Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) nun dün aylık olağan meclis toplantısı vardı. Meclis toplantısının gündemini seçim ve ekonomi oluşturdu. ATSO Başkanı Davut Çetin, Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçim sonuçlarını değerlendirdi, iş dünyasının yeni sistem ve oluşumdan isteklerini sıraladı ve son olarak da siyasetçilerden ülke için uzlaşı istedi.
Güzel bir konuşma aslında Davut Çetin’in çağrısı da… İyi hazırlanmış, ülke gerçeklerini ve sorunları yansıtan, ayrıca çözüm de öneren bir ortak akıl ürünü…
Baştan sona birkaç kez okudum;
Özetlemek gerekirse Davut Çetin şunları söylüyor, daha doğrusu istiyor.
- OHAL’in kaldırılması yabancı sermayeye güven verecek, Türkiye’nin dış imajı düzelecektir.
- Huzur ve güven için uzlaşma zorunlu,
- Ekonomide yapısal reformların artık acil hale geldi,
- Ekonomide mali disiplin korunmalı,
- enflasyonun kontrol altına alınmalı,
- Merkez Bankası'na güven tesis edilmelidir. Başka bir ifade ile Merkez Bankası bağımsız kalmalı, siyasetçiler uzmanların işine karışmamalı…
Davut Çetin’in bunlar dışındaki önerilerinin başında raydan çıkmak üzere olan ekonominin yeniden eski konumuna getirilmesi. Bunun için de; “Artık seçim atmosferi geride kalmalı ve icraat dönemi başlamalı. Bizim arzumuz bir an önce ekonomik reform takviminin ortaya konulmasıdır. Bir seçimde milletin bir kısmı zafer kazanmış, diğer kısmı mağlup olmuş sayılamaz. Seçim sonuçları ittifaklar şeklinde bile olsa uzlaşmanın gerekli olduğunu göstermiştir. Seçim sonucu ne olursa olsun, ekonominin güçlenmesi, huzur ve güven için uzlaşma zorunludur" dedi.
Seçim öncesi de iktidar tarafından, seçim sonrasında kaldırılacağı bildirilen OHAL’in kaldırılması için ortak yaklaşım gerektiğini, muhalefetin buna hazır olduğunu söyleyen Çetin, bu durumun ortaya koyacağı iki önemli konunun; birincisi yabancı sermayenin geriye dönmesi için ihtiyaç duyulan güvenin geri geleceğini, ikinci olarak da Türkiye’nin özellikle batıdaki imajının düzeleceği vurgusunu yapıyor. Bunun yanında da, imajın daha iyiye gitmesi için bazı yasal düzenlemeler gerektiğini, örneğin gazetecilerin tutukluluk hallerinin ortadan kaldırılmasını istiyor.
Çetin’in konuşmasındaki ikinci önemli husus, Ekonomide yapısal reformların artık acil hale gelmesiydi. Bu gündemin önemli ayakları; Dövizdeki yükselme, sürekli artan cari açık ve borç ödemeleri, bütçe açığı, yabancı sermaye girişindeki azalma gibi sorunlar v.s… Bu arada üretim ve ihracatın artırılması yönünde alınacak tedbirler de arkasından gelecek…
Davut Çetin, özellikle cari açığın kapatılması yönünde turizm gelirlerinde ortaya çıkacak artış konusunda adeta hükümete kefil oluyor. Ve; "Turizmde Türkiye ortalamasının üzerinde artış var. Kayıtlı istihdam artışında ilerideyiz. Türkiye'de yüzde 5.7, Antalya'da ise yüzde 12.3. Vergi tahsilatı, ihracat verilerimiz de olumlu. Burada bir olumsuz gösterge kayıtlı tarım üreticisi sayısındaki azalmadır. Bugünlerde önce soğan, patates, Antep fıstığı fiyatları gündeme geldi. Son birkaç günde ise domates fiyatları artmaya başladı. Her kafadan bir ses çıkıyor. Üretim düştü diye yazan var, oysa resmi verilere göre ciddi bir üretim düşüşü yok. Hatta mart ayında 400 bin ton patates depolarda çürüyecek, para etmiyor diye demeçler verildi. Sonra patatese ihracat iadesi desteği verildi. Fakat haziran ayına kadar ihracat artışı olmadı, haziranda ihracat arttı görünüyor. Ortada bir sorun var, fakat soruna teşhis konulacak bilgi yok. Maalesef bu çağda Türkiye'de halen yeterince veri ve bilgi üretilmiyor" diyerek de eleştirilerini sıraladı… Tarım için köklü ve sürdürülebilir çözümler gerektiğine vurgu yaptı.
**
Tanıtım A.Ş kongre merkezine talip
Davut Çetin konuşmasının son bölümünü de de Antalya EXPO’ya ayırdı. Antalya olarak Expo gibi önemli bir değerin atıl kalmasına seyirci kalınamayacağını da söyleyerek bu konudaki önerisini, şöyle dile getirdi:
"Keşke Antalya olarak EXPO'ya sahip çıksak ve o yatırımları değerlendirsek. Örneğin Tanıtım A.Ş. oradaki kongre merkezini işletebilir. Antalya Tanıtım Vakfımız, Kongre Büromuz ve çok sayıda turizm altyapı birliğimiz ve derneklerimiz var. Birliktelikle güçlü bir sistem kurmalıyız"
**
Diliyorum, yeni sistemin çözüm üreteceği bu ve benzer konularda iş dünyası başta olmak üzere, kentlerdeki akil insanların fikirlerine değer verilir ve çözüme katkıları sağlanır. Bu sebepledir ki, Davut Çetin’in bu mecliste yaptığı konuşmayı ve önerileri önemsiyorum. Daha önemlisi altına da, bir Antalya ve Türkiye sevdalısı olarak imzamı atıyorum…