Çuvaşistan’a gidiyoruz. Kazan’a 160 km uzaklıkta
Türkçenin bir lehçesini yaratan Turani kavim.
922 de Almış Han, İslam’ı dayattı. Dönmediler töre ve inançlarından.
Ülkelerini terk edip yeni bir coğrafya buldular kendilerine…
Bu coğrafyaya Çuvaşistan adını verdiler.
1560 larda Korkunç İvan Ortodoksluğu dayattı onlara!!!
Bu dayatma acımasızdı ve korkunçtu. Dayatılan mezhebi kabul etmeyenler katlediliyordu.
Zorla Hristiyanlaştırılıp yok olma noktasına geldiler
Gönüllerine eski dinleri Gök Tanrı inancı olmuştu hep.
Çuvaşistan; Rusya federasyonunun büyücek şehirlerinden biri.
Çuvaş ve yakut adı, hep ürpertir beni
. İşte beni ürperten bu ülkeye gidiyoruz Turani dostlarla…
.Çuvaşistan’a giderken İdil kıyısında Sivaski kalesi var. Bu kale bir yarım ada üzerine kurulu.
Korkunç İvan bu Kaleden saldırmış karşı kıyı Kazan’a…
Kazan bu kaleden kana bulanmış,1552 de…
..Kaleyi Turizme açmışlar, İçinde kışla -At ahırları ve kullanılmayan bir kilise var.
. Buradan acı verilmiş Türk prensesi güzel kadın SÜYÜN BÜKE’ ye…
Süyün Büke cariye olmuş ,60 bin Kazan Türk’ü atılıvermiş durgun İDİL’e.
İdil kızıl akar olmuş. İdil alıp götürmüş can çekişen cesetleri Astara han Türk Hanlığına…
.Astara hanlılar korkmuş, Korkunç İvan’dan, saldıracağı haberini yolladığı an .
, Hemen teslim oluvermişler. Şimdi buralar Ruslarmış. Türk’ün kalbi kendine karşı taşlaşmış.
Buralarda Türk’ün bir sürü adı oluvermiş;
Astarahan,lı,Kazak , Bulgar,i Sibir ,i Nogay, Veya Başkurt, Ortak dil Rusça.!
Korkunç İvan 1547 de taç giydi. Üç yaşında idi. Türklere korkunç zulümler yaptı
. Rus imparatorluğunu kurdu, Türk toprakları üzerinde. Kendisine Çar dedi.
Altın Ordu Türk Devletine vergi veren küçük Prenslikti. (KENEZLİK)
1502 de Altın ordu Devleti tarihe gömüldü. Türk ;bu kaderini kendi hazırlamış.
Altın Ordu Devletini Timur yıkmış. Yıkmışta çekip gitmiş.
Be ahmak Türk; esarette olduğunun farkına var. Ne bu kibir…Türk olduğunu algıla ve dön kendine…
Bu duygularla yol alıyoruz Hedefe ; Hedef Çuvaşistan.
Coğrafya dümdüz ve yeşil. Ağaçlar, ormanlar otlar..
Otlarda gezinen atlar , İdil ve ÇUVAŞİSTAN.
14 Temmuz 2019 , bir zaman. Turani gurupta fikirsel nüanslarımız var.
Her kişinin algısı, Kültürü kadar. Birbirimize hoşgörümüz sonsuz.
İşte hep beraber Çuvaş standayız. Yorgun argın bir mekandayız.
Rehber Ruslan Başkurt Türk’ü ; düştü önümüze Yol gösterdi guruba..
Geceleyeceğimiz mekanmış…Aldılar bizi bir odaya burada yenecekmiş yemek.
Oturduk hep beraber uzunca dikdörtgen ağaçtan bir masaya. Tek katlı Güzel bir mekan.
Biraz loş. .İçimi karartı loş mekan, Çıktım dışarı Tüm tesisi dolaştım.…Turistik bir mekan.
Girdim bir ahşap kapıdan genişçe bir alan ,karşıda ahşap sauna ,önünde jakuzzi,
Dikdörtgen ahşap boydan boya bir masa. Masanın sonunda tuvalet ,Ettim def-i hacet.
Hemen fırladım diğer mekanlara işte bir Market…
Rehber Ruslan geldi markete…
Bira bakıyordum
O an…
‘’Ruslan, yolu yok, ben bugün helal alkol alaçağım’’ Yarın son gün hep helal lokantalara götürüyorsun bizi ,ben bugün helal alkol alaçağım’’dedim
Ruslan ‘’ hocam ,,ben öderim sen al alkol sen alma ‘’Dedi..
