Kayıtlı Yorumlar
Kim ve kimler ipe un sermek için mazeret arıyorlar!!!!!!! Çetelerce yağmalanan, sahipsiz Adrasan koyu ! Tabii güzellikleri dillere destan Akdenizin en büyük doğal koyu Adrasan, ilgili yöneticilerin vurdum duymazlığı sonucu , imdat sinyalleri vermektedir !! Haktan ve hukuktan yana değerli basın mensupları ve konuya ilgi duyan çevre sevdalılarının desteği ile 4 aydır güncelliğini korumasına rağmen, her ne hikmetse ilgili ve yetkili makamlardan kamu oyunu aydınlatıcı, herhangi bir basın açıklaması yapılmamakta ve yaşanan yağmacılık görmezden gelinmektedir. Acaba neden ???? Adrasan kıyı kenar ve kumsalının çetelerce işgali sonucu meydana gelen gelişmelerin yarattığı belirsizlik ve karamsarlık havası Adrasan halkını derinden etkilemektedir.. Yöremiz insanlarının aklına şu sorular geliyor. 1) Anayasa suçu isleyen, kıyı kenarı yağmalayıp zilliyetlik hakkı isteyen utanmazların TORPÌLLERÌ YÜKSEKLER den mi? Yoksa yağmacı çetenin TORPÌLÌ meclis mi? 2) Yoksa yetkili makamların görevlerini suiistimallerimi söz konusu!! ??? 3) Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasasında bulunan bağlayıcı kurallar,maddeler ve kanunlar Adrasan için geçerli değil mi ! ??? şu aşamada bizleri Adrasanda Hukukun tekrar tesis edilmesine yönelik iyimserliğe sevk edecek maalesef bir ışık ufukta gözükmüyor. Yönetimin tepesindeki vali ve kaymakamdan bir açıklama henüz yok! Yetkililer kamunun malini yağmalayan çetelere hak ettikleri dersi verecekler mi? Yoksa KORUNACAKLAR MI? Suçluların ve hırsızlarında cezalarını çektikleri bir Türkiye hayali ile Saygılarımla...E. Aslan
E. Aslan
20.12.2009
Kim ve kimler ipe un sermek icin mazeret arıyorlar!!!!!!! Çetelerce yağmalanan, sahipsiz Adrasan koyu ! Tabii güzelliği dillere destan Akdenizin en büyük doğal koyu Adrasan, ilgili yöneticilerin vurdum duymazlığı sonucu , imdat sinyalleri vermektedir !!! Haktan ve hukuktan yana değerli basın mensupları ve konuya ilgi duyan çevre sevdalılarının desteği ile 4 aydır güncelliğini korumasına rağmen, her ne hikmetse ilgili ve yetkili makamlardan kamu oyunu aydınlatıcı, herhangi bir basın açıklaması yapılmamaktadır. Aceba neden ???? Adrasandaki kıyı kenarın ve kumsalın çetelerce işgalinden meydana gelen gelişmelerin yarattığı belirsizlik ve karamsarlık havası Adrasan halkını derinden etkilemektedir.. Yöremiz insanlarının aklına şu sorular geliyor. 1) Anayasa suçu işleyen, kıyı kenarı yağmalayıp zilliyetlik hakkı isteyen utanmazların TORPÌLLERÌ YÜKSEKLER den mi? Yoksa yağmacı çetenin TORPÌLÌ meclis mi? 2) Yoksa yetkili makamların görevlerini suistimallerimi söz konusu??? 3) Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasasında bulunan bağlayıcı kurallar,maddeler ve kanunlar Adrasan icin geçerli değilmi??? Şu asamada bizleri Adrasanda iyimserliğe sevk edecek maalesef bir ışık ufukta gözükmüyor. Yönetimin tepesindeki vali ve kaymakamdan bir açıklama henüz yok! Yetkililer kamunun malını yağmalayan çetelere hak ettikleri dersi verecekler mi? Yoksa KORUNACAKLAR MI? Suçluların ve hırsızlarında cezalarını gördükleri bir Türkiye hayali ile Saygılarımla...
E. Aslan.
20.12.2009
Adrasan gönüllüleri olarak 16.Ağustos 2009 tarihinde basında yayınlanan mektubumuz ile başlattığımız mücadelemizi kararlılık ile sürdürmeye devam ediyoruz. Kararlıyız çünkü vatanımızı ve milletimizi çok seviyor ve üzerine titriyoruz. Çok ağır bedeller ödeyerek kurduğumuz güzel Ülkemizin bir hukuk devleti olmasını kanunların uygulanmasını istiyoruz. Ülkemizin doğusunun batisinin, kuzeyinin güneyinin gelişmesini, kalkınmasını ve çağdaş yaşamın tesis edilmesini hayal ediyoruz Rüyanızın gerçekleşmesini istiyorsanız, öncelikle uykudan uyanmanız gerekir. Bizim vizyonumuz uyuyan herkesi uyandırmak ve sorunlara dikkat çekmektir.. Devleti temsil eden köydeki Muhtardan şehirdeki Valiye kadar tüm bürokrasinin varlık amacının vatandasın hayatini zorlaştırmak değil, sorunlarına çözüm getirmek olduğunu düşünüyoruz. Vatandaşlarımızın yasam kalitesini arttıran ve hayatini kolaylaştıran her türlü kolaylığı saygı ile selamlıyoruz. Yaşanan sorunların, problemlerin, eksikliklerin, kanunsuzlukların, mafyalaşmanın, yağmacılığın, rüşvetin, zimmetin, görevi kötüye kullanmanın, korkmadan çekinmeden gündeme getirilmesine, hesabının sorulması gerektiğine kalpten inanıyoruz. Sorunlar ortaya çıkacak ki devlet bunları çözmek için önlemler alacak ve böylece gelişim ve çağdaşlaşma olacak. Yapılan yağma yağmacıların yanına kar kalmamalı hesap sorulmalı, yağmacılık normalleştirilmemelidir. Normalleştirilen yağma üzerine kurulmuş şehirlerimiz cevre ve doğaya da tecavüz edildiği için, doğa ile oyun oynanamayacağı için acılara vesile olmaktadırlar. Bunları engelleme, değiştirme sansımız varken neden engellemiyoruz? Buradan yorum yazanlara soruyorum. Şapkanızı önünüze alıp lütfen biraz düşünün. Siz bunları istemiyor musunuz ?.Kanunların olmadığı, hukukun esemesinin bile okunmadığı, mafya ve yağmacı yandaşların egemenliği altındaki Adrasanda yaşamak daha mı güzel ?.Yaşanan hukuksuzluklara nasıl göz yumulur ve yağma savunulur Hukuka hepimizin her zaman ihtiyacı var. Gün gelir devran döner fikirler değişir, iktidar değişir, çıkarlar çatışır. Posasını çıkarttık içini boşalttığın hukuka bu sefer senin ihtiyacın olur. Eğer Hukuksuzluğun egemen olduğu bir toplum olursak malımızı canımızı ırzımızı kim koruyacak.? Hepimiz için hukuk, her yerde hukuk gereklidir.
