ANTALYANIN KAHYASI

Çağatay yollarda, vatandaş çilede…

Geçen Perşembe günü kaleme aldığımız, “Çağatay yollarda” başlıklı makalemiz; insanların Vergi Dairesi ilişkilerinde ne kadar dertli olduğunu ortaya çıkardı. Bu yazı üzerine önce Antalya Vergi Dairesi Başkanı Mahmut Sütçü aradı. Bu arada Çağatay beyin soyadını da öğrendik. Vergi Denetmeni Çağatay  Cüneyt   Cengiz. 
Mahmut Sütçü’ye göre  Çağatay bey,  görevini yapıyor. Ben de buna kesinlikle katılıyorum. Kendisi ve birlikte çalıştıkları ekip arkadaşları bizler için vergi kaçıranları tespit edebilmek için gece-gündüz çalışıyorlar.
Ancak bu makalemin yayınlanmasından sonra aldığım iki mektup daha var. Tarafsızlık anlayışlımız bu iki mektuptan da söz etmemizi zorunlu kılıyor.
Mektuplardan ilki bir uzmandan geliyor. Serbest Muhasebeci  Mali Müşavir Ö.A, diğeri de bir turizmciden (O.S). Önce ondan başlayalım:
“Sayın Kahya, 09.04.2009 tarihli yazınızla,  Antalya da sadece diş hekimlerinin değil  otelcilerin, seyahat acentelerinin, özel hastane ve tıp merkezlerinin yarasına bastınız.
Biz Turizmde  otel faaliyeti yapan, otelin kapasitesine göre, 10 kişiden 500 kişiye kadar işçi çalıştıran firmalarız. Yazınızda bahse konu kişi bu yazdıklarınızı 2 aydır değil, 2 yıldır turizm sektöründe yapmaktadır. Her gittiği işletmeyi  hırsız, kaçakçı gözüyle bakmakta, yapılan denetimde herhangi bir eksiklik olmasa bile  başka şeylerle tehdit ederek zoraki yüksek miktarlı faturalar kestirmekte, kesmek istemeyenleri, ‘arama kararı  ile gelirim, polisle gelirim’ yanarsınız diyerek tehdit etmektedir. Antalya turizmcilerinin hepsi aynı durumdadır ancak  üstüme gelirler diye herkes bu işlemlere boyun eğmektedir.
siz tüm Antalya esnafın ve işadamlarının hislerine tercüman oldunuz”
İkinci mektup biraz uzun. Uzmanımız önce 3 sayfa kadar vergi dairelerinin kuruluşundan işleyişine kadar misyonunu anlattıktan sonra konumuza gelmiş.
“Mükellefler yıllık gelirini ve bu geliri üzerinden ödenmesi gereken vergiyi muhasebecilerin de yardımıyla kendileri hesaplayıp vergi dairesine beyan ederler ve vadesinde öderler. Hesap ve vergisel işlemleri basit olan (Faiz ve kira geliri elde eden mükellefler gibi) mükellefler dışındaki ticari, zirai ve mesleki kazanç sahiplerinin muhasebecilerinin olması ve vergi dairesine verdikleri beyanlarının muhasebeci tarafından onaylanması yasal zorunluluktur. Bir işverene bağlı olarak çalışmayıp kendi hesabına bağımsız çalışan doktor, diş hekimi, avukat, muhasebeci, sanatçı gibi meslek mensuplarının kazancı serbest meslek kazancıdır ve mutlaka muhasebeciden yardım almak zorundadır.”
Uzmanımız buraya kadar kendi meslekleri açısından irdeliyor. Sıra bürokrasi açısından değerlendirmede:
“Yetkili yoklama memurları anlık kontrol yapabilirler. Mükelleflerin geçmişe yönelik vergi hesabına dayanak olan yasal defter ve belgelerine dokunmaları, bu belgelerin mahiyeti hakkında soru sormaları, mükellefin ödemiş olduğu veya ödeyecek olduğu vergiler konusunda çalışma yapmaları yasal açıdan mümkün değildir. Niçin az vergi ödedin diye soru soramaz. Antalya’da yapılan şov amaçlı en popüler yoklama işi dini bayramlarda ve yeni yılda otellerde sahne alan sanatçıların alacakları ücretin tespiti için yapılır. Yoklama memurlarının sanatçının ve otelin ödeyeceği vergiye ilişkin inceleme yapma yetkisi yoktur.
