YAŞAMIN İÇİNDEN

Güzellikler Yazan, Sevgi Dokuyan Öğretmenim

Yıllaaar yıllar öncesine bakıyorum gözlerim buğulu…

 Acısı tatlısıyla, hüznü mutluluğuyla, bir iç yolculuğu yapıyorum geçmişe doğru. Uzaktaaaan çok uzaktan. Başaramadıklarımın pişmanlığını, başarılarımın mutluluğunu duyumsuyorum yine… Yitirdiklerimin acısını, sevdiklerimin buruk, kopkoyu özlemini yaşıyorum… Anılarımın arasında dolaşıyorum...

Dolaşırken bir okula çıkıyor yolum! İlk okulu yeni bitirmiş, sessiz bir kız çocuğunun sınav kazanıp, okula yeni başladığı günlerdeyim. Kısacık saçı, incecik, kırılgan dal duruşu, gülümseyerek bakan gözleriyle bir kız çocuğu var karşımda…

Sonra mı? Sonra, hiç unutamadığım bir öğretmenimle karşılaşıyorum. Unutulmayan hep anılarımda yaşayan bir can öğretmenimle. Oysa; yarım yüzyılı çoktan geçti görüşmeyeli...

Hasanoğlan’da, öğretmen okulu birinci sınıftayım. Yeni geldik evlerimizden, okuldaki ilk haftamız.

Ailemden uzak, yalnız yaşamanın yollarını arıyor, dersleri tanımaya ve ısınmaya çalışıyorum. Her bir öğretmenle, dersi ya seviyor ya da… “Dersi sevmesem de çalışmak zorundayım.” diyorum.

Bugün, ilk iki saat Türkçe dersimiz var. Öğretmeni merakla bekliyoruz... Yüreğim pır pır heyecandan. İlkokulda da Türkçe dersini severdim. Babamın aldığı Ulus gazetesini, anlar anlamaz okurdum her gün. O’da sınav yapardı okuduklarımla ilgili. İlk okuma heyecanımdı bu günlük gazete. Acaba öğretmen sorar mıydı önceki okuduklarımızı? Atatürk’ün de yazı yazdığı söylenen Ulus gazetesini, babamın bana anlattığı gibi gururla anlatabilir miydim sınıfta?..

Kendi kendime konuşurken; uzun boylu, siyah takım elbiseli, yakışıklı, genç bir öğretmen giriyor sınıfa. Türkçe öğretmenimiz... Kendisini tanıttı arı Türkçesi, güzel konuşmasıyla sözü uzatmadan.

Ders boyu süren; tanışmalı sınıf yoklamasını yaparken, tek tek konuşturmuş, bizimle, ailemizle ilgilenmişti güleç yüzüyle. Neler okuduğumuzu sormuş; ders kitabı dışında okuma olanağı bulamayan arkadaşlarımızı da yargılamadan, kınamadan dinlemişti; sakin duruşuyla.

 İlk dersimizde; İstanbul Erkek Öğretmen Okulu son sınıfta okurken, okulu bırakıp Kurtuluş Savaşı’na katılmak için Ankara’ya gelen; vatan sevgisi, ayrılık, gurbet gibi konuları işleyen şiirleriyle tanınan Kemalettin Kamu adlı şairi öğrenmiştik. ‘’Gurbet Şairi’’ diye de anılıyordu.

GURBET

Gurbet o kadar acı

Ki, ne varsa içimde,

Hepsi bana yabancı,

Hepsi başka biçimde.

…………..

Ben gurbette değilim,

Gurbet benim içimde.

Şairden; yumuşacık sesiyle okuduğu, kendimizden bir şeyler bulduğumuz bu örnekle, yüreklerimizde şiir ateşi yakarak bitirmişti dersi öğretmenimiz.

Zamanın nasıl geçtiğini anlayamamış; “İşte benim örnek öğretmenim!’’ demiştik. Tüm sınıf mutluyduk.

‘’Öğretmen, bir sanatçı gibi, işine büyük bir tutkuyla âşık olmalıdır.’’ diyen ünlü yazar Anton ÇEHOV’un sözünü doğruluyordu öğretmenimiz...

 Artık özlemle bekler olmuştum Türkçe dersini. ’’Öğretmenimiz, şiirler okusun; yeni ozanları, yazarları tanıtıp, kitaplar önersin.’’ diye.  