Nazmi Sarıyıldız
25.11.2009
Adrasan gönüllüleri olarak Kasım.2009 basında yayınladığımız çevre ve yağma raporu bir hayli ilgi gördü. Yüzlerce tebrik ve kutlama maili aldık. Raporumuzun bu kadar ilgi görmesi içimizde var olan umut pınarının akarsuya dönüşmesine vesile oldu. İlgi gösteren tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Haksızlığa, hukuksuzluğa, yağma ve talan zihniyetine karşı açtığımız mücadelemizde yalnız olmadığımızı, birçok duyarlı çevre gönüllüsünün saflarımızda yer aldığını sevinerek gördük. Raporumuzda maalesef bir yolsuzluk markası haline gelmiş güzel Adrasanda yaşanan yağmalamayı belgeleri ile kamuoyunun bilgisine ve başta Milletvekillerimiz olmak üzere Valimizin ilgisine sunmuştuk. Neydi bu yaşanan gerçekler biraz hatırlayalım isterseniz. 1-Altyapısızlık nedeni ile fosseptik suları denize boşaltılmakta, dere yataklarına yapılan rant amaçlı kaçak barakalar nedeni ile su baskınları olmakta, sahilden çalınan kaçak kum ve fosseptik çukurları nedeni ile karetta karetta kaplumbağalarının yaşam alanları her gecen gün yok edilmektedir. Doğa, gözünü para hırsı bürümüş mafya çeteleri tarafından katledilerek imar yasasına aykırı bir şekilde betonlaştırılmakta ve buna dur diyen çevre gönüllüleri ve konuya duyarlılık gösteren gazeteciler, tehdit edilerek, sindirilmeye, korkutularak ezilmeye çalışılmaktadır. 2-Kıyı kenar çizgisi içerisinde 2004 yılında hakkında yıkım kararı olan kaçak ve kanunsuz 57 adet işletme hala varlığını sürdürmektedir. 3-Bu 57 kaçak isletmenin sayısı belediye Başkanı Akkulakın göz yumma ve normalleştirme çabaları nedeni ile 120 ye ulaşmıştır ve her dönem sayıları artmaktadır. Kaçak yapı ile mücadelede Başkan topu taca atmaktadır. On beş yıllık belediyecilik anlayışı değişik partilerin kaçaktan nemalanması ve yağmaya devam üzerine kurulmuştur. 4-Kıyı kenar çizgisini yağmalayarak kaçak isletme yapanlar arasında eski belediye başkanı yandaşları ve şimdiki belediye başkanı yandaşları ve yakin akrabaları bulunmaktadır. 5-İmar Planları tekniğine uygun değil akrabalık bağı ve yandaşlık derecesine göre oluşturulduğu için Danıştay tarafından 3. defa iptal edilmiştir. Simdi ise yandaş ve akrabaların dışında rüşvet vererek rant yaratmak isteyen yağmacılar Belediye başkanı Akkulaktan hesap sormaktadırlar. Başkan gerçekleri saptırarak imar planı iptal edilmemiş gibi davranmaktadır. 6-Belediyenin İşgücü, makineleri, araç ve gereçleri kaçakla mücadele yerine, yandaşların ruhsatsız tesislerinin inşatlarında kullandırılmaktadır. 7-İmar Planlarında en fazla iki buçuk (2,5) kata müsaade edilirken yandaşların ve rüşvet verenlerin otel inşaatları dört (4) katli olarak son hızla devam etmektedir. Dönen rüşvet dudak uçuklatmaktadır Raporumuza özetle buzdağının sadece gözüken kısmını yazdık. Yağma Raporunu yayınlamamızla birlikte duyarlı vatandaşlarımızdan bizlere yapılan yağmayı belgeleyen bircok başka belge de ulaştı. Antalya Valisi Sayın Yüksel in başlattığı ve geçen hafta içerisinde tamamlanan soruşturmanın sonucunu beklemekteyiz.. Devlet Hukuk devleti olma yolunda sınav veriyor. Sonucunu hep beraber takip edecek ve göreceğiz.Ya yağmacılara ve yağmalamaya dur denilerek, hesap sorulacak ve hukuk tekrar tesis edilecek ya da yağmalamaya göz yumularak RANTCILARIN YAPTIKLARI YANLARINA KAR BIRAKILARAK Adrasan kanunsuzluğa, hukuksuzluğa ve yağmacılara teslim edilecektir. Yapılan Kanunsuzlukların son derece ciddi ve vahim olduğu her nedense anlaşılamamaktadır veya anlaşılmak istenmemektedir. Bu arada raporumuzun gelen diğer belge ve bilgiler ışığında genişleterek tekrar yayınlayacağız. Ayrıca Adrasan gönüllülerin birkaç üyemiz raporumuzu İngilizceye çevirmeye başladı. Bilindiği gibi Türkiye Cevre kanunları AB Çevre Müktesebatına Uyum sürecinden geçmiş ve bağlayıcı hale gelmiştir. Girişimlerimizden sonuç alamadığımız takdirde istemeyerek de olsa yapılan uygulamaları Avrupa birliği çevre komiseri Stavros Dimas'ın bilgisine sunma hakkimizi baki tutuyoruz. Saygılarımızla. N. Sarıyıldız
N. Sarıyıldız
16.11.2009
Burakın bu saçmalıkları… Burası Türkiye…. Maalesef adaletin ve hukukun geçerli olmadıgı bu ülkede yetim hakkı yemek, ülkenin doğal zenginliklerini ve güzelliklerini talan edip, rant uğruna belirli çıkar guruplarına/(Mafyalara, Çetelere) peşkeş çekmek bu ülkenin yıllardır değismeyen makuz kaderidir. Adrasanda da hiç birşey değişmez, hiç bir kaçak bina yıkılmaz, hic bir çivi yerinden sökülmez.. Bu ülkede bal tutan parmağını yalar..Işgalcinin ve vurguncunun yaptıkları her zaman yanına kar kalır. Biz bu filmi daha önceleride defalarca görmüştük…Biz toplumsal bellegi zayıf olan bir milletiz… Bu konuda üç gün içinde unutulur gider..Üzülerek belirtmeliyimki en sonunda tekrar ben haklı çıkacağım.. Biz hukuk devleti değil guguk devletiyiz.. Afrikadaki muz cumhuriyetlerindeki kanunlar Türkiyedikinden daha bağlayıcıdır..Saygılarımla
Yigit Kartal
05.11.2009
Adrasan gönüllüleri olarak bir aydan beri hazırladığımız Adrasan çevre yağma dosyası 2009 adlı raporumuzu yayınladık. Öncelikle bu raporu hazırlamamızda emeği gecen tüm çevre gönüllülerine, Antalya medyasının değerli yazarları, başta Sayın Erdoğan Kahya, Sayın Adnan Çoban, Sayın Ahmet Dökdök, Sayın İbrahim Akkaya, Sayın Murat Çiçek, Sayın Bülent Ecevit,Sayın Şahin Akçap , Antalya doğa kahramanı, gerçek çevreci Mehmet Çiller beyefendilere, mücadelemizde inatla bizi destekleyen adını burada belirtemediğimiz çevre dostlarına içten teşekkürlerimizi iletiyoruz. Sağ olun. Var olun. Rapor Mail yolu ile değerli basın mensuplarına ve yetkili mercilere ulaşmıştır. Raporu edinmek isteyen çevre dostları adrasangonulluleri@hotmail.de adresine e-mail atarlarsa onlara 26 sayfalık raporumuzu acrobat pdf formatında göndermekten mutlu oluruz. Bu raporda açıkça neden bu ise baş koyduğumuzu anlatıyoruz. Parti farkı gözetmeden hem AKP´li hem de CHP´li eski belediye başkanlarının kendilerine ve yandaşlarına yaptırdığı yağmacı hukuksuz ve kanunsuz uygulamaları belgeleri ile fotoğrafları ile açıkça ortaya koyuyoruz, kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Hiç kimse bizim arkamızda herhangi bir kirli amaç, rant, örgüt falan aramasın bulamaz. Biz sadece doğruları haksızlıkları, kanunsuzlukları dile getirerek yağmayı engellemek ve Adrasan´ın hak ettiği yere gelmesini amaçlıyoruz.
N. Sarıyıldız
31.10.2009
Sayın Erdoğan Kahya ve Mehmet Çiller beyfendiler, Adrasan size derinden minnettardır. Yolunuz aydınlık ve uygarlık yolu, doğa sevenleri destekleyen, Antalya sevdalısı, cesur, tarafsız, prensip sahibi ve bu özelliklerinizden dolayı çok saygı duyup beğendigimiz kalemi güçlü bir gazeteci aydınımız ve çevreci dostlarımızsınız. . Açtığınız bu çığırla, Adrasanımızın geleceğinin kurtarılması icin çok önem taşıyan girişimlerin hayata geçirilmesinde öncülük görevi üstlendiniz. Sizleri yürekten kutlarız. Sizin sayenizde, unutulan veya unutturulmak istenilen 57 liler listesi tekrar Antalya Valiliğinin gündemine girmek zorunda kaldı ve Adrasanda olan hukuk dışı vukuatlar tekrar kamuoyumuza duyuruldu.. Ancak bu kahramanca mücadeleniz size ve sayın Mehmet Çiller beyfendiye ağıra mal oldu..Yarasına başmıs olduğunuz çıkar ve rant guruplarının, önce acımasız ve çirkin iftiralarına sonra ise eylemsel saldırılarına maruz kalıp, hedef oldunuz.. Antalyanın güneşi ve uygarlığa açılan penceresi olan siteniz bu iftiracı ve vurguncu zorbaların karşı atakları ile çökertilmiştir. Büyük geçmişler olsun..Bu konuda derin üzüntülerimizi size ve ağır iftiralara maruz kalan Çiller Beye iletmek isteriz.. Ama her şeye rağmen Sizler onurunuzla mücadelenize devam ettiniz ve yine dimdik ayaktasınız.. Sizler gibi gururlu, onur ve etik sahibi büyüklerimize yakışacak olan buydu. Sizleri kalpten tebrik ediyor, onurlu, takdire şayan mücadelenizde başarılar diliyoruz. Iyiki varsınız. Sizi seven kalpler.. Saygılarımızla
Adrasanın sessiz çoğunluğu…
04.10.2009
Adrasan, Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı ve 1996 yılında belde olmuş bir yöremizdir. Çevresi çam ağaçları ile kaplı ilginç ve dünya harikası bir koya sahiptir. Karadan denize ters rüzgarlar alıyor ve bu yüzden rüzgar gücünün egemen olduğu geçmiş yıllarda yelkenliler bu koya giremeyip medeniyet izlerini Olympos, Phaselis, Antalya limanlarına taşımış bir yerdir Adrasan. Yani gizli bir cennetimizdir… Son zamanlarda bu beldemize yönelik bazı tartışmalar yaşanıyor. Bu konunun üzerine giden gazeteciler arkadaşlarımızı yakından takip etmeye çalışıyorum. Bu tartışma Sayın Valimiz Alahaddin Yüksel’e de yansımış durumda. Tartışmanın sonucu nereye kadar uzanır ve ne gibi sonuçlanıra dayanır bilemem ama bir şekilde sonuçlanacağa muhakkak. Bu tartışmanın iki tarafı olduğu biliniyor. Bu günlerde rantın ve kaçağın yoğun yaşandığı bir bölge olarak anlatılmaya çalışılıyor. İşin gerçek yüzünü göremeyen arkadaşlarıma, birkaç sözde ben eklemek istiyorum. Yani sahilde bulunan herkesin kaçak yer inşa etmediğini altını da çizmek istiyorum… Bazı otel ve pansiyonlar kıyı kanuna çıktıktan sonra kaçak duruma düşmüşlerdir. Ben iyi biliyorum, 30 yıl önce yapılmış otel ve pansiyonlar vardır. Kıyı kanunu 1991 yılında çıktığı için bazı binalar istemeyerekte olsa kaçak durumuna düşmüştür. Turizm Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskan Müdürlükleri bu binaların eskiden yapılmış olması nedeniyle mevcut haliyle kalmasını uygun görmüşlerdir. Zaten o kanundan sonra çivi bile çakamamışlardır. Kıyı yağması daha çok 2004 yılında göreve gelen ve hale aynı görevde bulunan AKP’li Belediye Başkanı Yalçın Akkulak dönemine rastlar. 6 yıldır belediye başkanlığı yapan Akkulak, sahil rantını yandaşlarına paylaştırmıştır. Sayın Akkulak 2005 yılında başlattığı imar planı ve ardından 18 imar uygulamasını 2009 Ocak ayında tamamlamıştır. Ama yapılan uygulamada görülmüştür ki, yandaşlar sahile indirilmiş ve bataklık kısmı da rakiplere bırakılmış. Yapılan planlar halktan kaçırılmış ve askı aşaması ise gizli tutulmuş, itirazlar görmemezlikten gelinmiştir. Çünkü itirazları değerlendirmeye almak istememişler ve halktan bazı şeyleri saklamayı daha uygun görmüşlerdir. Sahile inen yandaşlar daha kesinleşmeyen plan ortada dururken, inşaata kazmayı vurmuşlar. Yani kaçak yapılar mantar gibi türemiş. Kaçağa göz yumanların arkasında yine aynı belediye başkanı bulunmakta… Bu duruma isyan eden Adrasan halkı “Yürütmeyi durdurma” kararı bile aldırmış. Danıştay 6. Dairesi tarafından 12 Mayıs 2009 tarihinde bu karar verilmiş. Karar verilmesine verilmiş ama dinleyen yok. Yani yasaları çiğnemeyi sürdürmüşler ve inşaatlar kaçak şekilde devam ettirilmiş. Belediye bu konuda Danıştay’ın verdiği kararı bile hiçe saymış. Adrasan gerçeğinde bunları görmek gerekir. Ayrıca bu kaçak inşaatları aylar öncesinde bizler zaten dile getirmiştik. Ve ilgilileri göreve davet etmiştik. Adrasan’da yaşanan olayların geçmişine iyi bakmak gerekir!!!