.Ben bir sepet aldım doldurdum bira ve şarapları,
Önceden belirlediğim servisi yapılmayan ayrı bir mekandaki masaya koydum alkolleri
‘’Arkadaşlara yan odada, ‘’ Helal Alkol var bedavadan arzu erdenler buyursun ‘’dedim.
Masanın baş köşesinde oturdum. Ramazan hoca ilkten geldi oturdu. Arkasından on kişi.
Servis etti biraları ve şarapları Rehber. Biz aç karına yumulduk soğuk biralara……
İkiye ayrıldı, Turan coğrafyasında Turancılar ALKOL’den.
Tanrı yarattığı bazı nesneleri gargamıştı. (yasaklamıştı) Bazı dostların anlayışında
Haramcılar masasında; Biralar ve şaraplarla hislendi masamız.
Helalçilerle ayrı düştüğümüze hislendim. Turan coğrafyasının havası hislendirdi.
Ayrıldık helalcilerden. Biz haramcılar 20,.30 ileride bir odada idik.
Neden böyleydi bu? Biz Turan yolcularıydık. Şarap ve alkol mü ayırdı bizi?
Dini algımız mı? Meçhul… ve düşündürücü. Aynı hedefe bakan gözleriz Biz.
Ayrılık olmamalı ruhumuzda .
Olsun.
Biz bir bütünüz
Öyle
Veya
Böyle
Hedef Turan…
Gerisini angarya.
Güzel bir geceyi yaşadık ,Çuvaşistan da.
Şoförümüz şişmanımsı bir adam, Rus.
Amma da yiğit adam. Sevecen sevimli Korkunç İvan soyundan değil sanki.
Olsa da bizi birleştirdi alkol ve musiki.
Viski yapmış kendisi boğma…
Derecesi 64…
Koydu plastik bardaklara
Sundu bize viskiyi.
Tanrım ne lezzet…
Zemzem mi ne?
Esrik olduk hepimiz.
Şoförümüz aldı eline sazı verdi bize gazı.
Ramazan Demir Hoca geçti kendinden.
Çıktı sahneye gözleri kapalı dansa ediyor kendince.
Sanki Remziye Hanım var kollarında…
İsmail Yıldız atladı önümüzdeki Jakkuziye. Neşenin doruklarında olduk bugün…
Biz açlığı unuttuktan sonra ,etler geldi közde pişmiş.
Ciğerde vardı, kara kara ,Lezzetleri doyumsuz.
Bira, şarap, boğma viski ne haller soktu bizi.
Uçtuğumuzu sandık göklere. Göklerde değiliz işte yerdeyiz.
Helalçi arkadaşlarımız karınlarını doyurup geldiler bizim mekana,
Eşlik ettiler bize alkışlarıyla…..
İnsanların kabulleri kendilerine göre doğru
Ve saygıya değerdi.
Bizler esrik olduk
Bir gökte
Bir yerdeyiz.
Aman Tanrım.
Biz ne haldeyiz.
Mekanı sevdik ayrılmak istemeyiz.
Ruhsan valizlerimizi taşımış Odalarımıza .
Helalçi arkadaşlarımız yok olmuş.
Biz esrik haldeyiz.
Dedi ki…Rehber Yatmak istemez misiniz? Saat 24.
Ömrün yarısı uyumak, Uyumak istemiyoruz .Günü yaşamak istiyoruz
Rehber tuttu ellerimizden odalarımıza gidiyoruz.
Amma Zor yürüyoruz…Birbirimize dayak olduk.
Ramazan Demirle, ulaştık Odalarımıza.
İlk önce Ramazan Demir’in odasını gösterdi Rehber,10 numara.
Ben çıktım bir kat yukarı 15 numara .Az kalsın çıkıyordum.
16 kat Bayülgen otağına. Oda güzel duble yatak ahşap mekan.
Ruhu okşayan bir mekan .Tuvalet ve banyo modern.
İki bardak var masada. Bardağa koyacak bir şey ve şişe suyu yok.
.Mini bar var mı diye bakıverdim yok. Acaba içilir mi ,musluk suyu…?
Sessizlik dinginlik güzellikler edinilen anılar. Böyle bir gün. Çuvaş standa.
Ömrümün Nirvana’sı gibi geldi Bana Bugün.
Uyumak istemiyorum dinginim
Bilinmeyen bu coğrafyada
Uyumaktan başka
Yok çare.
İşte karar verdim
Yatıyorum.
Uyuyorum.
Günü bitiriyorum.
Yarın bugünden güzel olacak
Mutlak.
Çuvaşistan Suvara kenti