ANTALYANIN KAHYASI

Araçları kaldıralım olsun bitsin…

Eğri oturup, doğru konuşalım; Hoca göreve başladığında kucağında bulduğu ulaşım sorunu ile o günden beri uğraşıyor, ama büyük umutlarla 20 ağustosta başlattığı yeni dönem; halkın tepkileri, vatandaşla polisi karşı karşıya getiren kavgalarla başladı.

Artıları ve eksileri ile konuyu değerlendirdiğimizde Hoca’nın iki önemli huyu ortaya çıkıyor:

Birincisi Hoca güvendiği kişilere sonuna kadar sahip çıkıyor;

İkincisi de, sadece bu konuda yani Menderes Türel konusunda ön yargılı olduğu için o’nun başlattığı, ya da yarım bıraktığı işleri hazetmiyor.

 

Türel’in başta raylı sistem ve alt geçitler olmak üzere ulaşım konusun da yaptıklarının doğruluk ya da yanlışlığını artık tartışmamalıyız. Bu sistemi Hoca devralmışsa, aklın ve mantığın ölçülerinde önce onları, şayet yanlışsa önce düzeltmek ve işler hale getirme görevini üstlenmiştir. Onarımı mümkün değilse yaratacağı zararları da dikkate alarak sistemi yok etmektir.

Olaya bu açıdan baktığımızda Hoca beğenmediği raylı sistemle ilgili olarak güzergahlar üzerinde ufak tefek değişiklikler dışında bir şey yapmadı. Ama tersine raylı sistem devreye girdikten sonra, aynı güzergahta gidip-gelen otobüs ve minibüsleri buradan kaldırmayarak trafiği arap saçına döndürdü. Kaldırmamaya gerekçe olarak da toplu taşıyıcıların mahkemeye başvurabileceklerini söyleyerek adeta onlara yol gösterdi. Bu da yetmedi, otobüsçülerle minibüsçüleri pek adil olmayan bir biçimde birleştirerek onlar arasında haksız rekabet yarattı, bu da yetmedi 40 yeni otobüsle sistemin içine belediyeyi de sokarak işleri iyiden iyiye çıkmaza soktu.

 

Kenti araçtan arındırmalıyız…

Bu sözler ne Hoca’ya ne de bana ait işin uzmanı söylemiş. Avrupa Ulaşım Uzmanları Merkezi, ABD Ulaşım Mühendisleri Birliği (İTE) ve Türkiye Karayolları Trafik Güvenliği Kurulu Üyesi Mete Orer, Türkiye’nin ulaşım politikalarının yanlışlığını anlatıyor. Bu uygunsuzluğun ülkemize yıllık maliyetinin 12 milyar dolar olduğunu belirterek, sorunun çözümü için tıpkı dönemin maarif Nazırı’nın söylediği “Ah şu mektepler olmasa Maarifi ne güzel idare ederdim” dercesine, “Kentleri araçtan arındırmalıyız. İşte ulaşım sorunu o zaman çözülür” diyor.

İşte bizim Hoca da, bilim adamlığı her zaman ön plana çıktığı için Ankara’da özel bir şirketi olan Ulaşım Plancısı, (Mimar1973, Şehir Y. Plancısı1979) Erhan Öncü’yü buluyor.

Kimdir bu Erhan Öncü beyefendi?

Ulaşım-Art Ulaşım Araştırma ve Planlama Ltd. Şti.’nin sahibi ve Genel Müdürü.

Şirkette yönetici ama asıl işi Ulaşım Plancısı… Ulaşım Planlaması, Ulaşım Projelerinin Ekonomik ve Mali Analizi konularında çalışıyor.  Konya, Samsun, Gaziantep Ulaşım Ana Planları, Konya Bisiklet Planı, çeşitli kentlerin toplu taşım yapılandırma etütleri ve raylı sistem projelerinin ekonomik ve mali analizlerini yapmış bir uzman…

 

''Dolaşımı Bitiriyoruz, Ulaşımı Başlatıyoruz''

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin 20 Ağustos'ta uygulamaya koyacağı ulaşım sisteminin mimarı Erhan Öncü, Antalya'da dolaşımı değil, ulaşımı sağlayan bir sistemi hayata geçireceklerini söyleyerek işe başladı. “Duraklarda otobüs katarlarının görülmeyeceği, en kısa mesafeden istenilen yere ulaşılabilen, 24 saat kesintisiz hizmet sunulacak bir dönem başlıyor'' dedi.

''Antalya'da ciddi bir ulaşım, toplum taşım sıkıntısı var, ulaşımda verimsizlik, yetersizlik ve yanlış yatırımlar var. Duraklarda otobüs katarları görüyorsunuz, otobüs bekliyor, yolcu bekliyor, ama trafik akmıyor. Hiçbir şehirde olmadığı kadar küçük araç, midibüs var. Toplu taşımla araçlarının çoğunluğu duraksız yolcu alıyor, bu toplu taşım değildir, dolmuşçuluktur. Kentte ulaştırma değil, dolaştırma sistemi var'' diye konuşan Öncü, ''Nüfusu 1 milyonu aşmış bir şehirde midibüsle hizmet verilemez'' diye konuştu. –Yolcu 1 saat otobüs beklemeyecek-  dedi, demesine de daha ilk gün her şey birbirine girdi, insanlar yol kesti, barikat kuran, sandalye koyup oturan kalabalık polisin müdahalesiyle dağılırken, 3 kişi gözaltına alındı. Belediye yetkilileri aksama nedeniyle özür diledi.

Aslına bakarsanız biz tepki koymayı, yapılanı doğru olup olmadığını bilmeden eleştirmeyi seven bir toplumuz. O yüzden ilk günden vatandaşın tepki göstermesini normal karşılamak lazım da; hemen her konuda kendilerine danışılmadan işler yapıldığını söyleyen mimar ve mühendis odaları ile diğer sivil toplum örgütlerinin tepkilerini biraz ciddiye almamız lazım değil mi?

Yayın Tarihi
22.08.2011
Bu makale 12330 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
şu milletin tek istediği şey rahatça işyerlerine evlerine okullarına gidebilmekten başka bişey değil eğer yeni sistem eski sistemi aratıyorsa bu sistemin bize bir getirisi yoktur bu gidişlede olacak gibi değil zaten...

davut kar 23.08.2011

ideolojisine rağmen kalemini satmadan hocayı eleştirebilen birilerinin kalmış olması ne güzel! bazı yazarlar artık bu işi iyice yağdanlığa vardırdılar ki çok sırıtıyor bu yaptıkları! örnek olarak sizin sitenizde yazan 2 kişi var mesela, siz bilirsiniz! bence onları meslek etiği adına bir uyarsanız hepimiz için daha iyi olacak.

mehmet kocasoy 22.08.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!