Adnan Çoban
29.09.2009
Adrasanda dönen dolaplar Talanın ve çevre katliamının altında inleyen Adrasan koyu, sayın basın mensublarına, duyarlı çevrecilere ve sivil toplum örgütlerine beni kurtarın diyerek IMDAT çığlıkları atıyor. Adrasanda vuku bulan kıyı yağmacılığı, talan, ve belediye tarafından kamu kaynaklarının yasalara aykırı bir şekilde yandaş guruplara peşkeş çekilmesi hususu güzel beldemiz Adrasan koyunun kangrenleşmis, yıllar boyu çözüm bulunamayan kanayan yarasıdır. Her nekadar 2004 yılında Antalya Valiliği tarafından kıyı kenar çizgisini işgal eden çeteler ve çıkar gurupları 57 liler listesi altında isim isim tespit edilmiş, ve kıyı-kenar işgaline son verilmesi için valilik tarafından buralarda bulunan derme çatma binalar hakkında yıkım kararı verilmiş olsada, her nedense daha sonra Antalya Valiliği olayların üzerine kararlılık ile gidip gereken işlemlerin takipçisi olmamış, olayı sümen altı etmeği yeğlemistir. Bu talihsiz süreç, Adrasan koyunun kaymağını yiyen LOBILER tarafından da sürekli olarak engellenmiş, sabota edilmiştir. Aldığımız duyumlara göre Adrasan koyunda kümelenmiş çıkar gurupları ve rant çeteleri her zaman olduğu gibi, şuanda da siyasiler ve valilik nezdinde yıkımın gerçekleşmemesi için LOBI faaliyetlerine son hız vermişlerdir. Saygılarımla
D. Gündüz
28.09.2009
Sayın Erdoğan Kâhya´nın Adrasan in sorunları ile ilgili yazıları takip edenler bilir. Okuyucu yorumu olarak Mustafa Kurt ve Hüseyin Tiryaki takma adları ile burada Adrasan belediye başkanını öven ve iddialara cevap niteliğinde olan yazılar yayınlanmıştı. Bu Yazılar 25 ve 26 Ağustos tarihinden bu yana bu sanal medya saldırganlarından tık yok Ne oldu yer yarıldı da içine mi girdiniz. Bu sefer kimseyi korkutarak sindiremeyeceksiniz. Karsınızda Arif Sırıklı yok. HESAP VERME ZAMANI GELDI. Gökhan Demir
Gökhan Demir
22.09.2009
Hayırdır ? Senin nelerin tüyü bitmemiş yetimlerin hakları olan topraklarda kanunsuz biçimde yapıldı Bilal beyefendi !!?? Biz Asker şehit etmedik, polise taşla saldırıp yaralamadık, kamu araç ve binalarına molotof kokteyli atmadık, 40000 kişinin katilini överek çevreye saldırmadık, biz insanlar arasında ayırım yapmadık, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE yazılarını sildirmeye hiç kalkmadık...! Efendi, efendi kendine gel yorumlarını ya gerçekçi yaz , yada kenara çekilip olacakları gözle !!! ??? Artık korkunuzun ecelinize faydası olmayacak...Birde tehditvari konuşmalarınızda bizi hiç korkutmuyor, BİLESİNİZ ...Saygılarımla..
Mehmet çiller
16.09.2009
Sayın erdoğan kahya; yapmış olduğunuz hareketi beğeniyorsanız size başaılar diliyorum. Adrasanı kurtarıyormusunuz batırıyormusunuz? Adrasan halkını birbirine katarak güneydoğudaki bölücülükle farkınız nedir? Şu andaki yapmış olduğunuz hareket kardeşi kerdeşe düşürmektir. Adrasanı kurtarmak değildir. Yüreğin ve gücün yetiyorsa Adrasan'a gel bütün adrasanlıları bir araya topla sorunlarını konuşarak çöz! Böyle sanal ortamlarda iş olmaz. Adrasan'ın nüfusu kaç ki olay bu kadar büyütülüyor.?Yaptığınız hareket tamamen yanlıştır.
bilal yılmaz
16.09.2009
Gürsoy Yilmaz a acık çağrı………….. Sen bu köseye Adrasan belediyesini temsilen mi yazıyorsun yoksa şahsi hesabına mı onu bir bilelim. Belediye Meclisi üyesi olarak yazıyorsan iddialarımız ortada. Lütfedip cevap ver herkes gerçekleri bilsin. Önce kendin dürüst ol ve olayı saptırma yok sahteymiş yok kimlik telefon adres vermemiz gerekiyormuş. Biz burada hiçbir partinin, hiçbir çıkar grubunun, hiçbir çetenin hesabına çalışmıyoruz. Adrasan da ne değerlenecek toprağımız ne de siyasi bir hesabimiz var.. Biz sadece Adrasan in kacak yapılardan arındırılmasını, modern bir truzim beldesi olmasını istiyoruz. Sen bunu istemiyor musun? Sen de bunun mücadelesini vereceksen önce kıyı kenardaki kendi kacak motelini yık da helal olsun diyelim. Sen neyin mücadelesini veriyorsun? Önce koy kendini bir ortaya; öyle telefon numarası yayınlamakla falan olmaz bu is. Düşüncelerini paylaş burada. Sayın Kâhya eminim kösesinde sana da yer verecektir. Neden saman altından is yapıyorsun. Açıkla ne biliyorsan….. hodri meydan. N.Sarıyıldız
N.Sarıyıldız
11.09.2009
Daha evvel de yazmistim. Belediyecilik AKP nin işiymiş. Alin iste gördünüz İstanbul da yaşanan ve 31 vatandaşımızın hayatini yitirdiği sel felaketi AKP´nin belediyecilik anlayışına bir örnek. Sel felaketinin ardından birçok yetkili yaptıkları açıklamalarla suçu, yağışın şiddetine, doğaya, ekolojik dengenin bozulmasına ve vatandaşlara attı. Yetkililerin sorumluluklarına dikkat çekmekten kaçınan açıklamalardan bazı bölümler şöyle: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Derenin intikamı ağır olur. Şu anda olan da budur. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım: Kendi elimizle Allah’ın yarattığı doğayı katlediyoruz. Kamu idaresinin ihmali olduğu kadar vatandaşın da var. Çevre Bakanı Veysel Eroğlu: Bu hakikaten bir tufan belirtisi. Buna ne Amerika’da ne Türkiye’de alınacak önlem yoktur.İstanbul Valisi Muammer Güler: Altyapıda bazı sorunlarımız yok değil, ama bu yağış çok güçlü altyapıların bile dayanamayacağı nitelikte.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş: İnsanoğlunun doğayı hoyratça kullanmasının faturası… Buzullar erimeye başladı, ekolojik kıyametten bahsediliyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: ‘Silivri’den neredeyse Gebze’ye kadar bütün bu alanı İstanbul saymak da ne kadar tarihen doğru, ne kadar şehirci açısından doğru?’ Bu sorgulanmalı. Konunun Adrasan ile ilgisi ne diyeceksiniz. Adrasan da AKP li bir belediye tarafından idare ediliyor. Kıyı kenar şeridindeki kacak yapılara bu belediye göz yumuyor. Hiçbir altyapı yok, kanalizasyon yok, yol yok, fosseptik pisliği derelere boşaltılıyor, İmarı getirtmeyerek gecekondu yapılaşmalarına müsaade ediyor hatta destekleniyor.. Kacak elektrik, su kullanılıyor. Karetta Karetta kaplumbağaları artik Adrasan sahilini yumurta bırakmıyor. Adrasan da bu kadar yanlış is olurken Belediye başkanı hiç sorumluluğu kendinde görmüyor ve hep başkalarını suçlayarak geçiştiriyor. Türk insani bunlari hak etmiyor…
Alihan Gülbay
11.09.2009
Ülkemizin en güzel yerlerini işgal ederek, devletin ve milletimizin ortak mallarını talan eden ve onları utanmadan kendilerine mal edinen, ve kimsesiz yetimlerin hakkını acımadan kursaklarından geciren insanlara yuh olsun... Hic kuşkunuz olmasınki yüce adalet ve o güzelim doga, sizin dogaya karşı canavarca yaptıgınız katliamın, talanın ve insanlık sucunun, üzülerek belirtmeliyim ki, Istanbul sel felaketinde oldugu gibi, faturasını acı bir sekilde size cıkaracak ve zavallı dogaya karsı islediginiz acımasız katliamin hesabı elbet bir gün sizden sorulacaktır. Ey sahipsiz ülkem Güzel Türkiyem, sen bunlara layıkmısın acaba??? Yöneticilerimiz uyuyormu?? Yoksa halkımızmı uyutuluyor??? Bu duruma dur diyecek kimse yokmu acaba??? Yazıklar olsun kıyıyı isgal edip, turizm yaptıklarını iddia edip cebini dolduran sizin gibi ac gözlülere... Binlerce defa YUH OLSUN. Güzelim ülkemizi ne hale getirdiniz. Hakkımı sizlere helal etmiyorum.
