ANTALYANIN KAHYASI

Bizi kim (Hack) leyebilir?

Belki farkındasınız Antalya’nın doğru, tarafsız ve bağımsız haber portalı www.antalyabugun.com, bazı kendini bilmezler tarafından hacklendiği için bir süredir yayın yapamıyoruz.
İki senedir sürdürdüğümüz yayın yaşamımızda ilk kez başımıza böyle bir karşı tavır geliyor.
Peki kim, bizi niçin hackleyebilir?
Bu sorunun cevabını aradığınızda bizim yaptığımız yayınlardan rahatsızlık duyan veya yaptığımız yayınlardan zarar görenler bu işi pekala yapabilirler. Oysa biz tarafsız gazetecilik ilkemiz doğrultusunda yazdıklarımızla ilgili olarak yapılan yorumları da, bir hakaret içermiyorsa aynen, kelimesi kelimesine yayınlıyor, ayrıca görüşlerini almak istememize rağmen ulaşamadığımız yetkililer ve yazılarımızdaki tarafların her zaman cevap hakkını kullanmalarını sağlıyoruz.
Peki bütün bunlara rağmen sebep nedir, neden düşmanca bir tavır sergilenerek medya susturulmak istenmektedir?
Maşa varken ateşi elle tutmamak için neden insanlar medya organlarının yazdıkları ile ilgili olarak bağımsız Türk Adaletini tercih etmezler? Tekzip ya da açıklama yolunu denemezler?
Neden biz toplum olarak karşı tarafı susturmak için, ya kaba kuvveti, ya da onları yok yere karalamayı tercih ederiz?
Zaten bunların cevabını alabilsek, adam gibi adamlardan oluşan bir topluma kavuşacağız.
Nafile…

***

Bir süredir Adrasan konusunda hiçbir şey yazmıyoruz. Sebebi bu konuda Antalya Valisi Alaaddin Yüksel’in yayınlarımızdan sonra bizzat talimatıyla açılan soruşturmadır. Herhangi bir konuda Cumhuriyet Savcılıklarının cezai, mülki amirin de açtığı idari soruşturmalarla ilgili yazı yazmak, yorum yapmak, soruşturmayı yürütenleri yanlış yönlendirmek anlamına geldiğinden hem Basın Yasası, hem de Türk Ceza Yasası ile yasaklanmıştır.
İşte bu yüzdendir ki, Adrasan konusunda bir süredir yayın yapmıyoruz.
Oysa bu konuda o kadar çok söylenecek var ki;
Çünkü Adrasan yıllardır, bizzat seçilenlerin oy hesabı yüzünden yağmalanıyor kimseler sesini çıkarmıyor.
Cennet Adrasan siyasiler tarafından rant uğruna peşkeş çekiliyor, yine sessizlik…
Ve bunları yazarak kamuoyu yarattık ve halkı bilgilendirdik diye, yağma yapanlar ve yaptıranlar değil biz suçlanıyoruz.
Kimi rüşvetçi diyor, kimi kaç para aldığımızı soruyor, kimileri de bedava tatile kendimizi sattığımızı söyleyerek, “Çamur at izi kalsın” siyaseti uyguluyor. Hepsi sahte isim veriyor. Oysa bilmiyorlar ki, o mesajları hangi bilgisayardan gönderdikleri tarafımızdan tespit edilebiliyor. Tabii ki onların hesabını yargı önünde soracağız. Ve bu yalaka ve düzenbazların ağababaları da bizi susturmanın yöntemi olarak sitemizi hacklettiriyor. Bizi çalışamaz hale getiriyorlar.
Peki neyi başardılar?
Sadece bir hafta yazıp, çizemedik. Ne oldu, kendi serverimizi alarak hacklenmeye karşı tedbirimizi de aldık. Şimdi ne yapacaklar merak ediyorum.
Son olarak şunu söylemeliyim. 30 yılı Antalya’da, tam tamına 40 yıldır gazetecilik yapıyorum. Bizim çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras dürüst gazeteciliğimizdir. Gelin isterseniz, vicdanlarınız elveriyorsa siz çalmaya, biz de yazmaya devam edelim…

 

Yayın Tarihi
29.09.2009
Bu makale 10306 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Kim ve kimler ipe un sermek için mazeret arıyorlar!!!!!!! Çetelerce yağmalanan, sahipsiz Adrasan koyu ! Tabii güzellikleri dillere destan Akdenizin en büyük doğal koyu Adrasan, ilgili yöneticilerin vurdum duymazlığı sonucu , imdat sinyalleri vermektedir !! Haktan ve hukuktan yana değerli basın mensupları ve konuya ilgi duyan çevre sevdalılarının desteği ile 4 aydır güncelliğini korumasına rağmen, her ne hikmetse ilgili ve yetkili makamlardan kamu oyunu aydınlatıcı, herhangi bir basın açıklaması yapılmamakta ve yaşanan yağmacılık görmezden gelinmektedir. Acaba neden ???? Adrasan kıyı kenar ve kumsalının çetelerce işgali sonucu meydana gelen gelişmelerin yarattığı belirsizlik ve karamsarlık havası Adrasan halkını derinden etkilemektedir.. Yöremiz insanlarının aklına şu sorular geliyor. 1) Anayasa suçu isleyen, kıyı kenarı yağmalayıp zilliyetlik hakkı isteyen utanmazların TORPÌLLERÌ YÜKSEKLER den mi? Yoksa yağmacı çetenin TORPÌLÌ meclis mi? 2) Yoksa yetkili makamların görevlerini suiistimallerimi söz konusu!! ??? 3) Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasasında bulunan bağlayıcı kurallar,maddeler ve kanunlar Adrasan için geçerli değil mi ! ??? şu aşamada bizleri Adrasanda Hukukun tekrar tesis edilmesine yönelik iyimserliğe sevk edecek maalesef bir ışık ufukta gözükmüyor. Yönetimin tepesindeki vali ve kaymakamdan bir açıklama henüz yok! Yetkililer kamunun malini yağmalayan çetelere hak ettikleri dersi verecekler mi? Yoksa KORUNACAKLAR MI? Suçluların ve hırsızlarında cezalarını çektikleri bir Türkiye hayali ile Saygılarımla...E. Aslan

E. Aslan 20.12.2009

Adrasan koyu kıyı kenar çizgisinin yağmalanma hikayesi......... Adrasanda 1985 yıllarında Finike tapu kadostra müdürlüğünce tapulama çalışmaları başlatılmıştı. O zamanki köy muhtarı olan Ahmet Atıcı, hazineye ait 150 dönüm dolayındaki göl yatağının akraba ve yandaşlarını tarafından paylaşılmasını teşvik etmişti. Aynı tarihte muhtar Ahmet Atıcı, kayın pederi ve amcası Ali Atıcıya, Atıcı 2, diğer amcası Ekrem Atıcıya, Atıcı 1 ve bacanağı olan Ramazan Usluya da Ceneviz adlarıyla kumsala kaçak oteller yapılmasına böylelikle ön ayak olmuştu. Aynı muhtar bu esnada, sadece ve sadece kumsalın orta kısmına, bir uçtan diğer bir uca kadar olmak üzere, TÜRKİYE ELEKTİRİK KURUMUNA Anayasa ve kıyı kanunlarına aykırı olarak elektirik direkleri diktirmiş ve böylece kıyının yağmalanması için gerekli ortamı tam anlamı ile hazırlamıştı. O zamanlar Antalya valisi sayın Saffet Arıkan Bedükün kısa süreli Antalya valiliği döneminde Adrasandaki kıyı talanına dur diyebilmek için, kumluca kaymakamı olan Hüsnü Kandemiri görevlendirmiş ve tamamı olmasada bu kaçak binaların bir kısmının yıkılmasını sağlamıştı. Sayın vali Bedükün tayini çıktıktan sonra, Yılmaz Çalıkıran (deli Yılmaz) adlı belalı ve deli raporu olan bir şahıs ile kardeşi Ismail Çalıkıran kumsaldan ve bitişiği olan göl yatagından 30 dönüm civarında hazine arazisini işgal etmişti. Bu sahışlar isgal ettikleri yere kalıcı bir şeyler yapmaya başlamıştı ki o zaman Kumluca kaymakamı olan sayın Salih Keser bizzat yapılanı yıkmıştı. Bu yıkımdan sonra iki kişinin katili olan Yılmaz Çalıkıran, sayın kaymakam Salih Keseri eşi ve çocukları ile Olimpusa düzenlediği gezi esnasında, eşi ve çocuklarının gözleri önünde dövmüştü (Hatta bu olayı Hürriyet gazetesi “Kumluca kaymakamına çirkin saldırı“ diye manşetten kamuoyuna duyurmuştu.) O tarihte bilhassa Antalya valisi Sayın Saim Çotur , Adrasan muhtarı Bekir Aydoğan (0537-4792962) ve Antalya il imar müdürü Oruç bey kıyıyı yağmacı çetelerin ellerinden kurtarmak ve onları ordan temizlemek için çok uğraş vermişlerdi. Ancak bu uğraşlar bir sonuç getirmemişti. Sebebi ise Atıcı gurubunun, Kumluca DYP ilce baskanı Mehmet ilter kanalıyla Ankaradaki zamanın iktidarda söz sahibi olan siyasilere ulaşarak, yıkıma engel olmalarıydi. Diğer yandan vali Saim Çotur Adrasana başta sağlık ocağı olmak üzere, temel eğitim ve Adrasanın belediye olması konularında sayısız hizmetleri olmuştur. Bütün bu hizmetlerine rağmen, kumsalı işgalçilerden temizlemek için verdiği mücadele sebebiyle vali bey sayın Çotur Atıcılar tarafından 4 kez Ankaradaki ilgili bakanlıklara şikayet edilmişti. Bu esnada yukarıda bahsedilen Yılmaz Çalıkıran hazine arazisinden yağmaladıgı yerlerin bir kısmını kendisi gibi belalı kişilere satarak Adrasanın daha çok mafya bozuntularının eline geçmesine sebeb oldu. Yılmazın kaba gücünden çekinen belediye baskanları Mustafa Tasgın ve Yalçın Akkulak belediye araç ve gereçleri ile Yilmaz Çalıkırana yardim ettiler ve 5, 6 tane otel blokları yaptırdılar. Binalar şu anda inşaatı biten Akdeniz üniversitesinin binalarının önünde bulunmaktadir. Kendisi şu anda hapiste olan Yılmaz Çalıkıranın talan ettigi yerler Muşlu bir mafyanın eline geçmiş bulunmaktadir. Kardesi ismail Çalıkıranda bu mafya tarafından anlaşmazlık sebebi ile ayağından kurşunlanmıştır. Bu anlatılan olayların geniş bilgilerine, Adrasan, Kumluca ve Antalya Jandarmalıgı üzerinden ulaşılabilir olacağı ümidini taşıyorum.. Kumsal ve kıyının yağmalanma olaylarını gündeme getiren zamanın genç gazetecileri Mustafa Yiğit, Kadir Zengin, Dursun Gündoğdu, Ömer Faruk, Bülent Ecevit, yağmacı çeteler tarafından sizlere yapılan aynı yöntemler ile sindirilmeye, küfür ve tehditlerle korkutulmaya çalışılmışlardır… Kıyı kenar böylelikle yerel yönetimlerinde desteği ile acımadan son sürat yağmalanmış oldu..Şimdi yağmacı çetelerin sloganı „YAPILAN TALANLAR VE İŞGALLER MİLLİ SERVETTİR, DEVLET BUNLARI YIKAMAZ“ olmuştur. Saygılarımla

M. Akçay 13.12.2009

Yoksa uyutacaklar mı? Kumluca Kaymakamılığı ve Kumluca Kaymakamlığına bağlı mal müdürlüğü Adrasanda kıyı kenar yağmacılığını yıllardır bilmektedirler. Alan memnun satan memnun misali karşılıklı olarak al gülüm ver gülümle birbirlerini idare edip sömürü düzenlerini sürdürüyorlardı. Taki Adrasan gönüllüleri, saygi değer,duyarlı gazeteci Erdoğan Kahya ve çevreci KAHRAMAN sayın Mehmet Çiller olaya sahip çıktılar. O zaman her şey ortaya saçıldı ve kamu oyunun bilgisine sunuldu. Böylece belediye başkanı Yalçın Akkulakın çevirdiği çirkin, yasa tanımazlık,akrabalarını ve yandaşlarını kollama ve kayırma belgelerle ispatlandı. 57 liler listesi olarak kıyı kenarı gasp eden çetelerin listesi yıllardır Kumluca Kaymakamlığı ve Adrasan belediye başkanı tarafından sümen altı edilmişti. Neden ve niçin o zaman alınan karar uygulanılmadı? Mal müdürlügü yetkilileri, Kaymakamlık ve Adrasan belediye başkanı ne gibi menfatlar elde ettiler?

R. Ìnce 13.12.2009

Arkadaşlar, bugün Akdeniz Manşet te Murat Çiçek köşesinde yorum var..Saygılarımla..

Mehmet Çiller 08.12.2009

Haktan ve hukuktan yana, aydınlık ve çağdaş Türkiyemizin sayın çok değerli Basın Mensupları, hiç bir çıkar beklemeksizin kendilerini eşsiz Adrasan koyunun kurtarılmasına adayan, çok kıymetli sayın Adrasan Gönüllüleri mensupları, ve çevreci sessiz çoğunluğun avukatı çok değerli Mehmet ÇİLLER Beyfendiler…Biricik ülkemiz Türkiyemizde Dostluğun, Kardeşliğin, huzur ve aydınlık geleceklerin eğemen olması dileği ile, siz çok değerli büyüklerimizin Kurban Bayramlarını Adrasan Halkı adına candan kutlar, sevgi ve saygılarımızı sunarız… Adrasan koyumuzu yıllardır sömürüp, gelecegini karartan işgalçi ve çevre düşmanı yasa tanımazlara karşı, her türlü hakaret ve tehditlere rağmen, vermiş olduğunuz onurlu ve sabırlı mücadelenizi kutluyoruz.. Bu ASIL duruşlarınız ve tavırlarınız ile, Türkiyede vuku bulan kıyı ve çevre yağmacılıgına karşı nadir olarak yürütülebilen büyük bir mücadelenin örneğini Adrasan koyumuzda gösteriyorsunuz. Adrasan belediye başkanı kanal VIP TV yi getirip, Adrasandaki kıyı kenar ve imar yasasına karşı yapılan yağmacılıgı(4 katlı betonlaşma), imar planı yapımında dönen rüşvet ve yandaş kayırma olaylarının üstünü örtmeyi deneyerek kamu oyunu yanıltmayı denemiştir.. Ancak bunda başarılı olamamış, gerçekleri bilen halkımızı ikna edememiştir.. Bu söyleşi, sadece belediye başkanı tarafından bizzat önceden hazırladığı belli olan çanak sorularla, gerçekleştirilmiş olmakla birlikte gerçeklerle hiç bir ilgisi olmayip, kamuoyunu aldatmaya yönelik çirkin bir yayıncılık örneği olmuştur.. Bu yayında Adrasan gönüllerinin hazırlamış oldugu rapora hiç değinilmemiştir. Şeffaf olup, yapılan eleştiri ve iddalara karşı hesap vermek yerine, kanal VIP de çanak sorularla kendinin ne kadar büyük bir yönetici olduğunu ispat etmeye calışmistır… Oysa Adrasanın Türkiyeden önce AB girdiğini iddia eden başkan, yedi senedir bir türlü hazırlanıp uygulamaya geçirilemiyen, tarafsız, kalıcı ve şeffaf imar planından Adrasan koyunun neden mahrum edildiği konusuna bir türlü açıklık getirmemiştir. Antalya milletvekilimiz ve TBMM başkanı sayın Mehmet Ali Şahin ve sayın valimiz Alahaddin Yükselin, finike belediyesini ziyaretleri esnasında sayın basın mensupları huzurunda Adrasan için verdikleri sözleri tekrar buradan hatırlatmak isteriz. Sabırsızlıkla vaat ettikleri sözleri hayata geçirmelerini bekliyor ve Adrasanda herşeyin şeffaf olup, HUKUKSUZLUGUN korunmayacağını ümit ediyoruz.. Sayın Valimizden kararlılık ve süratle Adrasana tarihi bir hizmet sunacağı konusunda kendilerine olan inancımız tamdır.. Saygılarımızla

Adrasanın sessiz çoğunlugu 30.11.2009

Adrasan gönüllüleri olarak 16.Ağustos 2009 tarihinde basında yayınlanan mektubumuz ile başlattığımız mücadelemizi kararlılık ile sürdürmeye devam ediyoruz. Kararlıyız çünkü vatanımızı ve milletimizi çok seviyor ve üzerine titriyoruz. Çok ağır bedeller ödeyerek kurduğumuz güzel Ülkemizin bir hukuk devleti olmasını kanunların uygulanmasını istiyoruz. Ülkemizin doğusunun batisinin, kuzeyinin güneyinin gelişmesini, kalkınmasını ve çağdaş yaşamın tesis edilmesini hayal ediyoruz Rüyanızın gerçekleşmesini istiyorsanız, öncelikle uykudan uyanmanız gerekir. Bizim vizyonumuz uyuyan herkesi uyandırmak ve sorunlara dikkat çekmektir.. Devleti temsil eden köydeki Muhtardan şehirdeki Valiye kadar tüm bürokrasinin varlık amacının vatandasın hayatini zorlaştırmak değil, sorunlarına çözüm getirmek olduğunu düşünüyoruz. Vatandaşlarımızın yasam kalitesini arttıran ve hayatini kolaylaştıran her türlü kolaylığı saygı ile selamlıyoruz. Yaşanan sorunların, problemlerin, eksikliklerin, kanunsuzlukların, mafyalaşmanın, yağmacılığın, rüşvetin, zimmetin, görevi kötüye kullanmanın, korkmadan çekinmeden gündeme getirilmesine, hesabının sorulması gerektiğine kalpten inanıyoruz. Sorunlar ortaya çıkacak ki devlet bunları çözmek için önlemler alacak ve böylece gelişim ve çağdaşlaşma olacak. Yapılan yağma yağmacıların yanına kar kalmamalı hesap sorulmalı, yağmacılık normalleştirilmemelidir. Normalleştirilen yağma üzerine kurulmuş şehirlerimiz cevre ve doğaya da tecavüz edildiği için, doğa ile oyun oynanamayacağı için acılara vesile olmaktadırlar. Bunları engelleme, değiştirme sansımız varken neden engellemiyoruz? Buradan yorum yazanlara soruyorum. Şapkanızı önünüze alıp lütfen biraz düşünün. Siz bunları istemiyor musunuz ?.Kanunların olmadığı, hukukun esemesinin bile okunmadığı, mafya ve yağmacı yandaşların egemenliği altındaki Adrasanda yaşamak daha mı güzel ?.Yaşanan hukuksuzluklara nasıl göz yumulur ve yağma savunulur Hukuka hepimizin her zaman ihtiyacı var. Gün gelir devran döner fikirler değişir, iktidar değişir, çıkarlar çatışır. Posasını çıkarttık içini boşalttığın hukuka bu sefer senin ihtiyacın olur. Eğer Hukuksuzluğun egemen olduğu bir toplum olursak malımızı canımızı ırzımızı kim koruyacak.? Hepimiz için hukuk, her yerde hukuk gereklidir.

