Ak Parti İktidarının son 16 yılda, Kürt Meselesinin çözümü konusunda attığı en önemli adımlardan biri şüphesiz “Çözüm Süreci” adı verilen çalışmaydı. Ak Parti hükümetinin o dönem başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği çerçeveye göre süreç; “Kürt kimliğinin inkâr ve asimilasyonuna son vermek, kültürel talepleri tahakkuk ettirmek ve terör örgütüne silah bıraktırmak” idi. İş sınır kapılarında Türk Halkının da tepkilerine yol açan Mahkemelerin kurulmasına kadar uzadı. Yetmedi; Silahlı mücadelenin miadının dolduğunu deklare eden ve “din kardeşliği” ortak paydasında barış için el ele veren Türklerin ve Kürtlerin Türkiye’yi güçlü ve müreffeh bir geleceğe taşıyacağını deklare eden Öcalan’ın 2013 nevruzunda yaptığı açıklama da silah bırakma taahhüdünü içermesi hasebiyle barışı samimiyetle isteyenlere umut vermişti. Çözüm sürecini PKK’yı ve yaptıklarını affetmeyenler bile benimsemişti. Ancak olmadı, iki polisin öldürülmesinin ardından TSK tarafından Kandil’in bombalanması sürecin hayal kırıklığı ile sonuçlanmasına neden oldu.
***
Sonrasında PKK’nın HDP’li belediyelerin de desteğini alarak Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da başlattığı eylemler dizisi sonrasında bölgesi tam bir savaş alanına çevirdi. Taraflardan birinin PKK terör Örgütü, diğerinin de TC Devletinin Güvenlik Kuvvetleri olması nedeniyle adına iç Savaş diyemeyeceğimiz, ancak bal gibi savaşın yaşandığı bu bölgede gittik dün.
Antalya’da Şırnak’a uzanan yardım eli
Hükümetin çözüm sürecinin başarısızlığının ardından başlattığı ve adına da “Gönül Köprüsü” dediği yeni başlangıcın bir ayağını oluşturan Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Şırnak Belediyesi arasındaki kardeşlik çerçevesinde yaklaşık bir yıldır gidip gelmeler artık somut bazı sonuçlar doğurmaya başlamış.
Örneğin savaştan çıkan ve kentin yerle bir edildiği Şırnak’da yaz sıcağında ortaya çıkan içme suyu sorununu Büyükşehir Belediyesi 40 kilometrelik isale hattı inşaatına dün başlayarak çözümüne de ilk adımını attı. Özetle Antalya’nın her türlü desteği verdiği Şırnak’da Antalya Büyükşehir bugüne kadar 15 milyonluk yatırıma imza atarken, merkezi hükümet tarafından bölgeye yapılan yatırımları da koordine ediyor. Son olarak Ramazan ayında Büyükşehir’in Şırnak halkına verdiği iftar yemekleri tüm halkın sevgisine yol açmış.
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in, 180 kişilik Antalya heyetinde Ak Parti Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, İl Başkanı Rıza Sümer, ilçe belediye başkanları, AK Parti il yöneticileri, belediye bürokratları, Esnaf ve STK temsilcileri ile 30’a yakın gazeteci katıldı.
Yukarıdaki tespitlerimin ardından dikkatimi çeken hususları şöyle sıralayabilirim;
- Bölgede HDP’li Belediye başkanlarının yerine getirilen ve genellikle Vali ve Kaymakamlardan oluşan Kayyumlardan Şırnak halkı memnun görünüyor. Şırnak’da Belediye Başkanlığı’na Vali Yardımcısı Turan Bedirhanoğlu vekalet ediyor. Halk; “Kayyum geldi, belediyeden hizmet görmeye başladık” diyor. Bedirhanoğlu, Bitlisli. O da büyük avantaj… PKK’nin hedefindeki bu genç mülkiyeli adeta arı gibi çalışıyor. İki sözünden biri de, “1328 kilometre uzaktan Nuh Peygamber’in şehri Şırnak’la gönül ve kardeşlik köprüsü kuran Türel ve Antalyalı dostlara şükran borçluyuz” diyor
- Halkın PKK korkusunu atmış gibi görünüyor. Ya da kim güçlü ise o’nun yanında olmayı gelenekselleştirmişler. Şu anda bölgeyi PKK’dan temizleyen Devletin gücü belirgin şekilde görünüyor.