Aslihan TÜRK
11.09.2009
sn kahya gecenlerde bir yorum yaptım ve telefon numaramı yazdım ama cesaret edip kimse aramadı mehmet beyden başka [çiller] anlatmak istediğim olay şuydu yorum yazan kişiler gerçek isimlerini kullanmıyolar ve sizde bu yazıları yayınlıyorsunuz mail adreslerini telefon numaralarını ve de tc numaralarını da yazsınlar siz kontrol edin eğerki doğruysa öyle yayınlayın saygılarımla
gürsoy yılmaz
10.09.2009
Mübarek ramazanin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Adrasan a daha evvel iki defa tatil için gelmistim. Gerçekten denizi, Ormanı, havası sakinliği ile Adrasan bizi ailece büyülemişti. Bu Bayram tatilini ailece tekrar Adrasan da geçirmeye karar verdik ve internette kalacak yer bakarken tesadüfen bu siteyi buldum ve okuduklarım karsisinda şaşırdım ve burada düşüncelerimi yazmaya karar verdim. Yazılanlar yenilecek yutulacak tarzdan şeyler değil. Çok ağır itham ve iddialar var. Adrasan da rant kavgasının bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum. Daha önce ATICI1 otelinde konaklamıştım. Yazılanlardan anladığım kadarı ile bu otel kacak ve kanunsuzmuş. Sadece bu otel değil diğer oteller da kıyı kenar çizgisinde olduklarından dolayı kacak konumdaymış. Bu durumu bilmediğim için hep buralara neden adam gibi tesis yapmazlar falan diye düşünürdüm. Gecekondu tipi bakımsız çirkin oteller ile dolu sahil şeridi Çoğu zaten üflesen yıkılacak gibi duruyor Arka taraflarda biraz adama benzeyen oteller var ama tek tük bunlar... Acaba turizmden den para mı kazanamıyorlar diye düşünürdüm. Gerçekler yorumcuların yazdıklarından anlaşılıyor ve olay mantıklı bir zemine oturuyor kafamda. Sorun Rant yaratma gayretleriymiş. Ben secimde AK partiye oy verdim ve belediyeciliğin AK Partinin isinin olduğunu düşünüyordum Belediye başkanının bu kanunsuz duruma seyirci kalmasına anlam veremiyorum. Kendisi uzun zamandır başkanlık yapıyor anlaşılan Adrasan da. Gecekondu tipi kacak tatil turizmi ile mücadele edemiyorsa artik o da sorunun bir parçasıdır bana göre. Yorumcuların yazdığı gibi Vali Kaymakam değil benim güvenip oyumu verdiğim Ak Partim buna el koymalı ve olayları açığa çıkartmalı diye düşünüyorum. Bu sebep den dolayı bu sitede gecen yazışmaları AK Parti merkezine bildirme kararı aldım. Gerçek ne ise cıksın ortaya. Benim AK partimin ismini lekelemeye kimsenin ama kimsenin hakkı yoktur..
Abdulmelik Kutansoy
09.09.2009
Antalya ili Kumluca ilçesi Çavuş köyü Adrasan ismi ile anılan çevresi ormanlar ile kaplı küçük iki kilometre koyu olan kumsalı ve denizi pırıl pırıl olan şirin bir sahil beldemizdir hatta Evliya ÇELEBİNİN seyahat namesinde adalar arası olarak kaleme alınmış hamamları ile meşhur bir beldedir örnek verilecek olursa beş adalar ,sulu ada, pırasa adası gibi acık denizden bu beldeye ulaşırsınız beldenin geçim kaynağı tarım ve turizm e dayalı çift geliri olan tarımdan ve turizm den sağlanmaktadır köyün merkezi takriben üç kilometre sahil bandından uzakta şirin bir köydür turizm de sahil bandında yapılmaktadır yerli halk Kemer, Beldibi, Göynük,Tekir ova turizm bölgelerini örnek alarak buradaki kaçak yapılaşmayı bozmamak kıyı kenar işgalcisi kaçak iptidayi binalarda turizm yapacaklarını sanarak planlama ruhsatlı bina yapma yörenin gelişimine hizmet edicek yatırımlardan uzaklaşarak kendilerini böyle komufile etmeye çalışmaktadırlar Heyy adrasan halkı sahil şeridinde ve kıyı kenar içerisinde adı turizm işletmesi diye kullandığınız hangi bina ruhsatlı imar mevzuatına uygun hazine ne kadar ecrimisil ödemektesiniz neden sahil şeridini ve kıyı kenarı menfatleriniz doğrultusunda kullanarak halkın hizmetine açmıyorsunuz önce kapınızın önünü tamizleyin.!! haklı kazanç elde etmeye çalışın benim ve yetmiş milyon insanın haklarını gasp etmeyiniz gasp ettiğinizi sansanız dahi yasalar sizleri serbest bırakmayacaktır haylen Belediye Başkanınız Yalçın AKKULAK sahil şeridinde ve kıyı kenarda yapılan elli yedi adet binanın Antalya Valiliğince yıkılmasını emrettiği halde yıkmayıp yargılanmaktadır. Kimse bu ülkede hakları gasp ederek hukuha aykırı iş yapamaz yaptıklarını sanar lar bu kişiler kendilerini çok iyi biliyorlar isimlerini zikretmeyeceğim çünkü olmayan onurları kırılır çok üzülürler ne fark ederki beldenize gelen tüm insanlar sizlerin ne yaptığını binlerce gözle görüyorlar sadece bu müsadeyi sizlere Belediye Başkanı sağlıyor neyse sözü uzatmayalım onu da yasalar halleder bu ülke sayipsiz değil duyarlı insanlara Saygılar sunuyor bu usülsüzlüğün önüne geçilmesi için bilgilerini aktaranlar teşekkür ediyorum ...
Ahmet UYAN
09.09.2009
Adrasan da sadece kıyı yağmacılığı değil ayni zamanda kacak elektrik kullanımı çok yaygındır. Yağmacılar sadece kıyı kenardaki hazine arazilerini değil ayni zamanda devletin elektriğini kacak kullanmaktadırlar. Aşağıdaki dilekçemizde kacak kullanımları sorumlu birer vatandaş olarak TEDAS a bildirmiş ve gereğinin yapılmasını talep etmiştik. TEDAS kacak elektrik ihbarlarımız ciddiye almış ve kacak elektrik kullananları tespit ederek cezai islem uygulamıştır. Gösterdikleri duyarlılık nedeni ile kendilerine teşekkür ederiz. Fakat Kacak elektrik kullanımı tamamen önlenememiştir. Hala daha Ön Motelin havuzunun dibinde TEDAS in Elektrik aydınlatma direği bulunmakta ve kacak tesis vergi mükelleflerinin paraları ile aydınlatılmaktadır. Ayrıca ATICI2 oteli devletin aydınlatma cihazları ile aydınlatılmaktadır. Nedir bu kişilerin ayrıcalıkları? Kimse neden bu kişilere dur diyememekte? TEDAS ı buradan tekrar göreve çağırıyor ve yetim hakkı yiyen bu isletmelerin cezalandırmalarını talep ediyoruz...