Mevcut maliye bakanı ve müsteşarı dahil olmak üzere bakanlıkta 24 adet hesap uzmanı kökenli bürokrat çalışmaktadır. Bir ay önce gelir idaresi başkanlığına maliye müfettişi kökenli bürokrat atanmıştır.
Mevcut ve bir önceki Antalya vergi dairesi başkanları hesap uzmanı kökenlidir. Son 7 yıldır, vergi idarecilerinin ve memurların teftişi için Antalya’ya maliye müfettişi gelmemiştir. 
Antalya’da, merkezde sürekli, ilçelerinde de geçici olarak bulunan vergi incelemesi yetkisine haiz 80 adet vergi denetmeni çalışmaktadır. 
Antalya vergi dairesi başkanlığınca yürütülen yerel yoklama ve vergi incelemesi usulü diğer tüm illere göre farklı uygulanmaktadır. Vergi dairesi başkanının (Mahmut SÜTÇÜ) talimatı ile kıdemli bir adet vergi denetmeni (Mehmet Ali KILINÇ) köşe yazınıza konu olan işleri yapmak üzere yetkilendirilmiştir. Yapılacak işler için bir adet vergi denetmeni (Çağatay Cüneyt CENGİZ) ve 10 adet gelir uzmanı unvanlı yoklama memurundan oluşan bir ekip oluşturulmuştur.
Ekibin görevi; Antalya vergi dairesi başkanlığınca gelir idaresi başkanlığına sunulan çalışma sonuçlarının istatistik rakamlarını artırmak için mükelleflere usulsüzlük ve vergi ziyaı cezası kesmektir.
Antalya mükellefleri, her mükellef gibi, ağır işleyen yargı sistemi nedeniyle devletten ve maliyeciden korkmaktadır. Yoklama ve vergi incelemesinin mahiyeti hakkında eksik bilgileri vardır. Mükelleflerin müşavirleri olan muhasebeciler ve yeminli mali müşavirler de benzer durumdadırlar veya mükellefler gibi vergi idaresi ile çatışmak istememektedirler.
Antalya mükellefleri yıllardır alışkın oldukları  yoklama memurlarından farklı olarak, gelir uzmanı unvanı ile tanışacaklardır. Bu nedenle genç gelir uzmanı memurlar ekibe özellikle dahil edilmiştir. Çoğu mükellefler kendilerini gelir uzmanı olarak tanıtan bu memurları hesap uzmanı zannetmektedirler.
Ekip, 2007 ve 2008 yılarında Antalya’da çok yoğun tempoda çalışmıştır. Ekip başı Çağatay Cüneyt CENGİZ olmak üzere 10 adet gelir uzmanı resmi maliye minibüsü ile mükellefin işyerine habersiz gider. Vergi dairesi başkanlığının (Mükellefler bu makamı eski gelirler genel müdürlüğü olarak bilir) ve Antalya valisinin görev emri ile çalıştıkları mükellefe açıklanır. Ve süreç başlar…
Ayrıca, Antalya’daki mükelleflere “ben yaptım oldu” anlayışı ile kanunsuz ve haksız yapılan bu muamele konusunda sayın valimiz de ayrıntılı bilgi sahibidir ve bu durumdan çok rahatsızdır.”
İşte böyle sevgili okurlarım. İnsanlar sıkıntı çekiyor, ama kimi Devlet baba’ya saygısından, kimi Osmanlı’dan kalma korkusundan ve en önemlisi de, “aman bana ne?” diyerek sorumsuz vatandaş örneği yaratmaktan sesini çıkarmıyor.  
Şurası da bir gerçek ki; bu denetimleri yapan memurlarımız da elde ettikleri fazladan gelirleri kendi hanelerine yazmıyorlar. Her yiğidin bir yoğurt yiyişe var demek ki!...


