Hiç hayalimde yokken, 16 Kasım 2019’da yolum Nepal’e düştü. Nepal, Himalaya dağlarına sırtını dayamış, dünyanın en yüksek noktası olan Everest’ten güç alan gizemli bir ülke. Dünyanın çatısı..
Bu çatıdan yayılan gizemli ruhun insanlık tarihine, kültürüne, felsefesine ve din algısına etkileri beni düşündürdü. Bu esrarengiz ruhun, Antik Yunan ve Batı felsefesini etkilemesindeki gizeme ışık tutmak için bu çalışmaya giriştim.
Ölü yakma adetlerini, öldükten sonra ruhun kurtuluşa ulaşmak veya yeni bir hayata (reenkarnasyon) dönmek için verdiği mücadeleleri, dini metinler ve gözlemlerimize dayanarak anlatmaya çalıştım. Din sosyolojisinden de yararlanarak bu ritüellerin diğer dinlerle olan ilişkisine de göz atarak, birbirleriyle olan ilişkilerini, benzer ve benzemeyen yönlerini analiz etmeye gayret ettim.
Bu eser; Turistik seyahat izlenimlerini anlatan bir seyahatname değildir. Ancak bu çalışmaya dayanak olabilecek yeteri kadar Türkçe kaynak bulamadım. Yurtdışından Arlan Bakı’mın destekleriyle İngilizce kaynaklara ulaşarak bu eser ortaya çıktı. Bu çalışmada ortaya çıkan eseri inceleyen, Nepal ve Hindistan gezimizde bize rehberlik eden, bu bölgelerde yaşayan, edindiği bilgi ve birikimlerle eseri düzeltip bana yön veren dostum Eray Arıcı’ya ayrıca teşekkür ederim.
Bu eser, belgeye, gözleme, yerinde incelemeye, yoruma dayalı ve mukayeseli bir çalışmadır. İnsanlık ve Türk tarihi, Din ve Felsefe dünyasına ışık tutan bu eseri okuyucularımızın beğeni ve takdir ile karşılayacaklarını umuyorum; bu çalışma ile Türk Kültür hayatındaki bir boşluğa cevap verdiğime inanıyorum, tabi ki takdir okuyucularındır..
TANRIÇA KUMARİ
Nepal’de XVII. yy’dan itibaren kutsallığına inanılan bir figur ortaya çıkmaya başlar. Shah sülalesinin kendi otoritesini ruhsal ve kutsal bir güçle sağlamlaştırma kaygısıyla ortaya çıkarttığı ana tanrıça Kumari tapımı. Varlığıyla krallara ve devlet yöneticilerine icazet veren ve iktidar gücüne ruhani bir boyut katan göksel güç.
Bir efsaneye göre bir kral bir gün küçük bir kız çocuğunu baştan çıkarır ve onunla birlikte olur ve kızın ölümüne sebep olur. Yaptığı kötülüğün utancından insan yüzüne çıkamayan kral Tanrıça Telaju’yu geceleri rüyasında görmeye başlar. Tanrıça sadece reenkarnasyonunu bulduğu aynı yaşta bir çocuğa saygı göstermesiyle affedileceğini söyler. Ve ondan sonra kral Kumari (Sanskritçe prenses anlamında) adını verdiği çocuğa tapmaya ve onun icazetiyle tahtını korumaya başlar.
Her ne kadar Kumari figürüne benzer olan “bakire bir kıza tapma” geleneği Hindistan’ın bazı bölgelerinde 2500 yıllık bir geçmişe sahip olsa da Nepal’de sadece XVII yy’dan itibaren görülmeye başlanmıştır. Kral’ın varlığına meşruiyet kazandırması için yaratılan en önemli ruhsal figürdür.
Shah ailesinin mensup olduğu Newari etnik grubuna mensup Shakya sülalesinden gelen ailelerin, belirlenen fiziki ve ruhani 32 kritere uyan 2-5 yaşındaki kız çocukları arasında yapılan seçimle Budist, Hindu rahiplerin ve 1 astroloğun gözetiminde kutsanır Kumari. Karanlık dehlizlere atılan korkunç hayvan figürleriyle baş başa kalan ve korku belirtisi göstermeyen çocuk en önemli sınavı geçmiştir. Ve tanrısallığı vücudundan gelen ilk kana kadar devam eder. Bu Tanrıça Telaju’nun ölümlü bedeni terk etmesi olarak yorumlanır.
Kutsal görevi boyunca ayakları yere değdirilmeyen, saf kalabilmesi için hiçbir doktor muayenesi görmeyen, çok zengin ve mevki sahiplerinin görüp kendilerini kutsattıkları, her yüz ifadesinin tanrıçanın yansıması ve iletişim dili olduğuna inanılan, tapınağında hapis hayatı yaşayan sadece ve sadece özel günlerde büyük bir seremoniyle dışarıyı görebilen bu küçük çocuk kız içinde taşıdığı Tanrıça Telaju’nun ruhuyla Nepal’in siyasi geleceğine yüzyıllardır damga vuruyor.
Bugün Kumari’nin varlığı her ne kadar geleneksel anlamda devam etse de tanrıça seçilen çocuğun hakları Maocu devrim sonrası güvence altına alınmış. Devrim öncesi topluma adaptasyon süreci çok ağır olan bu çocuklara kutsal görevleri sonrası devletin gözetiminde olduklarını göstermek için belirli bir maaş bağlanmış. Bugünkü kutsallığı misyonu sona eren Kumari insan-çocuk olma özelliklerini de devrim sayesinde yaşayabiliyor.
Nepal (Tarih-Felsefe-Din-Kültür-Gezi-Gözlem), Sayfa 119-127, Platanus Yayınevi, 2021 Ankara