Ekde TEDAS ya yaptigimiz kacak elektrik kullanimi bildirimi…
Antalya ili, Kumluca İlçesine Bağlı Çavuşköy (Adrasan) Beldesinde Genel Müdürlüğünüze bağlı Tedaş yetkilileri yasalara aykırı olarak yolları ve sokakları aydınlatmaları gerekirken şahıslara ayrıcalıklı hizmet vermektedirler. 3621 sayılı kıyı kanunu 5. Maddesinde belirtildiği üzere “Kıyılar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır”. Adrasan (Çavuşköy) kıyı kenar çizgisi içerisinde yasalara aykırı olarak dikilmiş aydınlatma direkleriniz bulunmaktadır. Bu kıyı kenar çizgisinin içerisindeki direklerden de şimdiki Belediye Başkanının teyzesinin oğlu Mustafa Yazıcı ve Teyzesinin kızı Güler Denız ruhsatsız ve tapusuz işletmelerine kaçak elektrik çekmişlerdir. Kaçak elektrik tedarikini al gülüm ver gülüm misali Kumluca TEDAŞ işletmesi yapmıştır. TEDAŞ Kumluca çalışanları rüşvet ile kanunsuzca kişiye özel, kaçak aydınlatma yapmaktadırlar. TEDAŞ elemanlarını bu davranışları kıyı kenarın yağmalanmasına destek vermektedir. Ayrıca kıyı kenar çizgisi içerisinde kanunsuz dikilen direklerinizin ışıkları örnek olarak Ön Motel sahibi Nazmiye Şanlı’nın Pansiyonunu ve ayrıca iç kısımda bahçesinin aydınlatılığı,Süleyman Emir’in Pansiyonunu , Paraşüt Market sahibi Kadir Yıldırım ın maketinin ön kısmı, Adrasan Market sahibi Mehmet Çetinkayanın Marketin ön kısmı, Atıcı Pansiyon sahibi Ahmet Ali Atıcının kanunsuzca zilliyetine geçirdiği, kıyı kenar çizgisi içerisinde bulunan kaçak işletmelerini yasalara aykırı olarak aydınlatılmaktadır.Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Direkler denize çok yakın olduğundan ve kıyı kenar çizgisi içerisinde bulunduğundan dolayı Geceleri yanan ışıklar yumurtlama alanı olan Karetta Karetta kaplumbağalarını da rahatsız etmekte ve yumurtalarını koyamadıklarından dolayı doğa katliamı yapılmaktadır. Sonuç ve İstem a-Kıyı kenar çizgisi içerisindeki direklerinin sökülmesi ve kaçak aydınlatmanın engellenmesi. b-Kumluca Tedaş yetkilileri hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması
N.Sarriyildiz
07.09.2009
Bir cam kırılsa... New York’un 1993 - 2001 yılları arasında belediye başkanlığını yapan, özellikle suçları önlemesiyle ünlenen Rudy Giuliani bu başarısını şöyle anlatıyor: “Bir sokağın suç bölgesine dönüşme süreci önce tek bir pencere camının kırılmasıyla başlıyor. Çevreden tepki gelmez ve cam hemen tamir edilmezse, oradan geçenler o bölgede düzeni sağlayan bir otorite olmadığını düşünüyor, diğer camları da kırıyor. Ardından daha büyük suçlar geliyor... Bir elektrik direğinin dibine biri, bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım.” Adrasan gönüllüleri bu yüzden önemli. Cesaretinize saglik dilinize saglik
Alihan Gülbay
06.09.2009
Gelecek hafta Antalya Valiligi heyetinin tespit ettiği, kıyı kenarı zilliyetlerine geçirenleri, kıyı kenarda kacak, kanunsuz ve hakkında yıkım kararı olan yapıları, bu yapıları yapanları bu köse aracılığı ile kamuoyunun dikkatine sunacağız. Mücadelemiz Adrasan kacak yapılaşmalardan ve rantçı çetelerden temizlenene kadar sürecek. Adrasan bağırsaklarını temizliyor……
S. Turgut
05.09.2009
Sayın Sarıyıldız; 31-8-2009 tarihinde valiliğe dilekçemi verdim . Ayni gün içişleri bakanlığına da gönderip, mülkiye müfettişi istedim. Ertesi gün arkadaşım Bülent Ecevit ve Dursun Gündoğdu ile görüştüm. Bu kanunsuzluğu dikkat çekilir hale getirmek için Antalya'da bir basın toplantısı yapılması lazım. Hem yerel hem de yaygın basında dikkat çekilmeli. Basın yönünden ben yardımcı olacağım. Adrasan'dan film ve video çekimleri yapıp geliyoruz demeniz yeterli .!! Adrasan ile niye bu kadar uğraşıyorsun diyenlere yanıtım. ? BENİM O BÖLGE VE ÇEVRESİNDE BİR METREKARE YERİM YOK ...Yalnızca UYSAL koyun olmayan duyarlı bir vatandaşım... Saygılarımla...
Mehmet çiller
05.09.2009
Üzeri muşambayla örtülmüş bir kulübe önünde hararetle anlatıyor Çeribaşı Cemil Atmaca, bir anda hayatlarının nasıl belediye arabalarının altında kaldığını. Barikatları ve yangınları konuşuyor, o günden sonra çocukların yarım kalan uykularını söylüyor. "Şu kamyonetin orası benim evimdi" diyor sadece bu söz bile Kentsel dönüşümün gerçek yüzünü aydınlatmaya yetiyor. Kentsel Dönüşüm ile ırksal rant arasında yaşam savaşı NEDİR BU ABİ YAAAAAA BU DEVLET NEREYE GİDİYOOOO MİLLET yesillikler içinde bi yasam isterken bunlar bizi temelli toprak altına sokuyolar
Emel Karaca
04.09.2009
Arkadaşlar bu güzelim akdeniz beldesi bir kaç oy karşılığında satılmakta ve bir rant kargaşası içinde giderek kaybolmakta. Gelin biz çevre ve insan dostu olarak bu beldemizi rant savaşlarına kurban vermemek için bir dayanışma ağı oluşturalım. Adrasan önçelikle hukuksuz bir biçimde yapılan imar uygulamasının pençesinde, Adrasanda bulunan sazlık alan içinde, Akdeniz Üniiversitesi'nin çirkin bir mimarıyle betonlaştırarak Sosyal Tesis yapılması ve bu yapılaşmanın emsal teşkil etmesi, Kıyı kenar çizgisine aykırı olarak çok katlı yapılaşmaya açılması, Hiç bir arıtma ünitesi olmayan yapıların denizi kirletmesi, Tarım alanlarının betonlaşması, gibi daha çok önemli sorun bu bölgede yaşanmaktadır. Tarım ve Turizm ve Tabiat Eserlerinin bulunduğu bölgelerde ÇEVREYE DUYARLI ÖZEL KORUMA AMAÇLI imar yapılmalıdır. Örneğin Adrasan bu üç ögeyi de içine alıyor. Rant amaçlı yapılan imar hem bölgenin dokusunu bozuyor hemde çirkin mimarının kurbanı oluyor. Böylelikle hem tarım arazileri peşkeş çekilmiş oluyor, hemde turizm potansiyeli yok oluyor. İçinde Sit alanları olan bölgelerin belediyeleri kamunun çıkarlarını koruması gerekirken talihsiz yapılaşmanın yok oluş süreçine itiliyor. Sonuç ise bir kölelik sistemine zemin hazırlıyor. Tarım arazilerini satanlar, yapılan otellerde bulaşık yıkamak durumunda olacaklar.. Topraklarının efendisi olamayanların talihi işte böylesi bir gerçek... Biryanında Gagai, Diğer yanında Olympos bir diğer yanında ise Melanippe antik kenti bulunan Adrasan beldesi, bir dünya çennetidir. Her üç tarafı dağlarla çevrili ve ortasından bir buruna bakan deniziyle ender beldelerimizden bir yerdir. Şimdilerde bu beldede imar adı altında parseller uçurularak çok katlı bir yapılaşmaya kurban ediliyor. Kıyı kenar çizgisine aykırı olarak hızla betonlaştırılıyor. Adrasan aynı zamanda önemli bir tarım bölgesidir. Narıyla ünlüdür. Bütün tarım ürünlerinin toplandığı toptancı halinde bulunan baz istasyon ise sorunun bir başka boyutunu gündeme getiriyor. Adrasan'ın denize yakın bölgesinde bulunan sazlık alan ise, Akdeniz Üniversite'sinin Sosyal Tesis inşaatı hızla sürmektedir. Bu yörenin Üniversite eliyle çirkin mimariye yenik düşmesi ise düşünüleçek başka bir konu. Köylülerin İmar İle ilgili olarak açtığı davaların hemen tümünü kazanmış ve Yürütmeyi durdurma kararı almasına rağmen; Adrasan Belediyesi tarafından yapılaşma bütün hızıyla sürmektedir. Bu grupla oluşturduğumuz birliktelik. Bir yörenin kurtarılması için son derece önemlidir. DÜNYA BİZİM EVİMİZDİR SAHİP ÇIKMAK GÖREVİMİZDİR DİYEN BÜTÜN ARKADAŞLARIMIZI DOĞANIN HOYRATÇA KULLANILMASINA DUR DİYEBİLİRİZ. bÜTÜN KATILIMCI ARKADAŞLARIMIZA DUYARLILIKLARINDAN ÖTÜRÜ TEŞEKKÜR EDİYORUZ. UNUTULMAMALI Kİ EVRENSELLİK YERELLİKTEN DOĞAR...
