YAŞAMAK ZAMANI

RÜTBELERİNİ SÖKECEĞİM SENİN!

Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için, geçmişe kalkıp sövemem!

Mehmet Âkif ERSOY


Görevini aşk ve şevkle yapan bir jandarma subayının eşi olan Nurten Durmaz Toraman, Manavgat’tan bana gönderdiği yaşanmış anılar yumağında neler anlatıyor, neler!..

Kısa zamanda kitap olarak basılıp sizin de okumanızı öyle iterim ki!         Gerçekte neler neler oluyormuş da haberimiz yokmuş bizim.

Nereye gitsek tehdit, şiddet ve yargısız infazlarla dolu hep hayatımız. Hele hele Nurten Durmaz Toraman’ın anıları bunlarla dopdolu… İşte onlardan biri:
Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde görevlidir; Nurten Hanımın eşi seyyar jandarma subayı Özkan Toraman. 1976’da atandığı bu zor görevi iki yıl başarıyla yaptıktan sonra Amasya’ya atanır. Yeni görev yerlerine gitmek için Nurten Hanımın evi derleyip toparladığı günlerde Hakkâri İl Seyyar Jandarma Komutanlığının emriyle bir ihbarı izlemek üzere görevlendirilir. Günler, haftalar geçer ama hiçbir haber ulaştıramaz eşine; Özkan Bey! 

Bu arada başka yerlere atanan subay, astsubay, hâkim, savcı ve tüm memurlar gittiği için onların eşleriyle çok iyi dostluklar kuran Nurten Hanımın dertleşeceği kimse de kalmamıştır. Korku ve endişe içinde yapayalnız genç bir hanım!..
Uzun süren bu görevden dönen Yüzbaşı Toraman, elde ettiği önemli bilgileri bir rapor haline getirerek “Hakkâri Alay Komutanlığı eliyle Jandarma Genel Komutanlığına” diye yazıp gönderir. 

Hakkâri’deki üstleri raporu dikkatle okumadan Ankara’ya iletirler. Başkentteki genel komutanlık derhal Hakkâri Valisini, vali alay komutanını arayıp bu önemli haberin aslı olup olmadığını sorar. Alay komutanı raporu okumadığı için, “Asılsız bir haberdir” der.

Vali de, “Uyduruk bir haber” diye bildirir Ankara’ya.
Ankara, Hakkâri İl Jandarma Komutanını arayıp, “Aslı olmayan bir haberi bana nasıl bildirirsin?” diye sinirlenip diline ne gelirse söyleyip hakaret eder. Zılgıtı yiyen Hakkâri Komutanı, Yüksekova İlçe Jandarma Bölük Komutanı Toraman Yüzbaşıyı arayıp akla gelebilecek tüm hakaretleri yapar. Dahası:
“Rütbelerini sökeceğim senin!” diye de tehdit eder.

Böyle bir durumda siz olsanız ne der, ne yapardınız bilemem de Toraman Yüzbaşı ne demiş, ne yapmış ona bakalım biz:
Ben günlerce peşlerinden gidip adım adım izledim. Size de bu raporu onun için yazdım.


-2-

Rütbelerimi sökmeye gelince…
Komutanım! Siz o rütbeleri, yıldızları omuzuma lütfedip takmadınız. Ben onları alnımın teriyle kazandım.
Şayet size gönderdiğim rapor abartılı ve yalan çıkarsa o zaman rütbelerimi ben kendim 
sökerim!”
der. 
Telefonu kapattıktan sonra da istifasını yazıp imzalar.

***

Sen nasıl bir jandarma subayısın Toraman Yüzbaşı?

Bir insan gencecik eşi ve üç beş yaşındaki oğlunu tek başına evde bırakıp günlerce dağlarda Irak’tan yurdumuza gizlice girmiş silahlı gruplar peşinde ne diye dolaşırsın? Sonra ne diye görüp öğrendiklerini bir rapor halinde Hakkâri’deki üstlerin eliyle Ankara’ya iletirsin?

Sen Amasya’ya atanmadın mı kardeşim! Boş verip geçiştirerek bir iki günlük bir araştırmadan sonra uyduruk bir rapor yazıversen olmaz mı? 22 gün ne diye dolaşıp durarak eşini ve çocuğunu yapayalnız bırakırsın; Yüksekova’da!

Sen atandığın Amasya’ya gidip yeni görevine başlasan ya!

Sen iki yıl durup dinlenmeden yapıp bitirdin görevini. Bırak, devamını da yeni gelen meslektaşın yapsın.

Ama hayır, olmaz! İlle de tam yapacaksın; başladığın işi; öyle mi?

Öyleyse, gerçeği araştırıp öğrenme zahmetine katlanmayan bir üstünden bu şiddeti görmek, bu hakaretleri duymak hakkın değil mi senin!

Teşekkür etmen gerekirken komutanına, tepki olarak istifa etmeye kalkman yakışıyor mu sana?

Ayıp Toraman Yüzbaşı, gerçekten ayıp sana!

 

Yayın Tarihi
02.06.2025
Bu makale 174 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!