Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) ‘Doğrucu Davut’ Başkanı Davut Çetin, belki de son yılların en güzel röportajını Antalya Ses Gazetesi’ni ziyaretinde arkadaşımız Özdenur Bolat’a verdi. Neden “Doğrucu Davut” derseniz, söylenmeyecek yerde de doğruları söylediği, ya da en son söylenecek lafı en başta söyleyip işi bitirdiği için olsa gerek. Bunun bir de hikâyesi var. Duymayanlar için;
“Sadrazam Kamil Paşa ( Sultan Abdülaziz’in Sadrazamı) divanda çilek ikram eder, çileği masadaki pudra sekeri yerine yanlışlıkla kapağı açık olan tuza batırır. Ancak bozuntuya vermez ve ‘aaaa çok güzel oldu’ diyerek çileği yer. Daha sonra Sadrazam yaptı diye tüm divan tuza banar ve ifadelerini bozmadan leziz, leziz deyip yerler. Bu sırada ‘tuuuu, iğrenç’ diye bir ses gelir Doğrucu Davut’tan ve şöyle der:
Çilek meclisinde neyse de Hükümet Meclisi’nde de bunlar size böyle yapıyor Paşam) "
Doğrucu Davut’luk işte böyle bir şey
**
Bir kentin sorunlarının çözümünde hiç şüphesiz iş dünyasının önemi büyük. Şahsen; 30 bin üyeli ATSO’yu bu kentin sahibi, Başkanını da kentin patronu olarak görüyorum. Sivil inisiyatifin oluşumunda da lider olarak değerlendiriyorum.
Bu ziyarette Davut Çetin ile tarımdan, turizme, ticaretten, Üniversiteye, siyasetten, ekonomiye, spordan ticarete kadar birçok konuda sohbet ettik. O kadar çok konu başlığı verdi ki; bazıları da of the record tabii ki…
**
Söz yeni Kültür ve Turizm Bakanı Turizmci Mehmet Ersoy’dan açılınca yüzünde güller açtı başkanın; ”Çok iyi oldu. Bugüne kadar gelen bakanlara istekten önce turizmi öğretiyorduk. Şimdi karşımızda turizmi bizden daha iyi bilen, sorunlara vakıf, çözüm üretecek bir bakanımız var daha ne isteyelim Allah’tan” dedi.
Turizmcilere biraz sitem etti. Aslında sitem de denmez ya, işleri iyi de gitse turizmcilerin hep şikâyetçi olmalarını dile getirdi. Birlik söz konusu olduğunda, “Hep önlerinde gitmeye razıyım ama arkama dönüp baktığımda onları hiç göremem” sözleri bana bir Nasreddin Hoca fıkrasını anımsattı.
Köy halkı, Timur’un Afrika’dan getirilen Fil’inden, tarladaki ürünlerini talan ettiği için şikâyetçi olmaya başlamışlar. Hoca Nasreddin’e gelip sorunu anlatmışlar. O da, “Hep beraber Timur’un huzuruna çıkalım anlatalım derdimizi” demiş ve yola koyulmuşlar. Ancak saraya yaklaştıkça Hoca Nasrettin’in arkasındaki kalabalık azalıyor. Hoca bunu fark ettiğinde geriye dönüş olmadığı için saray kapısına kadar gelmiş. Dönmüş bakmış, arkasında Timur’un korkusundan kimsecikler kalmamış. Hiç bozuntuya vermeden huzura çıkmış ve Timur’a ;
“Yüce Devletlum, ahali Fil’inizi çok sevmiş, acaba bir tane daha isterler” demiş
**
Son ATSO’da yaşanan seçim serüvenini anlattı Davut Çetin; Seçimlerde; kayıtlı CHP üyesi olmasına rağmen, AK Partililerden de, MHP’lilerden de destek aldığını anlatırken, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Antalya’da sivil toplum örgütü başkanları ile yaptığı toplantıya çağırılmamasını da yadırgadığını ifade etti. Bir soru üzerine de selefi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak ile dostluğunun devam ettiğini, ancak kırgınlığının söz konusu olmadığını anlattı. Anladığım kadarıyla Çetin, adaşı Çetin’in ATSO seçimlerindeki tutumu ile siyaseten önemli, bir darbe aldığına inanıyor. Yerel seçimlere şunun şurasında ne kaldı ki bekleyip göreceğiz…