Bu 100. Yıl meselesi daha çok baş ağrıtacağa benziyor. Çünkü mahkemelerin verdiği kararlar bunu gösteriyor. Daha yeni davalar da geleceğe benziyor. Son olarak Akaydın Hoca döneminde yapılan plan tadilatı ile 40 bin metrekarelik ticari alanın, belediye hizmet alanı olarak değiştirilmesine ilişkin Büyükşehir Belediye Meclis kararına, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün yaptığı itirazı inceleyen Antalya 3. İdare Mahkemesi, yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Karara gerekçe olarak da yapılan bu plan tadilatının uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğini bildirdi. Planlamaya
İtiraz eden Gençlik Spor Genel Müdürlüğü de belki de haklı olarak, özetle; “Hem benimle yaptığınız sözleşmeyi iptal ederek yatırıma engel oldunuz, hem de benim arazimin bir kısmına belediye hizmet binası yapmak istiyorsunuz. Biz bunu kabullenemeyiz. 100. yıl eskiden olduğu gibi İmar planında spor tesis alanı olarak kalmalıdır” diyor.
100. Yılda neler oldu?
Hafızalarınızı tazelemek adına; 29 Mart 2009 seçimleri öncesine sizleri götürmek ve o dönemde 100. yıl Spor kompleksi ile ilgili olarak Hoca’nın söylediklerini hatırlatmak istiyorum. Akaydın Hoca’nın, o dönemde, seçimi kazandığında tıpkı Ankart olayında olduğu gibi bu projeyi de iptal edeceğini söylediğini hepimiz hatırlıyoruz.
Yine sizlere 100. yıl olayını sadece mahkemelerin verdiği kararlarla ilgili olarak bazı hatırlatmalar yapmak istiyorum:
Efendim; 100. yıl spor kompleksinin bulunduğu 12581 adanın mülkiyeti Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne ait. Menderes Türel döneminde genel müdürlükle belediye arasında yapılan bir protokolle, Atatürk Stadı ile Spor Salonunun Büyükşehir belediyesine 49 yıllığına devri, buna karşılık 100. yılda UEFA standartlarına uygun 30 bin seyirci kapasiteli bir stadyum, 10 bin seyirci kapasiteli spor salonu yapımı ve ayrıca aynı alan içindeki yüzme havuzu inşaatının belediye tarafından tamamlanması konusunda bir sözleşme imzalandı.
Daha sonra yapılan maliyetler sonucu, bu işin belediye imkanları ile altından kalkamayacaklarını ifade eden Türel yönetimi, Genel müdürlükle yeniden masaya oturarak bazı yeni şartlar ortaya koydu. Buna göre toplam 246.251 metrekare olan 100. Yıl Spor Kompleksinin 40 bin metrekarelik bölümünün ifraz edilerek mülkiyetinin belediyeye devredilmesi, buranın plan tadilatı ile Merkezi Geliştirme Alanına dönüştürülmesi ve arsa olarak elde edilecek değerle söz konusu tesislerin yapılabileceğini bildirdi. Ayrıca Vakıflar İdaresi’nden 20 yıl süre ile belediyeye verilen alana da burada hizmet veren Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve diğer tesislerin yapımını önerdi. Genel müdürlük bu öneriye de “evet” dedi ve ek sözleşme imzalanarak kollar sıvandı.
Mahkemeler devreye giriyor?
5 Nisan 2006 tarihinde yapılan bu ek sözleşmenin ardından belediye meclisi kararıyla 1/25000 ve 1/5000 ölçekli planlarda değişiklik yapılarak 12581 Ada 1 parselin 40000 metrekarelik kısmının “Merkezi Gelişme Aksı” olarak belirlendi. Ancak hemen ardından bu işlemin iptali için açılan dava 2. İdare Mahkemesi tarafından 31.05.2007 tarihinde reddedildi.
Bu arada yapılan ihaleyi, Gempa- Koçoğlu grubunun kazandığı açıklandı. İhalenin ardından birçok yeni iddialar ortaya atıldı. Gempa ve Gültekin Gencer gruptan ayrılırken, ihaleyi kazanan Koçoğlu firmasının, işi alan gerçek firma olmadığı, ihalede mafya-siyaset ilişkilerinin ön plana çıktığı gibi ve benzer iddialar ortaya atıldı. Bu durum şüphesiz bugünkü anlatmaya çalıştığım konunun farklı bir boyutu gerekirse bu konuya da ileride girebiliriz.
Hemen ardından Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama planında da 250 bin metrekarelik kısmın, “Bölgesel-Kentsel Spor Alanı, 40 bin metrekarelik kısmın da, 1.50 emsalli, 10 metre yapı yaklaşma koşulları ile “Merkezi Gelişme Aksı” olarak planlandı. Ayrıca yine meclis kararı ile “Tüm bodrum katlarda bağımsız bölüm numarası alınarak ticaret yapılabilir” ve de “Blok boyu ve derinlik şartı aranmaz” gibi gerçekten kafa karıştıran, burayı alacak kişinin isterse 200 katlı bir blok dikmesine ortam yaratabilecek, istediği kadar yerin altına girebilecek bir plan notu kararı 1/1000 ölçekli uygulama planına eklenmesi kararlaştırıldı.
