ANTALYANIN KAHYASI

Bir turizm yatırımcısının feryadı

Son zamanlarda Alanya’ya yolu düşenler, akşam hava karardığında gökyüzünde iki ışık pırıltısı görüyor. Hayır bunlar uzay araçları veya Ufo’lar değil. Bunların biri Alanya Kalesi’nin parıltılı görüntüsü, ikincisi de tam karşısında pırıl pırıl parlayan en az onun kadar ışıltılı Goldcity Turizm Kompleksi. Kısaca Altınşehir…

Şehir diyorum 1200 çalışanı ve 5300 yatak kapasitesi ile  adeta bir kent büyüklüğünde... Tıpkı Başbakanımız gibi; “Durmak yok, yola devam” diyen yatırımcı Kerim Aydoğan, yatak kapasitesini 11 bine çıkararak dünyanın en büyük turistik işletmesini, daha doğrusu kentini kurmayı hedefliyor. Ancak gelin görün ki, hayalleri uçsuz bucaksız bu yatırımcının hayallerine ya bürokrasi ket vuruyor, ya da bir türlü akıl erdiremediği kurallar ve yönetmelikler…

Sözlerine başlarken, “Yasal olmayan hiçbir işim olamaz. Yapmadım da. Yaptığım bu dev tesisin yasalar nezdinde hiçbir eksiği yok. Hatta işe başlamadan maliye denetiminden bile geçtik” diyen Kerim Aydoğan’ın akıl erdiremediklerinden biri de kamu kurumları ile ilişkiler. Sözü ona bırakalım:

“İnşaata başlarken altyapıyı da düşündük. Örneğin elektrik için başvuruda bulunduk. Trafo almamız gerektiğini söylediler. Trafo ile de kalmadım. Hattı da döşedim. Tam tamına 3 trilyon harcadım, sadece trafodaki şarteli indirmek için beni 15 gün oyaladılar. Sorunu Genel Müdür beyle çözdüm. Şu anda tam kapasite ile çalışmadan aylık 250 milyar lira civarı aylık elektrik parası ödüyorum. Bazen memurları, devletine para kazandırmak istemiyor. Aynı sıkıntıyı telefon konusunda da yaşadım. Bizim tesis Kargıcak Beldesi sınırlarında kalan bir yerleşim yeri olmadığı için telefon başvurusu için başka talep olmadığından bağlayamayacaklarını söylediler. Buradaki villalarımı adres göstererek bir günde 1250 telefon başvurusu yaptım. Santral binasını da yaptım, telefon böylece bağlandı.”

Amacımız üzüm yemek mi?

Kerim Aydoğan genç yaşına rağmen, girişimci ruhu kendinden bile hızlı yaşayan biri. Dedik ya, durmak yok o’nun için. Şimdi bütün derdi tesise gelecek zengin Avrupalı ve Ruslara golf oynayabilecekleri bir saha yapmak. Spor kompleksleri yaparak, Antalya’ya gelen 1200’ün üzerindeki futbol takımlarının bir bölümünü Alanya’ya çekmek istiyor…

Ne mümkün…

Bu düşündükleri için tesisin hemen yanında Orman Müdürlüğünden 352 dönüm araziyi kiralamış. Bu alana spor kompleksi ve golf sahası yapmak istiyor. Ama bürokrasi hazretleri izin vermiyor. Kendisine Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bu konuda hazırlayacağı proje ile başvurmasını önerdik. Çünkü bürokrat, bürokratın dilinden daha iyi anlar. O da “benim amacım üzüm yemek,bağcıyı dövmek” değil diyerek bu öneriyi deneme kararı aldı. 5 yıl süren inşaat aşamasında 17 milyon Euro vergi ve harç ödemiş, bundan böyle de turizmden kazanacaklarının vergisini ödemek istiyor.  Tabii ki, bürokratlar ve bürokrasi izin verirse…

 

 

Ben de bir Best Ager’im…

 

Yabancı dilimiz yok ama, bu durum yazımızda yabancı kelime kullanamayacağımız anlamına gelmez. Evet ben de, kadın-erkek ayırt etmeksizin 50 yaş üzeri tüm insanlar gibi, Türkçesi “En iyi yaş” olarak tanımlanan Best Ager’im... Ama Avrupalı Best Ager’ler gibi çok paralı değilim...

Şimdi “nereden çıktı bu yaş  ve yabancı dil muhabbeti” demeyin. Çünkü Alanya’da katıldığımız Alanya Turizm İşletmeciler Derneği ALTİD Başkanı Gülçin Güner ile  ile Hüseyin Baraner’in sahibi olduğu Turizm Araştırma Şirketi Tourexpi’nin ortaklaşa düzenlediği Araştırma Forumunda öğrendik Best Ager olduğumuzu. Avrupalıların ifadesi ile en iyi yaşta olduğumuzu…

Zaman zaman batılılara kızdığımız oluyor ama, bütün sorunlarını çözmüş bu insanların bireye verdiği değeri ve araştırma yapmaktan  bıkmayışlarını biz bir türlü başaramadık. Bu forum da söylediklerime en iyi örnek:

65 yaşında bir adam. Hala çalışıyor ve araştırıyor. Almanya’nın yıllık cirosu 60 milyar Euro olan en büyük şirketlerinden Deutsche Post şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı. Werner Scheller… Belki kendi iş alanları ile ilgili değil, ama geleceğe ve özellikle de ülkesinin yaşlı insanlarına hizmet ve onların mutlu yaşamaları için milyonlar harcayarak bir araştırma yaptırmışlar. Bizim turizmcilere de yılın büyük bölümünü yurt dışında tatil yaparak geçiren 50 yaş üstü emeklilerin (Best Agers) neler yaşamak, görmek ve tatmak istediklerini anlattılar.

Bence gecikmiş bir forum. Daha doğrusu yaşlanan Avrupa’daki  yaşlı nüfusu Türkiye’ye nasıl getirebiliriz sorusunun cevabını ararken bir hayli geciktik. Turizmin duayeni Hüseyin Baraner, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a bu konuda yazdığı mektubu anlattı toplantıda… Yanıt alamamış ama, gecikme nedeniyle kaybettiğimiz 4 milyar doları anlattı. Bu konuya inancını tekrarlayan Baraner, bu forumla projeyi devreye sokacağımız inancında…

 

 

 

BİRAZ GÜLELİM

 

Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:

- Aranızda müslüman olan var mı?

Korkudan kimse bişey diyemez. Birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar:

- Ben müslümanım, der.

Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:

- Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin? der.

Yaşlı adam, bıçaklı adama, bir hayvanı kestikten sonra 'ben yoruldum başka birini bul' der.

Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar:

- Aranızda başka müslüman var mı?

Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar,

İmam:

- Ulan iki rekat namaz kıldırdık diye müslüman mı olduk?

 

GÜNÜN SÖZÜ

Balık iğneyi değil, yemi görür 

Çin Atasözü

Yayın Tarihi
27.10.2008
Bu makale 593 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sayın editörüm, sevgili Best Agers'imiz . Yazınızdaki fıkra, olağan insan tavrını ne de güzel hicvetmiş. Teşekkürler ediyorum. Saygılarımla..

sibel özel 29.10.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!