Nazmi Sarıyıldız 25.11.2009

Sayın Deniz , ben Finike'de belediye başkanlarıyla uğraşırken basından başkanları savunan birtek kişi VTV haber müdürü ALİ BULDU idi. Başkan ANAP 'lı idi. (Mesut Yılmaz Başbakan ) Ama ben iddialarımı ispatladım.!! Ayrıca Ceyda Tanyeli 'de VTV den ayrıldı !? Şu da bilinmeli ki GÜÇ nerede Ali Buldu oradadır. Haklı mücadelemizde tek taraflı haber yapan, Bayındırlık ve valilik karearlarını göz ardı eden bu haber müdürünün takipçisi olacağız ...Saygılarımla...

Mehmet Çiller 24.11.2009

R.Uslu adı ile yazılan yoruma neresinden bakarsanız bakın anlamak mümkün değil. Başkana yaranacağım, yalakalık yapacağım diye ipin ucunu, kantarın topuzunu iyice kaçırmış. Dalkavukluk tarihine geçecek bir yazı yazmış gerçekten. Kendisi bunun karşılığını bir sonraki imar planı yapılırken mutlaka almalıdır.R. USLU efendi iyi dinle!!! Senin başkanının ne kadar dini bütün bir kişi olduğundan bize ne.!! O kendisi ile Allah arasında olan bir konu. Sen neden burada bunun siyasetini ve ticaretini yapmaya kalkışıyorsun. Ayıp be. Pişkinliğin bu kadarına da pes. Amacın ne? Acaba üç yıl önce yaptığın kacak kıyı kenar içindeki Ceneviz adlı çakma otelinin yıkılmasından mı korkuyorsun. Korkunun ecele faydası yok. Türkiye’nin bu hale gelmesinin sebeplerinden biri de sen ve senin gibilerin dini siyasete bu derece alenen alet etme çabalarıdır. Başkan AKKULAKIN VIP TV deki demeci ile ilgili de bir şeyler söyleyelim. Gayet Çanak bir söyleşi olmuş. Tam yandaş medyaya yakışır bir bicimde. VIP TV yandaşlık görevini gayet iyi yapıyor. Yayınlanan diğer tüm haberlere bir bakarsanız Başkan VIP TV yi kendi reklamını yapmak için kullanıyor. VIP TV nin de bu işine geliyor. Gazetecilik ve Televizyonculuk yanlışın peşinden gitme, yolsuzlukları ortaya çıkarma işi değirmidir? Söyleyişi yapan sayın CEYDA TANYELİ hanımefendi dersini hiç çalışmamış. 5 dakikalık söyleşi sırasında Başkan Akkulak konuşuyor kendisi dinliyor. Eğitimini merak ediyorum. Basın yayın okudu ise gerçekten üniversitede hiç bir şey öğrenmemiş. İmar planlarının iptali ile ilgili soru yok. İmara aykırı yapılar ile ilgili hiçbir şey yok. Akrabalarına ve yandaşlarına sağladığı rant olayına dokunmuyor. Dönen rüşvetler ile tek kelime soru yok.. Kıyı kenar işgali ve kaçak yapılar ile ilgili normalleştirme çabalarına devam. Adrasan gönüllülerinin raporunu okusa idi biraz bilgilenir ve hangi konularda soru sorması gerektiğini öğrenirdi. Gazeteci misin yoksa reklam mankeni mi? hadi hepsini geçtik bari Kasım 2004 de yayınlanan elli yediler listesini sorsaydın bari? O da yok... Başkan zamana oynamayı tercih ediyor. Nasıl olsa bu da medyanın gündeminden düşer ve konu unutulur. Kendisi bunu iyi bildiği için eylemsizlik politikasına devam ediyor. Olan bu arada Güzelim Adrasana oluyor. Yazık .

S. Deniz 23.11.2009

Başkanınızın Umre ye gitmesi Onun yetim hakkı yemediğini , kanunları yerine getirip , doğaya saygılı olduğunu mu gösteriyor sayın başkana yalanmaya çalışan sahte rumuzlu müslüman efendi. !! Evet başkanın VİP tv ye çıktı ! Ve imar sorunu yok dedi !! Yani Valiliği ve bayındırlığı yalanlamış oldu . Ayrıca haber müdürüde ilginç . Tek taraflı bazı kesimlere !? haber yapmayı seven kişi !?Tv den çıkartılmıştı ama ne yaptıysa yine döndü!? Ayrıca TV A.K.P yanlısı olup haber müdürü ile görüştüm . Belgelere dayalı cevap hakkımızı kullanmak istediğimizi söyledim ...Aldığım cevap şu ,Mehmet bey size hakaret yokki cevap hakkı olsun .Peesss!!! Sayın AKKULAK bizlerden ve sorulardan kaçarak , bu tip dini alet eden kişileri bize karşı kullanmanız hoş değil . Çıkın Aslanlar gibi , Bayındırlık hatalı valilik hatalı cevre gönüllüleri yalan söylüyor diye açıklamalar yapıp varsa eğer tutunacak verileriniz bizleri ikna edin !!! ADRASAN 'ı birkaç yağmacıya yedirmeyeceğiz ...Saygılarımla.

Mehmet Çiller 21.11.2009

Başkanımız Sayın Yalçın Akkulak’a aylardır çirkin, iftiralarda bulunuyor! Ne yazık ki bu kıymetli, suçu Adrasana ve hakka hizmetten başka bir işi olmayan dürüst, dindar insan neden bu kadar iftiralarla suçlanıyor? Anlamıyorum. 13.11.2009 tarihinde başkanımızın Kanal VIP televizyonunda konuştu "Adrasana yaptığı hizmetlerden ve kazandırdığı eserlerden dolayı Avrupa birliğine gireceğini" söyledi. Duymadıysanız açın VIP kanalı tekrar izleyiniz. Biraz olsun vicdana geleceğiniz düşüncesindeyim. Başkanımız dini bütün, genç olmasına rağmen UMRE ziyareti yükümlülüğünü yerine getirmiş inançlı Müslüman’dır. İnşallah başkanımıza iftira atanlar ve pusu kuranlara o kutsal topraklar nasip olmaz. Düzenli ibadetini yapar, Müslümanlığın bütün yükümlüklerini yerine getirir. Halkını kollar, gecen kurban bayramında kurban bıçağı dağıttı. Kul hakkına saygı duyar, haram lokma nedir bilmez. Acaba o iftira edenler Allahtan korkup, kuldan utanmıyor musunuz? Değerli başkanımız mesleği gereği de başka düşüncedeki insanlara hoş görü ve sevgiyle yaklaşır. Elleriniz kırılır iftiralar atıp, pusu kurarsanız. Yalan, sahtekarlık, rüsvet nedir bilmez. Çünkü ihtiyacı yok tek hedefi hakka ve halkına hizmetten başka bir şey değildir. Sizler gibi inancı zayıf değildir! İnşallah gelecek seçimlerde güzel Antalya’mızın kıymetli bir temsilcisi ve milletvekili olarak meclise göndeririz. Adrasan gibi küçük bir belde tartmıyor. Bir sürü kötü niyetli, sizin gibi abidik ,gubudik, boş teneke Çevre gönüllüleri ve gazeteci müsfettelerinin Allah katında günahlarınızın cezasını çekeceksinizdir. İnşallah! Mantık ve sağduyularınızı bir kenara bırakıp başkanımıza çamur atmaktan adeta yarış ediyorsunuz. Ayıptır, günahtır. Sözümün özeti: Her şey sana helal olsun başkanım. Sen her şeyi hak ediyorsun, Allah seni başımızdan eksik etmesin! Senin gibi çalışkan, inançlı, hoşgörülü, sevecen bir başkan Adrasana nasip olmaz. Başkanımıza tuzak kurmayın!

R. Uslu 20.11.2009

Adrasan gönüllüleri olarak Kasım.2009 basında yayınladığımız çevre ve yağma raporu bir hayli ilgi gördü. Yüzlerce tebrik ve kutlama maili aldık. Raporumuzun bu kadar ilgi görmesi içimizde var olan umut pınarının akarsuya dönüşmesine vesile oldu. İlgi gösteren tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Haksızlığa, hukuksuzluğa, yağma ve talan zihniyetine karşı açtığımız mücadelemizde yalnız olmadığımızı, birçok duyarlı çevre gönüllüsünün saflarımızda yer aldığını sevinerek gördük. Raporumuzda maalesef bir yolsuzluk markası haline gelmiş güzel Adrasanda yaşanan yağmalamayı belgeleri ile kamuoyunun bilgisine ve başta Milletvekillerimiz olmak üzere Valimizin ilgisine sunmuştuk. Neydi bu yaşanan gerçekler biraz hatırlayalım isterseniz. 1-Altyapısızlık nedeni ile fosseptik suları denize boşaltılmakta, dere yataklarına yapılan rant amaçlı kaçak barakalar nedeni ile su baskınları olmakta, sahilden çalınan kaçak kum ve fosseptik çukurları nedeni ile karetta karetta kaplumbağalarının yaşam alanları her gecen gün yok edilmektedir. Doğa, gözünü para hırsı bürümüş mafya çeteleri tarafından katledilerek imar yasasına aykırı bir şekilde betonlaştırılmakta ve buna dur diyen çevre gönüllüleri ve konuya duyarlılık gösteren gazeteciler, tehdit edilerek, sindirilmeye, korkutularak ezilmeye çalışılmaktadır. 2-Kıyı kenar çizgisi içerisinde 2004 yılında hakkında yıkım kararı olan kaçak ve kanunsuz 57 adet işletme hala varlığını sürdürmektedir. 3-Bu 57 kaçak isletmenin sayısı belediye Başkanı Akkulakın göz yumma ve normalleştirme çabaları nedeni ile 120 ye ulaşmıştır ve her dönem sayıları artmaktadır. Kaçak yapı ile mücadelede Başkan topu taca atmaktadır. On beş yıllık belediyecilik anlayışı değişik partilerin kaçaktan nemalanması ve yağmaya devam üzerine kurulmuştur. 4-Kıyı kenar çizgisini yağmalayarak kaçak isletme yapanlar arasında eski belediye başkanı yandaşları ve şimdiki belediye başkanı yandaşları ve yakin akrabaları bulunmaktadır. 5-İmar Planları tekniğine uygun değil akrabalık bağı ve yandaşlık derecesine göre oluşturulduğu için Danıştay tarafından 3. defa iptal edilmiştir. Simdi ise yandaş ve akrabaların dışında rüşvet vererek rant yaratmak isteyen yağmacılar Belediye başkanı Akkulaktan hesap sormaktadırlar. Başkan gerçekleri saptırarak imar planı iptal edilmemiş gibi davranmaktadır. 6-Belediyenin İşgücü, makineleri, araç ve gereçleri kaçakla mücadele yerine, yandaşların ruhsatsız tesislerinin inşatlarında kullandırılmaktadır. 7-İmar Planlarında en fazla iki buçuk (2,5) kata müsaade edilirken yandaşların ve rüşvet verenlerin otel inşaatları dört (4) katli olarak son hızla devam etmektedir. Dönen rüşvet dudak uçuklatmaktadır Raporumuza özetle buzdağının sadece gözüken kısmını yazdık. Yağma Raporunu yayınlamamızla birlikte duyarlı vatandaşlarımızdan bizlere yapılan yağmayı belgeleyen bircok başka belge de ulaştı. Antalya Valisi Sayın Yüksel in başlattığı ve geçen hafta içerisinde tamamlanan soruşturmanın sonucunu beklemekteyiz.. Devlet Hukuk devleti olma yolunda sınav veriyor. Sonucunu hep beraber takip edecek ve göreceğiz.Ya yağmacılara ve yağmalamaya dur denilerek, hesap sorulacak ve hukuk tekrar tesis edilecek ya da yağmalamaya göz yumularak RANTCILARIN YAPTIKLARI YANLARINA KAR BIRAKILARAK Adrasan kanunsuzluğa, hukuksuzluğa ve yağmacılara teslim edilecektir. Yapılan Kanunsuzlukların son derece ciddi ve vahim olduğu her nedense anlaşılamamaktadır veya anlaşılmak istenmemektedir. Bu arada raporumuzun gelen diğer belge ve bilgiler ışığında genişleterek tekrar yayınlayacağız. Ayrıca Adrasan gönüllülerin birkaç üyemiz raporumuzu İngilizceye çevirmeye başladı. Bilindiği gibi Türkiye Cevre kanunları AB Çevre Müktesebatına Uyum sürecinden geçmiş ve bağlayıcı hale gelmiştir. Girişimlerimizden sonuç alamadığımız takdirde istemeyerek de olsa yapılan uygulamaları Avrupa birliği çevre komiseri Stavros Dimas'ın bilgisine sunma hakkimizi baki tutuyoruz. Saygılarımızla.

N. Sarıyıldız 16.11.2009

yaşa be mehmet çiller ! Allah senden razı olsun . Davamız da aydınlık gözüküyor.

galip bener 13.11.2009

Arkadaşlar,bugün Valiliğe gidip İl özer idareye Ba yındırlık tarafından gönderilen raporun akibetini öğrenmek istedim...( Dilekçe sahibi olarak ) Raporun KUMLUCA Kaymakamlığına gereğinin yapılması ve valiliğin bilgilendirmesi yönünde gönderildiği bilgisini Sn Osman beyden aldım...Sayın Valimizin bu konuda duyarlı olduğu konusunda yanılmadık!! DAHA DOĞAYLA BARIŞIK BİR ADRASAN İÇİN EL ELE ....Saygılarımla

Mehmet Çiller 13.11.2009

----------Milletvekillerimize yaptığımız Çağrı , Adrasanı Kurtaralım !---------------- Sayın Antalya Milletvekilleri ve TBMM başkanı, Antalyanın Kumluca İlçesi Çavuşköy (Adrasan) beldesinin sorunları ve belediye başkanı Yalçın Akkullakın görevi kötüye kullanması gerçekten bir skandaldır. Sayın M.Ali Şahin 2 Eylül 2009 Tarihinde Finike de Finike belediye başkanın makamında sayın valimizle birlikte Adrasanın sorunlarını bildiklerini ve en kısa sürede çözeceklerine dair gazetecilerin Finike ve diğer belediye başkanlarının da hazır bulunduğu ziyaretlerinde söz vermişlerdi. Oysa yaklaşık üç aydır bekliyoruz, Maalesef yıllardır ilgili makamlar gerekli bilgi ve belgelere sahip olmalarına rağmen ne hikmetse bugüne dek hiç bir devlet makamı bu hukuksuzluğun, bertaraf edilmesi için gerekli girişimleri yapmadı . Adrasan siyasi kaynaklı rantın ve yağmanın normalleştirildiği bir KANUNSUZLUK MARKASI haline gelmiştir; getirilmiştir:., Yaşanan kanunsuzluklar sadece buzdağının görünen bir parçasıdır , altında ve arkasında daha büyük rant , çeteleşme bulunmaktadır.Adrasandaki bu tablo ne Adrasana ne de Antalyaya yakışmamaktadır Sorumlu ve Antalya sevdalısı birer milletvekili olan sizler, Adrasan da yapılan çirkin yirmi birinci yüzyıl Türkiyesine yakışmayan talan, yağma ve yasa tanımazlığa derhal el koyup sorunları çözmek için kanunlardan yana taraf olmanız gerekmektedir. . Yıllardır süren Adrasan sorunu karmaşık hale getirilmiştir. şu andaki belediye başkani Akkulakın sorunları çözme gibi bir niyeti yoktur. Çözüm yönünde bir acılım politikası olmadığı gibi stratejisi “Adrasan için en iyi çözüm çözümsüzlüktür” Sorun çözme yerine bahane üretmektedir. Eğer siz milletvekillerine bu sorunların çözümsüz olarak bırakılması konusunda baskı geliyorsa ,bu baskıyı dürüstçe basına ve seçmenlerinize açıklamalısınız. Bu sorunların çözümünde sizler değil de baksa kim veya kimler önderlik yapabilir? Lütfen yardımlarınızı Adrasandan esirgemeyiniz! Adrasanın sorunlarının çözümünde particilik söz konusu olmamalıdır. Zira Adrasanı bu hale farklı partilerden çapsız, vizyonsuz beceriksiz, sorumsuz belediye başkanlarıdır Sayın milletvekillerimiz; Adrasan doğa koruma gönüllüleri olarak TBMM başkanı M. Ali Şahin ve sayın Valimiz Alaaddin Yükselin Finike belediyesini ziyaretlerinde çözüm konusunda verdikleri sözlere ve kendilerine güveniyoruz. Ayrıca diğer sayın milletvekillerimizin de çözüm yolunda aktif olarak desteklerini esirgemeyeceklerini ümit ediyoruz. Adrasan gönüllüleri adına N.Sarıyıldız

N.Sarıyıldız 13.11.2009

ATAM SONUNA KADAR İZİNDEYİZ.!!!!

