Adrasan çok sevdiğim bir belde…
Doğal güzelliği, eşsiz manzarası, tarifsiz denizi ve koyları ile anlatılamaz bir yer.
Biz 5 yıldır hiç gitmediğimiz Adrasan’a haddimiz dışında sahip çıkmaya çalışırken bu özellikleri hep ağır basıyor.
“Önce Vatan mı?” derseniz, tabii ki “Vatan” derim…
Önce hangi kent derseniz, tabii ki; “Antalya” derim…
Bu vatan ve Antalya için kim hata yaparsa, bendenize verilen, “Antalya’nın Kahyası” kimliği ile de kahyalık yaparım…
Benim için “iyi” diyen de vardır, “kötü” diyen de. Hepsi kabulümdür. Çünkü ben kimin için iyi, kimin için kötü olduğumu iyi bilirim.
Netice olarak her zaman söylediğim gibi “İç güveysinden hallice” kimseye zarar vermeden yaşar, giderim…
Hiçbir yönetenle, hiçbir belediye başkanı ile, hiçbir kişi ya da kurumla alıp-vereceğim yoktur. Kimseye borcum da yoktur, alacağım da…
Böylesi bir adamın neden Adrasan’ı kafasına taktığını ve de bu nedenle Savcılara gidip ifade verdiğini sorarsanız bunun cevabı çok açık ve de nettir:
“Doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar…”
Biz söyledik, doğru çıktı
Adrasan konusunda en çok yazan benim. Bir de Mehmet Çiller kardeşim. İkimiz de Adrasan Belediye Başkanı Yalçın Akkulak beyefendinin şikayeti üzerine Cumhuriyet Savcılığı’na ifade vermeye çağırıldık.
Kendisinin şikayet hakkıdır, bizim de ifade vermek görevimiz.
Ama suçu işleyen kendisi, şikayet edilen onun suçlarını kamuoyuna duyuranlar olunca iş değişiyor. Yargının bu konudaki gücüne biz inanıyoruz. Yapacak başka bir şey yok… Ancak bizim söylediklerimizin hepsi doğru çıktı ve bu şahıs mahkemede mahkum edildi. Üstelik mahkeme cezayı, “Bu suçu bir daha işlememesine kanaat getirilmediğinden” tecil etmedi, yani paraya çevirmedi. Tabii ki Yargıtay aşamasına saygı duyuyoruz. Her yargı kararına olduğu gibi…
Ancak şu da bilinsin ki, “ne o’nun siyasi rakipleri dedi” diye ne de “arkadaşlarımızın yerlerini yıktı” diye yazan gazeteci değilim Bu da bilinsin…
İlk kez CHP’lilerden isyan
Adrasan’da bir şeyler oluyor. Halk isyan ediyor. Belediye Başkanı AKP’li olduğu için ses çıkarılmadığı, yasaların uygulanmadığı söyleniyor. İnanmıyorum. Ama Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Özer Ülken, İl yöneticileri ile birlikte Kumluca İlçesi Adrasan Belde Örgütü’ne teşekkür ziyaretine gidince işler biraz değişiyor…
Referandumdaki üstün gayretlerinden dolayı örgüt yöneticilerini kutlayan Özer Ülken, AKP’li Belediye Başkanı Yalçın Akkulak’ın belde halkı üzerinde mahalle baskısı kurduğu, imar konusunda çifte standart uyguladığı ve Danıştay kararlarına uymadığı konusunda ciddi iddialar olduğunu anlattı…
Belde Başkanı Gürsoy Yılmaz ise Adrasan’da yaşanan sorunlar hakkında bilgi verirken AKP’li Adrasan Belediye Başkanı Yalçın Akkulak’ın, belde sakinleri üzerinde tam bir mahalle baskısı kurduğunu anlattı.
Başkan Akkulak’a sorular
Adrasan’da yaşanan olayları bildiklerini ve konunun takipçisi olduklarını kaydeden İl Başkanı Ülken ise; “Belediye Başkanı Yalçın Akkulak’a şu soruları soruyor:
1- Belediye araçlarıyla hafriyat yapılması karşılığında ne ücret alındı?
2- Adrasan Belediyesi imar planında yapılan haksız ve taraflı uygulamalar kimlere, ne zaman yapıldı?
3- Üst yargı organlarından olan Danıştay kararlarına Adrasan Belediyesi uyuyor mu?
4- Aynı statüde olan vatandaşlara imar uygulamalarıyla ilgili neden farklı uygulamalar yapılıyor. Belediye baskısıyla çifte standart kimlere yapıldı?
5- Tarım alanlarının, göl yataklarının imara kapatılması konunda hangi kıstaslar göz önünde bulunduruldu?
6- Bugüne kadar AKP hükümeti tarafından onlarca belediyeye teftiş heyeti gönderilirken Adrasan Belediyesi’nde neden ciddi bir teftiş yapılmadı?”
***
Bu Kadar ışık çok değil mi?
Dostlar diyor ki; “Bu kadar yazıyor, çiziyorsun, bir de şu ışıkları yaz” diye…
Aslında doğru söylüyorlar. Antalya’daki kadar her 100 metrede bir trafik ışığı olan başka bir kent görmeniz mümkün değil. Dilim döndüğünce bunun bir komisyon kararı olduğunu söylüyorum ama, insanları bu konudaki doğru kararlarından vazgeçirmek biraz zor. Haklılar da…
Araç kullanıyorsanız, ana arterde de seyir halindeyseniz herhangi bir sinyalizasyonda kırmızı ışığa yakalanırsanız, peşpeşe diğer ışıklar da sizi durduruyor.
Bunun bir ayarı yok mudur? Ya da ayar yanlış mıdır?
Buna bifr bakılamaz mı?
Yada Işık sayısı fazla mıdır? Örneğin Konyaaltı Caddesi üzerinde Vali Konağı önünde insanları dakikalarca bekleten ışıkta kırmızı yerine, Vali bey evine geldiğinde ya da çıkarken eskort görevlisi dursa da, sarı yanıp sönse ne olur. Kıyamet mi kopar?...
Halkın sesi bu efendim, halkın Kahyası da iletiyor…