YAŞAMIN İÇİNDEN

Adana’nın Harika Çocuğu Suna Kan

Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası (Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası) üyelerinden, keman sanatçısı Nuri Kan’ın kızıdır, Adana doğumlu Suna Kan. ( 21 Ekim 1936 )

Cumhuriyet döneminin; ilk kuşak keman virtüözlerinden biri olarak isim yapacağı yolculuğuna, babasından ilk keman derslerini alarak, beş yaşında başlar.

Ankara Devlet Konservatuvarı sınavını kazanarak, İzzet Albayrak, Walter Gerhard ve Lico Amar ile eğitimini sürdürür.

Ankara Devlet Konservatuvarı konser salonunda seslendirdiği Mozart’ın 5. Konçertosu ile ilk resitalini verir. ( 18 Nisan 1946 )

Yıllar sonra, en sevdiği sanatçı olarak vurguladığı Mozart hayranlığını; “Anlatım gücü, müziği bana hayatı, sevgiyi, hoşgörüyü ve dünyadaki güzellikler ifade ediyor. ” diyerek açıklayacaktır.

Bu resitaldeki başarısıyla “Harika Çocuk” kabul edilerek, yurt dışında eğitim alması gerektiği gündeme gelir.

  Piyano çalan bir harika çocuk daha vardır ve ikisi adına bir yasa çıkarılır. ( 1948 )

 “İdil Biret-Suna Kan’ın Yabancı Memleketlere Müzik Tahsiline Gönderilmesine Dair Kanun” ( Harika Çocuk Yasası).

Harika Çocuk Suna Kan, bu yasa kapsamında öğrenim görmek üzere; önce Roma’ya, öğretmeninin ölümüyle kısa süren bu eğitimden sonra da; Paris’e gider.

O dönemin Avrupa’daki en güçlü eğitim kurumu olan Paris Konservatuvarı’nda, Gabriel Bouillon ile çalışır ve okulu birincilikle bitirir. ( 1952 )

Ancak bir sorunu vardır Suna Kan’ın! İyi bir kemanı olmadığı için konserlerini keman kiralayarak gerçekleştirmektedir. Bunu öğrenen ve adının açıklanmasını istemeyen bir müziksever, Türkiye’den 1752 Nicolas Gagliano yapımı keman gönderir. İyi bir kemana kavuşmuştur artık.

Aynı öğretmenle, okul bittikten sonra da repertuvar çalışmalarını sürdürür ve uluslararası yarışmalara katılır;

Cenevre Uluslararası Yarışması birincilik, (1954)

Viotti Uluslararası Yarışması birincilik, (1955)

Münih Uluslararası Yarışması ikincilik, (1956)

M.Long-Thibaud Uluslar arası Yarışması, Paris Kenti Ödülü ( 1957 ) gibi ödüller alır.

Ödüllerle yurda döner ve uzun yıllar görev yapacağı, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası solist sanatçılığına atanır. ( 1957 )

Orkestra sanatçılığının yanı sıra, Türkiye’nin ilk konser piyanisti Ferhunde Erkin ile kurduğu, keman-piyano ikilisi olarak; yurt içi ve yurt dışında konserler, resitaller verirler.

Daha sonra; Gülay Uğurata ile ikili oluşturarak; 29 yıl, yurt içinde ve yurt dışındaki Türkiye’yi tanıtım konserlerini birlikte yürütürler.

Viyola sanatçısı eşi Faruk Güvenç ve orkestra şefi Gürer Aykal ile Ankara Oda Orkestrası’nı kurarlar. ( 1970 )

1977-1986 yıllarında, kurucuları arasında bulunduğu Ankara Oda Orkestrası’nda başkemancı ve solist sanatçı olarak yer alır. Orkestra ile yurt içinde ve yurt dışında 100 den çok konser verir, plaklar yaparlar.

Çağdaş keman edebiyatına ve Türk bestecilerin yapıtlarına programlarında yer vermeyi ilke edinir, bestelerini, unutulmaz yorumuyla, sanatsever dinleyicilerin beğenisine sunar.

Necil Kazım Akses’in; Keman Konçertosu’nun ilk çalınışını gerçekleştirir.

 Ulvi Cemal Erkin’in; Keman Konçertosu’nun en iyi yorumcularından biri olarak kabul edilir

Geniş repertuvarıyla, Türk sanatına katkısı ve üstün hizmetleri nedeniyle Devlet Sanatçısı unvanıyla onurlandırılır. ( 1971 )

 Cemal Reşit Rey, Suna Kan için “ Andante ve Allegro” adlı bir beste yapar.( 1975 )

Sevda-Cenap And Müzik Vakfı Onur Altın Madalyası ile ödüllendirilir. ( 1996 )

Dünyanın seçkin orkestra, sayılı şef ve ünlü solistleriyle sahne alır.

  Londra Senfoni, Los Angeles Filarmoni,  Moskova Senfoni, Fransız Ulusal Radyo Senfoni Orkestrası vb.  

 Walter Susskind, Zubin Mehta, Hans Rosbaund, Gotthold Lessing, Louis Fremaux vb. şefler.

 Yehudi Menuhin, Andre Navarra, Pierre Fournier vb. solist sanatçılarla ikili konçertolar çalarak ustalığını kanıtlar. Ünlü keman virtüözleri arasındaki yerini alır.

İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İsviçre, Belçika, Hollanda, Norveç, Rusya, Çin, Japonya, Kanada, Amerika ve Güney Amerika gibi birçok ülkede verdiği konser ve resitallerle Türkiye’yi tanıtır, sanat elçisimiz olur.

Ankara Devlet Konservatuvarlılar Derneği tarafından düzenlenen “ Suna Kan Uluslar arası Keman Yarışması” ile adı yaşatılmakta, genç sanatçılara ufuk açmaktadır.( 2017 )

 “Kemanın kutusunu şimdilik, bu dünyadan gidinceye kadar kapattım. Müzikle ilişkim şu anda kafamda, gönlümde.”der. Parmaklarındaki sağlık sorunları nedeniyle uzun bir süre konser veremediği ve bıraktığı müzik için. (2017)

“ Her eserde bir yürek arıyorum. ” dediği kemanının sesi susmayacak, armağan ettiği genç sanatçı Berfin Aksu’nun elinde yaşam bulacak, ezgiler kulaklarımızda dans edecek…

Yaşamının en acı gününde, kocasının ölüm haberini aldıktan sonra bile; “ Sanatçı iyi ve kötü günde işini yapmaya çalışır. ” diyerek sahneye çıkıp gözyaşları içinde konserini veren büyük bir sanatçıdır Suna Kan. ( 22 Nisan 2006 )

 Bu yıl kutladığımız 85. yaş gününde, Ankara’da kalmakta olduğu yaşlılar evinde dostlarıyla birlikteydi…

 Ünlü Türk virtüözü, kemanın büyülü sesi Suna Kan; sağlıkla nice yıllara…

Yayın Tarihi
25.10.2021
Bu makale 1129 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!