Bizim milletvekilimiz, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da olmasa hükümette kimsenin turizmle ilgilendiği yok gibi…
Turizm gelirleri; ödemeler dengemiz ve giderek yükselen ithalatla ihracat arasındaki farktan doğan cari açığın kapatılması konusunda o kadar önemli ki!…
Bakın Çavuşoğlu Dışişleri Bakanlığı yanında bölgesi için sanki Kültür ve Turizm Bakanlığı da yapıyor?
Demeçler veriyor, turizmcinin sorunları ile ilgileniyor, onlarla konuşuyor, çözüm üretiyor, fuarlar düzenliyor, teşvikler çıkarıyor;
Turizm Haftası nedeniyle düzenlenen Antalya Merhaba “Işıklar ve Gölgeler” temalı fotoğraf sergisinin açılışında bakın neler söylemiş;
- Bu sene otelciler fiyat düşürdüklerine çok pişmanlar, oysa otelci arkadaşlara fiyat düşürmeyin diye yalvardık
- Turisti kazıklamayalım ve Antalya’nın marka değerini düşürmeyelim,
- Acenteler Türkiye’ye turist getiriyorlar ama kriz zamanında otelcileri çok kötü suistimal ediyorlar. Otelciler de bu tuzağa düşüyorlar
- Antalya’mızın turizm sezonu 78 aya sığdırılamaz, 12 ay olması gerekiyor,
- 12 ay olabilmesi için turisti çekecek bir cazibe merkezi olmamız lazım. Bu potansiyel var. Kış sporlarını, Antalya’mızda hem iyi tanıtıp hem de yeni tesisler kurmamız lazım,
- Saklıkent başta olmak üzere en az 3 yerde Antalya’mızda kayak yapılabilir.
- Türkiye’ye gelen misafirlerimiz en çok “hizmet, misafirperverlik ve güvenlik” diyor
- Bu sene Çin’de “Türkiye turizm yılı”, 300 milyondan fazla Çinli dünyayı dolaşıyor. Bunun yüzde 1’i Türkiye’ye gelse 3 milyon eder. Sadece yüzde 1’i, biz en az yüzde 5’ini getirebiliriz diye düşünüyoruz.
- Son 2 yıldır Türkiye’ye gelmeyen turistler her zamankinden daha fazla bir heyecanla, özlemle Türkiye’ye ve Antalya’ya gelmek istiyorlar…
Dahası da var.
Peki turizm sezonu Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde açıldı. Törenler düzenlendi. Hafta etkinlikleri ile “turiste merhaba” dedik. Dışişleri Bakanı geldi, törenlere katıldı ama bizim Kültür ve Turizm Bakanı yine ortada yok.
Bu nasıl bir iştir?
Bakan ne iş yapar?
Turizmde rekorlar kıracağımıza inandığımız bu yıl bir sezon açılışı yapamaz mı?
Turizmcileri motive edemez mi?
Bir moral veremez mi?
Birilerine, örneğin Başbakan’a küstü ise istifa edemez mi?
Ya da bu bakanlıktan hoşlanmadım, “benim için hükümet sözcülüğü ve başbakan yardımcılığı daha iyiydi, gündemde kalıyordum, verin bana eski baklanlığımı” diyemez mi?
Ben ilk atandığında bir akademisyen olduğu için kendisine güvendiğimi yazmıştım. Sözümden geri dönüyorum, çünkü kendisi bakanlık değil siyaset yapıyormuş…