Yeri geldi mi hepimiz mangalda kül bırakmıyoruz. Özellikle meydanlarda nutuklar atan politikacılarımız…
Bir haftadır Falezlerde, “Bu kadarına da pes” dedirten bir olay yaşanıyor kimselerin gıkı çıkmıyor. O beğenmediğiniz, yerden yere vurduğunuz, yalancılıkla, üçkağıtçılıkla suçladığınız gazeteciler de olmasa hiç birinizin umurunda olmayacak.
Adamlar güpegündüz gölgelik, ya da teras, adı ne olursa olsun milyonlarca yılda adeta doğanın oya gibi ördüğü falezleri kırıp, orayı düzleştirerek müşterilerinin keyifle denize girmelerini sağlamak için plaj yapıyor.
Dünde kıyıda oteli bulunanlar da yaptılar aynı işi. Daha uzağa gitmeden The Marmara oteli de falezleri kırdı-döktü yine kimsenin sesi çıkmadı. Dün o’nları medyaya ihbar eden amatör balıkçıların çığlığı vardı yine sadece. Gazetelere telefon açarak, adeta yalvarırcasına, “Yetişin Falezler elden gidiyor” diyorlardı.
Sanki gazetecilerin ellerinde top-tüfek, ya da daha basiti güvenlik gücü imkanları vardı da durdurmadılar bu gözü dönmüş insanları…
Merak ettim ve araştırdım. Ramada Otel Muratpaşa Belediyesi sınırları içinde, ana arter üzerinde olduğu için de Büyükşehir belediyesi de karışıyor. Ya da Muratpaşa’nın plan tadilatlarını onayladığı için işin içinde…
Muratpaşa’da bir yetkili Ramada inşaatının tam altı kez kaçak yapılaşma nedeniyle mühürlendiğini, her defasında mühürün kırılarak inşaatın sürdüğünü söylüyor. Daha da ötesi Cumhuriyet Savcılığı’na mühür fevki ile ilgili suç duyurusunda da bulunulmuş. İşlem yok…
Ya gariban bir vatandaş izin almadan evinin bahçe duvarında tadilat yapsaydı ne olurdu?
Belediye yıkım ekipleri tepesine biner, şayet tepki görürlerse ve yerine göre Jandarma veya polisten destek isterlerdi. Ama sonuçta izin almadan yapılan o duvarı ya da çıkıntıyı hyıkarlardı.
Bizimkiler sadece yasal işlem dedikleri işi yapmak, ya da topu bir başkasına atmakla meşguller. Hatta Büyükşehir Belediye Meclis Başkan Vekili dostum mimar Erdem Armen’de Falezlerin böylesi katledilmesinden dolayı yüreğinin kan ağladığı açıklamasını yapmış. Ben sevgili Erdem Armen’den ağlamasını değil, gereğini yapmasını beklerim. Çünkü kendisi aynı zamanda Muratpaşa Meclis üyesidir… Üstelik bu otel inşaatının sahipleri söylendiğine göre inşaat yapılanma sınırını da aşarak oteli bir kat fazla yapmışlar, bu konuda da belediyeyi dinlememişler.
Bu kent ekmeğini turizmden çıkarmaktadır. Bu yönü ile turizme ya da otel inşa edilmesine karşı olmamız mümkün değildir. Ancak 640 kilometre sahil şeridi dururken, doğa harikası Falezler üzerine yapılan ve yapılacak her türlü tesise karşı olmak, bu kentte yaşayan başta belediye başkanları ve meclis üyeleri olmak üzere hepimizin görevi olmalıdır.
Buraya otel yapımına, haydi izin verdiniz fazladan ve de üstelik kaçak yapılan bölümlerine hangi vicdan ile izin veriyor, ya da plan tadilatlarını onaylıyorsunuz? Haydi onu da kabul edelim, Antalya'ya özgü bir miras olan Falezlerin böylesi katledilmesine nasıl göz yumuyorsunuz?
Aslında gözleri kapalı değil, uyanık durumdalar. Neyin ne olduğunu da çok iyi biliyorlar. Bu konuda kendini feda eden sadece Erdem Armen… Şimdi bana kızacaktır belki ama Erdem Armen arkadaşım bakın ne diyor?
‘’Ramada Oteli konusunda belediyeler elinden geleni yapmaya çalışmıştır. Bu konuda devlete ve özellikle Kültür ve Turizm bakanlığına önemli sorumluluklar düşmektedir. Defalarca mühürlenen ve hakkında suç duyurularında bulunulan bir konuda, hala falezlerin tahrip edilebiliyor olmasına açıklık getirilmelidir. Doğanın hepimizin olduğu, bunu üç beş kişinin çıkarı uğruna tahrip etmenin, Antalya'nın doğal mirasını yok etmek anlamına geldiği, buna sebep olanları kınadığını, görmezden gelenleri de göreve davet ediyorum''
Ben de sevgili Armen’in bu sözlerini yorumsuz veriyor ve ben de davet ediyorum. Ama benim adresim ne Devlet ne bakanlık, benim adresim birinci elden görevli ve yetkili bizim seçtiğimiz belediyelerimiz ve onların çok muhterem başkan ve meclis üyeleri…