ANTALYANIN KAHYASI

Adrasan’daki kaçakları ben yapsam bu kadar suçlanmazdım

Uzun süredir Adrasan konusunda yazmıyorum. Çünkü Adrasan’da yasalar, yönetmelikler işlemiyor, işletilmiyor ve de maalesef uygulanmıyor. Boşuna çene yormak gibi bir şey bizimki. Sessizliği tercih ettiğimiz dönemlerde de birileri kaşıyor. Ya bilerek yapıyor, ya da Adrasan’ın nasıl olursa olsun gündemde kalmasını istiyor.

Kendisini Adrasan Belediye Başkanı Dr.Yalçın Akkulak’ın Avukatı olarak taktim eden, -taktim eden diyorum, bir avukatın düşemeyeceği hata ile vekil ile müvekkili karıştırıyor- İsa Bircan isimli bir kişiden daha önceki Adrasan yazılarımın birine yorum aldım. Kendisi daha sözün başında kimseye cevap hakkı vermediğimi söylüyor ama, yorumu yazının altında satırına dokunulmadan aynen yayımlandı. Bu kez de ben cevap hakkımı kullanmak adına burada bir kez daha aynen yayınlıyorum ki; cevabımı vereyim:

 “sayın erdoğan kahya; daha önceleri de ve şimdi de bazı gerçekleri bilmeden köşenizden kimseye cevap hakkı tanımadan, sanki bu şehrin yöneticisi gibi hareket ederek gerçek dışı yazılar yazdınız. Basının gücünü kendi kişisel menfaatleriniz için kullandınız. Basının karşısına kim çıkarsa onu elinizdeki medya gücü (!) ile suçlamaya devam ediyorsunuz. yazınızda (!) bahsedilen mahkeme kararının şimdiki seyrinden haberdar değilsiniz daha. o kadar meşgulsüzün ki oyuncağınızla, oyuncağınızın elinizden alındığından dahi haberdar değilsiniz. Vekilim olan sayın belediye başkanı DR.YALÇIN AKKULAK bu ülkeye sizden ve sizin gibilerden çok daha fazla yararı dokunmuş kişidir. Sayın başkan insanı hep ön planda tutmuş, İNSAN VE ÜLKE SEVDALISI bir kişiliğe sahiptir. Ben çok merak ediyorum acaba o işgüzar kişler olmasa ve adrasan gibi bir konu ortaya çıkmasa acaba sizin haliniz nice olurdu.? eminim adrasanda yıkımı en çok siz istemiyorsunuzdur. Çünkü eğer Adrasan ile ilgili olarak böyle bir konu gündemden düşerse siz zavallı konuma düşersizin. neden mi çünkü artık sizi dinleyen idareciler o zaman yanınızda olmayacakta onun için :))) isabircan@gmail.com /AV.İSA BİRCAN”

 

Adrasan Meselesi nedir?

 

Adrasan’la ilgili sayın avukatın da söylediği gibi bir çok yazı kaleme aldım. Ancak yine kendisinin ifade ettiği gibi yazılarımın hiç biri gerçek dışı değildi, üstelik bu konuda verdiğim mücadele nedeniyle Akdeniz Üniversitesi tarafından Çevre Hizmet Ödülü ile ödüllendirildim.  

Muhterem Avukat; Basının gücünü nasıl tek başıma kullandığımı söylerlerseniz memnun olurum ama bu gücü kişisel menfaatlerim için kullandığımı söyleyenin de alnını karışlarım.

Muhterem avukat şimdi gelin bugüne kadar yazdıklarımın bir özetini size sunayım, bunların hangisi yanlış, ya yalansa söyle, özür dileyip senin ellerinden öpeyim.