BİRAZ DA GÜLELİM

“Sünnet etturdum da…”
Temel, Ankara'da bir barda içerken cep telefonu çalar, telefonunu açar, bir o kulağına bir bu kulağına götürürken sevinçle bardaki herkese içki ısmarlar.
Soranlara; karısının 12 kg’lık bir bebek doğurduğunu söyler.
Bardaki hiç kimse bir bebeğin 12 kg. gelebileceğine inanmaz fakat Temel inat eder.
 "Dediğim gibi, bizim oralarda ortalama bebek kilosu budur, benimki de tipik bir Laz bebeği işte?
 Dört bir yandan tebrikler yağar; bardaki herkes Temel'i kutlar...
 İki hafta sonra Temel tekrar bara uğrar.
 Barmen tanır ve sorar:
 "Sen şu 12 kg doğan bebeğin babası değil misin? Herkes bebeğin iki haftada kaç kiloya ulaştığını merak ediyor.
 - Söyle bize, bebek kaç kilo?"
 Temel gururla yanıtlar:
 " Tam 10 kilo"
 Barmen şaşırmış ve meraklanmıştır.
 "Nasıl olur? Doğduğu gün zaten 12 kiloydu."
 Temel içkisini başına diker, ıslak dudaklarını koluna siler ve barmene doğru eğilir, gururla yanıtlar:
"Sünnet ettirdum da."

GÜNÜN SÖZÜ
Millete efendilik yoktur, hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur. 
Atatürk

Yayın Tarihi
13.04.2009
Bu makale 4559 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
ANTALYA’NIN KÂHYASI çok doğru bir yere çomak sokmuş. Sanırım sitedeki hiç bir yazı bu kadar çok okunmadı ve yorumlanmadı. Yazıda deniliyor ki; vergi denetimini bu işte ihtisas yapmış üst düzey kamu görevlileri yapar, vergi denetimi yapma yetkileri olmayan bu memurlar (koltuğunu muhafaza etmek isteyen amirlerinin talimatıyla) hırsız, kaçakçı, vatan haini muamelesi yaparak korkutup aşağıladıkları vatandaşa usulsüz bir şekilde tehdit ve şantajla ceza kesmektedirler, ülkenin başka hiçbir ilinde olmayan böyle bir uygulamadan vali bile rahatsızdır. Yorum yazanların tamamı ise; kimin hangi şartlarda ne kadar vergi ödediğini bilmedikleri için, Oh olsun hırsızlara! Yürü be koçum maliyeci! diyorlar. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak böyle bir şey olmalı. Hır nedir? Hırsız nedir? Memlekete değil, kanunsuz bir şekilde bu işi yaptıran ve yapanlar ile hak hukuk kavramını bilmeyenlere YAZIK.

