ANTALYANIN KAHYASI

Akaydın ile Böcek arasında kara kedi mi var?

Aslında bu konuya ortalığı karıştırmak adına girmiyorum. Yaşadığı kenti seven biri olarak, siyasiler arasında ortaya çıkan her türlü kavganın bu kente bir yarar sağlanamadığına inanan bir kişi olarak bu konuyu gündeme getirmek istedim. Ayrıca siyaseten de kavga ederek prim yapmaya çalışan siyasileri gören ve yaşayan olarak da tecrübe ile sabit yarar olmadığı inancımı da paylaşmak için.

Bir grup eski siyasi ile sohbet ederken konu açıldı aslında. Örnekler verdi bir büyük siyasetçi. “Hasan Subaşı ile İsa Akdemir kavga ettiler sonuç ne oldu, kim kazandı?” ya da “Menderes Türel ile Erdal Öner kavga ettiler sonuç değişti mi?” diye sordu ve Akaydın Hoca ile Muhittin Böcek arasında kavga öncesi kıvılcıma benzeyen durumu gündeme getirdi.

Büyükşehir Belediyesi tarafından alınmak istenen 200 otobüs meselesinde ilk kez gündeme geldi kavga. Böcek ile Evcilmen 200 otobüse karşı çıktı ve söylendiğine göre Baykal devreye girerek tarafları bu konuda anlaştırdı. Otobüs sayısı da 40’a indi. Fesligan yaylası şenlikleri kavganın ikinci halkası olarak karşımıza çıktı sonra. Bu şenlikleri Böcek başlatmış, Türel de bir gerekçe bularak, bebeğin ağzından memesini alır gibi almıştı Fesligan şenliklerini Böcek’in elinden. Akaydın göreve gelir gelmez de, konuyu bildiği için zamanını bile beklemeden, “Fesligan Şenlikleri Konyaaltı Belediyesi’nindir” deyip aynı partiden meslektaşına karşı ilk adımı da attı.

Ne var ki, Akaydın kendi eliyle verdiği Fesligan şenliklerine davet edilmedi. Daha doğrusu sıradan biri gibi davetiye gönderildi, Genel başkan Deniz Baykal ve CHP yöneticilerini telefonla arayarak şenliklere davet eden Böcek, Akaydın’a her nedense telefon etmedi. Akaydın da, Genel Başkanın katılımına rağmen şenliklere katılmadı. 

Şimdi kim haklı, kim haksız bunun yorumuna girmeden, sözün başında da ifade etmeye çalıştığım gibi kavganın kimseye yarar sağlamayacağı konusunu tekrarlamak istiyorum. Bu büyükşehir uygulamasında; ilçe belediyeleri ile Büyükşehir arasında şüphesiz bazı tartışmalar olacaktır. Bu tartışmalar halkın yararı içindir. Ancak siyaseten istikbal için kavga çıkarmak, ne halkın yararına olacak, ne de kavgayı çıkaran siyasilere… Diliyoruz ve arzu ediyoruz ki, bu kavgalar bir daha olmaz. Yasalar açıktır. Herkes yasalar çerçevesinde halkın kendine verdiği görevi yerine getirecektir. Siyasiler kendi geleceklerini değil, kentin geleceğini düşünmelidir. Bunun için gerekirse kavga etmelidir.

Biraz da gülelim

AÜ Yabancı Diller Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Müjgan Akbülbül göndermiş. Ben çok güldüm, sizlerle de paylaşmak istedim:

Prof.Özcan Köknel, " Çatışan Değerlerimiz " adlı kitabında şöyle örnek bir değerlendirme  vermiş:
Soru: " Erkek kedi bir ağaca çıkmış ve inmek bilmiyor. Kediyi o ağaçtan indirmek için ne yaparsınız? "
Şıklar
1) Ağaca Tırmanırsınız.
2) Merdiven dayayıp tırmanırsınız.
3) "Gel pisipisi" diye seslenirsiniz
4) Dişi bir kedi getirirsiniz.
5) İtfaiyeyi çağırırsınız.

Değerlendirme:
1) Ağaca tırmandıysanız; cesur ve girişkensiniz. İyi bir "satış temsilcisi" olursunuz.
2) Ağaca merdiven dayadıysanız; hedefe hangi yöntemle ulaşacağınızı planlayabiliyorsunuz. İyi bir
"halkla ilişkiler müdürü" olursunuz.
3) "Gel pisipisi" diye seslendiyseniz, saflık derecesinde iyimsersiniz. Ne yaparsanız, yapın, sakın kendi işinizi kurmayın.
4) Dişi bir kedi getirdiyseniz; kendi işinizi kurup çok başarılı ve ünlü olabilirsiniz.
5) İtfaiye gibi kurtarıcı görevlileri aradıysanız; sorumluluğu başkalarına atmayı beceren
"iyi bir üst düzey yönetici" olursunuz. Bu alıntıya ek yapanlar olmuş:

6) Ağacı kesersiniz, böylece başka kedilerin çıkmasını da engellemiş olursunuz: Sizden mükemmel bir "kamu yöneticisi" olur.

 7) "Bana ne" deyip yolunuza devam edersiniz. Sizden çok iyi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olur.

 8) Kendiniz dişi kedi kılığına girip ağacın altında cilve yaparsınız. Magazin medyası peşinizi bırakmaz, şöhret olursunuz.
9) Yüksekçe bir yere çıkıp çevrede biriken topluluğa kedileri ne kadar sevdiğinizi anlatırsınız. Sizden çok iyi
CHP başkanı olur.

10) Kediye bağırıp, çağırıp hakaret, tehdit ederek indirmeye kalkarsanız sizden çok iyi AKP  başkanı olur. (Teşekkürler Müjgan Akbülbül hocam)

 

Günün Sözü:


En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir. 
Çiçero  

 

Yayın Tarihi
12.08.2009
Bu makale 1133 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sayın BÖCEK, sizi seven, seçilmeniz için gönülden çalışan ben , sizi kınıyorum . Bir daha seçilmeyi ve siyaseti düşünmüyorsunuz herhelde?. O oylar sizi şımartmasın!! Asil insan şımarmaz! Size oy verenler yalnız kişiliğinize vermedi!? Bunu da unutmadan kendinizi toplayınız... Seçim arifesindeki BÖCEK i görmek istiyoruz... Saygılarımla .

Mehmet çiller 12.08.2009

Genç demokrasimizde ne zorluk yaşadıksa bu kavgalardan yaşadık. Birinin ak dediğine diğerinin kara deme alışkanlığı bizi bu günlere getirdi. Neyi pahylaşamıyorsunuz İşiniz halka hizmet etmek, kavga değil. Sayın yazar ülkenin bugün içinde bulunduğu en önemli sıkıntıyı bu küçük örnekle gündeme getirdiğiniz için teşekkür ederim. Halk olarak bu kavgalara artık "Hayır" dememiz lazım.

Ceylan Çekiç 12.08.2009

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!