayacaklarına, partilerüstü bir seçim gerçekleştireceklerine inanıyorum. Siyasi partiler de kendi seçimlerine baksınlar, ATSO ve benzeri sivil toplum örgütlerinin seçimlerinden ellerini çeksinler…
***
Ne diyor bu Çinli, Bakanı mı yalanlıyor?
Gila Benmayor köşesinde yazmış. Davos’da yan yana oturduğu Çinli Bilgisayar cipi üreten Via Teknoloji’nin Ceo’su Chen Wenchi ile yaptığı turizm konusundaki sohbetini aktarıyor. Hürriyet Yazarı, Türkiye’ye işi nedeniyle 3 kez gelen Çinli işadamına, Çin’den Türkiye’ye neden turist gelmediğini soruyor. İşadamının cevabı bizim bakanı yalanlıyor gibi:
“Ama Çin’de Türkiye’yi kimse tanımıyor ki. Turizm Bakanlığınız bizde yeterişnce tanıtım yapmıyor. Oysa Akdeniz çanağındaki rakipleriniz Yunanistan ve İtalya bu konuda çok çalışıyor.”
İtalyanlardan bir de örnek veriyor Chen Wenchi, “Örneğin İtalya hem Beijing’te, hem de Şanghay’da mutfak kültürünü tanıttığı haftalar düzenliyor.”
Bizim Kültür ve Turizm bakanımız ile yetkililerine; turizmde alarm zillerinin çalmak üzere olduğu şu dönemde, Çinlilerin tatilde harcayacak paralarının olduğunu birilerinin hatırlatması lazım herhalde…
Biraz da Gülelim
Söz dinleyen koca!
Mahallesindeki kahvede sohbet eden adama arkadaşları;
-'Senin yaşantına hayranız, eşin ve çocuklarınla çok mutlu bir yaşantın var,karının bir dediğini iki etmiyorsun ,Bu mutluluğun sırrını bize de anlat yoksa pısırık olduğunu düşüneceğiz' derler.
Adam kısaca anlatayım der:
'Düğünümüz bittikten sonra karım kendi atına ben de kendi atıma bindik,evimize doğru gidiyoruz. Benim bindiğim atın ayağı takıldı ve sendeledi. Karım eğildi ve benim atıma
- 'Bir' dedi.
Az sonra atım tekrar aynı şekilde tökezleyince eşim eğilip atıma;
- 'iki' dedi.
Bir sure sonra atım tekrar aynı şekilde tökezleyince eşim atından indi ve atıma
- - 'Üç' dedi.
Ve çeyizinden çıkardığı tabancası ile atımı alnından vurdu. Ben şoke olmuştum. Eşime hışımla çıkıştım.
-'Neden vurdun atı yazık değil mi, manyak mısın sen
kadın' diye bağırdım.
Karım arkasını döndü ve bana;
-'Bir' dedi.
O gün bu gündür Karımın bir dediğini iki etmedim.
GÜNÜN SÖZÜ
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir .
Hz. Muhammed (SAV)