hanifi keskin 22.04.2009

Sayın Kahya; Ben Vergi Dairesinde örgütlü Türk Büro Sendikası Başkanı olarak, hem başkanla hem de çalışan memurlarla gurur duyuyorum. O mektuplar, rüşvet istedi diyemiyor. O otelci bedava konaklama istediler diyemiyor. Birileri bu memlekette kazanıp, vergisini vermeden ve de utanmadan bu ülkenin kaynaklarından faydalanıyordu. Bu durumun böyle devam etmemesini sağlayan Sayın Mahmut SÜTÇÜ ve Vergi Dairesi çalışanları demekki fincancı katırını ürkütüyorlar. Asgari ücretliden sualsiz vergi alan, emeklinin aldığı ekmekten anında vergi kesen devlet, bu beyfendilerden almayacak öyle mi? Bunlarda X5 jeepleri ile, o garibanın verdiği vergi ile yapılan yolda araba sürecek. O asgari ücretliden alınan vergi ile yapılan havalimanında uçağa binecek. Hatta laf açıldımı, kürkü nebzesinde muteber konuşmalar yapacak. Etiketi ile siyaseti etkileyecek. Hatta sizi etkileyip köşe yazısı yazdıracak. Kazancından vergi vermeyip, dermansız kalmış garip vatandaşın sırtından inmeyenlere in diyen Antalya Vergi Dairesi Başkanlığını kutluyorum. Onlarla gurur duyuyorum. Bu beylerin oluşturacağı kumpaslarla bir tek kamu çalışanının tırnağı incinirse, bundan mesul olanlar peşinen bellidir diyorum. Görevlerinden dolayı insanlara kusur isnat etmenin suç olduğunu burdan ilan ediyorum. Sadece çay, çorba, ekmek parası örgütü olmadığımızı buradan ilan ediyroum. Biz çalışanlarımızla tek vucuduz. Onlara gelebilecek her türlü iftiraya da kumpasa da yekpare olarak dimdik dururuz. Saygılar sunuyorum. Nuri ÜNAL Türk Büro Sen Antalya Şube Başkanı

Nuri ÜNAL 17.04.2009

Yazılanları okuyunca Türkiye'de neler oluyor diyesi geliyor insanın. Şimdiye kadar vatandaş memurun rüşvet çarkından bahsederdi. Özal mantığının (benim memurum işini bilir) hala devam ettiği varsayılırdı. Şimdi ise usulüne uygun denetimler yapılıyor, usulsüz olanlar cezalandırılıyor ama buna karşı çıkılıyor. Yanlış hesap bağdattan döner diye bir söz vardır. Bu ceza kesilenler herhalde hukuki dayanakları olmayınca cezayı kesenleri deşifre ederek işi sulandırmak istiyorlar. Hukuk kurallara uyunca anlam kazanır. Memurlar aldıkları yetki ile işlerini yaparlar. Ben merak ediyorum. ceza kesilen kaç mükellef itiraz etmiş. Lehte ve aleyhte sonuçlanan dava sayısı kaç? Bunların istatistiği var mı acaba?

M.YILDIZ 16.04.2009

maliye teşkilatını kutluyorum. vergi bilinci oluşması için vergi denetiminin şart olduğunu düşünüyorum. denetim olmazsa yapılacak harcamalara tüm vatandaşlar katlanıyor. kazancını tam beyan etmeyen kişiler yüzünden benzin, otomobil, sigara vb. her türlü maddeyi çok yüksek vergilerle alıyoruz. sonuçta zengin de fakirde benzin aldığında aynı vergiyi ödüyor bu da adaleti bitiriyor. ayrıca hiç kimse yaptığı iş yüzünden adı deşifre edilmemeli diye düşünüyorum. tek yanlı haber yapılmamalı..

Mehmet Baysan 15.04.2009

Ben bu ekibin bulduğu matrah farklarının da olması gerekenin yarısı bile olduğuna inanmıyorum. Yani damarlarına basıldğını düşünülenlerin ciroları mali denetimde çıkan ciroların kat be katıdır. Vergi bilinci ayrı bir kültürdür. Bizim toplumumuzda bu kültür yerleşmediği müddetçe daha maliyenin çok çalışması gerekir. Çok çalışınca da neyazıkki böyle olaylar oluyor. Alan aldığını satan da sattığını (aldığı para ve verdiği para kadar) belgelendirmedikçe bu işler böyle gider. Belgelenmezse birileride belgele der. Ben o ekibi canı gönülden destekliyorum. Başarılar....

ali şenbağcı 15.04.2009

Sanki bütün yorumlar aynı ağızdan yazılmış gibi bir izlenim doğdu bende. Yorumların yazım şekline ve Saatlerine dikkatinizi çekerim.

