Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak bu sözleri milletvekili adayları belirlenmiş olmadan söyleseydi, hemen damgayı vurur, gönlünden vekillik geçtiğini söyler, yetmez yazardık. Allahtan kimin aday olacağı, kimin listelere giremediği belli oldu da, Çetin Osman Budak bu tür yakıştırmalardan kurtuldu.
Çetin Osman Budak, ATSO’nun 129. Kuruluş yıldönümünde ülkenin en önemli iki gündem maddesini oluşturan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) nın ortalığı kan gölüne çeviren iptal kararı ile ÖSYM’de bitmek tükenmek bilmeyen hile-şer-torpil-adam kayırma-bilgisizlik-beceriksizlik ve aklınıza sizin ne geliyorsa yine ülkeyi karıştırmaya yönelik çabaları ile ilgili görüşlerini açıklamış.
Öncelikle her iki konudaki görüşünün altına imza atarken, bu örneği ülke yönetimine, sivil insiyatifin katkısının en güzel örneği olarak göstermeliyim.
Peki ne söylemişti Çetin Osman Budak?
Budak; Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bağımsız adaylarla ilgili karanının ''hukuki'' olduğunu, ancak YSK'nin durumu daha önce inceleyip, gerekli uyarıyı yapması gerektiğini söylemiş… Bitmedi: Ayrıca karar alındığında kamuoyunu tatmin edici açıklamalar yapılmalıydı. Bunlar yapılmadı, karar ayrımcılık gibi görüldü ve medyanın da desteğiyle bölücü teröre bir kez daha malzeme verildi'' demiş…
Doğru mu? Sonuna kadar doğru…
Budak; hükümetle yerel yönetimler ya da belediyeler veya yerel kurumlar arasında çekişmenin kabul edilemeyeceğini söylemiş… Kamu hizmetinde siyasi ya da kişisel çekişmenin olmaması gerektiğini vurgulamış.. Kurumların görevinin millete ve ülkeye hizmet olduğunu kaydetmiş.
Bir yanlış var mı? Hayır kesinlikle yok…
***
Sonra YGS'deki ''Şifreleme'' iddialarına da değinen Budak, şöyle konuşmuş:
''Ortada belkide alt kademeden kaynaklanan ciddi bir skandal var. Ancak ister ihmal olsun ister olmasın, sınav sistemini bilmeyen ÖSYM Başkanı Ali Demir ve ÖSYM yönetiminin istifa etmesi gerekiyor. ÖSYM'nin başında bu konularda uzmanlaşmış kişiler olsaydı, bu kadar güven tahribatı olmazdı. Bürokraside liyakat esas olmalıdır''
Doğru mu? Bu sözlere kim yanlış diyebilir ki!..
***
Budak; Siyasi partilerin 2023 hedeflerine de değinmiş:
''Bu programlar yeterince tartışılmıyor. Bunun sebebi ise yarının derdine düşmüş olan halk için 2023'ün çok uzun bir vade olmasıdır. Vatandaşlar, acil olarak bazı sorunların çözümünü, ekonomik ve siyasi yapının değişmesini beklemektedir. Seçimlerde aday belirleme süreci, milletvekili adaylarının Genel Başkanlar tarafından atanması milleti seçimden uzaklaştırmakta, demokrasiye olan inanç zayıflamaktadır''
Allah için herkesin ortak şikayetleri değil mi?
İşte böyle doğru söyleyeni artık dokuz köyden kovmuyorlar… Devam sevgili Budak, bütün bunları görmeyen, göremeyen, ya da görmezlikten gelen siyasilere inat durmak yok… Yola devam!..
***
Akaydın Hoca’dan açıklama
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın geçen hafta içinde yazdığım yazı ile ilgili aradı. Hasta yatağında olduğum için fazla yüklenmedi ama, “Büyükşehir Belediyesi dürüst bir belediyedir” sözlerine açıklık getirdi. Hoca, bu sözleri ile kimseyi suçlamak istemediğini, bir durum belirlemeye çalıştığını belirterek, Türel dönemine ilişkin Cumhuriyet Savcılığına 3 ayrı suç duyurusunda bulunduğunu, etik olarak bu üç konuyu da açıklayamayacağını söyledi. Savcılığın bu üç konudan henüz biri hakkında karar verdiğini, bu konudaki takipsizlik kararına Danıştay nezdinde itiraz ettiklerini belirtti. Aradan geçen bunca zamana karşın diğer iki konu hakkında savcılığın henüz işlem yapmamasına da sitem etti.
Aslına bakarsanız Hoca; merkezi yönetimin kendilerine hiçbir katkı vermemesini adeta doğal karşılamaya başlamış, sadece gölge istemiyor…