Adrasan meselesi bitince biz zavallı duruma düşecekmişiz, Türkiye’de daha ne Adrasan’lar var. Gözü dönmüş rant avcılarının, ya da onlara çanak tutan yöneticilerin siz sadece Adrasan’da olduğunu mu sanıyorsunuz? Ooooo yanılıyorsunuz. Adrasan, sadece aynanın görünen yüzü…

 

Adrasan’da meselenin özü şudur:

  1. Adrasan doğal güzelliği ve eşsiz koyları ile bir tabiat harikasıdır ve bu nedenle de doğal sit alanı ilan edilmiştir.
  2. Bu özelliği nedeniyle de Adrasan’da yapılaşma yasağı vardır, neyin nasıl yapılacağı da Yasa ve yönetmeliklerle kurala bağlanmıştır.
  3. Bütün bu kararlara rağmen Adrasan’da önce muhtarlık, daha sonra kurulan belediyeler kaçak yapılaşmaya, “Nasıl olsa kendi arazisi” deyip mülkiyet daha doğrusu zilliyet hakkını gerekçe göstererek göz yummuşlar, yapı yasağına rağmen lejantta yer alan 100 metrelik kıyı-kenar çizgisi de dikkate alınmadan yıldızlı oteller, lüks villalar ve pansiyonlar yapılmıştır.
  4. Rant pastasının giderek büyümesi, kaçak yapılaşmaya göz yumulması nedeniyle; “O yaptı ben niye yapmayayım?” diyen ve farklı partilerden olanlara kaçak yapı izni verilmeyince soluğu Valilikte aldılar ve şikayetler üzerine Antalya Valiliği de Bayındırlık Müdürlüğünü görevlendirerek Adrasan’da kaçak yapılaşma olup olmadığının tespitini istedi.
  5. 2004 yılında yapılan araştırma ve soruşturma sonucu hazırlanan rapora göre Adrasan’da çeşitli yıllarda yapılmış aralarında 4 yıldızlı otellerle, pansiyonların ve lük villaların bulunduğu 54 yapının kaçak olduğu ve mutlaka yıkılması gerektiği raporu çıkmıştır.
  6. 2004 yılından beri bu kaçak yapılar yıkılmadığı gibi, üzerine yenileri ilave edilerek sayısı 83 yapıya ulaşmıştır.
  7. 2009 yılında yeniden gündeme gelen Adrasan’daki kaçak yapılaşma ve yıkımların gerçekleştirilmemesi nedeniyle eski ve yeni Belediye Başkanları ile bazı Fen Memurları hakim karşısına çıktı.
  8. Kaçak yapılaşmalara göz yumdukları, yapılan tespitlere rağmen bu yapıları yıkmayarak görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle eski ve mevcut iki belediye Başkanı 10’ar ay hapis cezasına çarptırıldı, hakim bu suçun yeniden işlenmeyeceğine kanaat getirmediği için cezaları da tecil etmedi.
  9. Mahkeme ayrıca daha önce tespiti yapılan 54 kaçak yapının da yıkımını kararlaştırdı.
  10. Belediye Başkanı Yalçın Akkulak, yıkım işi için belediye ilan tahtasına astığı ilanlarla iki kez yıkım ihalesi açtı, ihalelere kimse katılmadı, ya da katılamadı. Yasal prosedüre göre yıkım için İl Özel İdaresi’nden Kaymakamlık aracılığı ile yardım istemesi gereken Adrasan belediyesi bunu da yapmadı.
  11. Bir yaz sezonuna daha girdik, mahkeme kararları gene uygulanmadı, yıkımlar gene gerçekleşmedi, tam tersi belediye yönetiminin hoşgörüsü nedeniyle kaçak yapı sayısı azalacağına giderek artıyor.

 

Ve Mahkeme Kararları

Sayın ve de muhterem avukat; şehrin yöneticisi gibi davrandığımız söylenemez, ama şehri yönetenlere yol gösterici olmak basının görevleri arasındadır. Halkı bilgilendirme görevini yerine getirirken en büyük işlevi de yol göstericiliktir.

Mahkeme kararlarının yeni seyrinden söz ediyorsunuz. Keşki yazsaydınız ben de yayınlardım. Belki Yargıtay yerel mahkemenin mahkumiyet kararını bozmuştur. Lütfen bildirin de bunu da yazalım. Ama bu durum hiçbir zaman Adrasan’daki kaçak yapıların üstünü örtemez, bu gerçeği yok saymamızı sağlayamaz.