Mehmet Çiller 10.11.2009

Sayın Antalya valisi Alaaddin Yüksel !! Adrasan koyunun belediye başkanlarının vizyon ve kalitesizlikleri nedeniyle yazılan eleştirilerden anlaşıyor ki; yöneticilerin çapsız, cahil, yeniliğe kapalı, sadece kirli işler yaptıkları anlaşılmaktadır. Adrasanın sorunları ip yumağı haline getirilmiştir. Karmaşık yumağı ancak ve ancak yetkili ve sorumlu devletimizin temsilcisi olan siz çözersiniz ve ayrıca da çözmek sizin görevinizdir. Bilindiği gibi Adrasan koyu Akdeniz havzasının en büyük doğal koyudur. Adrasan ne Güneydoğu Anadolu bölgesinde ne de Marmara bölgesinde yer almaktadır. Antalya merkeze sadece 70 km uzaklıktadır. Bölgenin mülki amiri olarak sizin sorumluluk alanınızdadır. Üzülerek belirtmek gerekirse 7(yedi yıllık)Antalya’daki görev süreniz boyunca bir(1)kez olsun zahmet edip Adrasanı ziyaret etmiş olsaydınız bu güzel belde acaba bu hale gelirimiydi diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Adrasana gelmek için illaki tabii afet ve sel felaketi olmasını mı bekliyorsunuz? Yaşanan yağmalamayı bizzat kendi gözleriniz ile görmekten neden çekiniyorsunuz. Adrasana olan ilgisiz ve sorumsuzluğunuzu acaba tarih nasıl not edecektir? Doğrusu merak ediyoruz.

S. Demir 08.11.2009

Arkadaşlar , yarın veya pazartesi günü Cumhuriyet gazetesi Akdeniz ekinde Adrasanla ilgili haber çıkacak ...Saygılarımla..

Mehmet Çiller 07.11.2009

Burakın bu saçmalıkları… Burası Türkiye…. Maalesef adaletin ve hukukun geçerli olmadıgı bu ülkede yetim hakkı yemek, ülkenin doğal zenginliklerini ve güzelliklerini talan edip, rant uğruna belirli çıkar guruplarına/(Mafyalara, Çetelere) peşkeş çekmek bu ülkenin yıllardır değismeyen makuz kaderidir. Adrasanda da hiç birşey değişmez, hiç bir kaçak bina yıkılmaz, hic bir çivi yerinden sökülmez.. Bu ülkede bal tutan parmağını yalar..Işgalcinin ve vurguncunun yaptıkları her zaman yanına kar kalır. Biz bu filmi daha önceleride defalarca görmüştük…Biz toplumsal bellegi zayıf olan bir milletiz… Bu konuda üç gün içinde unutulur gider..Üzülerek belirtmeliyimki en sonunda tekrar ben haklı çıkacağım.. Biz hukuk devleti değil guguk devletiyiz.. Afrikadaki muz cumhuriyetlerindeki kanunlar Türkiyedikinden daha bağlayıcıdır..Saygılarımla

Yigit Kartal 05.11.2009

Arkadaşlar dün dilekçemin neden geciktiğini öğrenmek için Bayındırllk müdürlüğüne gittim. Raporun o gün valiliğe gönderildiğni ve Adrasandaki kaçak yapıların ivedi olarak yıkılması yönünde rapor un tanzim edildiğini söylediler.!! Ayrıca bu yapıların kurtarılması mümkün olmadığını raporlarına eklemişler . Sayın Valimizin bu konuyu bitireceğine inancımız tamdır... Şimdiden Valimiz ve diğer bürokratlara teşekkür eder, saygılar sunarım....

Mehmet Çiller 04.11.2009

Şu yağma raporunu bir hayli merak ettim. Haftalardır konusu geçiyordu. Adrasan gönüllülerinden mail ile istedim. Hemen gönderdiler sağ olsunlar. Bir hayli motive olmuş bir grup. Rapora bayağı emek vermişler. Raporun giriş kısmında yazdıkları ülkenin şimdiki durumunu anlattıkları satırlar beni özellikle duygulandırdı. Resimler ile nerede hukuksuzluk var nerelerde yağmalama yapılıyor, kimler nereleri talan ediyor detaylı bir şekilde anlatmışlar. Kendilerini tebrik ederim. Çevre örgütleri, doğa koruma örgütleri biraz ders alsınlar. Lafa gelince çevreci çok ama iş icraata gelince kaytaran çok.. Demek ki problemleri açıkça ortaya koymak ve pes etmeden mücadele etmek gerekiyor. Bu güzel ülke bizim. Dünyada kaç tana Antalya gibi yer var. Japonlu İngiliz’i Fransız Amerikalısı gelmeyecek bu vatani adam etmek için.. Bu vatan bizim ise vatanin her yerine sahip çıkmamız gerekiyor. Yanlış işler oluyor ise ortaya çıkmalı ve hukuk üstün kılınmalıdır. Atatürk ün hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmak istiyorsak bunun beldelini de ödemeye hazır olmamız gerekiyor. Yani gözümüzü açmalı, çalışkan olmalı, haksızlıkları dile getirmekten korkmamalı ve cesaretli olmalıyız. Adrasan gönüllülerini bu vesile ile tekrar kutluyorum. İyi ki varsınız. Memleketin binlerce Adrasan gönüllüsüne ihtiyacı var. Saygılarımla Ali M. Çelik

Ali M. Çelik 02.11.2009

Bugün ADRASAN yağmasını manşet yapan AKDENİZ GERÇEK , İbrahim Akkaya ve çalışanlarına Doğasever vatandaş olarak Taşakkür ederim. Manevi desteklerinizin devamı dileğiyle...Saygılarımla..

Mehmet Çiller 02.11.2009

Adrasan gönüllüleri olarak bir aydan beri hazırladığımız Adrasan çevre yağma dosyası 2009 adlı raporumuzu yayınladık. Öncelikle bu raporu hazırlamamızda emeği gecen tüm çevre gönüllülerine, Antalya medyasının değerli yazarları, başta Sayın Erdoğan Kahya, Sayın Adnan Çoban, Sayın Ahmet Dökdök, Sayın İbrahim Akkaya, Sayın Murat Çiçek, Sayın Bülent Ecevit,Sayın Şahin Akçap , Antalya doğa kahramanı, gerçek çevreci Mehmet Çiller beyefendilere, mücadelemizde inatla bizi destekleyen adını burada belirtemediğimiz çevre dostlarına içten teşekkürlerimizi iletiyoruz. Sağ olun. Var olun. Rapor Mail yolu ile değerli basın mensuplarına ve yetkili mercilere ulaşmıştır. Raporu edinmek isteyen çevre dostları adrasangonulluleri@hotmail.de adresine e-mail atarlarsa onlara 26 sayfalık raporumuzu acrobat pdf formatında göndermekten mutlu oluruz. Bu raporda açıkça neden bu ise baş koyduğumuzu anlatıyoruz. Parti farkı gözetmeden hem AKP´li hem de CHP´li eski belediye başkanlarının kendilerine ve yandaşlarına yaptırdığı yağmacı hukuksuz ve kanunsuz uygulamaları belgeleri ile fotoğrafları ile açıkça ortaya koyuyoruz, kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Hiç kimse bizim arkamızda herhangi bir kirli amaç, rant, örgüt falan aramasın bulamaz. Biz sadece doğruları haksızlıkları, kanunsuzlukları dile getirerek yağmayı engellemek ve Adrasan´ın hak ettiği yere gelmesini amaçlıyoruz.

N. Sarıyıldız 31.10.2009

Yüzsüzlüğün bu kadarına YUH diyorum, OHA diyorum. Bakar mısınız ülke ne hale gelmiş ?. Hiç utanmadan sıkılmadan yazıyor yahu adam kıyı kenar içindeki yerim kacak diye. İyi yere tezgâh açmış, işleri de tıkırında galiba. Anlaşılan kimseden korkusu yok ki böyle ulu orta meydan okuyabiliyor bu Ersoy Yılmaz adlı vurguncu. Yakında kesin verin tapumuzu diye bayrak da acar. Memlekette son günlerde olanlara zaten aklim sırrım ermiyor. Memleket vurguncunun soyguncunun eline düşmüş. Buna dur diyebilen cesur insanlara şükranlarımı sunuyorum. Uğur Şahin

Uğur Şahin 28.10.2009

mantık arıyorum bu yorumunuzda. adrasan sahilindeki, kıyı şeridindeki diyelim; işletmelerin coğu 15-20 yıldan beri belki fazla süredir faaliyet göstermektedir. kıyı kenar kanunu bu işletmeler kurulduktan sonra cıkmıştır ve ortada verilmiş haklar vardır. siz cok meraklısınız ya yıkmaya buyrun yıkın yerine inşa edin 5 yıldızlı hotelleri anlamıyorum bu cabanızı.ya da tamam önce beldibi göynük kemer gibi yerdeki denizin icindeki hotelleri kınır kenar cizgisi icinden cıkarın ondan sonra konuşalım. ayrıca burada 50'yi aşkın işletme arasından ATICI2 hoteli vurgulamışsınız amacınız ne anlamadım o ayrı konu..burada işletmelerin coğunun sahibi yerlidir ve bu amatör ruh adrasan ayrı bi güzellik katmaktadır bunu unutmayalım. . arkadaşlar adrasanda varsa bi imar sorununuz bunu başka yerde halledin,insanları burada provake etmeyin ,

Ceneviz Hotel 28.10.2009

Öz ve hakiki Adrasanlı.. Gürsoy Yılmaz beyefendi. Sana söylüyorum. Dinle!! Adrasan gönüllüsü olmada bayrak yarışına girmiş gördüm seni. Adrasanda yaptığın iki katliamı herkesin bilmesinde fayda var. Nasıl bir insan olduğun ortaya çıkmalı..Birinci katliam yıllar önce Adrasanda otel mavi ay ın hemen bitişiğinde yaklaşık 100 dönüm orman arazisini yaktın. Amacın orman arazisini işgal etmekti. Babanın ve senin hakkında Kumluca Mahkemelerinde acilmiş davalar var. O davaları al gülüm ver gülüm yaparak rüşvet vererek zor kapattınız. Adrasanda bunu bilmeyen mi var?. Simdi tüm Antalya duyacak. Yaptığın ikinci doğa katliamının izleri hala duruyor. Kıyı kenarda yağmaladığın otelinin bitişiğinde orman sınırları içinde bina temeli attın. Bu yağma abidesi hala yerinde duruyor. İsteyen gidip görebilir. Kacak Blubey otelinin hemen arkasında. Sen kim çevrecilik kim. Sen rantın, yağmanın ve çıkarının peşindesin. Senin gibiler yüzünden Adrasan bu hale geldi.

M. Altıntaş 28.10.2009

Sayın Ersoy Yılmaz, yağmacı olduğunu sende itiraf ediyorsun... Aferin !! Yalnız sizlerde kanundışı rant elde edip başkalarının hakları üzerinde yaptığınız binaları yıkacak yürek var mı ?? Sizlerin kanunsuz yapıları yıkıldığında Sarıyıldız ve ben ne rantı elde edeceğiz? Konuş ta herkes bilsin ... Ayrıca yazarımız sayın Kahya'nın başka güncel konulara girip Adrasan konusunda makale çıkmamasını sakın olaki fırsat bilmeyin !! Kanun yerine getirilip , ADRASAN kurtulana dek BİZLER BURDAYIZ...Saygılarımla.

Mehmet Çiller 28.10.2009

Ersoy yılmaz ve gibilerini Adrasan sevdalıları olarak isimlendirmek ve nitelendirmek, kurda kuzuyu teslim etmek ile eş anlamlıdır…Sizler hukuksuzluğu kendilerine rehber edinmiş, yetim hakkı yemekten çekinmeyen, yüce TÜRK milletinin ortak malı olan hazine arazilerini işgal eden, güzelim doğamızı acımadan katleden bir zümrenin temsilcilerisiniz… Ama gerek Antalya Valiliği olsun gerek Adrasan belediyesi, devleti temsil eden organların görevini yapmadıgı bir ortamda sizler gibi parazitlerin ve talancıların türemesi kaçınılmaz bir sondur…Hırsızın ve vurguncunun bu kadar cesur ve utanmaz olduğu başka bir ülke varmıdır bilemem… Saygılarımla

A. Altan 28.10.2009

sevgili adrasan gönüllüsü, bir anlam da hasan haklı. sen de ortaya çık kim olduğunu göster. hepsi adrasanlı olan bu insanları rencide ederek nasıl adrasan gönüllüsü oluyorsun. o zaman sen belirli kişilerin amaçları doğrultusunda çalışıyorsun. ortaya çık ve kendini göster. belki bizimde yanlışlarımız var. hep beraber oturup konuşup bunu çözelim. kimsin bilmiyorum ama en azından ben senden daha fazla adrasan gönüllüsüyüm. not: benim de kıyı kenar içersinde kaçak yapım var. ama yok etmeyi düşünmüyorum. en azından senin gibi belli bir zümreye hizmet eden biri için bunu yapmam. ama adrasan a bir yararı olacaksa o zaman kendi ellerimle yok ederim. ama sana asla yok ettirmem."

Ersoy Yılmaz 27.10.2009

sevgili adrasan gönüllüsü, bir anlam da hasan haklı. sen de ortaya çık kim olduğunu göster. hepsi adrasanlı olan bu insanları rencide ederek nasıl adrasan gönüllüsü oluyorsun. o zaman sen belirli kişilerin amaçları doğrultusunda çalışıyorsun. ortaya çık ve kendini göster. belki bizimde yanlışlarımız var. hep beraber oturup konuşup bunu çözelim. kimsin bilmiyorum ama en azından ben senden daha fazla adrasan gönüllüsüyüm. not: benim de kıyı kenar içersinde kaçak yapım var. ama yok etmeyi düşünmüyorum. en azından senin gibi belli bir zümreye hizmet eden biri için bunu yapmam. ama adrasan a bir yararı olacaksa o zaman kendi ellerimle yok ederim. ama sana asla yok ettirmem."

Ersoy Yılmaz 27.10.2009

Adrasan çevre yağma raporu 2009 ” adlı raporumuzu hazırlıyoruz. Yakında çevreciler ile paylaşacağız. Sayın Valimizin bilgilerine sunacağız. Adrasan soruşturması bir aydan beri devam ediyor fakat ortada hala bir sonuç yok. Bu çirkinlikleri tüm Türkiye’ye duyuracağız. Adrasanda neler yaşandığını yakında herkes bilecek. Adrasan bunları hak etmiyor.