A.Ilhan
04.09.2009
Adrasan gönüllüleri olarak kıyı yağmacılığı ve hukuksuzluk iddalarimizi devletin resmi belgelerine dayandırıyoruz. Aşağıdaki yazışmada iddialarımız açıkça belgelenmektedir Kamuoyunun bilgisine sunuyoruz...
T.C Kumluca Kaymakamlığı İlçe Mal Müdürlüğü.
Sayı: B.07.4.DEF.4.07.75.00/40-1696/1292
Konu: Şikayet dilekçesi.
30.12.2004 Belediye Başkanlığına, Cavusköy. Beldeniz Adrasan koyunda Kıyı kenar çizgisine uyulmadığını, kaçak yapılaşmanın ve altyapı eksikliğinin bulunduğu ve çevre kirliliği olduğu hususlarını belirtir Hasan Kranda tarafından Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Kültür ve Truzim Bakanlığı, içişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Antalya valiliğine verilen dilekçe üzerine dilekçede iddia edilen konuları araştırmak üzere Antalya Valiliği imar izleme Bürosunca araştırma komisyonu kurulmuştur. Konuyla ilgili olarak Antalya Valiliği Bürosunca görevlendirilen Bayındırlık Yapı teknisyeni Ali OGUR, Cevre Mühendisi Aysegül BORAN ve Milli Emlak Denetmeni Yahya SATIR tarafından düzenlenen 02.11.2004 gün ve 2004/27 sayılı Basit Rapor Örneği ilişikte gönderilmiştir. Raporun sonuç bölümü incelendiğinde görüleceği üzere 1-Kıyı Kenar Çizgisi içerisinde yer aldığı tespit edilen 57 kacak yapı mahiyetindeki işgallerin 3194 sayılı İmar kanunu ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümlerine göre Cavusköy belediye Başkanlığınca giderilmesi gerektiği 2-Yıkımların belediye tarafından gerçekleştirilmemesi halinde ilgililer hakkında yasal işlem yapılarak işgallerin 2886 sayılı Kanun uyarınca Kaymakamlığımızca gerçekleştirilmesi. 3-Şayet sonuç alınamazsa malmüdürlüğümüzce gerekli men ve kal davalarının Hazine avukatlığı marifetiyle ikmali 4-Şikâyet dilekçesinde belirtilen isletmelerin fosseptiklerinin olduğu gibi cevre kirliliğine yol açmalarının söz konusu olmadığı ve dilekçede bu konuda yer alan iddiaların yersiz olduğu sonucuna varıldığı bildirilmiştir. Bu defa ayni yöre ve ayni konularla ilgili olarak Almanya dan başvuran Murat K:LARKIN in Cumhurbaşkanlığı Genel sekreterliğine göndermiş olduğu dilekçesi üzerine konuyla ilgili olarak yapılan işlemler hakkında Valiliğimizce ve Kaymakamlığımızca Müdürlüğümüzden bilgi istenmiştir. Bu Nedenle ekte bir örneği gönderilen 02.11.2004 gün ve 2004/27 sayılı rapor gereği: raporda belirtilen kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı tespit edilen 57 adet kacak yapı mahiyetindeki işgallerin 3621 şayili Kıyı Kanunu,3194 sayılı İmar kanunu ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümlerine göre bu yazının tarafınıza tebliğ tarihinden itibaren 60 (altmış) gün içinde yıkımları yapılarak kaldırılması ve sonucundan bilgi verilmesi, yıkımların Belediyenizce gerçekleştirilmemesi halinde rapor ve ilgili yasalar gereği ilgililer hakkında yasal işlem yapılacağı hususunu bilgilerinize arz ederim. Abdullah Aslaner, Kaymakam………. Adrasan gönüllüleri olarak olanlari söyle özetleyebiliriz……..: Yukarıdaki Kumluca Kaymakamının Adrasan belediyesine yazdığı yazi bundan yaklaşık beş yıl önce yazılmış. Bir Vatandasın kıyı yağmacılığı ile ilgili devlerde tüm ilgili kurumlara yaptığı şikâyetler dikkate alınarak valilik bünyesinde uzmanlardan oluşan bir araştırma komisyonu kurulmuş. Komisyon Kıyı kenar içinde 57 (elli yedi) adet kacak yapı tespit edip Belediye başkani Sn Akkulak a bunları yık diye emir vermiş. Yani kanunsuzluk ve Yağmacılık devletin komisyonu tarafından tespit edilerek belediye başkanına tebliğ edilmiş. . Yani kanser teşhisi yapılmış ve acil neşter vurulması kanserli bölgeni ameliyat ile alınması gerektiği tespit edilmiş. Yıkmazsan hakkında işlem yaparım ve ben yıkarım demiş. Yıkım işlemini Belediye başkanı beş yıl önce yapmadığı, yapamadığı için beş yıl önce 57 olan kacak yapı sayısı bugün itibari ile 120 ye ulaşmıştır. Artan fosseptik ve cevre kirliliği nedeni ile bugün artik Adrasan in denizde kirlilik nedeni ile yosunlaşma olmaktadır. Kıyı yağmacıları kanunsuzluktan güç alarak, kimse nasıl olsa bir şey yapamaz, kimsenin buraları yıkmaya gücü yetmez düşüncesi ile yağmalarını her gecen gün genişletmektedirler. Belediye başkanının kacak binaların önüne bordur taş döşemesi, TEDAS in elektrik getirmesi, göstermelik fason cevre düzenlemeci bu hukuksuzluğu görmezden gelme, normalleştirme ve rant yaratma gayretleridir. Adrasan gönüllüleri olarak bizler bu hukuksuzluğa, bu kanun tanımazlığa, bu adaletsizliğe savaş açtık. Tekrar soruyoruz Ülkemiz bir hukuk devleti değil mi? Hiç mi Hukuk yok bu ülkede?
N. Sariyildiz
04.09.2009
Öncelikle şunu tekrar yazmaktan bıkmayacağım; Antalya, tek caddesinin Şarampol olduğu, SSK önündeki kırkevlerden bakınca denizin göründüğü, cennetten kopmuş bir parça görüntüsünde olduğu zaman da BİZİMDİ, şimdi de BİZİM!. İktidarda kim varsa, üstüne atladığı bir av durumunda görülen Antalyamızı YEDİRMEYECEĞİZ! Gitsinler kendilerine başka otlayacak yerler bulsun bu koyun sürüsü! Hatta "bir daha da gelmem" desinler, geldikleri yerlere geri defolup gitsinler! Antalyamızı bize bıraksınlar artık. Birilerini zengin etmek için "iş icat" edip, Antalyanın heryerini uyduruk yollar ve tramvay (pardon hafif metro!) yollarıyla katlettiler. Gözden uzak zannettikleri o bakir "Adrasan, Papaz koyu, Kumluca ve Finike sahilini" gözlerine kestirdiler. Ama yiyemeyecekler! Adamın ömüğünü sıkarız, canımızı veririz YEDİRMEYİZ! artık yeter be! Bu arada ikide bir yorumlarında "birgün herkes akepeli olacak, ezeceğiz" bilmem ne yapacağız yazan muhterem için de iki laf etmek isterim; çok havlayan it gördük, kuyruğunu sıkıştırıp giden. Sizin adına "ak" dediğiniz parti abd misyonunda "BÖLMEK-PARÇALAMAK ve YOK ETMEK" üzere göreve gelmiş işbirlikçilerdir. Günü geldiğinde KENDİ KANLARINDA BOĞULACAKLARDIR! Senin gibi kübradan atan çok anaplı gördük zamanında, onlar da zamanında "küçük dağları biz yarattık" havasındaydılar, şimdi tabelası bile kalmadı...
Bahadır Manyaslıoğlu (mimar)
04.09.2009
02.Eylül.2009 tarihinde, TMMM Başkanı ve T.C Devletinin 002 plakasını taşıyan ayni zamanda Antalyali seçmenlerin Meclise sorunlarını çözmek için gönderdiği Mehmet Ali Şahin Finike yi ziyaret etti. Yanında Antalya Valisi Alaaddin Yüksel ve Finike Belediye Baskani Nail Dülgeroğlu bulunuyordu. Basın toplantısının soru cevap bölümünde Belediye Başkanı Dülgeroğlu'nun konuşmasından sonra Adrasan gönüllüleri olarak söz isteyerek Adrasan nin sorunlarını, yaşanan kıyı yağmacılığını, belediyenin mafyalaştığını ve sorunu dile getiren Adrasan gönüllülerini ve gazetecileri küfür ve tehditler ile ezmeye çalıştığını herkesin huzurunda dile getirdik. Antalya Valisi sorunu bildiğini ve Adrasanin sorunları ile bundan sonra yakından ilgileneceğini ve bunun için özel bir heyet kuracağı sözünü verdi… Adrasan gönüllüleri olarak Valimizin bu sözünün takipçisi olacağız ve Adrasandaki kıyı kenar çizgisi içinde kalan tüm ama tüm kacak yapılar yıkılana kadar, Adrasan çağdaş bir turizm kenti olana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Not Baskı ve tehditlerden çekinen mağdurlar için bir E-Mail adresi açtık. Dile getirmek istediğiniz sorunları , veya çözüm önerilerinizi…. adrasangonulluleri@hotmail.de Mail adresine gönderebilirsiniz.