Gelen tepkiler ve açılan davalar üzerine Büyükşehir Belediye Meclisi, mahkemelerin kararını beklemeden birinci plan notunu kaldırırken, “Blok boyu ve derinlik şartı aranmaz” notunun kalması yönünde bir karar daha aldı. Hemen ardından 31.12.2008 tarihli kararı ile 2. İdare Mahkemesi bu plan notunu da iptal kararı verdi. Müteahhit firma, bu şartlarda işi yapamayacağını ifade ederken, bir yandan da 30 bin kişilik stadyumun 2011 yılında yapılacak Avrupa Futbol şampiyonasına yetiştirilebilmesi için temel kazı çalışmalarına başlamak zorunda kaldı. Plan notları iptal edildiği için de inşaat ruhsatı da alamadı.
Bu iptal kararı ile arazi plansız mı kaldı?
Ardından yapılan seçimlerde Menderes Türel görevini Mustafa Akaydın’a teslim ederken, kentin iki önemli konusundan biri olan 100. yıl Projesi gündeme geldi ve mahkemenin iptal kararını gerekçe gösteren Akaydın Hoca, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ile yapılöan sözleşmeyi, seçim öncesi söz verdiği gibi iptal etti ve Koçoğlu şirketi tarafından yürütülmekte olan temel kazı çalışmalarını da durdurdu.
Akaydın Hoca ve ekbi 2. İdare Mahkemesinin 31. 12. 2008 tarihinde verdiği sınırsız kat plan notunu iptal etmesi ile bu alanın plansız kaldığı gerekçesiyle, 40 bin metrekarelik, sözleşmenin feshedilmesi sonucu mülkiyeti yeniden Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne geçen araziyi, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 02.06.2009 tarihinde alınan bir kararla “Belediye hizmet (yönetim) ve Sosyal Tesis alanı” olarak plan değişikliği yaptı.
Genel Müdürlükten karara itiraz
Gençlik Spor Genel Müdürlüğü de, 2. İdare Mahkemesinin sadece plan notunu iptal ettiğini, üstelik sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle bunun bir öneminin de kalmadığını, ayrıca bu yeni planlamanın, 1/25000 ve 1/5000’lik üst ölçekli planlara aykırı olduğunu belirterek Antalya 3. İdare Mahkemesinde dava açtı. Genel Müdürlük kamulaştırma bile yapmadan mülkiyeti kendilerine ait bu arazi üzerinde Büyükşehir Belediyesinin hiçbir hakkının kalmadığını da dava dilekçesinde dile getirdi.
Yaklaşık 9 aydır devam eden dava ile ilgili olarak taraflardan son kez görüş alan Antalya 3. İdare Mahkemesi Başkan Ali Özcan ve üyeler Mahmut Nedim Epik ve Mustafa Bilici’nin oybirliği, 2009/1664 esas numarası ile Büyükşehir Belediye Meclisinin aldığı plan tadilatı ile ilgili özetle şu kararı verdi:
“ Açıklanan nedenlerle… Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin, uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca temi,natsız yürütmenin durdurulmasına, 7 gün içinde Antalya Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi”
Şimdi ne olacak?
100. yıl meselesi bu plan tadilatı ile de sona ermeyecek. Bir yanda Büyükşehir yeni yönetiminin sözleşmenin iptali nedeniyle Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü arasında davalar sürecek. Belediye tarafından kullanılmakta olan Atatürk Stadyumu ile Atatürk Spor salonlarını belediye iade etmek zorunda kalacak. Koçoğlu firmasının, zarara uğradığı ve yaptığı temel hafriyatı ile ilgili harcamalarının bedelini alamadığı gerekçesiyle Büyükşehir Belediyesi aleyhine açtığı davalar Hoca’nın biraz başını ağrıtacak.
Son söz: Hoca her ne kadar “Spor tesisleri yapmak belediyelerin görevi değil. Versinler parayı yapalım” diyorsa da Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile imzalanan protokolü iptal etmese; mahkemenin verdiği çok kata izi veren plan notunu da ortadan kaldıracak yeni bir planlama ile müteahhit firma ile anlaşma sağlasa, belediyenin kasasından beş kuruş çıkmadan bu kent 30 bin kişilik yeni bir stadyum ve 10 bin kişilik spor salonuna kavuşacaktı, Atatürk Stadyumu ile Atatürk Spor Salonu tamamen Büyükşehir Belediyesi’nin olacak, bunlardan sağlanacak gelirle de borç-harç düşünülmeyecekti. Tam tersi belki de Antalya’nın göbeğine yapılacak 30 bin kişilik stadyum kenti kilitleyecekti.
Kimbilir?
“İş bilenin kılıç kuşananın” derler ya, Hoca’nın da bir bildiği vardır elbet…