N.S Adrasangönüllüleri.. 27.10.2009

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü nden Dr. Arife KARADAĞ , ÇEVRE-EKOLOJİ KAVRAMLARI ÇEVRE SORUNLARI VE TÜRKİYE adli raporunda bakin neler söylüyor. Bu sese kulak vermemiz gerekiyor. Günümüzde en hızlı büyüyen ve gelişen sektör turizmdir. Yeni turist tiplerinin beklentileri, deniz-kumgüneş üçgeninden uzak, doğa ile iç içe abartılı olmayan tesislerde iyi bir oda, iyi hizmet ve tüm bunların dışında bozulmamış, temiz bir çevrede aktif tatil olarak özetlenmektedir. Turistler gittikleri ülkelerin tarihsel ve kültürel kalıntılarını, yerel kültürünü, yaşam şekillerini, bozulmamış doğal çekiciliklerini, bitki ve hayvan türlerini yerinde orijinal haliyle görmek istemekte ve doğaya, kültüre, topluma duyarlı turizm anlayışının gelişmesini istemektedir. Bu yeni turizm anlayışı maksimum kar sağlamak isteyen kitle turizmi yerine bireysel veya daha küçük turist gruplarını çekmeyi, turizm aktivitesini daha uzun bir zamana ve daha geniş bir mekana yaymayı, farklı turizm aktivitelerini geliştirmeyi tercih eder. Kıyı yağmacılığının ve kitle turizminin hakim olduğu turizm merkezlerinde turistik talepte gerilemeler dikkat çekmektedir….. BIZIM YORUMUMUZ: Adrasan da ise ne yazık ki uygulamalar bunun tam tersinedir. İmar planına aykırı inşa edilen 4 katli oteller, kıyı kenar çizgisinde göz yumulan kacak tesisler, çakma turizm anlayışı ve dar vizyonlu, çapsız belediye başkanlarının, plansız programsız imarsız gelişen kacak yapılaşma doğayı boğmakta, Adrasan´ın muhteşem bir doğa turizm merkezi olma potansiyelini yok etmektedir. Adrasan bunlara layık değildir. Yaşanan yağmaya bir son verilmeli. COK GEC KALINMADAN.

UGUR SAHIN 22.10.2009

çok yaşaaaaaa mehmet çillerrrr saldır talancılara!!!

veli gürbüz 22.10.2009

Sayın Sadettin güzel , yorumunuza katılıyorum. Peki çoğumuzun olduğu gibi bizlerdemi tepkisiz olup ,talanı rantı seyredelim... Evet hukuk A.K.p li belediyeler için var. İsterlerse OKUL bile yıktırabiliyorlar!!?? BİZİM 2 ay kadar bekleme sürecimiz var eğer yine hukuk işlemezse Bu işin üzerine daha etkin gideceğiz ... Saygılarımla..

Mehmet Çiller 22.10.2009

Sayın Erdoğan Hocam !!. Vali soruşturma açsa ne olacak.? Ne değişecek.? Neyi çözecek ?. . İstanbul da dere yatağına yapılan yapılar kaldırılabiliyor mu? Gecekondu bölgelerinde işgal edilen hazine arazilerinden işgalciler çıkartılabiliyor mu? Çok safsınız.. Adrasan da her yer kapışılmış. Siz yayın yaptıkça arsalar değerleniyor. Emlakçılar yayınlarınızdan gayet memnunlar. Kazançlarını arttırıyorsunuz. Türkiye’yi hukuk devleti diye yutturmuşlar sizse safça inanıp güveniyorsunuz. Bu kadar ciddi sözden sonra yorumumu bir fıkra ile bitireyim. RTE İsviçre’yi ziyaret etmiş. İsviçre Başbakanı RTE ye Hükümetteki bakanları tanıştırıyormuş. Sıra Deniz ve Denizcilikten sorumlu bakan a gelmiş. Uyanıklığı ile ünlü RTE hemen atılmış. İsviçre de deniz yok ki. Neden denizle ilgili bir bakanlığınız var? .İsviçreli Başbakan koymuş lafı.. Siz de de ADALET yok ama Adalet bakanınız var. )): Saygılarımla.

Saadettin Güzel 20.10.2009

Bir açılım lafı dilimize dolandı gidiyor. Demokratik açılım, Kürt açılımı, Ermeni açılımı, eve dönüş açılımı, toplumsal barış açılımı. Ekonomik açılımı. Neredeyse markete gidip soğan ile pirinç satın almayı bile alışveriş açılımı olarak adlandıracağız. Bu kelimeyi günlük hayatımıza sokan AKP hükümetine bir alkış istiyorum. Değiştirmek istediğin şeyin başına demokratik, kıçına açılım koydun mu çok modern oluyor ve sorunları çözüm yoluna koyuyorsun.. Ben de bu vesile ile AKP li Bakan Milletvekilleri, Belediye başkanları ve AKP üyelerinden Adrasan da yaşanan doğa katliamı ye arazi yağmacılığı ile ilgili yağma ile mücadele açılımı bekliyorum. Ayrıca rant çeteleri ile mücadele açılımı, Hukuka geri dönüş açılımı, yandaşların hortumlarını kesme açılımı, Dört kattan iki bucuk kata indirme açılımı. İmar Planlarına saygı açılımı. Tecavüz edilmiş doğaya rehabilitasyon açılımını unutmamalıyız. Fakat nafile yazdıklarım. Böyle giderse Türkiye’nin dötü kurtarma acilimi yapması gerekecek..

Uğur Şahin 20.10.2009

Yiyelim, içelim, keyfimize bakalım. Dert etmeyelim. Hallolur tüm meseleler. Rusya dan Antalyaya selamlar…

Efkan Narin 19.10.2009

Adrasan gönüllüleri olarak Adrasan da yaşanan doğa katliamı ve kacak yapılaşmayı iki aydan bugüne Antalya´nin ve Türkiye´nin kalbi doğa sevinci ile dolu hassas yurtseverlerimizin bilgisine sunuyoruz. Hukuksuzluk, kanunsuzluk yağma, peşkeş çekme, adam kayırma, siyasetin ticari ranta dönüştürülmesi, çeteleşme, kacak yapılaşma gibi iddialarımızı çeşitli vesileler ile dile getirdik. Sadece biz değil bizim gibi bu gidişe bir dur demek isteyen birçok doğa düşkünü gönüllü Adrasan Belediyesinin yaptığı kanunsuz uygulamaları anlatılar. Fakat bu iddialar, bilgiler belgeler, farklı yerlerde ve dağılmış durumda., Yaşanan kanunsuzlukları belgelemek için “Adrasan çevre yağma raporu 2009 ” adli raporumuzu oluşturmaya başladık. Bu raporu iki hafta içerisinde kamuoyu ile paylaşacak ve yaşananları tüm çıplaklığı ile bilgi, belge ve fotoğrafları ile siz değerli çevreci vatandaşlarımızın dikkatine sunacağız. Valilik, İmar izleme müdürlüğü, Kaymakamlık imar ve iskan bakanlığı, Turizm Bakanlığı yaşananları gayet iyi bilmekte ve çözüm üret(e)memektedirler. Yetkililer dilerlerse raporumuzdan yararlanabilirler ama onların bildikleri fakat üç maymunu oynayıp görmezden geldiği şeyler bunlar. . Adrasanda bugüne kadar iktidara gelen çapsız ve vizyonsuz tüm belediye başkanları yağmayı devam ettirmek adına “çözümsüzlük Adrasanın çözümüdür” yolundan gittiler. Yağma talan ve rant gün her gecen gün artarak resmen doğaya tecavüze dönüştü. Adrasan gönüllüleri olarak gücümüz yettiği ölçüde buna dur diyor yapılan yağmayı engellemeye çalışıyoruz. Kamuoyunun dikkatine sunarız. N.S

Adrasan gönüllüleri 19.10.2009

AKP kendi belediyelinde değil muhalefetteki kıyı belediyelerdeki yağmayı legalleştirmenin peşinde. iste aci gercekler.Yerel seçimlerde “muhalefet” partilerinin adayları seçilen kıyı belediyelerimizdeki imar yetkilerine “iktidar” tarafından el konuluyor. Görüşülmesi için TBMM’nin açılması beklenen yeni “torba yasa” tasarısında, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’na şu hüküm ekleniyor: “Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerinde kıyıda ve sahil şeridinde kalan yerler de dahil, imar uygulamaları ile ruhsatlandırma işlemleri bakanlığın talebi üzerine Bayındırlık ve İskân İl Müdürlüğü’nce yapılır...” Aslında bir “12 Eylül” ürünü olan ve parlamentonun yok edildiği 1980-82 döneminde “darbeci generaller”in imzasıyla yürürlüğe sokulan 2634 sayılı yasayı iptal etmek yerine daha da genişletmenin, “demokratik açılım süreci”yle eşzamanlı olması dikkat çekiyor. Ancak imar politikalarında kıyı ve çevre yağmasına düşkünlükleri doruğa çıkanlar, 12 Eylül yasalarına da dört elle sarılmış görünüyorlar. Nitekim, 6 AKP’li milletvekilince hazırlanan tasarıda, kıyılardaki tüm belediyelerin imar planlama ve uygulama yetkileri gasp edilmekle kalınmıyor; yağma kararlarının “il düzeyinde” güvenceye alınması için de Bayındırlık Bakanlığı’nın yetkileri il müdürlüklerine devrediliyor... Yine Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın geçen aylarda düzenlediği ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açış konuşmasında “rehber alınması”nı istediği “Kentleşme Şûrası”nın görüş ve kararlarına bile aykırı olan yasa önerisi, iktidar partisine oy vermeyen tüm kıyı kentlerindeki belediyelerin “işlevsiz” kılınmasını hedefliyor. Denetimsiz bir süreç başlayacak Tasarıyı “demokrasinin cezalandırılması” olarak yorumlayanlara göre, İmar Kanunu’ndaki yerel denetim yetkisini güçlendirmek yerine belediyeleri tümüyle yetkisiz kılarak bayındırlık müdürlüklerini görevlendirmek, aslında daha da “denetimsiz” bir süreci başlatacak. Çünkü hiçbir valilikte, onca kıyı yerleşmesine yetişebilecek kadar teknik kadro yok ve olamaz da... Bu nedenle belediyelerin imar yetkilerine bilimsel ve toplum yararına denetim getirecek bir yasal düzenleme yapılmadan, kıyı yerleşmelerindeki “ruhsat” işlemlerinin bile “iktidar” kadrolarına bağlanmasını öngören tasarı “iyi niyet”ten tamamen yoksun görünüyor... Tasarıdaki amacın imar disiplinini sağlamak değil, tersine disiplinsizliği körükleyerek talanın önünü daha da açmak olduğu açıkça anlaşılırken, öneride “kıyı illerinin milletvekillerinden hiçbirisinin imzasının olmaması” da ayrıca dikkat çekiyor...

OKTAY EKİNCİ 18.10.2009

Antalya’nın cenneti Çıralı-Olimpos’ta yüzyılın felaketinin yaşandığını duyunca hemen aklıma komşusu Adrasan geldi. Tıpkı Olimpos gibi cennetten bir köşe olan Adrasan’da yasa tanımazlık, yağma, hukuksuzluk, talan ve adam kayırmacılığı yaşanıyor. Sevgili okurumuz Mehmet Çiller, Adrasan olayına değinmemizi işaret etmişti. Can dostum Erdoğan Kahya, Adrasan’ı enine boyuna inceleyip, olup biteni kamuoyuna aktardığı için konusuna girmeyi düşünmemiştim. Çiller, şunu bilsin ki çağrısını gözardı etmedim Kısmet bugüne imiş.. Olimpos’ta yaşanan yüzyılın felaketi, Antalya’ya geldiğim 1970’li yıllardan bu yana, denizcilerin sığındığı ‘tabii liman’ olarak bildiğim Adrasan’a değinmeden geçmek istemedim. Adrasan, 15 yıldan bu yana belediyelik.. Belde sakinleri, geride kalan 15 yılda sorunlarının çözümü noktasında hiçbir çalışma yapılmadığını iddia ediyorlar. Adrasan için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan ödeneklerle üç kez Adrasan için imar planı yapıldığı, ancak planların AKP’li belediyenin yanlış, taraflı ve adil olmayan uygulamaları ile amacından saptırıldığı, dünyanın en güzel koyları arasında gösterilen Adrasan’ın imarsız, ruhsatsız, doğal olarak kanunsuz, tabi ki çirkin bir yapılaşmaya yönlendirildiği, doğaya ve çevreye zarar veren uygulamalar ile yağmalandığı, yağmanın hızla ettiği de ifa ediliyor. Adrasan’a gönül verenler, bu cennet köşenin artık doğal güzelliği, herkesi kıskandıran görüntüsü ile değil, yolsuzluk, hukuksuzluk, talan ve çeteleşmenin hüküm sürdüğü bir belde görüntüsü çizmeye başladığını söylüyor burada yaşayanlar.. Adrasan’da talanın ve yağmanın kökeninde AKP’nin sıkça yaptığı imar aflarıgeliyor.. Çıkar çeteleri, “nasıl olsa af çıkar” düşüncesiyle Adrasan’ın sahil şeridini işgal ediyor. Hızlarını alamayıp, sahil yağlamasını internet ortamında tüm dünyaya pazarlamaktan çekinmiyorlar. Adrasan’da süren bu hayasız akımı sorumlusu ise AKP’li Belediye Başkanı Yaşar Akkulak olarak gösteriliyor. Adrasan Belediye Başkanı Yaşar Akkulak’ın yandaşlarına birinci derece koruma altındaki beldeyi yağmalattığı, başta Antalya Valiliği olmak üzere yağmanın, talanın ve kanunsuzluğun durdurulması için yapılan tüm çağrı ve girişimlerin sonuçsuz kaldığı da biliniyor. Olimpos’u belde sakinleri gözleri gibi koruyor. Koruma altındaki beldelerine çivi çakılmasına bile izin vermiyorlar. Halkın bu konudaki kararlı ve bilinçli tutumu, ne yazık ki komşusu Adrasan’a örnek olmuyor. Adrasan, AKP’li belediyenin göz yumması, katkı koyması ile gecekondulaşıyor. Dünyaca ünlü Adrasan sahilinde vizyonu olmayan, turizm t’sinden anlamayan kişiler; rant uğruna kıyı kenar çizgisinin içinde otel, motel ve restoran gibi kanunsuz yapılarla hazinenin arazilerini işgal ediyor. Kanunsuz ve çarpık yapılaşma kıyı talanı ile birlikte, İstanbul ve Trakyafelaketlerini çağrıştıran bir gelişmeye de yol açıyor. Adrasan’da süren hukuksuzluk, bir yandan bu paha biçilmez beldenin yağmalanmasına, diğer yandan da imarsız yapılaşma ile sel felaketine adeta davetiye çıkarılıyor. Aslında Olimpos’ta yaşanan yüzyılın felaketi, tıpkı İstanbul ve Trakya örneğinde olduğu gibi Antalya için çok ciddi bir uyarı anlamını taşıyor. Özellikle Kepez’de sel yataklarında gecekondular yapıldı. Düden kıyısında yine sel yataklarının üzerinde kaçak yapılar bulunduğunu, sahiplerinin fırsat buldukça yapılarını genişlettiklerini sağır sultan bile biliyor. İşgalcilerin, rantçıların, yağma ve talanı alışkanlık haline getirenlerin AKP iktidarından cesaret aldıkları da bilinen bir gerçek. AKP hükümeti, sahillerin, ormanlık alanların, tarım alanlarının yağmasını kolaylaştıran, işgalcileri ödüllendiren yasal düzenlemeleri sıkça yapıyor. Kanunsuzlar da hükümetin yağmaya, talana ve işgale geçit veren, kolaylaştıran politikalarından güç alarak Antalya’yı karış karış ele geçiriyorlar. Dileğimiz odur ki bu kötü gidiş bir gün biter.. Beklentimiz odur ki, Antalya’nın yağmalanması, paylaşılması, rantçılara bölüştürülmesi sonlanır.. Böylece felaket endişesi de ortadan kalkar.

İBRAHİM AKKAYA (haberantalya.com) 17.10.2009

Tarım ve Turizm ve Tabiat Eserlerinin bulunduğu bölgelerde ÇEVREYE DUYARLI ÖZEL KORUMA AMAÇLI imar yapılmalıdır. Örneğin Adrasan bu üç ögeyi de içine alıyor. Rant amaçlı yapılan imar hem bölgenin dokusunu bozuyor hemde çirkin mimarının kurbanı oluyor. Böylelikle hem tarım arazileri peşkeş çekilmiş oluyor. Hemde turizm potansiyeli yok oluyor. Sit alanlarını içine bölgelein belediyeleri kamunun çıkarlarını koruması gerekirken. Talihsiz yapılaşmanın yok oluş süreçine itiliyor. Sonuç ise bir kölelik sistemine zemin hazırlıyor. Tarım arazilerini satanlar, yapılan otellerde bulaşık yıkamak durumunda olaçaklar.. Topraklarının efendisi olamayanların talihi işte böylesi bir gerçek...

Ahmet Engin 16.10.2009

sevgili arkadaşım,adrasanın doğasının korunması konusundaki duyarlılığınız beni de etkiledi ve bu gruba katıldım.  adrasana iki kez tatil yapmak amacıyla gittim ve hayran kaldım. denizden ve karadan çevreyi biraz dolaşmıştım. henüz çirkin yapılaşma pek yaygın değildi. hep böyle kalır diye mutlu olmuştum. ama görüyorum ki; her yerde olduğu gibi doğa katilleri yine işbaşında. çevre dostu insanların tepki ve tavırları ilgili yöneticilere iletilmeli ve duyarlı olmaya davet edilmelidir. bu konuda yerel camia aydınlatılmalıdır. bizim gibi yöreye uzak kişiler ancak destek mesajları ve kamuoyu yaratma konusunda katkı sağlayabilir. asıl görev bölgede ikamet eden siz değerli arkadaşlarımıza düşmektedir. bu vesile ile sevgi ve saygılarımı gönderiyorum..

