Biz gazeteciler hemen her konuda olumsuzlukları ön plana çıkarmaya çalışır, eleştiriyi severiz. Bu belki de kamuoyunu koruma iç güdüsünden, belki de olumsuz şeylerin haber değeri olmasından gelen bir alışkanlıktır.
Oysa bu toplumda olumsuzluklar kadar olmasa da güzel şeyler de yapılmakta, başarılı işler de ortaya konmaktadır.
***
Bir-kaç gazeteci arkadaşla birlikte hafta sonunda bazı ziyaretler yaptık. Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü, Öğretmenevi ve Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi yöneticilerine nezaket ziyareti…
Belki tesadüf olacak, ziyaretimiz sırasında Antalya Milli Eğitim İl Müdürü Osman Nuri Gülay’ın masasında bir-kaç belge vardı. Bunlar Antalya adına bizleri de sevindirdi. Bunlardan ilki Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu imzasını taşıyordu. Yılbaşından bu yana 60 ildeki Milli Eğitim Müdürlüklerinde yapılan denetimler sonunda ilk taktirname Osman Nuri Gülay’a verildi. Şunlar yazıyordu taktirnamede:
“İlinizde eğitim alanında yaptığınız çalışmalarda göstermiş olduğunuz olağanüstü gayret ve çalışmalarınızdan dolayı taktirlerimi bildirir, başarılarınızın devamını dilerim”
Bununla da kalmadı. Diğer iki belgenin biri, “İSO 9001 Eğitim ve Öğretim Faaliyetleri Kalite Belgesi” diğeri ise Türkiye Patent Enstitüsü’nün “İlköğretim ve Liselerde Başarı Artırma Projesi” nedeniyle Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü’ne verdiği Marka Tescil belgesiydi.
Bu Projeyi 2010’da başarı ile uygulayan Antalya Milliği Eğitim Müdürlüğü’nün bu başarısını seneye Türkiye’deki tüm iller, bakanlık emri ile Antalya’nın projesini uygujlayarak yaşayacaklar.
Mütevazi olmanın, “Biz görevimizi yaptık” demenin hiçbir manası yok. Osman Nuri Gülay ve ekibini bu başarılı işleri nedeniyle kutluyoruz.
Antalya Öğretmenevi
Antalya öğretmenevi kurulduğundan beri diğer tesislere hep örnek olmuştur. 150 yatak kapasiteli, beş yıldızlı oteli aratmayacak kalite ve standartdaki kurum, tüccar kafalı bir fen bilgisi öğretmeni tarafından yönetiliyor. Öğretmenevi Müdürü Ahmet Ramazan İspir göreve başladığında kucağına konan milyarlık borçla devraldığı kurumu bir yıl gibi kısa bir sürede borçlarını temizleyerek kar’a geçirmiş örnek bir kurum yaratmanın zevkini ekibi ile yaşıyor.
Bir kutlamada Öğretmenevi Müdürü İspir’e…
Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
Sadece 1,2 milyonluk Antalya’ya değil bölgedeki iller ve ilçelere’de hizmet veren Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yönetimi yeni bir ekibe verildi. Başhekim Doç. Dr. Ramazan Çetinkaya ve dokuz yardımcısı insan odaklı ve hastaya şifa vermeyi prensip edinen bir sistem kurmuşlar. İkinci olarak 1500 çalışan için bir aile ortamı hazırlamışlar. Dedikodu yok, karşılıklı sevgi, saygı ve görev bilinci ile doktorundan temizlikçisine tüm personel adeta arı gibi çalışıyor.Ayda 90.000 kişinin muayene olduğu,her gün 4.000-5.000 kişinin başvurduğu hastanede ilaç kokusundan, hasta iniltisinden, asık surattan, ağlayan gözlerden eser yok…
Yeni yönetimin orkestra şefi, Doç Dr. Çetinkaya, politikalarını; “Sağlık en önemli varlığımdır’ bilinci ile; Hasta haklarına saygılı, Çalışanlarını önemseyen, Yasalara ve etik kurallara bağlı çağın gerektirdiği teknolojik ve bilimsel yenilikleri yakalayan, Kalite ilke ve prensiplerine uygun olarak zamanında eksiksiz hizmet vermek ve sürekli iyileştirmektir” diye özetliyor.
Doç. Dr. Ramazan Çetinkaya ve ekibi Bayındırlık Uzmanları tarafından verilen rapor gereği eski hastanenin biran önce yıkılarak yerine ek tesisler yapmayı planlıyor. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile işbirliğini daha da geliştirmeyi, şu anda 70 olan ihtisas yapan doktor sayısını 300 ’ e çıkarmayı hedefliyorlar.
Şüphesiz her kamu kurumunda olduğu gibi personel sıkıntısı var. Özellikle sağlık personeli açığını kapatma konusunda bakanlıktan kadro sözü alan hastane yönetimi bu eksikliği hizmet verdikleri hastalara hissettirmiyorlar.
***
Böyle başarılı il yöneticilerine bu kent halkınmın ve özellikle sivil toplum örgütlerinin her şeyi devletten beklememek gerekliliği anlayışı ile yardımcı olmaları gerekir diye de düşünmekteyim.
Vali Bey’e Teşekkür
Antalya’da ana arterler üzerindeki trafik sinyalizasyon ışıklarının çok sık oluşunu ve bazı ışıklarında gereksizliğini bu sütunlarda dile getirmiştik. Gereksiz ışıklara ’da vali konağı önündeki ışığı göstermiştik. Vali Dr. Ahmet Altıparmak konu ile çok yakından ilgilendi. Vali Altıparmak’ın bizzat talimatı ile Vali konağı ve Cumhuriyet meydanındaki iki ışığa, yayaların basarak trafik akışını durdurabilecekleri butonlar konuldu.
Bu konuda aslında Vali Bey’e asıl teşekkürüm bir yerel yönetici olarak yerel basının misyonuna verdiği değer içindir. Yerel basının görevlerinden biri kentte gördüğü aksaklıkları gündeme getirerek, yerel yöneticilere yol gösterici, onların bir bakıma gözü ve kulağı olmaktır. Yerel basının bu misyonuna uzun süredir birçok yöneticinin değer vermediğine tanık olurken, Vali bey’in bu yaklaşımına takdirimiz de sonsuzdur.
Antalya’da olan güzel şeylerin bir sebebi de tıpkı bir virtüöz gibi bu orkestrayı iyi yöneten Vali Altıparmak olsa gerek…