Dün bayramın son günüydü. Bizim meslekte eskiden beri bayramın bitiminden sonraki gün gazeteler çıktığı için son bayram günü çalışırız. Geçmiş yıllarda gazeteciler meslek hayatları boyunca, bir memur, ya da çalışan gibi izin yapamadıkları için, iki dini bayramda gazeteler çıkmaz, bizler de izin yapardık. 90’lı yılların başında bu gelenek Sabah Gazetesi tarafından bozuldu ve yayın basın bayramlarda yayınlanmaya başladı. Ancak yerel gazeteler bu geleneği hala sürdürüyor.
Neyse konumuz bu değildi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı, meslektaşım Yılmaz Karaca ziyaretimize geldi. Gazeteden öğle yemeği için dışarıya çıktığımızda Kapalı Yol’daki kalabalık beni öylesi sevindirdi ki; anlatamam. Yerli ve yabancı turistler kenti cıvıl cıvıl yapmıştı. Ardından Mark Antalya’yı dolaştık. Tabiri caizse iğne atsanız yere düşmez. Normal günlerde de AVM’ler kalabalık oluyor, ancak gezenlerin büyük bölümü sıcaktan kurtulup, serinlemek için geziyor. Alışveriş eden sayısı oldukça az. Ancak dünkü kalabalık olağanüstü idi. Bu kez koridorlar değil, mağazalar dolup taştı. Müşteri, profiline bakınca yerli ve yabancı turistlerin ağırlığı dikkat çekiyor.
Hem Kapalı Yol üzerindeki kalabalık, hem AVM’lerdeki hareketlilik bu yıl turizmin iyi gittiğinin de işareti. Vali Bey’in 12 milyon tahmini görünen o ki, biraz aşacak.
Bu işin bir başka boyutu içinde yaşadığımız ekonomik krizin temel nedeni olan cari açık, yani ithalatla, ihracat arasındaki fark turizmle kapanacak.
Bunu biliyor ve yürekten diliyorum, yeter ki, yeni kurulacak hükümet turizm bakanlığını kaldırmak yerine, daha da önemli bir konuma getirsin…
**
Babanızın kıymetini bilin!
Dün özel bir gündü.
“Babalar Günü”
Çocuklarım Babalar Günü’mü kutlarken biraz burukluk hissettim. Babamı 6 yıl önce kaybettim, annemi de 4 ay sonra… Bu nedenle her Babalar Günü’nde o’nun yokluğunu hisseder, üzülürüm. Babalar Günü, sanki mutluluk değil, bir Yas Günü gibi gelir.
O yüzden babası sağ olanlara tavsiyem, babanızı ve annenizi hiç ihmal etmeyin. Arada bir onları ziyaret ederek, varsa ihtiyaçlarını karşılayarak gönüllerini alın. Onların ilerleyen yaşlarda çektikleri en büyük sıkıntı yalnızlıktır. Yalnızlıklarını hissettirmemenin tel yolu da ziyaretten geçer. Minicik hediyeler, bir demet çiçek, bir kutu çikolata onları öyle mutlu kılar ki, sevap alırsınız.
“İnsanlar öldükten sonra kıymeti anlaşılıyor” deriz hep, bu savı hep birlikte çürütelim…
Babalar, baba adayları ve babalarını kaybeden herkesin “Babalar Günü” kutlu olsun…