N.Sariyildiz
03.09.2009
Mustafa Kurt sahte rumuzuyla giren muhterem !! İT ÜRÜYECEK AMA SİZİN KERVANINIZ YÜRÜMEYECEK BU BİR İKİNCİSİ DE A.K.P Adıyla insanları ezemeyeceksin. Bu ülkeyi senin gibi kaçak güreşen yağmacılara da yedirmeyeceğiz...
Mehmet çiller
03.09.2009
ezile ezile yola gelmeyi öğrenecekler. Birgün herkes AK partili olacak...
mustafa kurt
03.09.2009
Belediye Başkanı Sayın Akkulak ATICI1 ve ATICI 2 otellerini 28.01.2008 tarih ve 01.05-06 Kumluca Kaymakamlığına yazdığı yazıda bakin nasıl da savunuyor……………. ATICI 1 ve ATICI2 isimli oteller Beldemiz Kıyı kenar çizgisi çizilmeden önce Köy Tüzel Kişiliği zamanında yapılmış isletmelerdir. 1991 yılında çizilen kıyı kenar çizgisinde mülkiyet sahibi olan bu kişiler 1994 yılında yeniden düzenlenen kıyı kenar çizgisi ile mülkiyetlerini kaybetmişlerdir. Sahsımın ve belediyenin bu konuda hiçbir sorumluluğu yoktur. Ayrıca Adarsan a gelerek kendisini yatırımcı olarak tanıtan mafya ve çete ile mücadele etmekteyiz. Gerçek yatırımcılar Adrasan a gelip imarlı mülkiyetlerine yatırım yapabilirler………… YORUMUMUZ. Neden ATICI lari koruyorsun? Neden bu hukuksuzluğa göz yumuyorsun? Neden bazılarının üzerine karabasan gibi çökerken bazılarını görmezden gelerek ihya ediyorsun. Allahtan korkmaz kuldan utanmaz mısın? Mafya ve çeteler ile mücadele ettiğini söylüyorsun. Belediye başkanı olarak ATICI lar ile çete kurmuşsun ve Adrasan i talan ediyorsun, yağmalatıyorsun….
Deniz Sezgin
02.09.2009
Adrasan Sahilden bizzat belediyenin kamyonları ve kepçeleri yardımı ile sürekli kum alınıyor.Üç kere jandarmaya şikayet ettim jandarma geldi ama sonuç sıfır derenin olduğu tarafta resmen çukur oluştu.Büyük rezillik. Bu gidişe bir dur diyelim. Duyarlı olalım.. Bu bir cevre katliamidir.
Müjdar Ülker
01.09.2009
ADRASAN'ı yağmalayıp rant koyu haline getiren grup, yazar Erdoğan kahya'ya sanal isimle küfretmiş!!Beyler korkunun ecele faydası yok. Adrasan meselesi artık halka maloldu. Dün Antalya valiliğine dilekçemi verdim. Sırada içişleri, turizm bakanlıkları ve cumhurbaşkanlığı denetleme kurulu var. Arkadaşlar katılırlarsa basın toplantısıda düşünüyorum.. Yani küfür ve tehditleriniz bizi kamçılıyor.. Sayın Kahya'ya gelince,Türkiye gazeteciler derneği genel sekreteri olup, 15 senede Antalya gazeteciler cemiyeti başkanı idi. Zamanında Hürriyet ve Sabah ın temsilçiliklerini yapmış bir kişi olarak mal varlığı oturacak bir dairesi ve 1993 model arabasını vererek üzerine kredi kullandığı bir de opel arabası vardır. Yani sizler gibi tüyü bitmemiş yetim haklarına ve çocuklarımıza bırakacağımız doğa güzelliklerine saldırmamıştır ..Korkusuz ve adam gibi adamdır beyler ... Saygılarımla.
Mehmet çiller
01.09.2009
Neden böyle ayip seyler yaziyorlar anlayamiyorum. Iddalara cevap verin yeter. neden küfür ediyorsunuz ki. seviyesizler, terbiyesizler.... insan igreniyor böylerlerinden.. memleket hasreti icimi yakiyor ama tugrul adigüzel takma adi ile yazanlar gibi insanlari düsündükce iyiki onlardan uzagim diye seviniyorum. iyi günler dilerim ugur sahin
Ugur Sahin, Paris, Fransa
31.08.2009
sayın erdoğan kahya bu yazıları ne kadar para karşılığı yada kaç hafta sonunu bedava getiririm düşüncesiyle yardakçılığını yaptığınız insanlar için yazdığınızı türkçe okuyamayan birisi bile anlar.
Yazarın notu: Adınızın bu olmadığına eminim çünkü mail adresiniz sahte. Tuğrul Adıgüzel beyefendi, yorumunun bundan sonraki bölümünde hayatımın en güzel varlığı muhterem anneme küfretmiş, o satırları çıkarmak zorunda kaldım okurlarımdan özür dilerim.
tuğrul adığüzel
31.08.2009
SORUNLARI ÇÖZÜLMÜŞ SORUNSUZ ADRASAN! Her türlü alt yapısı yemyeşil gezi parkları, görkemli ve cazibeli cadde ve sokakları, çocuklar için oyuncak parkları, OKUYUCULAR İÇİN KÜTÜPHANESİ, sahili tertemiz, yağmalanarak kıyı kenara yapılan otellerin, atık suların, ormanların içindeki derelere boşaltılmıyor. Örnek imar planlarıyla örnek bir yöre ADRASAN! VELEVKİ bunlar asılsızdır size ne? Ateş olsa da duman çıkmaz mühim olan onun yöntemini bilmek gereklidir. ALT YAPISI olmasa da boru döşemeyi başkanımız çok iyi biliyor. Örneğin su borusunu döşediği gibi! Belediye başkanı susmuyor ki konuşuyor, talan yaptırmıyor, yasa ve hukuka çok saygılı etkili ve yetkili makamlardan yapılması istenen yazılar gelse harfiyen yerine getirir. Hukuka saygılı açılımlarla nasıl deniz feneri unutulmaya çalışıyorsa da bu da unutulur. Yaşasın Antalya Valisi, yaşasın Adrasan Koyu. Teşekkürler.
b. yorulmaz
30.08.2009
SAYIN ERDOĞAN KAHYA DURMAK YOK YAĞMALAMAYA, TALANA DÖRT DÖRTLÜK BORU DÖŞEMEYE DEVAM…
TÜRKAN YILMAZ
30.08.2009
ne boş beleş adamlarsınız yaa hepiniz yorum yapanlar! İt ürür kervan yürür..
mustafa kurt
30.08.2009
Ílk önce bu çok hassas ve çok önemli konuda bizlere köşenizde özgürce tartışma ve haberleşme imkani sunduğunuz için, Siz sayın Erdoğan Kahya beye çevre dostu sade bir vatandaş olarak sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Bendeniz son 10-15 yıldır tatillerimi doğal güzelliğine hayran olduğum, cennetten bir parça olarak telakki ettiğim, Adrasan'da geçirmis olan Adrasan sevdalısı bir insanım. Bu süre zarfında neyazık ki Dünyalar harikası Adrasan'daki doğal kıyıma ve degerli milletimizin ortak servetinin nasıl bazı gözü paradan başka bir şey görmeyen rant guruplarınca talan edildiğine tanık oldum. Sayın Adrasan çevre gönüllülerinin, "Daha güzel Adrasan, Daha güzel bir dünya" sloganı ile başlattıklari medeni girişimlerini gönülden destekliyor, her parçasi için nice şehit verdigimiz vatan toprağina karşı gösterdikleri duyarlı davranıştan dolayı onları candan kutluyorum. Maalesef içinde bulundugumuz 21.Yüzyılda, Adrasan gibi eşsiz güzellikteki beldemizin insanlıga sunduğu nimetler bazı uyanık, kanun tanımaz, aç gözlü çıkar gurupları tarafından illegal olarak rant kaynagına dönüştürülmüştür. Devletin ve milletin malı olan Hazine arazileri ve deniz kıyıları işgal edilmiş, kısacası Adrasan tabi limanının doğal güzellikleri kendilerine hukuksuzluğu kural edinmiş bu rant gurupları tarafından insafsızca katledilmiş ve böylelikle çarpık yapılaşma ile birlikte bu yörede gecekondu turizmine geçilmistir. Maalesef bu durum Adrasan beldesinin insanı derinden yaralayan hazin öyküsüdür. Bu işgalde ve doğa katliamında kamu ve yerel yönetimlerin büyük ihmallerin bulundugu ve hatta düzensiz gecekondu turizmini desteklediği belde halkında oluşan yaygın kanıdır. Beni burada en çok rahatsız eden ve üzen olay, bu bölgede devleti temsil eden organların olaya duyarsız ve seyirci kalmaları ve özellikle yerel yönetimin bu çarpık gecekondu turizminin sürdürülmesine destek olmasıdır. Benim yetkililerden ricam bu eksikliğin giderilmesi için gerekli önlemleri almaları ve Adrasan koyunu terk edilen yok oluş yolculuğundan alı koymalarıdır. Unutmayalım ki sadece bir tane Adrasan var. Saygılarımla
Hayri Akbaba
30.08.2009
Adrasanı senede bir olsa da ziyaret edenlerdeniz . Sayın Mehmet Çiller ve Adrasan gönüllülerini destekliyoruz. Mücadelenizde yüreklerimiz sizlerle .
