Dr. Yalçın Akkulak… Şahsına münhasır bir insan. Yıllardır dirsek çürütüp Hekimlik tahsili yapmış ama hekimlik yapmıyor. O’nun için belediye başkanlığı ve siyaset daha ağır basmış. Buna hiç itirazımız yok. Üstelik bendeniz herkesin taşın altına elini koyarak siyaset yapmasından yanayım. Şayet dürüst ve namuslu insanlar siyasetten korkutulup kaçarlarsa, meydanın kimlere kalacağı malumdur. Doktor beye de bu anlamda hak veriyorum, ancak yaptığı işi düzgün yapmalı. Ha doktorluk yaparken Hipokrat yemini etmiş, ha belediye başkanı seçildiğinde halka ve hakka hizmet sözü vermiş…
Efendim şimdi nereden geldik bu konuya yine?
Doktor bey artık mahkeme kararı ile sabit olan Adrasan’daki 57 kaçak yapıyı (56’ya düştü, butik otellerden biri bilinmeyen bir biçimde yandı), belediyenin imkanları ile yıkamayacağı için bu konuda bir ihale açmış. İhale ilanı da sadece belediyede asılmış. Sanki Adrasan’da onca müteahhit vardı da, “Şu yıkım kararı bir çıksa, bir de yıkım için ihale açılsa da girsek, iş güç yapsak” diye kuyrukta bekliyorlardı..
Sizler de anlamış oldunuz ihaleye kimse girmedi. Giremezdi de… Bunu neden iddia ediyorum. Bakın Adrasan Gönüllülerinden bana gelen belki de özel ama, onlardan da özür dileyerek bilgilerinize sunuyorum:
“ Adrasan olayında gelinen noktada itibari durum artık daha da tehlikeli bir durum aldı. Adrasan gönüllülerine yani bizlere yönelik tehditler iyice arttı. Kıyı kenar işgalleri, rüşvet,, yandaşlara rant yaratma gayretleri yağma raporu ile birlikte eski, yeni başkanların yaptığı kirli işleri hukuksuzlukları, rüşveti belgeledikten sonra Valinin de olaya el koyması ile birlikte sorumlular ceza aldı. Vizyonsuz belediye başkanlarının gerçek yüzlerini ortaya çıktı. Şimdi sırada yıkım var. Yıkım sonrası da Adrasan adına yapacağımız işler var Yıkım sonrası bizlerden hesap sormak isteyecek çok insan olacak. Zira bizler işgalcilerin dönen düzenlerine çomak soktuk ve Türk milleti adına hukuksuzluğa dur dedik. Bu kişilerin bazıları da katil ruhlu insanlar. Artan tehditler nedeni ile biraz daha anonim kalmak zorundayız. Bunu saygı ile karşılayacağınızı umuyor, korkaklıkla suclamayacağınızı diliyor ve sizden özür diliyorum. Cesaret yüce bir duygudur takdir edilesi ve övülesi bir fazilettir ama su an itibari ile duygularımız ile değil mantığımız ile hareket etmemiz gerekiyor. Saygılarımızla.- ADRASAN GÖNÜLLÜLERİ.”
Okudunuz değil mi? Bu gözü dönmüş insanlar nelerle uğraşıyor. Bgüne kadar hep böyle olmuş. 2004 yılından beri bu insanlar tehditle, torpille, şantajla herkesi susturup, taa o zaman verilen yıkım kararını uygulamamış, uygulatmamışlar.
Ülkesini seven müteahhitler bu ihaleye girsin
Evet yıkım ihalesine kimse katılmadı. Bakın bir başka Adrasanlı çevreci bu konudaki görüşlerini nasıl açıklıyor:
“Adrasan kıyı kenar şeridinde mafya ve yandaşları tarafından yağma ve işgal yöntemi ile yapılan sözüm ona turizm tesislerinin yıkım sürecinde sevindirici gelişmeler yaşanıyor. Adrasan belediyesi yıllarca kaçak yapılaşmaya göz yummuş, desteklermiş, ancak duyarlı çevrecilerin mücadeleleri sonucunda valiliğin aldığı ikinci yıkım kararı neticesinde kerhen de olsa yıkım ihalesi açmak zorunda kalmıştır. 2010/2495 ihale kayıt numaralı kaçak yapı yıkım ihalesi açık hizmet ihale yöntemi ile Belediye Başkanı Yalçın Akkulak’ın 07.01.2010 tarihli onay yetkisi ve Belediye ilan tahtası ve belediye yayın araçlarından ilan edilerek yapılacağı duyurulmuştur. Belediye Başkanının imar planları ve Seçmen bilgilerini hangi yöntemler ile askıya çıkardığını ye ne hinlikler ile onaylattığını bilen biz Adrasanlılar olarak yıkım ihalesinde ihalenin teklif verilmediği gibi sudan bahanelerle yıkım işleminin gerçekleştirilmemesine göz yummayacağız. Zira 27.Ocak.2010 tarihinde yapılan ikinci ihaleye de bu nedenden dolayı katılım olmamıştır.. Bu vesile ile Antalyalı doğa ve çevreye saygılı müteahhitlere, işadamlarına bu ihaleye katılmaya ve Adrasan kıyılarının yağma ve işgalden kurtulmasına destek olmaya davet ediyoruz. İhale ile ilgili detayları www.vatandas.ihale.gov.tr web sitesinde Antalya belediyesi altında sorgulayarak bulabilirsiniz.”
Çevre örgütleri haydi, sıra sizde çünkü
İşte durum böyle. Hani çevreciler nerede demeyin… Belki Antalya’daki çevreci geçinenlerin sesleri çıkmıyor ama, Greenpeace örgütlenmesinden bu konuda; gayretlerini her zaman taktir ettiğim ve Adrasan konusunda kamuoyu oluşmasında çok çaba harcayan işadamı Mehmet Çiller’e bir mesaj gelmiş. O benimle, ben de sizlerle paylaşmak istedim ve biraz olsun gönlüm rahatladı:
“Yaşadığınız bölgeye sahip çıkmanın güzel bir örneğini yaşatmışsınız, ne güzel. Bu tür bireysel çabalar ve başarılar keşke daha çok yer alsa basında vs ki başkalarına örnek teşkil etse. Her zaman her konuda ve yerde illa STK ların mücadele etmesi beklenmemeli bence, sonuçta dernekler de yerel kamuoyunun desteği olmadan başarıya ulaşamazlar. Ben de konuyla ilgili yerlerde bunu bir örnek olarak kullanacağım
Kolay gelsin,
saygılarımla
Banu Dökmecibaşı- Greenpeace”