A.B Boso 16.10.2009

On beş yıldan bu yana belediye olan bir beldenin Belediye başkanı iseniz imar planları bir türlü oluşturulmamışsa bundan birici derecede siz sorumlusunuzdur. Dolayısı ile yaşanan yağmadan, çarpık yapılaşmadan, rant kavgalarından, çevreye verilen geriye dönüsü olmayan zarardan, tabii afetlerin yıkıcı etkisinden siz sorumlusunuz. Kötü niyetli, art niyetli, yandaşlara peşkeş çekerek imar planını çıkar amaçlı yaparsanız tabii ki bu planlar Yüce Türk adaleti tarafından bozulur. Gecen hafta belirttiğimiz gibi bu hafta Adrasan Belediye başkanı Yalçın Akkulak ile Eski Kumluca kaymakamı A. Aslanerin al gülüm ver gülüm, şıracının şahidinin bozacı olduğu gibi tasvir edebileceğimiz çıkar ittifaklarını açıklıyoruz. 1/1000 imar planları Adrasan halkının haberi olmadan, bilgisi olmadan, görüşü alınmadan, yangından mal kaçırır gibi kapalı kapılar ardında planlanmış ve sahte imza ve anonslar ile yasal itiraz süresi geçirttirilmiş, Vatandaşın en doğal demokratik hakkı olan itiraz hakkı elinden alınmıştır İş işten geçtikten sonra olayı öğrenen imar mağdurları Kumluca Kaymakamına verdikleri 24.06.2007 tarihli dilekçelerinde yapılan işlemin hukuksuzluğu hakkında Belediye başkanı, Zabıta Memuru ve Başkâtip hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan şikâyette bulunmuşlar. Kaymakamlığın incelemesi 25 gün sürmüş ve 19.07.2007 tarihinde İdare Kurulu bürosu 2007/18 tarihli yazısında kararını vermiştir. Karar şöyledir:”İlçemiz Çavuşköy Beldesindeki imar uygulamasının yasal prosedür çerçevesinde askıya asılarak ve belediye hoparlöründen ilan edilerek tutanakla imza alındığı görüldüğünden adi geçenlerin görevini kötüye kullanıldığı iddiası sübuta ermediğinden SORUSTURMA IZNI VERILMEMESINE karar verilmiştir….. Hangi cağda yaşıyoruz soruyorum? Belediye Başkanı vatandaşı aptal yerine koyuyor Devletin kaymakam da bunu tasdik ediyor korumasına alıyor. 1.800 seçmeni olan bir yerde Belediyeden anonsu, askıya çıkardığını sadece birkaç kişi duyuyor. Geriye kalan binlerce kişinin ya gözleri kör ya da kulakları sağır.Yanlış hesap Bağdat dan döner Sayın Başkan, Sayın Kaymakam. Yüce Türk adaleti bir kez daha tecelli etti Danıştay 6. Dairesi İmar planlarını iptal etti. Bu ders olsun sana Sayın Başkan. İmar planları halka duyurarak ve bilgilendirerek, halkın görüşünü olarak uzlaşarak yapılır. Kendini dev aynasında görüp halkın gücünü küçümseme. Elbet çıkar bir gün hesap soran. Saygılarımla

N. Sarıyıldız 16.10.2009

Toplumsal hafızamız zayıf bir milletiz.çabuk unuturuz. Hatırlatmakta yarar var ne demişti Adrasanda kendisine ait arsaya kaçak pansiyon yapan ve Pansiyon inşaatını şikayetlere rağmen sürdüren,AKP eski belde başkanı Bilal Yılmaz .? “Adrasan ya da Olympos’ta tamamen yasal kaç tane pansiyon var? Beni çekemedikleri için şikâyet ediyorlar” …Kendisi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş ve soruşturması devam etmektedir. Adrasanda, Olyposda ve Ceneviz koyunda kacak yapmak o kadar kolaydır ki. Biraz cesaretiniz, siyasiler ve de onların yandaşları ile ilişkiniz iyiyse size bir tek doğal afetler engel olabilir. Felaketler de Olympos muhtarının dediği gibi kırk yılda bir oluyor. Ne hale geldi ülkemiz. Yazıklar olsun………Durmak yok sel durdurana kadar yağmalamaya devam.

Alihan Gülbay. 15.10.2009

Olymposda altyapı olabildiğince düzgün, ayrıca dere yatağına kimse ev falan yapmış değil bilmeden görmeden saçmalamayın, Kimsenin doğayı katlettiği de yok, hatta orada yapı yok, duvar yok villa vs. de yok, neden bahsediyorsunuz, doğa bozulmasın diye ağaçtan evler kurulmuş, 1-2 katlı, o kadar. Türkiye nin en dokunulamayan yeridir Olympos . Zaten evler dimdik ayakta, Suyun etkisiyle araçlar uçmuş bahçeler seralar mahfolmuş, o kadar da olur artık adı üzerinde SEL. Suç atmaya ne meraklılar var.

S. Ozen 15.10.2009

Üstüste insanlar, tavuk kümesi barakalar, dereyatağı otel, otopark, bir gün zor kalmıştım bu işgal yerinde. . .

Kocael 15.10.2009

Dereyatağına yapılaşma, yine ihmal ve yine felaket. . Bizler akıllanmayız. . Ne diyeyim şimdi burada; geçmiş olsun mu diyeyim?Perşembenin geleceği çarşambadan belli. Fotoğrafların birinde derenin aktığı yere olan yakınlığı gösteriyor. (dereyatağı demiyorum bakınız. ..) Bu saatten sonra oradan felaketin çıkmaması imkansız. Herkesin gözü önünde kaçak, altyapısız, derme çatma yapılan turizmin sonu böyle olur. şu olympos'a ya da kaldırılsın bu pansiyonlar. . Yazık

A.KARAMAN 15.10.2009

HOLLANDALI RİJKAARD BİLE 2 AYDA TEŞHİSİ KOYDU: ''SİZDE HERŞEY VAR AMA TAM DEĞİL'' DEDİ. HİÇ BU TANIMI AÇAN GAZETECİ OLDU MU?m HAYIR. BAKIN SORUNLARIMIZIN ÖZÜ BURADA. HER İŞİMİZ BAŞTAN SAVMA VE RİSKLERLE DOLU! İŞİNİ LAYIKIYLA YAPAN ÇOK AZ VE ONLARDA ZATEN ULUSLARARASI BAŞARIYI YAKALAMIŞ, DÜNYA DA SES GETİREN İNSANLARIMIZ!ÜLKENİN GENELİ KENDİ KADERİNE EMANET. BAKARIZ, HALLEDERİZ, İDARE EDERİZ, BİRŞEY OLMAZ, ESKİDEN OLMAMIŞ ŞİMDİ HİÇ OLMAZ, CİDDİ BİR SORUNUMUZ VAR:OLABİLECEK TEHLİKELERİ ÖNEMSEMİYORUZ, ÖNGÖREMİYORUZ VE UYARANLARI DA DİNLEMİYOR HATTA RÜŞVET, İLTİMASLA, TANIDIKLA BU RİSKLERE ORTAK EDİYORUZ. BEKLENEN AMA OLMAYACAĞINA İNANDIĞIMIZ TEHLİKE FELAKETE DÖNÜŞÜNCE SUÇLAYACAK KURUM VE KİŞİLER ARIYORUZ! HER İŞİMİZ BAŞTAN SAVMA! MİLLİ TAKIMIN OYNADIĞI FUTBOLA BİLE YANSIYOR BU KİŞİLİK!SONRA HEP ACI, HEP AĞLAYAN İNSANLAR VE KARAMSARLIK!İŞTE

N.Kocael 15.10.2009

Olimposda dün yaşanan sel felaketi nedeni ile önce zarar görenlere geçmiş olsun diliyoruz. Umarız yaşananlardan ders çıkarırız Olimposda yaşanan facia bir kez daha gösterdi ki hepimiz doğaya saygılı davranmak zorundayız. Doğa ile oyun oynanmaz. fırtına, tayfun yağmur, toprak kayması, deprem gibi doğa olaylarını hafife alamazsınız, görmezden gelemezsiniz.Bu olaylar insanlık tarihinden önce de vardı bundan sonra da çeşitli şiddetlerde olmaya devam edecek. İnsan doğal olayların faciaya dönüşmesini sadece bilimsel yöntemler ile engellemeyi başarabilir. Doğa Parti, siyaset, Vali, Belediye başkanı, rant, kanun falan dinlemez. Kendisine tecavüz ederseniz intikamını er geç alır. Hem de hiç beklemediğiniz bir anda hiç tasavvur edemeyeceğiniz bir şekilde alır. Faciaların arkasından sadece yetkililerden devletimiz güçlüdür, her şey kontrol altında, ekipler çalışıyor, yaralar sarılacak, yakında hayat normale dönecek gibi alt perdeden tıngırtılar duyarsınız. Gerçi Sayın Akkulak afet bölgesinde gözükmedi. Gerçi kendisi haftalardır gözükmüyor ortada.Arkadaşlar !!! Radikal önlemler gerekiyor. Hala görmüyor musunuz? ! Kacak yapılaşma demek altyapı eksikliği demektir. Altyapı eksikliği ise doğaya saygısızlık ve dolayısı ile felaketlere zemin hazırlamak demektir. Peki ne yapmalı ?. Adrasan örnek alınırsa yapılması gereken öncelikle kacak yapıların derhal yıkımı ve paralelinde yeni bir imar planı oluşturulması ve imar planlarını akli, bilimi ve doğayı hesaba katarak her şeyi düşünerek adilane yapmaktır.. Önceden yapılan kacak yapıları legalleştirmek için imar planlarını esnetir değiştirir ve de bilimsel yapmazsanız bir süre sonra yine yağacak olan şiddetli bir yağmurda tüm altyapınız felç olur milli servetiniz heba olur. Adrasan çapsız belediye başkanlarının ve yandaşlarının rant ve yağmalarına bırakılmayacak kadar değerlidir.

N. Sarıyıldız 15.10.2009

Adrasanda tatilini geçirebilen talihli kişilerden sayılırım. Burayı keşfetmiş olmak tamamen bir şans. Bana 10 yıl önce Adrasanı öneren arkadaşlarıma bugün dahi tatlı bir minnet duyuyorum. Bu cennet parçası şirin tatil kasabası öyle bir yer ki tarif etmek için kelimeler akim kalabiliyor. Camların bir yorgan gibi örttüğü dantel işlemeli Dağlar sanki birbirine küsmüş araları açılmış bu boşluğu da gökyüzü mavisi engin deniz doldurmuş. Dârıdünya harikası olan bu koy sanki göl gibi ufuk ile buluşuyor ve dinginliği ile insana sükûnet veriyor. Dağlardan on binlerce yıldır erozyon ile, yağmur ile yuvarlanan toprakla oluşan verimli delta alanı güzel Adrasana nişanlı kız gerdanlığı güzelliğinde bir görüntü veriyor. Toprak kokusu, cam kokusu ve deniz kokusu birbirine karışmış cennetteki misk koksusu gibi misafirlerinin aklini başından alıyor. Cennet denilen yeri hayatta iken görmek istiyorsanız Adrasanı görmeden ölmeyin derim size. Güzelin taleplisi ve heveslisi çok olur elde etmek isteyen bol olur. Bu güzellik ne yazık ki saatten saate günden güne çok hızlı bir şekilde çirkinleşiyor. Yeşilin yerini betonun soğuk ve gri rengi alıyor. Adrasan deltası grileşiyor boğuluyor yok oluyor. Adrasan da yasayanlar! kasabanızın imdat çığlıklarını duymuyor musunuz.? Ben ölüyorum, ben grileşiyorum ben betonlanıyorum, ben yok oluyorum diye avazı çıktığı kadar bağırıyor. Neden gözlerinizi kapatıp bu yok oluşu görmezden geliyorsunuz. Lütfen açın gözleriniz duyun bu feryatları. Çok geç kalmadan.

Sezen AYBABA KARA 14.10.2009

Hep düşünürüm biz Avrupa´dan dan neden 50 yıl gerideyiz diye. Sebebini yavaş yavaş buluyorum gibi. Avrupalılar kanun koyarken uzun uzun tartışır ,biz kim vurdu ya getiririz gece yarısı oylaması ile meclisten geçiririz.. Onlar herkesin fikrini alırlar bizde sadece iktidar partisinin dediği olur, Onlar kanunları insanlara anlatırlar, bizde kanunlar vatandaştan kaçırılır. Onlara her kanun kutsaldır, bizde ise iktidarın isine gelen kanun kutsaldır. Onlarda kanunlar kolay kolay değişmez bizde ise döner gibi çevirir dururlar. Onlar kanunu uygulamak için yaparlar, bizde delinir, etrafından geçilir yok sayılır. Onların kanunlar kanunlara uymayanı cezalandırır, bizde kanuna uyan cezalandırılır.Onlarda kanuna uymayan devlet görevlilerini görevine son verilir., bizde ise siyasi kariyer yapmak için kanunlara uymamak gerekir. Ne dersiniz tersine döner mi dünya. Adrasana içten selamlar.

Gönül Ülkü 14.10.2009

adrasan ın doğasıyla oynayan rant düşkünü beyler, adrasan olayına ilk yorumu Olymposa dönmesin Adrasan diye yapmıştım!!! Şimdi gördünüz mü Olympos un halini ??? şunu unutmayın doğa ergeç intikamını alır beyler !!Saygılarımla...

Mehmet çiller 14.10.2009

Şu belediye başkanı çok yetenekliymiş. Adam resmen hukuk devletine savaş açmış. Bir sonraki seçimlerde kesin Antalyadan Milletvekili olur. Hem de eğitimi var Böyle isleri çevirebilen insanlar zor bulunur. Bunların kıymetini bilmek yeteneklerinden daha fazla yararlanmak gerekir. Neden Türkiye bir hukuk devleti olamıyor? Cevabini arayanlar Adrasandaki uygulamalara bir baksınlar yeter. Neler var neler hukuksuzluk torbasında sayın başkanın. Secime hile karıştırmak, Kaymakamlığın verdiği yıkım kararını sadece kendine muhalif gördüğü kişi ve grupların yapıları için uygulamak, belediyenin personel ve araçlarını şahısların hizmetine tahsis etmek, Belgesiz ve keyfi harç toplamak, İmar planlarına hile karıştırarak yandaşlarına rant yaratmak, kacak yapılaşmaya yataklık ve teşvik, vs vs yazmaktan bıktım valla. Zahit Akman mısın be kardeşim?

Güzin Sude Martin (Emekli) 14.10.2009

Değerli çevre gönüllüleri; Yazılan yorumlarda yapılan tartışmalarda olayın özünden uzaklaşıldığı için müdahale etmek durumundayız. Yaşanan yağmacılığın siyasallaştırılmak istendiği ve çözümden uzaklaşıldığı endişesini taşıyoruz. Başkan Yalçın Akkulakın seçimi hangi yöntemler ile kazandığı iddiaları ile ilgili yetkili mercii Yüksek seçim kurumudur. İddiası olanlar devletin bu kurumuna başvurarak itiraz hakkini kullanırlar. Ama yaşananlar gösteriyor ki Adrasan problemi partiler üstüdür ve yaşanan rant o kadar büyüktür ki Adrasan da siyasi gücü elde edebilmek için tüm partiler her türlü çirkin ve çirkef yöntemleri kullanmaktadır. Çıkar grupları iktidarı ellerine geçirince de yandaşları ile beraber kıyı kenar yağmacılığına ve de rantçılığa devam ederek kazançlarına kazanç katma telaşı içine girmektedir. Adrasan da belediye olduğu yıldan bu yana ki 15 yıldır olanlar bunlardır. Hiç kimsenin doğa, cevre, tabiat, deniz, hayvanlar, turizm bölgesi umurunda değildir. Bu siyasal destekli rant grupları sadece keselerini daha nasıl dolduracağının peşindedir.. Devlet kurumları arasındaki koordinasyonsuzluk, Valiliğin ilgisizliği ve de en acısı göz yummalar hukuksuzluğu ve yağmayı kanser gibi günden güne ilerletme ve tedavisi mümkün olamayacak hale getirmektedir. Adrasan gönüllüleri olarak bizim talebimiz bir an evvel buraya neşter vurulması ve Adrasanın kaçak yapılaşma nedeni ile beton kanseri nedeni ile ölmesinin engellenmesidir. Hala vaktimiz var. Kaçak yapılar yıkılıp imar planları adil ve cevre ile uyumlu yapılırsa Adrasan kanserden kurtulur ve bir süre sonra sağlığına kavuşur. Bunu yapabilmek için de Adrasanın rantçı, yağmacı çetelerden kurtulması gerekmektedir.