Derste neler öğrenmiyorduk ki!..

Saygı, sevgi, ince duygululuk, dostluk, sanatseverlik, bilimsel düşünerek var olma bilinci… Tüm bunlar için de okumak gerektiği. Sınıf ve okul kitaplıklarından aldığımız kitaplar yetmiyor, Varlık ve Türk Dili gibi dergilere aboneliğimiz yetmiyor, Varlık Yayınlarından belli aralıklarla kendimize ait kitaplar istiyorduk. Açtık kitaplara. Sınıfta, bahçede, yemekhanede, yatakhanede her yerde doyumsuzca okuyorduk. Düşünüyor, okuduğumuz kitapları tartışıyorduk sınıfta… Bizi gururla izleyen öğretmenimiz mutluydu. 

 ‘’ Öğretmenler; öğrencilerinize bir şey öğretmeyin, onların düşünmelerini sağlayın…’’ diyen

 SOKRAT’ı düşünüyordu belki!..

Okuduklarımızı değerlendiriyor, yazmaya özendiriyor, yazdıklarımızı da duvar gazetemizde yayınlıyordu. Gazetemizin adı mı?    

’ÖZDÜŞÜN’’

‘’Düşünüyorum öyleyse varım.’’ Descartes

Gazete başlığının altında yazılı, anlamlı bu sözü de gazetenin amacını belirliyordu.

                                                                    ***

Tüm öğrenciliğimiz boyunca birçok öğretmenimizi tanır, öğretisinden geçeriz. Oysa; yüreğimizde yer edenleri, iz bırakanları anımsarız. Görüşmesek de unutamayız, örnek aldığımız, benzemeye çalıştığımız bu öğretmenlerimizi.

Tanıtmak öyle zor ki saygıdeğer öğretmenimi… Hep bir şeyler eksik kalıyor. Ancak; koooooocaman bir teşekkür borcum var:

TÜRKÇEYİ çok güzel konuşup sevdirdiği için;

Duyumsayarak okuduğu şiirlerle, şiir sevdalısı yaptığı için;

Şiir, öykü yarışmaları düzenleyip yazmaya yönlendirdiği için;

Sınıfta, okulda, gazete çıkartıp; yazılarımızı gazetede okumanın çocukça gururunu yaşattığı için;

Okumanın; her kitapla, yeni bir dünyada yaşamanın sevincini tattırdığı için;

Ayda bir kez; tiyatro salonunda tüm okul öğrencilerine, okuduğumuz bir kitabı tanıtmamıza, toplum karşısında konuşma rahatlığı kazanmamıza fırsat tanıdığı için;

“Sevgiyle doluysa yüreğiniz, içten bakıyorsa gözleriniz; öğretmenlikte başarılı olunur.” Gerçek örneğini görmemize olanak sağladığı için;

Köylere geziye götürüp; köy çocuklarının gözlerindeki, bizler gibi öğretmen olabilme isteğini, okuma kıvılcımını gösterdiği için;

Aklın, biliminin, özgür düşünmenin, özgürlükçü olmanın üstünlüğünü kavrattığı için;

Atatürk’e; ilke ve devrimlerine inanan, savunan, yurtsever bir gençlik yetiştirdiği için;

Bu yaşımda yazabileceğime inandırarak, yüreklendirdiği için;

Sonsuz teşekkürler öğretmenime.

            ‘’bir gün gelir

           gelir bir gün

            gönüllerde yaşarım ben’’ diyorsunuz ya bir şiirinizde!

Hep gönlümde yaşadınız, her zaman esin verdiniz unutulmaz öğretmenim.

Yazılarıyla; öğretmeye, düşündürmeye, sorgulatmaya, aydınlatmaya devam eden öğretmenimi, elli beş yıl sonra yeniden bulmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Kim mi?

Bir eğitimci, yazar, şair HÜSEYİN ERKAN.

Ailenizle, sevdiklerinizle nice sağlıklı yıllar diliyorum sevgili öğretmenim.

Sımsıcak duyarlılıkla, güzellikler yazan, sevgi dokuyan kaleminiz hiç susmasın…

Öğretmenler gününüz kutlu olsun!

Dostluk, sevgi ve saygılarımla… 

Yayın Tarihi
23.11.2022
Bu makale 553 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!