Mahkeme kararı deyince isterseniz beni ve Mehmet Çiller’i bu konularda yazdıklarımız nedeniyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığınız suç duyurusu ve bu konuda alınan karara Manavgat Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde yaptığınız itirazdan da söz etseydiniz.  Siz etmediğinize göre ben anlatayım:

17.05.2010 tarihinde; haksız, yalan ve yanlış şeyler yazdığımız Başkan Akkulak’a iftira ederek hakaret ettiğimiz gerekçesiyle yaptığınız suç duyurusu Cumhuriyet Savcılığı’nın 30.12.2010 tarihinde aldığı; “Kamu adına soruşturmaya yer olmadığına” dair kararla sonuçlanmış. Manavgat Ağır Ceza Mahkemesi’ne bu takipsizlik kararına ilişkin yaptığınız itiraz da, kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus görülmediğinden reddedilmiştir.

 

İki merakım daha var

Muhterem Avukat; bendenize Adrasan’la ilgili yazıları sizim muhaliflerinizden, benim de arkadaşım olduğunu iddia ettiğiniz pansiyon sahibinin yazdırdığını, her hafta sonu oraya gelip, yiyip içtikten sonra bu yazıları kaleme aldığımı iddia ediyorsunuz. Ben de bu konuda mahkemeye başvuracağım. Bu arkadaşımın kim olduğunu açıklamalısınız. Her hafta sonu Adrasan’da hangi otele ya da pansiyona geldiğimi kamuoyu ile paylaşmalısınız. Çünkü asıl iftiraya uğrayan benim. Ben 5 yıldır Adrasan’a adım atmadım. Ama siz “Çamur at izi kalsın” diyorsanız o başka…

İkincisi de kusura bakmayın ben internet konusunda çok tecrübeli değilim. Yazınızın sonunda ifade bulan :))) şeklindeki işaretler ne anlama geliyor? Şayet bu gülme işareti ise size sadece “son gülen iyi güler” diyeceğim. Başka bir anlamı varsa lütfen bildirin, bir daha da bir avukat olarak yazışmalarınızda bu işaretleri kullanmayın ki güzel Türkçemiz katlolmasın efendim…

Yayın Tarihi
27.06.2011
Bu makale 13060 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
ADRASAN DA YAGMACILIK ALMIS BASINI GİDİYOR.SİZ KIYI SERİDİNDEN BAHSEDERKEN ASIL İC KISIMLARDA OLANLARI UNUTUYORSUNUZ.YANİ AGACLARLA UGRASIRKEN ASIL ORMANI GÖRMÜYÖRSUNUZ . ADRASAN KÖY GİRİŞİNE YAKIN YUKARI TARAFLARDA,KÖYE İNERKEN SAGDA BULUNAN VE ARSALARIN MÜLK SAHİBİNİN HABERİ DAHİ OLMADAN ,''GASP EDEREK'' YAPILAN DÖRT ADET GÜRUH VİLLA LARI HİÇ GÖRDÜNÜZ MÜ. DOGA ESTETİĞİNE AYKIRI BU İNSAATİN YAPILMASINA KİMLERİN MÜSAADE ETTİĞİNİ ,BU EVLERİN BULUNDUGU ARSALARIN ASIL SAHİPLERİNİN ANAYASAL HAKKI OLAN ''MÜLKİYET HAKLARININ''HANGİ HAKLA GASPEDİLDİĞİNİ ARAŞTIRIRSANIZ İYİ OLUR. SADECE KIYI SERİDİ DEGİL ADRASAN IN İÇ KISIMLARINDA DA YOLSUZLUKLARIN DİZ BOYU OLDUGUNU BELİRTİRİM.

