Hemen konuya gireyim. CHP İl Başkanı Devrim Kök'den söz
ediyorum. Her geçen gün siyasette
kendini geliştiriyor, partisinin kimliğine katkı veriyor.
Neden mi sevdim o'nu?
Önce kendine özgüveni var. Onları kötülemek adına değil
ama; bildiğimiz, yıllardır tanıdığımız CHP'lilere de benzemiyor. Hele; Atatürk'e sarılıp siyaset yapmaya
çalışan ulusalcılara hiç benzemiyor. Yeni bir siyasetçi kimliği oluşturmuş
kendince, ezber bozan cinsinden... Kulağa hoş gelecek sözlerden çok aklı ile
konuşuyor. Ortaya koyduğu şablona
baktığınızda adeta, ''İşte CHP'de bir kurtarıcı'' diyesiniz geliyor. CHP'nin
bugüne kadar neden iktidar olamayışının sebeplerini sıralıyor sanki konuşmalarında. Siyasette ''Artık biz de varız, bizi de bir
dinleyin'' diyen gençleri temsil
ediyor. Her cümlesinde, her kelimesinde
siyasette nasıl piştiğini anlatıyor. Yaşı genç ama gençlik yıllarını da
siyasetin içinde geçirdiği her halinden belli. Her cümlesi ile uzun zamandır
göremediğimiz, özlediğimiz, aradığımız bir siyasetçi profili çiziyor.
Son olarak Kaleiçi Esnaf Derneği'nin düzenlediği
yemekte dinledim.
İki konudaki açık ve net görüşünü çok beğendim.
Birincisi; Antalya ile ilgili. Yıllardır savunduğumuz
kentlilik bilinci ile konuşuyor:
''Her üçümüz de aynı yaşlarda ve aynı dönemde il
başkanı olduk. Benimle birlikte MHP ve Ak Parti'nin il başkanları. Üçümüz bir
araya geldik. Ortada Antalya ile ilgili bir mesele varsa ortak hareket etme
kararı aldık. Önce Ülkemizin sonra Antalya'nın menfaati. Hiç bir zaman
meseleleri kişiselleştirmeden ve belden aşağı vurmadan eleştiri dozunu ayarlama
sözü verdik. Üçümüzde sözünüzde duruyoruz. Bence siyaset böyle yapılmalı''
İkincisi; demokrasi ve özgürlük üzerine;
Siyasi partilerin nasıl olması gerektiğine yönelik.
Taksim Gezi Parkı ile ortaya çıkan ve daha çok özgürlük isteyen gençliğin
mesajı ile ilgili. Bir CHP'li olarak, bir sade vatandaş olarak gençlerin vermek
istediği mesajı aldığını ve böylesi bilinçli bir gençliğe görevi devredeceği
için mutlu olduğunu ifade ediyor ve
ekliyor:
''Gençler fikirlerinin dinlenmesini istiyor.
Görüşlerinin sorulmasını. Özgürlüklerinin hiç bir biçimde
sınırlandırılmamasını istiyorlar'' diyen Devrim Kök, siyasilere de katılımcı
demokrasinin nasıl olması gerektiğini anlatan gençleri sonuna kadar desteklediğini
söylüyor ve ekliyor:
''Ülkeyi siyasiler yönetiyorsa bu gençlere kulak
vermeliyiz. Katılımcı demokrasiyi içimize önce partilerimizde sindirmeliyiz.
Ülke yararına hangi konu olursa olsun. Birlikte hareket etmeliyiz. Bugüne kadar
birimiz milliyetçiliğe sığınmışız, birimiz Atatürk'e. Bir diğerimiz din'e
sarılmış. Gelin bunlardan bir harman yapalım ve siyaseti de bu harman üzerine
kuralım. Çünkü böylesi birbirini yok etmeye çalışan toplumların düşmanları da
çok olur''
O'nun Siyaset için ne kadar çok koşturduğunu biliyorum.
Allah yolunu açık etsin. Siyaseti toplum için yapan bu delikanlıyı çok
sevdim. Sevmeye devam edeceğim. Sizlerin
de o'na sahip çıkmanızı diliyorum.