Sözünü ettiğim Çağatay, televizyonda program yapan ve Anadolu yollarında fırdönüp yemek tarifinden geleneklere kadar birçok konuda güzellikler yansıtan Çağatay değil… Bu Çağatay değerli Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan’ın talimatları ile Türkiye’yi karış karış dolaşarak, vergisini ödeyen seçilmiş bazı meslek mensuplarına ceza kesmekle görevlendirilmiş Çağatay…
Şaşırmayın… Vergisini ödeyen bazı meslek mensuplarına nasıl ceza kesilebileceğini de sormayın. Ben size bir Çağatay Bey’in Antalya ve ilçelerinde son 2 aydır sürdürdüğü çalışmadan söz edeyim.
Antalya’da bugünlerde sadece muayenehanesi olan Diş Hekimleri, Çağatay beyin gündeminde. Diş Hekimlerine davetiye çıkarılıyor. Vergiye ilişkin dosyaları ile birlikte Antalya Vergi Dairesine çağırılıyorlar. Bu insanlar vergilerini ödemişler. Önce “neden inceleniyorum?” diye muhasebecilerini arıyorlar. Onlardan;
“Zaman zaman olur” yanıtını alıp, Vergi Dairesi’nin yolunu tutuyorlar.
Ön görüşmede Çağatay bey, sorgu sual olmadan vergi kaçakçılığı ile suçluyor diş hekimlerini, fatura kesmedikleri için vergi kaçırdıklarını, bazılarına da “vatan hainliği”ne kadar uzanan hakaret ve suçlamalar…
Sonuçta 25 bin liradan başlamak üzere vergi 300 bin liraya kadar vergi cezaları kesiliyor.
Bütün bunları bana bir diş hekimi dostum anlattı. Muhasebecisinin şikayetini de dile getiriyor. Yeminli Mali Müşaviri, “Bizim gereğimiz kalmadı. Hesap kitap yapıp vergi matrahı belirliyor ve maliyeye beyanname veriyoruz. Bizim her beyanımızdan kuşku duyacaklarsa bize ne gerek var? Mükelleflerimizle karşılıklı onlar görüşsün, denetim yapsınlar” dediğini hatırlatıyor. Son çare olarak yargıya başvurma kararı almış.
Şimdi gelelim karşı tarafa;
Namusu ile para kazanan ve kazancının vergisini devlete ödeyen vatandaşın ne günahı var? Hangi devlet vardır ki; vatandaşına kuşku ile baksın, o’nu vergi kaçakçısı gibi görsün. Bir Devletin vatandaşı gerçekten böyle ise, Devlet Baba Hacı Bektaşi misali bunun suçunu da kendinde aramalı.
Artık Turizm Danışma ofisimiz var
Çok eleştirdim zamanında. Selekler karşısındaki Büklüdere üzerinde incik-boncuk satıcılarının arasında bir kulübede hizmet vermeye çalışan “Turizm İnformation” bürosu nihayet kapatıldı. Güllük Caddesi’ndeki Kültür ve Turizm Müdürlüğü binasının giriş katında yapılan yeni danışma ofisi Antalya’ya yakışmış… Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar’a teşekkür ediyorum. Bizim işimiz sadece olumsuz eleştiri olmamalı. Hizmeti yapana da teşekkür etmeliyiz diye düşünüyorum.
BİRAZ DA DÜŞÜNELİM
Eflatun’a sormuşlar:
- insanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nelerdir?
Eflatun tek tek sıralamış:
- Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler.
- Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için para öderler.
- Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar.
- Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.
Peki, sen ne öneriyorsun?
- Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapılması gereken tek şey kendinizi sevilmeye bırakmaktır.
- Önemli olan hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır...
Son derece doğru değil mi? ;)
GÜNÜN SÖZÜ
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir
Hz. Muhammed (SAV)