Şuna bir türlü aklım ermiyor, sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan gibi Üniversitede biz de biraz ekonomi okuduk. Türkiye’de hayvan sayısının azlığı ile doğru orantılı et azaldığı için talebin fazla olması nedeniyle et fiyatları yükselişe geçti. Bu formül sadece et için değil, domates, patates, soğan, limon fiyatları da bu yüzden arttı. Netice arz-talep meselesi…
Bu fiyat artışının önüne geçmenin tek yolu talebi karşılayacak arzı artırmaktı. Gelin biz öyle sanalım. Nitekim Tarım bakanlığı da bunu yaptı ve canlı hayvan ve karkas et ithal etti, dünya paralar ödeyerek. Buna karşı çıkanlar oldu, kasaplar “gelin bize teşvik verin, et fiyatlarını ucuzlatalım” dedi dinleyen olmadı, hayvan yetiştiricisi besiciler, “ithalata ödediğiniz para ile biz üretimi uçururuz” dediler, onlara da kulak asan olmadı.
Sonuçta ne oldu biliyor musunuz?
- Tarım bakanlığı’nın Et ve Balık Kurumu aracılığı ile kilogramına ortalama 28 lira ödeyerek ithal ettiği eti 3 büyük alışveriş merkezlerine (Migros, A 101 ve BİM) 20 liradan satarak sözde eti ucuzlattılar. Bence bu üç firmaya para kazandırdılar. Üstelik bu marketlere verilen etler sabahtan bitti.
- Oysa; piyasada ucuz et karaborsa usulü pişyasadan çekilirken Fransa’dan, Sırbistan’dan, Arjantin’den, Brezilya’dan, Avustralya’dan ve daha birçok ülkeden ithal ettiğimiz karkas et ve canlı hayvanı piyasaya arz etmediğimiz için tüketemedik, ne de stoklayacak yerimiz var, tek çare olarak ihracatı düşünüyoruz.
Trajikomik değil mi?
Haber gazetelerde yayınlanınca gerçek ortaya çıktı ve Türkiye, Et ve Süt Kurumu depolarında biriken ihtiyaç dışı yaklaşık 20 bin ton karkas et ve kesilmek üzere bekleyen 300 bin baş canlı hayvan elde kalmış.
Tam bir komedi…
***
Tarım bakanı sadece bakıyor
Şimdi bu haberi Dünya Gazetesi yayınladıktan sonra kamuoyunun haberi oldu. Aynı günlerde tarıma sadece bakanlığın penceresinden bakan ve gazetecileri susturmakla uğraşan Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, aynı günlerde et fiyatının yüksek olmasından şikâyet ederek, "Et yemeyin, hindi, tavuk, balık yiyin" açıklamasının ardından piyasaya çıkarmadığı etler için ihracat kapısı arıyor.
Evet; Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgilere göre, Et ve Süt Kurumu depolarında yaklaşık 20 bin ton kırmızı et stoku oluştu. Etin şoklanması ile ilgili sorun yaşamaya başlayan Et ve Süt Kurumu ihracat için pazar arayışına girdi.
Bu nasıl iş Allah aşkına?
Et ve süt kurumunun 2 milyon küsur nüfuslu, 5. Büyük ili Antalya’da bir mağazası yok. Ankara, İstanbul ve İzmir’deki mağazaların şehir dışında, ulaşılamayacak noktalarda olduğu söyleniyor. Elde tonlarca et var, piyasaya sürseler fiyat ucuzlayacak, adeta satmak ve fiyatın ucuzlamasını istemiyorlar.
O zaman tek bir çare kalıyor; yapamıyorsanız, eskilerin yaptığını yapın, bu kurumu özelleştirin tıpkı şeker fabrikaları gibi… Biz de kurtulalım, siz de…
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli inşallah, eldeki karkas et koktuktan sonra ihraç edecek ülke bulur da, onlar da sınırdan geri gönderirler…