Mahmut erdoğmuş
30.08.2009
Sayin Erdogan Kahya, Adrasan gönüllüleri olarak yazdığımız mektubun bu kadar ilgi ve destek görmesinden dolayı çok mutluyuz. Köseniz de ayırıp bu konuya yer verdiğiniz ve bu tartışma platformunu yarattığınızdan dolayı size teşekkür ederiz. Adrasan Meselesi alev aldı diye yazmışsınız. Güzel Türkçemizde ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye bir atasözü var ama bu konu onun da astı. Artik bunun üstü örtülemez. Buradan da geriye dönüş yok. Konunun özünden uzaklaşıldığı, kişiselleştirildiği, hilelendigi için tartışmalara burada müdahale kararı aldık. Su ana kadar susmamız sadece bizim müdahale etmeden kamuoyunun oluşması ve fikrini özgürce söylemesi içindi. Su ana kadar takip ettiğimiz kadarı ile sitenize günde altmış kişiden fazla okuyucu giriyor ve olup biteni okuyor. Olabilir ya bizim de bir çıkar grubu, rant grubu olduğumuz algılanabilirdi.. Fakat biz ismimizden de anlaşılacağı gibi sadece Adrasan'in çıkarlarına hizmet ederiz ve Adrasan'in hakkettigi gibi kacak yapılardan arinmiş, imarli ve düzenli, rant olmayan, pis kokmayan güçlü bir turizm Beldesi olmasını istiyoruz. Kişisel hiçbir çıkarımız yok bundan, Partiler üstüyüz ve B partisi gelse de yapılan yanlışlara ayni şekilde karşı çıkarız. fakat su anda AKP li Sayin Akkulak partisinin de adini kötüye kullanarak yağmalanmaya ve rant yaratılmasına hizmet ediyor. Yorumlardan da anlaşılacağı gibi hiç kimse su ana kadar Adrasanda yağmalama falan yok her şey dört dörtlük, bunlar yalan söylüyorlar, iftira atiyorlar diyemedi. Diyemezler de. Yok Belediye başkanı ne kadar basarili imiş, İsçinin sigorta borcunu ödemiş, kıyı kenara kaldırım tası döşemiş tozdan kurtarmis milleti, bir daha seçilirse oy vereceklermiş, hatta bir tanesi ismini bile değiştirecekmiş. Bu kadarına da pes. Konu bunlar değil ki. Konu Adrasan'in kıyı kenar çizgisi yağmalanıyor mu yağmalanmıyor mu? Yağmalanıyor ise bunu kim yapıyor ve kim engel olmuyor. Buralardan kimler nemalanıyor? Hepsi bu. Bilindiği gibi bir demokrasinin dört tane ayağı vardir. Bunlar Yasama, yargi ve yürütme'dir. Yasamız var. Mevcut kanunlara göre kıyı kenar çizgisi içerisinde hiçbir yapılaşmaya müsaade edilmemektedir. Yargının yıkım kararlarını daha evvel kösenizde karar numarası vererek yayınladınız. Adrasandaki kacak yapılar hakkında yıkım kararı var, fakat Yürütme yargının emirlerine uymamakta ve görevini kötüye kullanmaktadır. Bizler size burada Yürütmeden sorumlu kişileri yani Belediyeyi ve Devleti temsil eden Vali'yi şikayet ettik. Simdi dikkatli okuyucular demokrasinin dördüncü ayağını, yani kuvvetler ayrılığının dördüncü kuvvetini soracaklar. O da MEDYA gücüdür. Yasama, Yürütme ve Yargı üçlüsü çalışmıyorsa demokrasi tıkanmış demektir ve onu ancak Meydanin gücüyle tekrar isler haline getirirsiniz. Bu kadar olayın felsefik yorumlanmasından sonra işin özüne maddeler halinde gelelim. 1-Kişisel bir hesabimiz yok. Bizler Adrasan gönüllüsü olarak sadece Adrasan´da kanunların neden uygulanmadığını soruyoruz. Neden buralar bazı çıkar cetelerinin rant merkezi haline çevrildiği soruyoruz. Vatandaş olarak bunları medyada sorma hakkimiz yok mu? 2-Arif arkadaşımız grubumuzdan ayrılmamıştır. İsmi kullanılmaktadır. Kendisi de bir adrasan gönüllüsü olup Adrasan'da olan bitenden rahatsızdır. Siteden ondan engelli diye bahsetmişler ve o da biraz alınmış.. 3-Mehmet Ciller kardeşimizin desteği için teşekkür ederiz. Kendisi iyi niyeti ile bizlere yardımcı oluyor. Bu olayları anlaşılan daha evvel yaşamış ve başından nahoş tecrübeler geçmiş. Mehmet bey hepimiz biraz sakin olalım ve işin özüne yoğunlaşalım. Duygularımız ile değil de mantığımız ile hareket edip bu problemi çözmeye çalışalım. Sizinle de vakti geldiğinde bağlantıya geçecek ve desteğinizi isteyeceğiz. Hiç endişe etme Mehmet kardeş. Üzerimize ölü toprağı falan da serpilmedi çok şükür. Bizim Yasama yargı yürütme gücümüz yok ama medya gücümüz var.. Senin desteğine her zaman ihtiyacımız olacak. Valilik ve Turzim Bakanligi aracılığı ile girişimlerimiz sürmektedir. Sadece bizi izle ve desteğini şimdiye kadar olduğu gibi bizden esirgeme lütfen. 4-Mimar Gökhan Demir beyefendinin yazısında bahsettiği Mustafa Kurt ve Hasan Tiryaki sanal kişilerdir. Bu isimler Adrasan yağmacılarının çıkarlarını sahte isimler ile gündeme taşımakta fakat konunun özüne yani kıyı kenar yağmacılığına hiç bir söz söyleyememektedirler. Adrasanin sorunu kıyı kenar yağmacılığına göz yumulması ve bunun normalleştirilmesidir. Bunu öncüsü de Belediye Başkanıdır. 5-ATICI Grubunun yazısına en güzel cevabi bizim de tanımadığımız Sayin Cenan Bayar'dan gelmiştir. Bunlara birilerinin dur demesi gerekiyor. 6-Belediye Meclis üyesi olarak yorum yazan kardeşimizin tehditlerine gelince. Sayin Kahya Siz gerci gereken cevabi yazmışsınız ama yine de birkaç kelam biz de edelim izninizle. Bak Efendi, sen artik at koşturduğun o belediye meclisinde değilsin. Olayı neden saptırıp gerçeklerin ortaya çıkmasını engelliyorsun. Baskılarla, tehditlerlerle, zorbalıkla, bazı kişileri susturabilirsin ama bizi değil. Sert kayaya çarptınız bu kez. Her şeyin hesabini vereceksiniz Saygılarımla N.Sarıyıldız
N.Sarıyıldız
30.08.2009
ben çavuşköy belediye meclis üyesiyim günlerden beri yapılan yorumları okuyorum herkes bir taraf olmuş gidiyor yorum yapan isimler ve adrasanda yaşanan olayları öğrenmek isteyen varsa telefon numaram 05327689829 cesareti olan varsa adını doğru yazar ve yanına tc numarası ile telefonun yazsın doğruları söylüyorsan kimseden korkmayacaksın
Yazarın notu:
Sayın Gürsoy; amacımız kavga etmek ya da erkeklik gösterisi değil. Siz Meclis üyesi olarak lütfen eleştirilere ve iddialara yanıt verin. Ya da hiç sesi soluğu çıkmayan iddiaların hedefi sayın Belediye Başkanı cevap hakkını kullansın. Mesela Adrasan yağmalanıyor mu? Adrasan'da hukuksuzluk mu hakim? Niçin böyle kavgacı bir yapı sergiliyorsunuz, doğruları siz söyleyin. yorum yapanlar, daha doğrusu kamuoyu bunu bekliyor. Saygılarımla
Erdogan Kahya
gürsoy yılmaz
29.08.2009
Sayın Mehmet Çiller i birde tehdit ettiyseniz yandınız yağmacı grup ve yandaşları !!. Çevreciler ve seni tanıyanlar olarak arkandayız ...
Baran aydın
29.08.2009
Sayın Kahya, zannedersem tehditler bana.!! Kimse O tehdit edenler ben Antalya'da eski otogarın karşısında 3 . kattayım. Telefonumda yorumlarımda var. Hatat cep tlf 0 5335004666. Tehdit eden ne idüğü belirsiz kişi, artık bu saatten sonra Adrasan gönüllüleri olarak çıkıpta geri kaçanlar yok senin karşında. Ben varım. Ve Finikede olduğu gibi mücadeleye hazırım . ... Saygılarmla ...
Mehmet çiller
28.08.2009