erdogan odabas 15.12.2011

Sy. Erdoğan Kahya; ADRASAN ile ilgili yazılarınızı uzun süredir takip etmekteyim. Bu beldeyi ileriye dönük koruma amaçlı yazılarınızdan dolayı sizi kutlarım. Sn. Kahya olay aslında şöyledir: Burada yaşayan insanların kısa vadede ekonomik anlamdaki kazanma hırsları, Adrasanı çarpık, kirli, düzensiz, alt yapısız ve inanılmaz çirkin görünümlü bir sonuca götürmektedir. İnsanların vizyonları ve eğitimleri bu sonucu görmekten malesef çok uzaktır. Bu sebepten dolayı Adrasan ile ilgili yazılarınıza ve mücadelienize ara vermeden devam etmeniz gerekmektedir. Bu arada bazı okurların tespitleride aslında doğrudur. Örneğin doğal sit alanı olarak ilan edilmemiştir ancak bu Adrasanda kıyı içerisinde yapılan imara aykırı yapılaşma gerçeğini değiştirmemektedir. Yanlış tespitlerizden bitaneside 54 olan kaçak yapının bugün itibarıyle mühtemel olasılıkla 100 ün üzerinde olmasıdır. Belediye Başkanı Yalçın Akkulakta bu duruma yandaşlarının ve akrabalarının çıkarlarından dolayı duyarsız kalmaktadır. Kısacası olay tamamiyle ekonomik ve siyasal beklentilerle keseyi doldurma mevzusudur. Böyle gidecek olursa Av. İsa Bircan yada başkaları Adrasandan avukat olarak daha çok para kazanacaklardır.

ADRASAN GÖNÜLLÜLERİ 23.10.2011

Adrasan ranta kurban gitmesin .Adrasana yazık olmasın.Adrasan kıskaca sıkışmış durumda. Kaçak yapılaşma almış başını gidiyor. Bir taraftan bazı kişilere peşkeşler çekilerek rant yaratılmaya çalışılırken ,diğer taraftan başkalarının hukuksal hakları gasp Adrasanı terk etmeleri isteniyor. Adrasan çetesi başta belediye başkanı , meclis encümenleri olmak üzer peşlerinde yardakçı ve ayak takımı , arkalarına siyasi iktidarın desteğini alarak kanunları uygulamak bir yana , sırf daha zengin olmak, servetlerine daha fazla servet katmak üzere bu güzelim koyu katletmektedirler.Buna dur diyen, hak hukuk adalet gelmesini isteyen ilerici ve çağdaş çevrelere alenen savaş açmış durumdalar. Ne Kumluca Kaymakamı, ne de Antalya Valisi mahkeme kararı olmasına karşın, görevi ihmalden kesinleşmiş hapis cezaları olmasına karşın, hiçmir şey yapamamaktadırlar. Özetle Adrasanda Hakkaride, Şırnakda olduğu gibi devletin kanunları değil Arazi mafyası rantçı çetelerin borusu ötmektedir. Devletin Kıyı kenarda hazine arazileri yağmalanarak yapılan betonarme sözde turizm tesislerini yıkıp geçmeye ve bir imar planı yapmaya gücü yetmemektedir. Acı ama gerçek budur. Biz İğneyi batırdık, bakalım devlet çuvaldızı ne zaman bulaca. SAYGILARIMIZLA

Adrasan ranta kurban gitmesin Lütfen! 16.07.2011

Adrasan sevdalıları rumuzu ile yorum yapan , betonlaşma sevdalısı muhterem, Kıyı kenar çizgisi içine değil %3 yapı izni ,çit bile çekemezsin! Belediye esas yıkılma kararı olan kıyı kenar daki yapılara para bulamazken Cevat dündar'ın kıyı kenar da bulunmayan betonsuz bungalovlarına nasıl para bulabiliyor!Ayrıca sayın Kahya ile Cevat bey'in hiçbir arkadaşlığı da yoktur...Güneşi balçıkla sıvatmayacağız sizlere...!