Recep K. 15.04.2009

Bu yazınızda keşke (adını açıkca verdiğniz ve hedef gösterdiğniz ) Denetçinin de cevabı ile açıklamalarını da görebilseydik neyse ; Turizmci (O.S). "Yapılan denetimde herhangi bir eksiklik olmasa bile başka şeylerle tehdit ederek zoraki yüksek miktarlı faturalar kestirmekte, kesmek istemeyenleri, ‘arama kararı ile gelirim, polisle gelirim’ yanarsınız diyerek tehdit etmektedir."demektedir. Ozaman neden bu tehditlere boyun eğdiklerini merak ediyorum ?! Ve soruyorum İdealist bir şekilde çalışan bir kaç memurları bu şekilde deşifre ederek sindirmeye çalışılmasını doğru bulmuyorum.

EMİNE KASAPOĞLU 15.04.2009

Sn. kahya Ben antalya'da serbest muayenehanesi olan bir doktorum ve kısa süre önce denetim geçirdim , hiç de yazıldığı gibi kaba yada suçlayan bir tavırla karşılaşmadım , herkes gayet seviyeli biçimde görevini yapıyordu, Lütfen doğru düzgün çalışan kamu personelinide böyle yıldırmamalı aksine desteklemeliyiz bir türk vatandaşı olarak !....

selma D. 14.04.2009

ben vatandaş olarak şunu duydum... muhasebe müdürü tanıdığım otelci var.  patronlar maliyenin bu ekibi olmasa ne maaşlarımızı tam gösteriyor, ne de kayıtlarımızı düzgün tuturuyorlar ve biz de sorumlu oluyoruz. ayrıca sizin böyle bi araştırmanız oldu mu? ve ben çevremde fişini, faturasını tam kesen ne dişçi gördüm, ne doktor...korkuyorum fatura istersem hanımın ve benim tedavimizi yapmazlar iyi diye.. ama maalesef memlekette hep çalışanlar, işini iyi yapanlar cezalandırılsın istiyoruz...öyle değil mi sayın KAHYA?

Engin AY 14.04.2009

bir vatandaş olarak vergi sistemindeki adaletsizliğe karşı tüm vatandaşların korunması için acilen gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünüyorum.vergi yükü ağır olduğundan vatandaşlar daha az vergi ödeme yolları arıyorlar. bunun için de çoğu zaman fatura kesmeden iş yapıyorlar.ben çeşitli yerlerde bazen sigortalı bazen sigortasız çalıştım.her sektörü az çok bilirim. hiç denetleme görmeden yıllarca çalıştığımız oldu. kaçan vergileri düşündükçe bu devlet nasıl ayakta kalıyor şaşırıyorum.çalıştığım yerlere denetim için gelenler sadece vergi levhalarına bakıp gitmişlerdi.kimse de şikayet etmemişti. nihayet şikayet edilecek kadar iyi denetim yapan birileri çıkmış demek ki.

emir atakan 14.04.2009

BU YAZIDAN TEK ANLADIĞIM ŞU Kİ BU MALİYECİLER BİRİLERİNİN BAYAĞA AYAĞINA BASMIŞ GALİBA! GÖREVLERİNİ KORKMADAN, YILMADAN YAPAN MALİYECİ MEMUR ARKADAŞLAR YILMAYIN, YORULMAYIN. HUD SURESİ 112. AYETTE BUYRULDUĞU GİBİ; "EMROLUNDUĞU GİBİ OLDUKÇA, DOSTOĞRU OLDUKÇA ZATEN HER DAİM YÜCE RABBIM YANINIZDA OLACAKTIR"

Deniz EKREN 14.04.2009

vergisini tam veren hiçbir vatandaş maliyeciden korkmaz. Yani vergiyi kaçıran değil de enzor iş olan vergiyi toplamaya çalışan fedakar memurlar mı suçlu. bu memlekette bir kişi çıksın ben tüm faturalarımı tam olarak alıyorum desin. vergisini tam veren mükellef sayısı yüzde % 5 geçer desin bu memurları asalım. yazık yazık bu memlekete yazık oluyor

mehmet doğru 13.04.2009

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!