Akdeniz Üniversitesi'nde zaten ve sürekli kaynamakta olan kazanın altına yeni odunlar atıldığını, yönetime muhalif Prof. Dr. İbrahim Demir'in Twitter hesabından öğreniyoruz. Değerli Rektörümüz yeniden Rektörlük görevine atanmasında, temsil ettikleri grubun desteği nedeniyle hemen ertesi gün göreve getirdiği Rektör yardımcıları Prof. Dr. Ömer Geçici, Prof. Dr. Muharrem Kılıç ve Genel Sekreter Yardımcısı R. Zafer Tekin'i, bu kez görevden almış.
İlk akla gelen soru; bu görevden almaların sebebi ne? Dün ''Yol arkadaşlarım'' dediğin, ABD'ye, yurtiçi ve dışına giderken vekalet verdiğin bu insanlar bir suç mu işlediler? Yoksa onların da evlerinde para kutuları filan mı çıktı?
Bunların hiç biri değil tabii ki sebep...
Biz; hükümetin görevden alma furyasının İçişleri Bakanlığı'nda polis yöneticileri, Adalet Bakanlığı'nda da Hakim ve Savcıları vurduğunu düşünürken, Akdeniz Üniversitesi'nde aynı minval üzre ''bu görevden almalar nereden çıktı?'' diye önce kendimize sorduk. Sonra da üniversite görev yapanlara...
İddiaya göre, değerli rektörümüz ''Yol arkadaşlarım'' dediği, Prof. Dr. Mustafa Akaydın'a karşı kazandığı zaferde (!) yanında yer alan ilk döneminin Rektör yardımcılarının tamamını, ikinci döneminin başladığı gün devre dışı bırakmıştı. O yüzden ki; bu hareketin normal olduğunu söyleyenler var.
Ancak asıl iddia daha önemli. Şimdi hem Emniyet'de, hem adliyelerde Fettullah Gülen Hoca Efendiye yakın yöneticiler görevden alınıyorlar ya, bunu fırsat bilen değerli rektörümüz, hükümet henüz üniversitelere el atmadan, aynı gruptan oldukları iddia edilen; vekili Prof. Dr. Ömer Geçici ve aynı zamanda Hukuk Fakültesi Dekanı olan Prof. Dr. Muharrem Kılıç ile Genel Sekreter Yardımcısı R. Zafer Tekin'i görevlerinden alıverdi. Anlayacağınız hükümete yaranma politikası (!)
Bir başka iddiaya göre, sırada başka isimler de var. Rektörün en yakınındaki Genel Sekreter'in adından bile söz ediliyor.
**
Hükümet; F.T ile mücadele kampanyasında Üniversitelere henüz el atmazken Akdeniz Üniversitesi'nde bu işler neden oluyor sorusunun cevabının sadece hükümete yaranmaktan ibaret olmadığı da söyleniyor. İddianın sahibi Akdeniz Üniversitesi çalışanları, değerli rektörümüzle ilgili olarak Özel yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Osman Şanal'ın hazırladığı 200 sayfalık iddianame ile ilgili YÖK'den henüz soruşturma açma izninin, aradan geçen uzun zamana rağmen gelmediğine dikkat çekiyorlar. Yine iddiaya göre; YÖK'de soruşturma dosyasını inceleyen uzmanların kendisine ''İstifa mı edersiniz, yoksa biz mi görevden alalım?'' sorusunu gönderdikleri söyleniyor.
İşte değerli rektörümüzün amacı; Fettuhlahçı bilinen ya da öyle söylenen hocaların görevden alınmalarının, daha doğrusu durumdan vazife çıkarması; en azından kendisinin bu gruba karşı olduğunun bilinmesini ve YÖK'den soruşturmanın açılması konusunda Cumhuriyet Savcılığı'na izin verilmemesini sağlamak...
Ne güzel planlar değil mi? Şeytanın bile aklına gelmeyecek hesaplar... Dünkü yol arkadaşlarının, nasıl düşman olduklarının belgesi, üniversite yöneten, geleceğimizi yetiştiren insanlara yakışmayacak işler bunlar...