N. Sarıyıldız 13.10.2009

mehmet çiller dikkat ederseniz benim sizinle bir sorunum yok. sadece bunu siyaset malzemesi yapanlarla sorunum var. Verdiğiniz mücadelede arkanızdayım inanın sizden daha çok istiyorum bu sahilin temizlenmesini buraların yıkılmasını!!! işgalciler burdan çıksın gitsin artık yeter

ma.aydoğan 13.10.2009

Ma. Aydoğan sahte rumuzlu muhterem, Adrasan olayını sakın olaki siyasal polemik konusu yapma! Evet ben sosyal demokrat kesimdenim, ama ben en büyük tepkiyi C.H.P milletvekillerine ilgilenmedikleri için verdim. Sıra Sayın BADAK'ta. Seçilmeden evvel kendisini çevreye adamış görüntüsü vardı. Bekliyoruz, göreceğiz..!!? Ayrıca bizlerin siyasatten bir beklentimiz olsaydı politik olurduk. Son günlerde bazı arkadaşlarımız mücadeleden vazgeçme modundalar ... Üzülüyorum, çizdikleri yol haritası buraya kadarmış !!?? Bir kısım rantçı ve talancı kesim sakın ümitlenmeyin. Ben ve birkaç arkadaş son nefesimize kadar bu işin peşindeyiz. NOT : Benden ses çıkmadı diye telefon açıp, bu işten vazgeçip ,vazgeçmediğimi soran arkadaşlar, sonuna kadar, bitene kadar, doğayab teslim edene kadar BEN BURDAYIM. Saygılarımla...

Mehmet Çiller 13.10.2009

ezik misiniz oğlum. kaybettiniz işte kıstırıp gideceksin. bükemedğin bileği öpeceksin solcular sizi muhalefette kalmaya mahkumsunuz.

ma.aydoğan 13.10.2009

29 Mart 2009 tarihinde yapılan belediye seçimleri Türk demokrasisi adına tam bir yüz karası Antalya adına tamamen bir rezalettir. . Yalçın Akkulakın bu seçimleri nasıl alavere dalavere ile kazandığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Kendisinin cevap hakki saklıdır. İstediği taktirde iddialara cevap verebilir. Adrasan ve Mavikent henüz bakir ve önemli bir rant kaynağı olan bölgelerdir. Buralarda siyasi iktidarı elde tutmak için her türlü yol mubahtır anlayışı hakimdir. Adrasanda 1.819 kayıtlı seçmen yapılan son seçimlerde oy kullanmıştır. Akkulak bu rakamı 2.000 lerden bu rakama indirmiş ve AKP muhalifi olarak rakip gördüğü kişileri Adrasanda oturmadığı bahanesi ile seçmen listelerinden sildirtmiştir. Ayrıca seçmen listeleri askıya çıkartılmış gibi gösterilip yasal olan süreç içerisinde silinen kişilerin itiraz hakları engellenmiştir. Böylece Akkulak seçmenin yaklaşık yüzde onu olan ikiyiz kişinin seçme hakkini elinden alarak anayasal suç islemiştir. Ayrıca seçimlerde 48 oy geçersiz sayılarak iptal edilmiştir, Akkulak Belediye ile itilafta olan seçmenlere oy pusulalarını getirmeleri kaydı ile itilaflarının giderileceği vaadi ile 48 oyun geçersiz sayılmasını sağlamıştır. Yaptıkları sadece bunlarla sınırlı değildir. Seçim günü Adrasan Beldesi’nde İl Seçim Kurulu’nun oy pusulalarının yetersiz olduğu gerekçesiyle, saat 17.00’de sandıklar kapanmış olmasına rağmen, 17.30’da bölgeye boş oy pusulaları gönderilmiştir. il secim kurulu ile tamamen danışıklı dövüş olan bu olayda oy pusulalarını götüren aracın yolda jandarma ekipleri tarafından durdurulmuş, ancak İlçe Seçim Kurulu Hakimi’nin “pusuları ben gönderdim” diyerek jandarmaya bilgi verdiğini dile getirilerek sandıklar kapatıldıktan sonra oy kullandırılmıştır. Olayı gören 25-30 kişinin ifadesi ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu kadar sahtekarlıktan sonra Akkulak seçimleri sadece 111 oy farkla hile ile kazanmış ve bir dönem daha güzelim Adrasanı rant merkezi haline getirme olanağına kavuşmuştur. Kamuoyunun bilgisine sunarım.

M. Çetin 12.10.2009

Herkesin rahatsız olduğu bir yapılaşma biçimi gelişiyor bu küçük tatil beldesinde.Tesadüfen bulduğumn bu küçük beldeyi sevdim. Nisan başında 15 gün kaldım. Keyifliydi ve güzeldi. Adrasanda bir kaç konunun alttan alttan tartışıldığına tanık oldum. Yapılaşma ve kıyı yağmacılığı ve bağlantılı olarak rant. Seçimlerin hemen ardından yaptığım bu seyahat sırasında bir üniversitenin adrasan mimarisine uygun olmayacak şekilde eğitim tesisi adı altında çok katlı binalar yaptığını gördüm.Bataklığa yapılan bu binanın önemli bir kuş alanınıda ortadan kaldırdığını düşünmeden edemedim. Hemen kıyıda köşede yine orada oluşan mimariden farklı gelişen çok katlı oteller moteller...Şimdi betonlaşmayı gelişme sayıyorsanız ileride çok pişman olacaksınız haberiniz olsun. O sokaklarında portakal çiçekleri kokan küçük cennet köşesini çok ama çok ararsınız. Oradaki esnafla konuştum, işletmecilerle, çoğunun yasal bir zemine oturmuş izin ve ruhsatları yok ve bu yüzden korkularına gelişmelere ses çıkaramayan insanlar gördüm... Bir yerel yönetici ve kent plancısı olarak derim ki bir araya gelip bu işte bir yanlış varsa ki bana göre vardırhemen çözün. Kentinize siz sahip çıkamazsanız kimse çıkmaz, bizlere gelince orası bakir ve güzel bir yer diye geliyoruz, aradığımızı bulmadığımız,bulamadığımız zaman ayağımız kesilir oradan. Şimdilik dostlarımıza tavsiye ediyoruz. Aman sahiplenin o güzel cennet köşesini, öyle valiye bırakmayın işi

Rıfat Gürsoy 11.10.2009

Engin bey , tenzih ederim... Finike olaylarında haklı mücadelemizde yanındayız deyipte , savcı karşısında rüşvet vermedik diyenlerle ben görüşmek istemiyorum.!! Bu memleket ne çekiyorsa KORKAK ve KİŞİLİKSİZ insanlar yüzünden çekiyor...

Mehmet Çiller 10.10.2009

Sayın Mehmet Çiller sizi Finike olaylarında maalesef yalnız bıraktık. Mahçubuz siz doğruyu gerçekleştirdiniz. 8 arkadaş haftaya kabul görürseniz ziyaretinize geleceğiz. Adrasan koyu betonlaşmsamalı size güveniyor ve gönülden destekliyoruz . siz bu işide allahın izniyle halledersiniz . Gelmeden tlf açacağız hürmetler

Engin Çevik 09.10.2009

Alın size bir yıkım örneği de Yalova dan. 1930 yılında yapılan bir tesis kıyı kenar çizgisi kanununa aykırı inşa edilmesi nedeniyle Belediye tarafından yıkılmış Bravo Yalova belediyesine. İşte hukukun üstünlüğü budur. AKP Yandaşları, TSK Vakfı, Falanca Milletvekili, Filanca Kamu kurulusu demiyeceksin . Kanunsuz ise yıkacaksın kardeşim. Bu böyledir. Eğer Ülkemde hukuk üstün olursa o zaman çocuklarımın geleceğinden endişe duymam gerekmez. Antalyalılara duyurulur------- Yalova’nın bir dönemine damgasını vuran, uzun yıllar boyunca pek çok ünlü sanatçıyı ağırlayan ve Yalova’nın simgelerinden biri haline gelen ‘Donanma Gazinosu’ belediye ekipleri tarafından yıkıldı. Yalova Belediye Meclisi Türk Silahları Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na ait olan Gazipaşa Caddesi’ndeki tesisin kıyı kenar çizgisi kanununa aykırı inşa edilmesi nedeniyle yıkılmasına karar vermişti. Bu karar uygulanarak Donanma Tesisleri kepçe darbeleri ile yerle bir edildi. Bir dönem Yalova’nın en gözde eğlence mekânlarından olan bu tesisin yıkımını Yalovalılarda, hüzünlü gözlerle izledi. Atatürk’ün talimatıyla 1930 yılında yapımına başlanan Donanma Gazinosu, sosyal tesisler ve plajıyla bölge halkına hizmet vermişti. İlk olarak Sağlık Bakanlığı’na, daha sonra da Denizcilik Bankası’na verilen tesisler, 1981 yılında Türk Donanma Vakfı’na tahsis edildi. Vakıf 1983 yılında lağvedilince tesisler Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na devredildi.

Uğur Şahin 09.10.2009

Sayın DR. YALÇIN AKKULAK , adamlarınıza belediyeyi öven yorumlar yaptırıpta bu olayları sümenaltı ettirebileceğinizi sanıyorsanız yanlışlara yanlışla karşılık veriyorsunuz demektir !! Gelin bu tür yanlışları bırakıp,sizi bulamadığımız belediyenizin başına geçip ,yıkımları gerçekleştirin . Şuna inanın ,bizler Valimizin yıkım emrini bekliyoruz . Valimize güveniyoruz. HAA olmadı ulusal alanlarda Adrasanın kurtulması için ne gerekiyorsa onu yapacağız!?? Bizleri tehditte etseniz , çamurda atsanız , yalnızda kalsak , hiç kurtuluşunuz yok (kanunlar dahilinde )ADRASAN sizlerden kurtulana dek .!! Saygılarımla.

Mehmet Çiller 09.10.2009

Bugün M. Kurt ve arkadaşlarının Adrasan belediyesi çalışanları olduğunu öğrendim. Tepkiler yoğunlaşınca belediye başkanı adına cevap vermişler. Belediye Başkanı da haftalardır ortada gözükmüyormuş.

A.Çelik 09.10.2009

Yağma gerçekleştirenler, bu dünya güzeli koyun rantını paylaşanlar hakiki ve öz be öz adrasanlılar , koyu kurtarmak için canını ortaya koyanlar sahte adrasanlılar değil mi M. Kurt sahte isimli arkadaş!! Bekleyin kimin daha fazla Adrasanlı olduğu ortaya çıkacak... Arkadaşlar bu gün Valiliğe belediyenin cevabı ile ilgili bir dilekçe. bir de Sayın TOSMUR ve saz arkadaşları için bir dilekçe verdim ... Sıra Çevreciliğiyle öğünen SAYIN Vekil Sadık Badak a vereceğim dilekçede !! 1996 yılında çevre ile ilgili şahsıma bir yazı faxslamıştı... T.C devleti ve belediyeleri kanunsuz yapılaşmaları maddiyat öne sürerek gecktirmez. DEVLET GÜÇLÜDÜR .!! Kanunsuz işler yapıp bahane olarak Devletimizi ve kamu kurumlarını göstermekte SUÇTUR !! Saygılarımla ...


Mehmet Çiller 08.10.2009

Adrasandaki (Çavuşköy) Yağmacılığı devletin resmi belgelerine dayandırarak gündeme getirmeye devam ediyoruz. Eski Kumluca Kaymakamı A. Aslaner ile Belediye Başkanı Y. Akkulak in nasıl bir kirli çıkar ilişkisinde olduklarını ve yaşanan hukuksuzları nasıl sümen altı ettiklerini daha önceleri haftaya açıklayacağımızı belirtmiştik. Simdi ise Devletin diğer bir kurumu T.C Sayıştay Başkanlığının Haziran 2006 yılında yayınladığı “Kıyıların Kullanımının Planlanması ve Denetlenmesi” adli performans denetimi Raporunu yayınlıyoruz. Bakin bu raporda Adrasanda yapılan yağmacılık nasıl tespit edilerek TBMM´ye raporlanmış. Kimse Bu hukuksuzluğa dur diyemeyecekmi??… Özellikle son yıllarda, kıyı alanlarımızdaki uygulamalar, kıyı özellikleri yeterince gözetilmeden gerçekleştirilmiş, bu durumun sonucunda kıyılarımız ciddi bir şekilde tahrip edilmiştir Kıyıların koruma – kullanma dengesini sağlamaya yönelik yönetim politikalarının belirlenmemesi, bilim çevrelerinin çalışmalarının yeterince dikkate alınmaması, uygulamaların ve yasal düzenlemelerin bu alanların iyi kullanımına değil, yalnızca kullanımına ve gelir elde edilmesi konusuna odaklanması sonucunda mevzuatımızda kıyıların korunmasına ilişkin hükümler de gözardı edilmiş, izinsiz, plansız ve doğal yapıya zarar veren uygulamalar önlenememiştir. Kıyılardaki uygulamaları kontrol görevi bulunan kurumların, özellikle belediyelerin kıyı mevzuatı konusunda yeterli ve bilgili personel ihtiyacı içerisinde oldukları görülmüştür. Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan kıyı alanlarındaki yasal olmayan uygulamaların ecrimisil alınarak sürdürülmesi, bu alanların yeterince korunamadığının ya da gelir elde etmek amacıyla işgallere göz yumulduğunun bir göstergesi olarak algılanmaktadır. Ecrimisil uygulamasına konu olan eylemler uzun yıllar devam etmekte, işgaller genellikle kaldırılmamaktadır. Kıyılardaki işgal eylemleri sadece haksız kullanım değil, birçoğu aynı zamanda kıyının doğal yapısını da bozan eylemlerdir. İşgallerin sayı ve alan olarak artması, bu alandaki denetimin yetersizliği yanında, tespit edilen ecrimisil miktarlarının da caydırıcı olmadığını ortaya koymaktadır. İşgal eylemlerinin tam olarak tespit edilemediği, ecrimisil alınmadan uzun yıllar işgal eylemlerinin sürdüğü yerler bulunmaktadır. Kıyılardaki ecrimisil uygulamalarının kiralamaya dönüştürülmesiyle, kıyıların doğal yapısını bozan eylemler de devam etmektedir. Antalya ili Kumluca ilçesi Çavuşköy Beldesinde, aralarında betonarme olarak kıyıda inşa edilmiş otel ve pansiyonların da bulunduğu kaçak yapıların milli emlak denetmenlerince 1998 yılında tespit edilerek tutanak düzenlenmesine, TAU, İçişleri Bakanlığı, Bayındırlık İskan Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İl Mahalli İdareler Müdürlüğü arasında çok sayıda yazışma yapılmasına karşın bu yapılar hakkında hiçbir işlem yapılmadığı, 22.03.2005 tarihinde Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü elemanlarınca düzenlenen tutanaktan anlaşılmıştır. ….. Görüldüğü gibi Kaymakam Belediye Başkanı el ele vermiş yağmayı legalleştirmişlerdir. Bravo Valiye, Kaymakama ve de Belediye Baskanina. Durmak yok Kıyılarımız sonuna kadar yağmalanana kadar devam……..

Nazmi Sarıyıldız 08.10.2009

Adrasanda yaşanan kıyı kenar yağmacılığı görmemek için ya kör olmak lazım, ya da belediye de imar memuru. İstenirse bal gibi yıkılır iste size örneği. Balıkesir'in Ayvalık ilçesine bağlı Küçükköy beldesi Sarımsaklı sahilindeki kıyı kenar çizgisi içinde bulunan ve Hazine arazisi üzerine yapılan büfeler, Kıyı Kenar Kanunu'na muhalefet ettiği gerekçesiyle yıkıldı. Küçükköy Belediyesi, söz konusu 17 büfe için Ayvalık Kaymakamlığı tarafından gönderilen yıkım kararını uyguladı. Büfelerden bazılarını sahipleri kendisi sökerken bazılarını kepçeyle belediye ekipleri yıktı. Ayvalık Mal Müdürlüğü tarafından alınan ve kaymakamlık tarafından uygulanmak üzere Küçükköy Belediyesi'ne gönderilen yıkım kararı uyarınca Sarımsaklı sahilindeki 17 büfe, sabah saatlerinde jandarma güvenliği altında belediye ekipleri tarafından yıkıldı. Yani önce yıkmayı istemek kanunu uygulama niyetinde olmak gerekiyor. Maalesef kendi şahsi menfaatlerinin peşinde kosan çapsız yerel yöneticiler yağmayı engellemek istemiyor. Çünkü buralardan nemalanıyorlar Yazıklar olsun

Uğur Şahin Fransa 07.10.2009

şu M. Kurt ve hakiki Adrasan Sevdalıları ya çok saf ya da hakiki salatalar. Adamlar Adrasan belediye başkanını yağmacılık ve çete kurmakla suçluyorlar bu saflar da başkana yağ çekmekle meşguller. Komik duruma düşüyorsunuz. İcraatın içinden burada mı yapılır. Eeeeeee baksa neler yapıyor başkan anlatmaya devam edin bakalım.