- Kumçatı Beldesinde çocuklar ellerinde Türk bayrakları ile bizi karşıladı. Karşılayanlar arasında aşiret reisleri de vardı. Beş aşirete hükmeden Batuhan Aşiretinin Reisi Abdullah Demir, durumu adeta özetledi. Demir; “Şimdi çocuklar doğuyor. Yarın analarına soracaklar ‘Ana babam nerde? Babası Cizre’de, Şırnak’da, Batman’ da şehit oldu. Nasıl söyleyecek bunu analar… Eskiden hizmet gelmiyor diye yakınıyorduk. Allaha şükür her şeyimiz var. Soframızı kurabiliyoruz. Sofrada her şey var ama, huzur yoksa neye yarar. Bu halkın sizlerden istediği bir tek budur, huzur… Vallah çaresiz bir dert yoktur”
- Bölge halkı, PKK kadar onlarla işbirliği yapan FETÖ’cülerden de şikâyetçi. İşlerin bu aşamaya gelmesinde FETÖ’cüler de suçlu. Çünkü PKK’nın en büyük işbirlikçisi FETÖ. Hatta Ak Parti İl Başkan Vekili Mustafa İlter, Türel’in incelemeler sonrası basınla düzenlediği sohbet toplantısında FETÖ belasından dert yandı ve “FETÖ’cüler hala aramızda, hala çalışıyorlar” dedi. Gazetecilerin “Nerede var?” sorusuna da, “Adliyede var, askerde var, poliste var “ diyerek önemli bir tespit yaptı.
- Şırnak yeniden inşa ediliyor. Evleri- işyerleri yıkılan, hasar gören yurttaşların yanında Devlet Baba var. Onlara inşaat aşamasında kira ödeniyor, evleri işyerleri para almadan yapılıyor. TOKİ, beş bin yeni konut için kolları sıvamış. Alt yapı bizim ASAT’ın desteği İle çözüme kavuşturuluyor. Şehre uzun yıllar yetecek 40 kilometre uzaklıktan içme suyu getiriliyor. Şehir adeta şantiyeye dönmüş.
- Şehirde dolaşırken iki şey dikkat çekiyor, birincisi artık evleri ve işyerlerinde Türk Bayrakları asılıyor. Bir de “Şırnak İl Kalsın” afişleri. Esnafı dolaşan Menderes Türel’in arkasına takılan çocuklar hep birlikte slogan atıyorlar; “Şırnak ildir, il kalacak”
Ve çözüm sürecine katkılar;
- Öncelikle PKK’ya karşı Polis ve Jandarmanın verdiği mücadele sonrası elde edilen hâkimiyet kesinlikle bırakılmamalı, ancak ortalıkta savaş görüntüleri oluşturacak güvenlik güçleri yerlerini yavaş yavaş sivillere bırakmalı,
- Aşiretlerin varlığı ve gücü tartışmasız ortada. Onların halk üzerindeki etkisini göz ardı etmeden aşiret reisleri ile Devletin üst düzey yöneticileri sık sık bir araya gelerek birlikte çözümler aramalı.
- Öğrenci ve fakülte sayısı çok az olan Şırnak Üniversitesi desteklenmeli, özellikle kız öğrenciler için yurt binası inşa edilmeli,
- PKK yanında Fetö ile mücadeleye de hız verilmeli,
- Haziran seçimlerinde Yüzde 16 olan Ak Parti oy oranının, son referandumda yüzde 46’ya çıkmasına rağmen Şırnak’ın il statüsünden çıkarılarak Cizre’nin ilk yapılmak istenmesine ilişkin karar yeniden gözden geçirilmeli, daha doğrusu Şırnak cezalandırılmamalı,
- Şehir planlanırken yıkılan ev ve işyerlerinin aynı yere yapılmak yerine, zemini daha sağlam yerlere yapılarak yeni bir Şırnak oluşturulmalı,
- Kürt sorununun çözümü yönünde başlatılan “Dostluk ve kardeşlik köprüsü” projesine siyasi parti farkı gözetmeksizin batıdaki tüm belediyeler sahip çıkmalı, özelikle gelir düzeyi yüksek olan belediyeler yardıma ihtiyacı olan doğu ve güneydoğu’daki belediyelere sahip çıkarak kardeşlik ilişkileri kurmalıdır. Bölgede varlığı giderek azalan CHP için de bu durumun bir fırsat olduğunu söylemek isterim.
Şırnak ve Cizre’yi görmesem belki de bu konuda anlatılacaklara inanmazdım. Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan terör sorunu sadece bu bölge insanını değil, hepimizi, hatta komşu ülkeleri bile yakından ilgilendiriyor. Çözüme tüm siyasi partilerimizin ortak bir tavırla katkı vermesi gerektiğine ve bunun zamanının çoktan geldiğine inanarak, Dostluk Köprüsü projesinde aktif rol alan Menderes Türel’i kutluyorum.