ATATÜRK’ÜN SOFRASI
(XI)
YENİ YIL ARMAĞANI
“Efendiler, sosyal hayatın kökeni, aile hayatıdır. Aile, açıklamaya gerek yoktur ki, kadın ve erkekten oluşur.” Atatürk
Atatürk’ün özel yaşamına ışık tutmayı sürdürüyoruz bu yazımızda da.
Atatürk yeni yıl kutlamalarına katılır mıydı acaba? Özel günlerdeki akşam sofralarında kimlerle birlikte olurdu? Eğlenceyi sever miydi? Yeni yıla nerede girerdi?..
Atatürk; halkın arasında olmayı çok sever. Hiçbir zaman gizlenmeden, halkıyla birlikte eğlenmekten de büyük keyif alır.
“Atatürk, halk ile kalabalık içinde yaşamak meraklısı idi. Halkın eğlendiğini görmekten mutlu olurdu.” der; sıklıkla en yakınında olan gazetecilerden Falih Rıfkı Atay.
Kadınların; tarlada, fabrikada… her yerde erkeklerle yan yana çalıştığı gerçeğini biliyoruz.
Atatürk; çağdaşlaşmak, uygar bir toplum olabilmek için kadın erkek eşitliğinin vazgeçilmezliğini de her ortamda vurgular. Cumhuriyet ve çağdaşlaşmayla özgürleşmesinden sonra ise salonlarda, sosyal yaşamda yer almasını, birlikte eğlenilmesini önemser.
Yeni yıla için düzenlenen yemek davetlerine, kutlamalarına da katılır elbette.
Ömrü cephede geçmiş Atatürk, Cumhuriyet’in ilanından sonra ilk kez 1924 Yılında Latife Hanım ile birlikte İzmir’e giderken trende yeni yılı kutlarlar.
Sonraki yıllarda ise genellikle yılbaşlarını, arkadaşları ve çok sevdiği halk ile kutlayarak yeni yıla girer.
Atatürk’ ün yeni yıl kutladığı bir akşamda yaşananları birlikte öğrenelim.
31. 12. 1932 Cumhuriyet’in 10. Yılında Ankara Palas’ ta Kızılay yararına düzenlenen yılbaşı balosundayız.
Atatürk’ün onurlandırdığı bu yılbaşı akşamında; müzik eşliğinde yemekler yenilir, dans edilir. Gece yarısı olup da yeni yıla girildikten hemen sonra, baloda bulunan Millî Eğitim Bakanı Reşit Galip bir konuşma yapar:
“Hanımlar ve Beyler… Yeni yıla girmiş bulunuyoruz… Bu dakikada herkes sevdiklerini memnun etmek, onlara en değerli armağanları vermekle meşgul. Ben de izninizle Büyük Başkanımıza naçiz olmakla beraber, kendilerini çok sevindireceğini bildiğim bir armağan sunuyorum. Bu armağan, geçen yıl içinde Ankara’da toplanan Tarih Kurultayı Tutanakları ve İstanbul’da toplanan Dil Kurultayı’nın Kararları ile ilgilidir:
-Birinci Türk Tarih Kongresi Zabıtları,
-Dil Kurultayı Kararları,
-Söz Derleme Kılavuzu”
Kitaplar, okumayı seven, hiçbir zaman pahalı armağanlardan hoşlanmayan Atatürk’ü çok mutlu eder. Çünkü en büyük mesele olarak gördüğü dil ve tarih ile ilgilidir bu kitaplar.
Armağan kitaplar için bir teşekkür konuşması yapar:
“Bu anda duyduğum mutluluk büyüktür. Değerli Millî Eğitim Bakanımızın bu armağanından dolayı kendisine teşekkür ederim. Kendisinden ve diğer bakanlarımızdan her an böyle armağanlar beklerim. Bakan Bey’in değersiz dediği bu armağan gerçekte çok değerlidir. Bu değerin herkes tarafından daha iyi anlaşılması için bu kitaptan bir sayfa okumalarını Bakan Bey’den rica ediyorum.”
Atatürk’ün bu sözleri çok alkışlanır. Bunun üzerine Reşit Galip Bey; Tarih Kongresi Zabıtları kitabından herhangi bir sayfa açarak, ‘Hepinizin kısmetine’ der ve okumaya başlar:
“Kafasını ve vicdanını, en son yükselme alevleriyle güneşlendirmeye karar vermiş olan, bugünün Türk çocukları, biliyor ve bildirecektir ki onlar dört yüz çadırlı bir aşiretten değil, on binlerce yıllık, hür, uygar olan, yüksek bir ırktan gelen, yüksek yetenekli bir millettir.
Bir de şunu iyi bilmek gerekir ki eski Etilerimiz, atalarımız, bugünkü yurdumuzun ilk ve otoktan (yerli halk-y.n) yerleşenleri ve sahibi olmuşlardır. Burasını binlerce yıl önce anayurdun yerine öz yurt yapmışlardır. Türklüğün merkezini Altaylardan Anadolu-Trakya’ya getirmişlerdir. Türk Cumhuriyeti’nin sarsılmaz temelleri bu öz yurdun çökmez kayalarındadır. Bu kutsal yurdun öz mirasçısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yılmaz koruyucusu o büyük, yüksek, soylu Türk kavminin bu günkü genç ve dinç çocuklarıdır, biziz.” diyerek sözlerini bitirir. Ve dakikalarca alkışlanır.
“Kitapsız yaşamak; kör, sağır, dilsiz yaşamaktır.” Atatürk
Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılını kutlayacağımız 2023’de; Atatürk’ün sıklıkla vurguladığı ilkelerinden olan Yurtta Barış, Dünyada Barış’ın gerçekleşmesi dileğiyle…
Atatürk’le, bilimle, sanatla, kitaplarla kalın.
Nice yıllara…
Fazilet ÖZKAN POR