Uğur Şahin Fransa 07.10.2009

Şirin Adrasan Beldesi Belediye Başkanı Dr. Yalçın beye haksızlık yapılıyor. Adrasanlıların oyları ile seçilmiş olan Başkan belediyenin kısıtlı imkanlarını en iyi verimli şekilde kullanarak Adrasana cağ atlatmıştır.Adrasanın altyapı sorunları çözülmüş ve belde şu andaki modern görünümünü almıştır. Sahil şeridi taşla kaplanarak toz sorunu çözülmüştür. Kumluca karayoluna yapılan 8 km lik karayolu hizmete açılarak tatilcilerin Adrasana kolayca ulaşmaları sağlanmıştır. Adrasan belediyesi eski başkanların beceriksiz yönetimleri neticesinde oluşan borçlarından arındırılmıştır. Belediye hak ettiği saygınlığa tekrar kavuşmuştur. Tüm vatandaşlar Sayın Akkulaka istedikleri zaman ulaşmakta ve tüm dertlerini anında başkana iletebilmektedir. Bölgenin öz evladı olan Başkan 24 saatini belde için çalışarak geçirmektedir. Başkan hakkında yapılan karalama kampanyasının maksadı belli olup arkasında hangi çıkar gruplarının olduğu gayet açıktır. Adrasan Belediyesi daha önce de böyle karalama saldırılarına maruz kalmış olup fakat her seferinde bunları adalet önünde savuşturmayı başarmıştır. Birlik beraberliğe hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyduğumuz su günlerde medya üzerinden yaratılan suni gündemler ile vakit kaybedilmekte ve Adrasanin geleceğine ipotek konulmaktadır. Kamuoyunun bilgisine sunarım. M. Kurt ve hakiki Adrasan Sevdalıları

M. Kurt ve hakiki Adrasan Sevdalıları 07.10.2009

Sayın Çiller!! Belediye Başkanı Yalcın Akkulak ın şikâyetinize verdiği cevap bizi hiç şaşırtmadı. Vatandaşın yaptığı şikayetlere verdiği cevaplarda hep ayni taktiği izler.. Sizde size gelen cevabi bu çerçevede degerledirin. 1- Yapılan suçlamalar hiçbir zaman gerçeği yansıtmaz, iftiradır 2- Bu şikayeti yapan kişi belediye Başkanına kişisel husumet besler ve karşı siyasi grupta olmakla suçlanır 3- Belediyenin imkanları hep kısıtlıdır fakat bu kısıtlı imkanlara rağmen Akkulak Adrasanda hizmetleri ile devrim yapmıştır.4- Yıkım yapmak istediği zaman hep tehdit edilmiştir 5-Bu tip şikayetler nedeni ile icraat yapamamaktadır ). 6-O hep hizmet aşkıyla yanmaktadır ama çeşitli bakanlıklar ve mevzuat Akkulak ı hep engellemektedir. İşte size gelen cevap da bu iskelet üzerine oturtulmuştur. Bizler mücadelemize bu sebepten başladık. Gerçekleri şikayet yoluyla dile getirerek hicbir şeye ulaşamadık. Size yazdığı yazıda Baskan Akkulak belediyenin kısıtlı imkanlarından söz etmiş.Adrasan Belediyesinde dönen Rant ın haddi hesabi yoktur. Buradan soruyorum.!! Belediye her yıl kıyı kenar içindeki kacak tesislerden sahildeki senzlong ve güneş şemsiyeleri için 1.500 YTL ile 5.000 YTL arasında işgaliye har(a)cı alıyor. Bu haraç kimler arasında nasıl paylaştırılıyor. Belediye neden kacak otellere karşılığında makbuz vermiyor. Bu soruyu yazılı olarak sorsak yukarıdaki cevabin aynısını alırız. Helal Osun sana Akkulak durmak yok hizmete devam. ………………….Nazmi Sarıyıldız

Nazmi Sarıyıldız 07.10.2009

Adrasan ve cevresini destikce pis kokulardan durulmuyor , bir vatandas olarak yetkililerden beklentimiz her türllü ihbari degerlendirmeleri ve üzerine gitmeleri cesur, vatanini seven politikacilardan "zaman asimi" deyimini yetim,dul ve halk söz konusu oldugunda kanunlardan cikarmalarini bir vatan tas olarak bekliyoruz.Adrasan´da kanunsuz islerde ki en büyük cesarette kanunun bu boslugundan kaynaklaniyor. Maalesf politikacilarimizin büyük kismi buna yanasmiyor cünkü milletvekili kimligi kendilerine büyük Rant kapisini actigi icin... saygilarimla

Sedat Tuac,Almanya 07.10.2009

Svgili Kahya Başkanım, İzmir'den geçmiş ollsun dileklerimi iletiyorum. Çağımızda sansür çok çeşitli biçinmlerde sürdürülüyor. Kolay değil doğruları dile getirmek. Hepimize kolay gelsin!

Ümit Atabek 06.10.2009

Sayın GÜLBAY , öncelikle mücadeleye katkınız dolayısı ile teşekkür ederim...Adrasan yağması durdurulduktan sonra , sırada diğer koylarımızda var. Sayın Mustafa Gül , seçimden evvel Kındılçeşmeyi yedirmeyeceğiz diye geldi , şimdide yapacak bir şey yok diyor ...Çevreciler Kındılçeşmede gösteri düzenlediler 150 kişi geldi. Yani artık herşey doğanın aleyhine çalışıyor !? Onun içinde bizim gibi Don kişotlara ihtiyaç var. Birilerinin çıkıp birşeyler yapması lazım...Finike Sahilkent olaylarındaki tek kişilik mücadelemde Tetikçi tarafından kurşunlandım,olmadı ,savcı tarafından savcıya tehdit hakaretten hapse sokuldum yine olmadı ,sene 2000 de 150 milyar teklif edildi yine olmadı .Yine durduramadılar!! O kadar varlıktan sıfıra düştüm , yine onurumu korudum .Tabi onlarıda yok ederek !!??İçişleri bakanı Saadettin Tantan koruma teklif etti geri çevirdim . Korumam yok ,silahta taşımam ellerinden geleni arkalarında bırakmasınlar .HUKUK VE KAnun lara bağlıyım . HİÇ KİMSEDEN DE korkum yok . Dostane uyarınız içinde teşekkür ederim . NOT : Dün Valilik müracaatımla ilgil Kumluca kaymakamlığından cevaplar geldi. Belediye başkanının cevabında ise maddi imkanlar düzeldiğinde gereken yapılacakmış!!??Bu konuda da başkana yardımcı olacağız !! Yani Adrasan doğasına dönmek için bir 5 sene daha beklemeycek ... Ayrıca 2 gündür Sayın Akkulak beyi belediyede bulamıyorum .Saygılarımla... adrasan

Mehmet Çiller 06.10.2009

Değerli Mehmet Çiller. Ceneviz koyu ve Toşmur ile ilgili bilgi istiyorsunuz. Ceneviz koyu için Savcılığa başvurmanız aslında herhangi bir bilgiye ihtiyacınız yok aslında. Çünkü Ceneviz koyu tarihsel konumu nedeni ile Sit alanı ilan edildiği için yasal olarak yapılaşma yasağının olduğu bir bölgedir.Dolayısı ile bu koydaki hiçbir yere yasal olarak çivi bile çakamazsınız. Eğer yapılaşma var ise bunların hemen Belediye tarafından yıkılması gerekir. Ama maalesef burası Türkiye. Burada kanunlar esnetilir, etrafından dolaşılır ve bir şekilde birilerine peşkeş çekilir. izin verirseniz size Cenevizde yaşananların içyüzünü anlatayım. Toşmur lakaplı mafya bozuntusu İsmail Tuncer Adrasandan sonra Ceneviz koyunda sit alanı, kıyı kenar içerisindeki hazine arazilerini işgal ederek buralara derme çatma sözde lokanta günübirlik tesis gibi yerler yaparak buralara sahip çıkmaya çalışıyor. Fakat bu kişi sadece piyondur. Cahil cesuru bir kafası biraz çalışan tetikçidir. Bu işleri tek başına beceremez. Bu kişiyi piyon olarak kullananlar Adrasan Belediye Başkanı Yalcin Akkulak ve sözde emlakçı. İzzet Işık adında bir şahıstır. Bu rant çetesinin hukuksal takibini ise ayni zamanda Adrasan Belediyesinin de Avukatı olan İsa Bircan yapmaktadır. Avukat İsa Bircan kamu bürokrasinin nasıl islediğini gayet iyi bildiğinden, kamu kuruluşları ve bakanlıklar arasindaki hantal bürokrasi ve koordinasyon eksikliğinden yararlanarak işgal edilen yerleri zaman asımı ile legalleştirmektedir. Bunların ispati var mı? belge var mı ? derseniz ben de size şu ünlü soruyu sorarım. Rüşvetin belgesi mi olur ? Adrasan ve Ceneviz de dönen imar planı kaynaklı rüşvetin 4,5 Milyar lira olduğu konuşuluyor. Tekrar etmek gerekirse Toşmur sadece zavallı bir piyondur. Gerçeği görebilmek için onun arkasındaki beyinlere bakmak gerekir. Peki sen bunları nereden biliyorsun? dersen Bunları Adrasanda uzun süre yasayanlar bilir ama hiç kimse söylemeye ceraret edemez.Adrasandaki bu yapılanma ayni Susurlukdaki gibi Siyasetçi -Hukukçu- Tetikçi yapılanmasıdır ve karşı geleni tekere çomak sokanı ezer geçer. Bunlara karşı koymak her babayiğidin harcı değildir. Bütün iyi niyetinizle üzülerek söylüyorum ki Don Kişot gibi yel değirmenine karşı savaş açtınız. Kazanmanız çok zor gibi gözüküyor. Lütfen kendinize dikkat edin. Saygılarımla.

A. Gülbay 06.10.2009

Bir Adrasan Gönüllüsünün 2008 yılında Çavuşköy (ADRASAN) da yapılan bu sütunlarda iddia edilen yolsuzluk ve yağmacılık ile ilgili yazdığı şikayet dilekçesine bakın Belediye başkan Vekili Yandaş Yağmacılardan Halis ATICI nasıl cevap veriyor.BU KADARINA PES DOGRUSU……

T.C ANTALYA ILI KUMLUCA ILCESI CAVUSKÖY BELEDIYE BASKANLIGI SAYI 01:15-06/686 TARIH:12.08.2008 Kumluca Kaymakamlığına Yazı isleri Müdürlüğü. İlgi: 30.07.2008 tarih ve 828 sayılı yazınız Şikâyetçinin dilekçesinde iddia ettiği suçlamalar gerçek dışıdır-Kıyı kenar çizgisi içerisindeki yapılar ile ilgili yargı süreci devam etmektedir. Burada bulunan Köy Tüzel Kişiliği zamanında yapılmış yapıları kaldırmaya belediyemizin tek başına ekonomik ve personel gücü yeterli değildir. Bu hususta KAYMAKAMLIK VE VALILIKTEN talepte bulunulmuş ancak kurumumuza OLUMSUZ CEVAP verilmiştir. İmarlı yerde yapılan yapılar imar planına uygun olarak ruhsatlandırılmıştır. YASA DISI UYGULAMA SÖZ KONUSU DEGILDIR. Şikayetçinin dilekçesinde ısrarla Belediye Başkanı ve bazı vatandaşların isimleri zikredilmesi husumet beslediği kanaatini oluşturmaktadır. Kişinin Çavuşköy Belediyesinin çalışmalarını yetersiz ve yanlış gördüğü dilekçesinden anlaşılmaktadır. Çavuşköy´e hizmet etmek ve yanlış olduğunu düşündüğü uygulamaları düzeltmek için 2009 yılı yerel seçimlerinde Çavuşköy Beldesi yönetimine gelmek için aday olabilir. Halk kendisini seçerse Belediye Başkanı olmanın Belediyenin yönetimine sahip olmanın her şey demek olmadığını devletin diğer kurumlarının da (Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı ,Cevre ve Orman bakanlığı içişleri bakanlığı ve diğer kurumlar) Çavuşköy´ün sorunlarının çözümünde yada çözümsüzlüğünde etkin olduğunu görecektir. Çavuşköy Belediyesini olarak Beldemizi en az şikâyetçi kadar seviyor ve Beldemizi olumsuzluklardan korumak için Mücadele ediyoruz. Gereğini bilgilerinize arz ederim. HALIS ATICI Belediye Başkan V.------------

 iste sevgili okurlar. Adrasan Belediye başkanı Vekili kacak ATICI otellerinin sahipleri Kumluca kaymakamlığına yazdığı yazıda ANTALYA VALILIGINI yıkım için gerekli olan araç ve gereçleri göndermemekle suçluyor. Yaptıkları yağmaların üzerini örtmek için birçok bakanlığı suçluyor ve beldelerinde yasa dışı hiçbir isinin olmadığını iddia ediyor. Pişkinliğin bu kadarına da pes doğrusu. Yağmacılar bürokrasinin ağırlığından ve ağır isleyen çarklarından faydalanarak yağmalarını her gecen gün genişletiyorlar. Kimse bunlara dur diyemeyecek mi? Hiç mi kanun adamı yok bu ülkede? Hiç mi Hukuk yok bu ülkede? ….. Bizi takip etmeye devam edin. Haftaya Eski Kumluca Kaymakamı A. Aslaner ile Belediye Başkanı Y. Akkulak in nasıl bir kirli çıkar ilişkisinde olduklarını ve yaşanan hukuksuzları nasıl sümen altı ettiklerini resmi belgeler ile yayınlayacağız. Şıracının Şahidi Bozacı dedikleri gibi Rant ittifakını belgeleri ile ispatlayacağız . Bilgilerinize sunarız. N. Sarıyıldız


N. Sarıyıldız 05.10.2009

Adrasan olayi Antalya´da bir emsal olmali Adrasanda kalmamali, su uyuyor ama AKP uyumuyor, bu adamlarin nereden gelecekleri nereden vuracaklari hic belli olmuyor, cok sinsi ve samimiyetsizler, menfeat, para ve din ücgeninde yasiyorlar, kurallara göre mücadele vermiyorlar, her türlü yolu deniyorlar, dislerine göre kanun clkariyorlar, gördükler süt yogurt olmuyor, günden güne tükeniyorlar, suni gündemlerle ayakta duruyorlar ülkede carpilmadik, satilmadik fabrika kalmadi, simdi de IMF ve ülkenin hazine arazilerine (kiyilarina) muhtac kaldilar, en stratejik yerler Tele-com gibi yerler yabancilarin elinde böyle bir sey dünya da yalniz Türkiye´de var, ülke cumhuriyet tarihinde en büyük hainligi bunlardan gördü, halkin yoksulluk ve cahilligini iyi kullandilar. artik tak ke düstü kel göründü... saygilarimla.

Sedat Tuac,Almanya 05.10.2009

Toşmur'u sordular da söylüyorum. ismail tuncer diger lakabıyla toşmur kumlucada bir avukatın istegi dogrultusunda ceneviz koyu isgal etmistir orada diger isgalci şefik ışık ile yaşamaktadır. şu anda toşmur ile birlikte yaşayan karısı ölen babasıinıin aylıgını alabilmek icin yalandan toşmurdan boşandı. şimdi ölmüş babasının aylıgıni alıp toşmurla beraber yiyo voyin.

ismimi vermek istemiyom 05.10.2009

Hasan Altıntaş adındaki Adrasanli emlakçi yağmacı face book da oteli ve emlak şirketi için sürekli reklam yaparak insanları imarlı arsa satmak bahanesi ile dolandırmaktadır.. Bu şahıs foyası ortaya çıkınca face book daki reklamlarına ara vermiştir. ? Yandaşlara ait arsaları Belediye başkanı ile olan ilişkisini kullanarak değerleneceği vaadi ile değerinden çok fazlasina saf İstanbul ve diğer kentlerden gelen tatilcilere satmaya çalışmaktadır. Sakin bu sahsa ve Belediye Başkanı ile bağlantısı bulunan diğer emlakcilara aldanmayın, Sizi çarparlar. İmar Planı üçüncü kez iptal edildi. Hasan Altıntaş !; Senin yaptığın tüm pis isleri Antalya´ya duyuracağız. Bundan sonra yağma yok Adrasanda. Meydan bos değil artik. İnsanları dolandırdığınız yeter.!!!!!!!

Alihan Gülbay 05.10.2009

SEN BENİM KADAR ADRASAN HİZMET EDEMESSİN SİZ ADRASAIN ÇİRKEFLERİSİNİZ BÖYLE ADRASAN KURTULMAZ ADRASAN DA KİM OLDUGUMU GÖSTEREYİM SANA HADİ ULAN . YÜZ YÜZE HESAPLAŞALIM KARŞILIK YAZMAM SON DUR BEKLİYORUM ADRASAN DA İFTİRA ATMA BANA BEN ADRASAN HİZMET İÇİN VARIM SİZİN GİBİ BİRİLERİN ARKASIN DA KUKLA OYNAMIYORUM SEN GİT HOCan dan bilgi al eski belediye başkanından H. Altıntaş

H. Altıntaş 04.10.2009

Sayın Nazmi Sarıyıldıza öncelikle geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum . Bu kıvılcımı siz ateşlediniz!! Sayın Kahya, ben ve bir avuç doğasever kahraman birey olmanın gereğini yerine getiriyoruz yalnızca!! Şu bilinsinki bu ateş hiç sönmeyecek, taki Adrasan doğaya iade edilene kadar...Saygılarımla...

Mehmet çiller 04.10.2009

Şimdide tetikçi olarak bir emlakçı çıktı karşımıza!! Utanmadan Adrasandan yer satıp , cebini doldurarak Adrasanı koruyacak .!!!Bu kadarınada PESSSS ...Bunlar tükeniş belirtileri ...Saygılarımla...

