Adrasan bir simge oldu aslında... Antalya’da yağmalanan, ya da yağmalanmak istenen ne Adrasan’lar var.
Adrasan olayı bana, “Adrasan Gönüllüleri” adı ile gönderilen bir mektupla başlamıştı. Bunu Adrasan kahramanı olmak için söylemiyorum ama, Bir avuç insan benim yazdıklarımın doğruluğuna ve bana güvendiklerini belirterek bu soruna el atmamı istemişlerdi.
Bu mektuba imza atan 7 kişiden ikisi ya da üçü attığı imzadan vazgeçtiğini söylese de, bu olay Antalya’da birçok kahraman yarattı. Buna hiçbir zaman karşı değilim. Kahramanlar eğer toplum için üretiyorlarsa ben de onların arkasındayım. Ancak bu olayda öylesi kahramanlar çıkıyor ki, internetin sanal ortamını en iyi biçimde kullanıp, biraz da sahtekarlığı distur edinerek kamuoyunu istismar etmeye çalışıyorlar. Örneğin; doğru, ya da yanlış tehdit savuruyor bazı insanlar. Bazıları da bu işten zarar görmesi muhtemel şirket ya da kişiler adına elektronik postalar atarak bu işten sonuç alınamayacağı iddialarında bulunuyorlar. Aynı gruba mensup bazıları da, “Adrasan’daki kaçak yapıları yıkmaya kimsenin gücü yetmez. Bizim başkanımız AKP’lidir ve yıktırmaz” gibi saçma-sapan iddialar ortaya koyarak sözde yönetimleri tahrik ediyorlar.
Sizlere bunlardan birkaç örnek sunacağım…
***
Bu tehditler de gösteriyor ki; Adrasan’da yağma ve rant kavgası çok büyük. Benim anlamadığım burada görev yapan ve yaptığı iş nedeniyle suçlu bulunarak yargı tarafından mahkum edilen belediye başkanının hala görevini neden yerine getirmediğidir… Şayet görevini yerine getirmiyorsa neden görevden alınmadığıdır.
Sözünü ettiğim Belediye Başkanı Dr. Yalçın Akkulak…
Doktorluk konusundaki maharetlerini bilemiyorum ama, politikada oldukça becerili olduğunu söyleyebilirim.
Öncelikle iki ya da üç dönemdir bu işi yaptığı için, kendi mesleğinden daha çok bu işte iyi bir tecrübe kazandığını söylemeliyim.
Çok aradım kendisine bir türlü ulaşamadım. Örneğin Televizyonda Ahmet Dökdök’le birlikte yaptığımız “ Basın Odası” programına davet ettim. Yargıya intikal etmiş bir konu ile ilgili yorum yapmak ve konuşmak istemediği doğrusunu söyleyerek kabul etmedi. Saygı duydum, ancak aynı günlerde başka bir televizyon kanalına çıkarak Adrasan’da yargının kararına rağmen (!) yağma yapılmadığını, her şeyin yasalara uygun olduğunu ve de tüm bölge halkının gözünün içine bakarak, Adrasan’da kaçak yapı olmadığını söyledi.
O programlar için kime ne ödediğini bilemiyorum. Çünkü orada söylediklerinin hepsi yalandı ve yargı bu yalanları cezalandırdı. Kendisi ve önceki belediye başkanı 10’ar ay, “Bu suçu tekrar işlemeyeceklerine kanaat getirilmediği” gerekçesiyle cezaları tecil edilemeden hapse mahkum edildiler.
Sözünü ettiğim TV programına, taa işin başından beri destek veren Adrasan Gönüllüleri’ni de davet ettim. Onlar programa katılmak istemediler. Bakın bana ne cevap verdiler?:
Bu konuda yazdığımız yazılara gelen yorumlar ve de yıkımların gerçekleştirilmeyeceğine ilişkin iddialar da doğru değil. Çünkü mahkeme kararı kesin. Adrasan’da kaçak olduğu tescillenen, bizim de daha önce listesini verdiğimiz 54 yapı kesin yıkılacak.
Burada bir konu var.
Adrasan Belediyesi; “Benim gücüm bu yıkım için yeterli değil” diyerek işi ihale etti. Yalan olmasın ama, söylenenlere göre bu ihaleye kimsenin girmemesi sağlandı. Bunun üzerine Kumluca Kaymakamlığı İl Özel İdaresi’nden keşif istedi.
Bu keşif raporuna göre Kaymakamlık yıkımı üstlenecek, ya da yeni bir ihale açacak.
Ama hiç merak etmeyin ve bu konuda artık yorum bile yapmayın. Adrasan’daki kaçak yapılar kesinlikle yıkılacak…
El mi yaman, Yalçın Akkulak mı yaman, Devlet mi yaman, halk mı yaman yakında görünecek…
Adrasan da son durum budur… Çevreci dostların bilgisi ola…