ANTALYANIN KAHYASI

Almanya Büyükelçisi Erdmann ile 2 gün

Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçiliği belki de ilk kez düzenlediği “Açık Kapı” organizasyonu ile kapılarını Anadolu basınına açtı.

 

Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, Kars, Konya, Mersin, Şanlıurfa ve Trabzon’dan gelen 21 yerel gazeteci, 3 gün süre ile Almanlara misafir olduk.

 

Büyükelçilikte görevli tüm üst düzey yöneticiler 3 gün süre bizi informe ettiler. En çok da ilgimizi çeken vize bölümünde her hafta Almanya’ya girmek için başvuruda bulunan binlerce Türk ve yabancının başvuruları adeta odaları doldurmuş, vize bölümü adeta bir arı kovanı. Ama işler tıkır tıkır yürüyor.

 

Büyükelçi Martin Erdmann tam gününü bize ayırdı. Önce yaptığı sunumda, elçilikte ve İstanbul, İzmir ve Antalya konsolosluklarında neler yaptıklarını, hem Alman ve hem de Türk vatandaşlarına yardımlarını anlattı.

 

En önemlisi özgürlükler

Almanya Büyükelçisi Erdmann geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya seyahatindeki tüm görüşmelere eşi ile birlikte eşlik ettiğini söyledi.  Bu görüşmelerde ilk maddeyi de basın ve ifade özgürlüğünün aldığını dile getirdi.

İki ülke arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesinde ifade ve basın özgürlüğünün Almanya için kırmızı çizgi olduğunu dile getiren Erdmann, “Burada iki ülkenin ayrıldığı iki görüş var. Fikir ve basın özgürlüğü konusu… Bu konuda ortak bir paydada buluşmak da mümkün görünmüyor. Araştırmacı gazetecilik nereye kadar araştırmacı gazetecilik ve nereye kadar devlet sırlarını ifşa etme aşamasına geçilmiş oluyor. Bu konuda iki ülkenin görüşe neredeyse taban tabana zıt. Ve, çok da birleşecek gibi görünmüyor” dedi.

Bu cümle çok önemli bana göre,

Almanya ile Türkiye arasındaki bu kırmızı çizgi, geleceklerimizi etkiliyor…

Bu kadar zor mu acaba ifade ve basın özürlüğünü uygulamak, daha doğrusu kabullenmek?..

 

Büyükelçi Martin Erdmann, Erdoğan’ın başarılı bir siyasetçi olduğuna vurgu yaparken de son 15 yılda Ak parti iktidarının çok başarılı işlere imza attığını, Erdoğan’lı Türkiye’nin G20 ülkeleri arasında girdiğinbi hatırlatıp şunları söyledi:

“Erdoğan’ın hedefi Türkiye’yi 190 yıl içinde başarılı 10 ülke arasında girmek.

 

Benim buna bakış açım şu olur; özgür basın yoksa bunu başarman mümkün değil… Özgür basına sahip olmayan bir toplum çürümeye mahkûmdur. Kendi içinde boğulmaya başlar. Eğer bir toplum üretken olmak istiyorsa, zamanla birlikte yürümek istiyorsa fikirlerin rekabetine ihtiyaç duyar. Her başarılı toplumun olmazsa olması özgür bir basındır”

 

Gerçek bir Türk dostu olduğuna yürekten inandığım Büyükelçi Erdmann’ın bütün bunları Türkiye sevgisinden söylediğine inanıyorum. Dilerim siyasetçilerimiz bu sese kulak verir.

Bu arada Basın özgürlüğünü sadece basın için gerekli olduğunu düşünenlerimiz var. Basın Özgürlüğü halkın bilgi edinme ve haber alma özgürlüğüdür. İfade özgürlüğü insanların doğru bildiklerini açıklşa ifade edebilme özgürlüdür. Özgürlük için savaş veren bu millete çok görmeyin…

 

Ankara Büyükelçilik ziyaretimizde uzun yıllar hafızamızda kalacak bir  kişi vardı. Büyükelçinin eşi Marion Erdmann yemekte bize eşlik etti, ama en önemlisi 3 yılda saz çalmayı öğrenen ve Aşık Veysel Türküleri söyleyen, Türk örf ve adetlerini öğrenen bayan Erdmann tüm basın mensuplarının hayranlığını kazandı.

Ev sahiplikleri için Erdmann’lara, Basın Müsteşarı bayan Petrisson’a, her derdin ilacı bayan Ute’ye, Vize bölüm Başkanı Bay Fürstenau’ya, Hukuk ve Konsolosluk Daire Başkanı bay Meier Tesch’e, Ekonomi Bölüm başkanı Bay Sielemann’a, Savunma Ateşesi Albay Tismer’e,  Goethe Enstitüsü Müdürü Dr. Kramer Hushus’a,  tercümanlarımız ve diğer görevlilere teşekkür ederiz.

Yayın Tarihi
08.10.2018
Bu makale 741 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!