Mehmet çiller 04.10.2009

Sayın Erdoğan Kahya ve Mehmet Çiller beyfendiler, Adrasan size derinden minnettardır. Yolunuz aydınlık ve uygarlık yolu, doğa sevenleri destekleyen, Antalya sevdalısı, cesur, tarafsız, prensip sahibi ve bu özelliklerinizden dolayı çok saygı duyup beğendigimiz kalemi güçlü bir gazeteci aydınımız ve çevreci dostlarımızsınız. . Açtığınız bu çığırla, Adrasanımızın geleceğinin kurtarılması icin çok önem taşıyan girişimlerin hayata geçirilmesinde öncülük görevi üstlendiniz. Sizleri yürekten kutlarız. Sizin sayenizde, unutulan veya unutturulmak istenilen 57 liler listesi tekrar Antalya Valiliğinin gündemine girmek zorunda kaldı ve Adrasanda olan hukuk dışı vukuatlar tekrar kamuoyumuza duyuruldu.. Ancak bu kahramanca mücadeleniz size ve sayın Mehmet Çiller beyfendiye ağıra mal oldu..Yarasına başmıs olduğunuz çıkar ve rant guruplarının, önce acımasız ve çirkin iftiralarına sonra ise eylemsel saldırılarına maruz kalıp, hedef oldunuz.. Antalyanın güneşi ve uygarlığa açılan penceresi olan siteniz bu iftiracı ve vurguncu zorbaların karşı atakları ile çökertilmiştir. Büyük geçmişler olsun..Bu konuda derin üzüntülerimizi size ve ağır iftiralara maruz kalan Çiller Beye iletmek isteriz.. Ama her şeye rağmen Sizler onurunuzla mücadelenize devam ettiniz ve yine dimdik ayaktasınız.. Sizler gibi gururlu, onur ve etik sahibi büyüklerimize yakışacak olan buydu. Sizleri kalpten tebrik ediyor, onurlu, takdire şayan mücadelenizde başarılar diliyoruz. Iyiki varsınız. Sizi seven kalpler.. Saygılarımızla

Adrasanın sessiz çoğunluğu… 04.10.2009

Sayın Kahya. Önce sizden özür dileyerek başlıyorum yazıma. Gecikmiş geçmiş olsun dileklerimi kabul etmenizi istirham ediyorum.. Sitenizin çökertildiğini maalesef yeni öğrendim. Daha önceleri de belirttiğim gibi adrasanda rant o kadar büyüktür ki yağmacılar isleyen düzene çomak sokan her kim olursa olsun her türlü yöntemle ezmeye, yok etmeye inanılmaz yöntemler kullanmaktan hiç korkmazlar. . Telefon tehditleri, sahte isimlerle yapılan yayınlar, site çökertme, tesis mühürleme bunlardan sadece birkaçıdır. Bu yazıyı göndermesi için bir arkadaştan rica ettim. Benim adıma o yazacak ve sitenize gönderecek. Karaciğer ameliyatı geçirdim ve uzun bir süredir ameliyat sonrası rehabilitasyonlar devam ediyor. Yazılarınızı ve Sayın Çiller in yorumlarını arkadaşlar getirdiler. Okuduğumda inanın gözlerimden yaslar geldi. Sizlere tekrar çok çok teşekkür ederim. Eminim çocuklarınız torunlarınız verdiğiniz bu mücadele karşısında sizler ile gurur duyacaklardır. Hiç bir karşılık beklemeden haksızlığa, hukuksuzluğa, yağmaya karşı yapılan bu mücadelede hepimiz yaralar aldık. Hakaretlere , iftiralara tacizlere uğradık., sindirme teşebbüslerine maruz kaldık. Bazılarımız tehdit edilip geri adim atmak zorunda kaldı. Fakat bizler pes etmedik etmeyeceğiz. Çünkü haklılığımıza olan inancımızı koruyoruz. Sayın Kahya Yazılarınıza soruşturmayı etkilememek için ara vermişsiniz. ; Sayın Vali Yüksel in bizzat takip ettiği soruşturma ile ilgili bize aktüel durum ile ilgili bilgi verebilirseniz sevinirim. Saygılarımı sunuyorum ………………….Nazmi Sarıyıldız

Nazmi Sarıyıldız 04.10.2009

Anayasamıza göre kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Medeni kanunumuza göre kıyılar kimsenin mülkiyetinde değildirler, ve hiç bir şekilde özel mülkiyete konu olamazlar. Yasalar böyle emretmesine rağmen Adrasan koyunda kıyı-kenar çizgisi bugünde olduğu gibi acımasızca yağmalanmaktadır. Başta Antalya Valiliği,Kumluca Kaymakamlığı, Mal Müdürlüğü, ve Çavuş köy belediye başkanlığı bu yağmalamaya sessiz kalarak ve göz yumarak ortak suç islemektedirler.

Ö. Özer 03.10.2009

Sevgili Erdoğan Ağabeyciğim, Büyük emekler vererek kurduğun siteye dönük her tür kötü maksat ve icraatı şiddetle lanetliyorum! Bu gibi kötü maksatlı icraat sahiplerini memlekete ihanetle suçluyor çocukluk yıllarımdan itibaren bildiğim cevval ve memleket sever tutumunuzun her tür kötü niyetin altından kalkacağına yürekten inanıyorum. Akın Ağabey çok doğru söylemiş. Bazıları 'meyva veren ağacı taşlama huylarından vazgeçemedi bir türlü!' Emeğin taşlanması affedilecek bir suç değildir! Sevgi ve saygılarımla.

Necip NUGAY 03.10.2009

Sayın Mehmet Çiller; Çok doğru bir noktaya temas ettiniz. Maalesef yıllardan beridir cemaat yapılanmaları altında inim inim inletilen sivil toplum kuruluşlarından yaşanan yağmalamaya herhangi bir tepki gelmedi. Sanırım konudan haberleri yok yada ilgi alanlarına girmiyor. Aslında bir avuç gönüllünün haykırışları ile dillenen Adrasan koyu doğa yağması ve katliamı özellikle sayın basın mensuplarının destekleri ve Antalya Valisi Alaaddin Yüksel in açtığı soruşturma ile gündemdeki yerini koruyor. Benim anlayamadığım vede bir türlü anlam veremediğim CHP nin antalyabugün sitesinde gündeme gelen haberlere ilgisiz kalması ve olayın üzerine hiç gitmemesi. Antalya´nın CHP için önemi tartışmasız çok büyüktür. Zira maalesef CHP´nin yerel yönetimini elinde tuttuğu ender şehirlerimizden biridir. Genel Başkanı Deniz Baykal Antalya Milletvekilidir. Antalya´nın üzerine titreyen cefakâr Ömer Melli CHP il başkanıdır. Yağmacıların ve Rantçıların amansız takipçisi ve korkulu rüyası Kemal Kılıçtaroğlu gibi korkusuz bir cengâver milletvekili vardır. Bütün bunlar ortada iken bir CHP´li olarak soruyorum. Nerelerdesiniz? Neden sesiniz çıkmıyor. Daha neyi bekliyorsunuz. Adrasan ve Adrasan gibi diğer turizm yerleri yağmalama bittikten sonra mı tepki vereceksiniz? Lütfen!! CHP su anda bir muhalefet partisidir ve yanlış yapılan uygulamaları takip etme ve çözüm önerileri getirmek durumundadır. Sakin haberimiz yok falan demeyin komik duruma düşersiniz!!!! Buradan il Başkanı sayın Melli ye çağrı yapıyorum. Adrasan meselesinin takipçisi olun ve çözülene kadar peşini bırakmayın. Saygılarımla Alihan Gülbay

Alihan Gülbay 02.10.2009

Sayın M.AYDOĞAN ve Arkadaşları D.GÜNDÜZ, A.GÜNDÜZ, DENİZ ÖZ, KEMAL ATAÇ, NAZMİ KIRBAŞ, SEDAT TUAÇ,BAHADIR MANYASLIOĞLU, NAZMİ SARIYILDIZ, MAHMUT ERDOĞMUŞ, SÜLEYMAN TURGUT YİĞİT korkusuz olan ben değilim sizlersiniz.Adrasan olayı tek kişinin çözebileceği bir olay değildi!! Öncelikle ben sizlere doğa ve insanlık adına teşekkür ederim.Bu meselede başta tarafsız ve dik gazete duayeni sayın ERDOĞAN KAHYA, AHMET DÖKDÖK, MURAT ÇİÇEK ve ADNAN ÇOBAN ’a da Adrasan ve dünya çevrecileri çok şey borçlu. Biz ne yazık ki bu mücadelede çevre örgütleri, partiler, milletvekillerimiz ve sivil toplum örgütlerinden hiç destek alamadık.Bir avuç cesur, adam gibi adam özelliği taşıyan bireylerle bu noktaya geldik.Hepiniz sağ olun, var olun...! Saygılarımla Not: Tosmur kısaca Toş denilen kişinin hangi bölgede talanda bulunduğunu lütfen bana bildiriniz.Onun hakkında da Cumhuriyet Savcılığına ve Valiliğe suç duyurusunda bulunacağım.

Mehmet Çiller 02.10.2009

Sayın Erdoğan Kahya !!. Öncelikle geçmiş olsun diliyorum. Sitenizin yayın hayatına tekrar dönmesine sevindim. Tüm bu yaşananlar açıkça gösteriyor ki yolsuzluğa bulaşmış bu çıkar gruplarının mafyavari usulleri internet ortamında da tüm hızı ile devam ediyor. Bir taraftan kendi yandaş medyalarının palazlanması için önündeki tüm engelleri kaldırırken, diğer taraftan yolsuzlukları sorgulayan, haksızlıkları dile getiren, tüyü bitmemiş yetimin hakkının hesabini soran sizin gibi bağımsız ve dürüst gazetecileri susturmaya yok etmeye çalışılıyorlar. Kendi gibi düşünmeyenleri ezen, yasam hakki tanımayan, devletin olanaklarını kişisel çıkarları için kullananlara lanet olsun. Bu çıkar gruplarının kimseden korkmamaları arkalarındaki siyasi ve idari desteğin çok güçlü olduğu gösteriyor. Bunları daha önceler de gördük. Hatta bazılarının hayati daracığında sonlanmıştı. Bunlarla olan mücadelenizde size tekrar başarılar dilemek ve sizi sonuna kadar desteklediğimi i bildirmek istedim. Saygılarımla. Ali Murat Çelik

Ali Murat Çelik 01.10.2009

Antalya Antalya olali, tarihinde son 5-6 seneden beri dogasi ve kaynaklari cok zulüm gördü, ormanlari yakildi, birilerinin menfaati icin turizim ayagina ormanlar katledildi, siyasiler ve onlarin yalakalari yüzünden Antalya ´ya nefes aldirmadilar, simdi de Antalya´nin elinden 600-700 km lik kiyi seridine göz diktiler... bugün Ankara´dakiler göz kirpmasalardi, asagida Adresan sorunu olur muydu... Sayin Erdogan bey adamlar kraldan kralci, her seyi kendileri ne mübah görüyorlar, Antalya ya gercek günes cok yakinda doğacak, gecmis olsun dileklerimle...

Sedat Tuac,Almanya 01.10.2009

Sayın ADRASANLILAR, G .Yılmazer rumuzlu kişi için tarafımdan savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş olup , savcılık ı.p numarasından bilgisayarı tesbit edecektir. Tanımadığınız kişilere bilgisayarlarınızı kullandırmayınız . Zira sorumlu duruma düşebilirsiniz . Zaten bu şahsın ismi düzmece değilse mesele yok, kanun gereğini yerine getirecektir. Adrasandan kontürlü telefonlardan gelen tehditlerde boşuna !! Bu dere artık yatağını bulacaktır. Desteklerini esirgemeyen arkadaşlara teşekkür ederim. Saygılarımla.

Mehmet Çiller 01.10.2009

G. Yılmazer rumuzlu kişi, siz rantçılar. siz ve sizler gibi kişilerin Mehmet Çiller ile uğraşmak ne haddinize .!! O ulvi insanı , ne parayla satın alabilirsiniz, ne de korkutabilirsiniz! Benim tanıdığım Mehmet Çiller bu işin ve sizlerin peşini bırakmaz. Artık benide bu işe müdahil sayabilirsiniz!! Sayın Çiller seninleyiz . Ayrıca bursiyerlerinden görüştüğüm Nazım Kırbaşta elini öpmeye ayın 15 inde Antalyaya gelecek...

Kemal Ataç 01.10.2009

Daha evvel uyarmıştık. Tetiğe basılmış gibi başlayan karalama kampanyası kardeşi kardeşe düşürmüştür. Ne istiyorsunuz Adrasandan ve Adrasanlılardan.! ? Rantçı sanal medya tetikçileri yüzünüzden Adrasanlılar birbirine girdi. Herkes birbirinden şüpheleniyor. Herkesin elinde bir bilgisayar olan biteni takip ediyor. Tebrik ederim en sonunda Adrasanı bölmeyi başardınız. Aynen böyle devam edin Adrasan a gelin konusun insanlarla öğrenin gerçekleri. Adrasan da yağma falan yok. Bu yalanları kimler ne için uyduruyorlar artık bütün Antalya biliyor. Bu çamurları atanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağız ve olayı yargı ya taşıyacağız. Medya sizin gibi kalemi kirli ellerden ve onların kışkırtıcı tetikçilerinden kurtulmalıdır. İnsanlara çamur atmayın. Unutmayın ki. Takdir-i ilahi her zaman yerine gelir. Adalet yerini bulur. İyi Günler G. Yılmazer

G. Yılmazer 30.09.2009

Erdoğan abi geçmiş olsun. Siteyi Haclemeye çalışanlar siz doğru yolda olduğunuz sürece olacaktır. Hain ve şerefsizlere rağmen bizler var olacağız. Bizimantalya.com da her gün defalarca saldırıya uğruyor.  Tekrar geçmiş olsun abi.Bir kaç kendini bilmeze rağmen aynen devam diyoruz..

İbrahim YILMAZ 30.09.2009

Geçmiş olsun dostum... Eskilerin bir söylemini anımsıyorum. "Meyve veren ağaç taşlanır" derlerdi. Şimdi de doğruları söyleyen ve açıklayan "hack"lenir... denecek sanırım... Kimileri benim bir çok kez yaşadığım gibi, yazı yadığı gazetelerden uzaklaştırılır, uzaklaştırılamayanlar da, bu yüzyılın söylemiyle "hacklenir". Bir söylem vardır. "Eğitim şart". Eğitilmeyen ve kolay yoldan zengin olmak isteyenlerin giderek çoğaldığı bir ülkede yaşıyoruz. Dürüst ve toplumcu olmak kolay değil. Sen ve bu konuda dürüstçe çaba harcayan tüm arkadaşlar, zoru başarıyorsunuz. Kolay gelsin

Akın Önen 30.09.2009

Abi diyorum cünkü Antalyalıların abisi olduğunu herkes biliyor senin Antalya'da bir vizyon ve eskimeyen bir yüz yaşlanmayan bir çınar olduğunu bilenler oldukları için yapmışlardır diyorum her nekadarda hacklesedelerde sizin bir yerden herkes bulup yazılarınızı okuyacaktır abi allah sağlık sıhhat ve uzun ömür versin

hilmi dönük 30.09.2009

Sayın Kahya öncelikle geçmiş olsun .. Sitenin hacklenmesi, ülkenin geçmekte olduğu süreç düşünüldüğünde şaşırtıcı değil.. antalyabugün internet siteleri içinde gerek sayfa tasarımı, gerek haber zenginliği, gerekse yazar çeşitliliği ile ciddi, tutarlı, bütünleştirici yayın politikası ile takdir edilmektedir. En azından Ankara'da birçok farklı kesimden yetkilinin ifade ettiği gerçekler bunlar.. Bugün birçok internet sitesinin, İstanbul merkezli ulusal gazete ve Tv' lerin, sınırlı belli alanlarda yoğunluk taşıyan yayın politiklarını gözönüne alındığında; içerik zenginliği ile antalyabugün'ün belli kesimleri ciddi anlamda rahatsız edeceği açıktır.. Başta zatıalinizi ve destek veren arkadaşlarınızı yürekten kutluyor, yayınlarınızın etkisinin artarak devam etmesini diliyorum.. Prof. Dr. Nurullah Aydın

nurullah aydın 29.09.2009

O kadar büyük bir rant varki ,her şey beklenebilir bu platformda !!!?şimdi tehdit ve çamur atmalarla beni bezdirmeye çalışıyorlar...Ne ben ne de satın alındığı iddia edilen gazeteciler vazgeçecek bu uğraştan.. Adrasan uğruna mücadele eden herkese selam olsun...İyikı varsınız sayın Valim. Ayrıca hakaret ve tehdit içeren yorumlarla hukuk mücadelem başladı...Çok yakında bu insanların iç yüzünü göreceksiniz!! Saygılarımla,,,

Mehmet çiller 29.09.2009

Sayın Kahya, öncelikle geçmiş olsun dileklerimi iletirim. Bu işleri yapanlar, yaptıranlar bilin ki yüreksiz ve korkak insanlardır. onları teşhir edebilirseniz Antalya halkı da tanımış olur. Tekrar geçmiş olsun

Yusuf Ziya Akpulat 29.09.2009

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!