Mehmet Çiller 13.07.2011

Sayın Erdoğan Kahya; 1. ve 2. maddede bahsettiğiniz doğal sit konusu tamamen yanlıştır. milli parklar bölgesi hariç imar planı bölgesinde kalan alanda hiçbir şekilde doğal sit yoktur. imar palnı dahilinde yüzde 22 oranında ve tarım alnlarında yüzde 3 oranında yapılaşma izni vardır. kıyı kenar içerisinde kalan bölgedeki yapıların yıkımı sadece belediye imkanları ile yapılması mümkün olmayıp, valilik tarafından bu konunun değerlendirilmesinde fayda vardır. adrasanla ilgili size referans olan kişilerinde kıyı bölgesinde binaları bulunmaktadır. hatta sizin arkadaşınıza ait olan bina belediye tarafından yıkılınca valilik dahil her kuruma belediye hakkında şikayetlerde bulunmaktan geri kalmamıştır. hem ağlarım hem giderim misali. isminin açıklanması siteniz açısından sorun değil ise isminide açıkça açıklarım. doğal sit konusunda daha detaylı bir araştırma yapmanızı rica ederim iyi çalışmalar.

adrasan sevdalıları 11.07.2011

av. isa sen ya geriye dönük mahkeme karaarlarını bilmiyon yada ankarada dayılarına güveniyon. sayın erdoğan bey,hiç bir zaman boş yere o konuyu yazmaz.ve ispatlalar.sen boşuna her kesin kalemine laf atma, hakaret etme, sen ayazda kalmış bekçi sırığı olursun.. onun için bin düşün . kimseye hakaret etme .o yılların gazetecisi.her zaman doğrunun yanında dır.. emin olun..

osman yılmaz 30.06.2011

Sevgili Erdoğan, Adrasan konusunda seni eleştirdiğini sanan ve hukukçu olduğunu belirten o kişi bana göre kesinlikle hukukçu değil,birilerinin hukuk açısından haksızlıklalarını bir çıkar karşılığı savunma görevi almış bir kişi olarak değirlendiriyorum. Sevgili Erdoğan,tANIMANI UYAN GERÇEK BİR GAZETECİSİN.bUNU EN YAKINDAN BİLENLERDEN BİRİYİM. rİCA EDİYORUM,KENDİSİNİ HUKUKÇU SANANAN İNSANLARIN ÇIKAR KARŞILIĞI KARŞI ÇIKMALARINA SÜTUNLARINDA YER VERME.oNLAR BU DURUMU DA FIRSAT BİLEREK KAMUOYUNDA ORTAYA ÇIKMAYA ÇALIŞAN İNSANLAR.rİCEA EDİYORUM CİDDİYE ALMA.gÖZLERİNDEN ÖPÜYORUM. gÜNGÖR tÜRKELİ-gAZETECİ-yAZAR

Güngör Türkeli 29.06.2011

Muhterem Avukat İsa Bircan. muhterem müvekkiliniz Yalçın akkulak'ın insan ve ülke sevgisi ile dolu olduğunu söyleyerek bizlerin neredeyse vatan haini olduğunu söyleyeceksiniz. Dünyanın en güzel koylarından birinde doğa katliamına, kaçak yapılara ve kanun dışı uygulamalara karşı çıkmak hainlik ise ber gönüllü olarak vatan hainiyim. Ayrıca sayın başkanın ceza mahkemelerinde devam eden tehdit ve hakaret davaları olduğu haberleri de gelmekte kulağımıza. Bunlar da yalan ve iftira ise yalanlayınız lütfen! o adama atılan Adrasanda bedava yiyip ,içip konaklama dedikoduları karşısında beni bulur! Ben tehditlerden sonra bir defa Adrasan'a gitti isem bile (yiyip ,içip konaklamadım) o adam seneledir oraya gitmedi! öyle bir avanta için haber yapma gibi bir huyu da yoktur .Bilginize...

Mehmet Çiller 27.06.2011

Sayin Erdogan dünyaya 10 defada gelsem yinede avukat olmak icin düsünürdüm cünkü güzel oldigi kadar haksizi tanrinin ve kulun yaninda savunan, tüm etik degerleri göigeleyen bir meslek ..Günes balcikla sivanmaz..sayin Erdogan Adrasan´da sayin Ciller´le verdiginiz mücadele asla unutulmiyacaktir kamu oyu sizden bu mücadelenin devamini bekliyor, bu konuda sizin misyon ve vizyonunuza güvenimiz sonsuzdur.. en icten saygi ve sevgilerimle.

Sedat Tuac,Almanya 27.06.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!