ANTALYANIN KAHYASI

Antalya’ya yazık etmeyin!..

Bugün gazetemizin 1. Sayfasında Antalya için gerçekten önemli iki konu var.

Birincisi Tahsis araziler üzerine 20-30 yıl önce çeşitli teşviklerle yaptırılan otellerin tahsislerinin uzatılması, ya da satılmasına ilişkin Torba Yasa, diğeri de malum maden ocakları ve Antalya’ya verdiği zarar.

Hani dilimizde pelesenk olmuştur; “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok” deriz, bana göre de bunun tercümesi “Aklın yolu bir”…

Önce Taş ve Maden Ocakları meselesi…

Dün Saklıkent’de köylü yine ayaklanmış. Anneler Günü gerekçesiyle, farkındalık yaratıp dikkat çekmek istemişler. Köylüye Saklıkent Kooperatifi de destek veriyor. Kooperatif Başkanı Emin Altıner, Mermer Ocağının toz ve gürültüsünden 200 ailenin zarar gördüğünü, insanların akciğer hastalıklarına yakalandığını, bölgenin doğal yapısının bozulduğunu, en önemlisi binlerce yılda yetişen katran ve sedir ağaçlarını yok edildiğini söylüyor.

Buradan Vali Bey’e sesleniyorum:

Artık yetmez mi çok değerli Valim Yetkinizi kullanarak, doğaya ve İnsanlara göz göre göre zarar veren, doğayı beyaza boyayan, binlerce yılın eseri sedir ve katran ağaçlarının neslini tüketen bu ve benzer maden ocaklarını kapatın. Aksi halde bunun vebali size yüklenir. 

**

İkinci meselemiz ise bana 1980’li yıllara götürdü. Rahmetli Özal, ileriyi gören bir akıl küpüydü. Side’deki evinde televizyona bağladığı video kamera ile bizleri ekranda gösterdiğinde ağzımız açık izlemiştik.

Turizm o’nun için mutlaka gerçekleşmesi gereken, şimdikilerin söylediği gibi bir çılgın projeydi. Ancak otel yoktu ve otel yaptıracak yatırımcı bulamıyordu. Zenginler için otel işi başka şeyler çağrıştırıyordu çünkü. Turgut Özal müteahhitleri zorladı, zorlamakla da kalmayıp bedava 49 yıllığına arsa tahsis etti sahillerde, üstüne üstlük Turizm Bankası aracılığı ile yapacakları otel yatırımının yüzde 60’ına kadar da kredi verdirdi. Üstelik o krediler geriye de dönmedi.

İyi ki yaptı bunları, bugünlere geldik…

Şimdi Hükümet çıkardığı bu Torba Yasa ile tahsis sürelerini 49 yıla kadar uzatmak için turizmcilerden 2,5 milyar bekliyor. Tahsis süresi dolmamış olsa bile, tahsis yerine kiralama gibi uygulama getirip aylık para istiyor. Tıpkı Deli Dumrul misali, geçenden beş, geçmeyenden 10 akçe istiyorlar.  

Hesabı da nasıl yaptıklarını bilmiyorum ama; bir örnek vermek gerekirse 5 yıldızlı ve bin yatak kapasiteli bir otelin 25 yıl süre uzatması halinde ödeyeceği ücret 14 milyon 656 bin 900 tl. Bu ücret, süre uzatımı olan 25 yıla bölündüğünde her yıl için 586 bin 276 tl ödemiş olacak. Aylık üzerinde hesaplama yapıldığında ise bin yatak kapasiteli bir otelin bir aylık tahsis uzatma bedeli de 48 bin 856 tl’ye denk gelecek.

**

Titreyengöl Sorgun Turizm Otel Yatırımcıları Birliği (TİSOYAB)  Başkanı Hüseyin Aydoğan, tahsis süreleri dolan oteller için istenilen tahsis uzatım bedelinin çok yüksek olduğunu söyledi.

Sayın Aydoğan seni dinleyen çıkar mı bilemiyorum. Yasa çıkmış, Yasa senin iki yıldır çektiğin sıkıntını bilmez. Ya bu deveyi güdeceksin, ya bu diyardan gideceksin.

**

İş Bilenin Kılıç kuşananın

CHP’de yıllardır verdiği mücadeleyi bildiği Şükriye Karaben, İYİ Parti’ye transfer oldu. Aday adayı oldu. Belgesini Ankara’dan alıp geldikten sonra İl Başkanı Nizamettin Sağır ve ekibini ziyarete gitmiş. Ne gidiş ama parti merkezi bir bayram yeri sanki, oynayan, zıplayan, sevinç gösterileri… Sizin anlayacağınız bizim kız heyecan getirmiş İYİ Parti’ye…  

Yayın Tarihi
14.05.2018
Bu makale 881 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!