ANTALYANIN KAHYASI

Dananın kuyruğu kopuyor…

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir dönem daha kapandı.

Ülke için yeni bir dönem başlıyor.

Yakın komşularımızda tabandan gelen ses, adeta deprem yaratıyor. Devlet hakimiyetinin devamına baş kaldırıyor bireyler… Devletçilik felsefesi artık sona eriyor. İsyanların sona ereceği yok gibi. İç savaş, çevresindeki ülkelere de sıçrıyor.

Bu kaos içinde yeni bir seçime gidiyoruz.  Demokrasimizin vazgeçilmezlerinden biri olan parlamentomuzun 25. Döneminde ülkeyi yönetecek vekillerimizi seçeceğiz.

Demokrasi açısından baktığımızda seçim sisteminde değişen bir şey yok gibi. Her siyasi partinin değiştirilmesi konusunda seçim bildirgesine koyduğu Siyasi Partiler Yasası ve Seçim sistemi aradan geçen dört yılda yine değiştirilmedi.  Sizin anlayacağınız “Eski hamam, Eski tas”

Liderler belirleyecek ülkeyi yönetecekleri, daha doğrusu kendi yöntemlerine, kendi yönetim tarzlarına ayak uyduracak kafa yapısında sahip, “otur” dediklerinde oturacak, “kalk” dediklerinde kalkacak insanlar güruhu emrivaki önümüze konacak ve biz de sözde kendimiz seçiyor gibi yapıp onlara kerhen oy vereceğiz.

Yine seçilecekler, daha doğrusu biz seçeceğiz… Lacileri çekip, Mazbatalarını alacak, rozetlerini takacaklar. Parlamentoyu ilk kez görenler olacak içlerinde. Bu ülke için hizmet edeceğine dair yemin ederken, dilleri sürçenler olacak. 2-3 metrekarelik odaları verilecek onlara, birkaç meslektaşına birden bakacak sekreterleri ile tanışacaklar. Ne tezat değil mi? Bu seçimde ilk kez, tutuklu bulundukları cezaevlerinden çıkıp parlamentoya gelecek bazıları…

Çünkü diğerleri gibi onlar da dokunulmazlık zırhına bürünecekler. Hiçbir zaman akıl erdiremediğim biçimde, aslı suç işlediğinde cezaevini boylarken, vekili sözde o’nun hakkını savunurken o’na dokunulmayacak. Çalacak, çırpacak, görevini kötüye kullanacak, Yasaları çiğneyecek, polis dövecek, savcıya hakaret edecek, hülasa suç işleyecek, ama o’na dokunulmayacak. Ne ala memleket değil mi?

“İşler daha iyi yürüsün” diye, mesleğine ve işine bakılmaksızın kurulacak komisyonların birine seçilecek. Birkaç aylık heyecanlı dönem geçtikten sonra, grupta alınan kararı uygulamak üzere parmak indirip, parmak kaldıracak, bazen de geç saatlere kadar çalışma yüzünden yorgun düşüp uyuyacaklar. Zaman ilerledikçe kuliste oturup arada bir de oturumlara katılacaklar.  Bu tekdüze yaşam; arada bir karşı parti milletvekilleri ile ağız dalaşması ile başlayıp, yumruklaşmalara kadar uzanacak kavgalarla renklendirecek… 

Şüphesiz önce para ödemeden bir sağlık taramasından geçilip, arızalı dişler düzeltilecek, saçlar ekilecek, botokslar yapılacak. Gelsin bedelsiz bilgisayarlar, gitsin son model cep telefonları ve de ücretsiz telefon hatları… O ne ala hayat…

Arada bir ve de ilk zamanlar memleketten gelecek asıllara porsiyonu bir liradan yemekler ısmarlanacak, bedava çaylar kahveler içilecek. Sonra kendisini arayanlardan köşe bucak kaçacaklar. Asıllar da; şimdilerde kendilerine, “Kapımız sizlere daima açık olacak, cep telefonlarımız 24 saat emrinizde” diyen vekillerin hiç değişmeyeceklerini birt kez daha görecekler. İşin aslı böyle gelip böyle gidecek…

***

Diğer işlerlimizde olduğu gibi aday adaylığı süreci bugün sona eriyor. İlk on dört sıraya girebilmek için mücadele eden aday adaylarının büyük bölümü sükut-u hayale uğrayacak. AK Parti’de 83, CHP’de 132, MHP’de 43 aday adayı olduğunu düşünürsek hayal kırıklığı yaşayacakların sayısı ortaya çıkıyor. 

Şüphesiz aday adayları içinde salt vekil olmak için başvurmayanlar da var. Kimi bürokrat partisi iktidar olursa daha iyi görevlere gelmek istiyor, kimileri iktidar olabileceklerden ihaleler alabilmek için aday adaylığına ilan ediyor. Tek derdi seçilmek değil, sonrasını düşünenler ağırlıkta… Bu ülkeye gerçekten hizmet edebilecek bilgi ve birike sahip insanlar partilerin kapısından bile giremiyor. Aday adayı olabilecek 3 bin lirayı bulamayanlar da var… Nasıl bir ülkede yaşıyoruz Allah’ım…

Bugün akşam saatlerinde her şey belli olacak. Siyasi partiler Yüksek Seçim Kurulu’na listelerini verecek.

Antalya halkı 14 milletvekili seçecek. Yaklaşık 1 milyon 200 bin seçmenin oy kullanması bekleniyor.

Herkes bizlere aynı şeyleri soruyor. “Hangi parti kaç çıkarır?” diye…

Bu konuda şunu söylemek isterim:

Bu seçimde fanatik particiliğin artık sona erdiğini göreceğiz. Hangi parti iyi bir liste ile seçmenin karşısına çıkarsa, en az ithal aday gösterirse, seçimden seçime Antalya’ya gelen adayları listesinde yer vermezse o parti daha çok kazanacaktır.

Bizden söylemesi…

Yayın Tarihi
11.04.2011
Bu makale 6944 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Kopsa da kurtulsak be Erdoğancığım! Değişen bir şey yok siyaset arenasında !İtişip kakışma sonsuza kadar sürüp gidecek mi bilmem ?

Neşe Karel 12.04.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!