Dünya!
Dünya olduğunda
Toprağa düşen ilk cemredir
Türk.
Cemre düştü toprağa
Sarsıldı toprak.
“Yırtarım dağları
Enginlere sığmam
Taşarım”
Dedi
Türk.
Eridi
Ergenekon Dağları!...
Yayıldı Turfan’a
Türk
Bir 21 Mart günü.
Kutsal bayramı sayıldı
O gün
Türk’ün.
Bu kutsal gün,
Türk’ü hakim kıldı
Dünyaya.
Alp Ertunga’lar
Oğuz Han’lar
Atilla’lar
Bilge Kağan’lar
Saltuk Buğra Han’lar
Selçuk Bey’ler
Çağatay’lar
Kıpçak’lar
VE DE
Osmanlı’lar.
Bütün bu soylar
Türk diye bilindiler
Dünya milletlerince.
Moğol işgaliyle,
Parçalandı Selçuklu Devleti.
Beylikler oluştu.
Birbiriyle çatıştı
Bu beylikler.
Türk Türk’ün kanını akıttı
Anadolu’ya.
Beylikleri dize getirdi,
Karabıyıklı Türkmen
Osman Bey.
Devlet-i Ali adında
Bir Türk devleti kurdu.
Yıl
1299
BURSA.
Hedefi batıydı devletin.
Orhan gazi,
1353 yılında
Çanakkale’den geçiverdi
Batıya.
Rumeli’ye.
Sırpları bulduk karşımızda.
1. Kosova Savaşı’nda
Hüdavendigar Murat
Perişan etti Sırpları
Yıl
1389
KOSOVA.
Batı hedefine devam etti
Türk.
Haçlı Ordusu adında birleşti
Batı.
Saldırdılar Türk’e.
Yıldırım Beyazıt kazandı
Savaşı.
Yıl
1396
NİĞBOLU.
İlerliyordu Türk.
Tüm Avrupa tekrar birleşti
İsa adına,
Kutsal Meryem adına…
Toplanan o orduya
Haçlı dendi
Yine.
Saldırdılar
Osmanoğlu Türk’e.
II. Murat Han,
Fatih Han’ın babası
Kazandı savaşı
Yıl
1444
VARNA.
Durmadı Haçlı
İslama karşı.
Din savaşına döndü
Savaş.
Hilal ile haç savaşıyordu.
Macar orduları saldırdı
Osmanlı Türk’üne.
Savaşı kazandı
II. Murat Han.
Yıl
1448
KOSOVA.
Batıdan ve Doğudan
Sıkıştırılmıştı Bizans,
Yani İstanbul.
“İstanbul’u fetheden komutan,
Ne güzel komutandı”.
O
Güzel komutan,
Fatih’ti.
Kuşattı İstanbul’u,
Gemileri yürüttü
Karadan,
Girdi İstanbul’a.
Yıl
1453
İSTANBUL.
Doğuya da yöneliverdi
Türk…
Çaldıran 1514,
Mercidabık 1516,
Ridaniye 1517.
Hakimi oluverdik Yavuz’la
Tüm Arap dünyasının.
Doğuda sağlamlaşmıştı
Arkamız.
Arkasını sağlama alarak
Yine batıya yöneldi
TÜRK…
Cihan Padişahı,
16. yüzyılın en büyüğü
Kanuni,
Macar’ların elindeki
Belgrad’ı fethetti.
Yıl
1521.
600km kalmıştı
Viyana’ya.
Tuna nehri aşılıp,
Viyana alınacaktı
Mutlak.
Kanuni devrinde
Rodos,
Ege’nin kalbindeki çıbandı.
Çıbana neşter vuruldu.
Rodos şövalyeleri,
Donanmasıyla yok edildi.
Yıl
1522
RODOS.
Tuna’yı aşarak,
Macarlar
Ve
Birleşik Haçlı Ordusuyla
Karşı karşıya gelindi.
Göğüs göğüse çarpışılarak
Yere serildi
Küffâr.
Yıl
1526
MOHAÇ
Nazlı ve durgun akan
Tuna aşıldı.
Viyana önlerine gelindi.
Avusturya dükü
Ferdinand,
Yardım dilendi
Dargın olduğu
Ve
Mezhep olarak uyuşamadığı
Katolik papadan.
Büyük Türk İmparatoru Kanuni
Kuşattı Viyana’yı.
Mevsim şartlarından,
Başka bir tarihe ertelendi
Türk’ün kızıl elması
Nazlı Viyana.
Yıl
1529.
Ege ve Akdeniz
Türk’ün gölüydü.
Gölümüzde hiçbir yabancı ördek
Gezemezdi.
Tüm Avrupa’nın donanması
Din adına,
İsa adına,
Preveze önlerinde,
Karşı koydular
Barbaros Hayrettin’e.
Dünyaya geldiğine
Pişman oldu
Birleşik Haçlı donanması.
Tümden yok edildi.
Yıl
1538
Preveze.
66 yaşındaki Kanuni,
Atına bindi
İstanbul’dan.
Hedef Viyana’ydı.
Zigetvar Kalesi’ni kuşattı.
Yerle bir oldu
Kale.
Sağlam burçlarında
Nazlı nazlı
Dalgalanmaya başladı
Türk bayrağı.
Bundan 1300 yıl önce,
Atilla’nın kartal başlı bayrağı
Dalgalanırdı
Bu ovalarda,
Bu burçlarda.
Zafere canını verdi
Kanuni.
Uçuverdi göğe.
Viyana,
Hayali olarak kaldı
Kanuni’nin.
Gözü açık gitti
Mutlak.
Yıl
1566
Zigetvar.
Zamanın kaderini belirlerdi
Atalarım
Geçmiş zamanlarda.
Gelecek zamanlara da
Türk’ün ruhu sinecek.
Asım’ın nesli
Hakim olacak
Yaşanacak,
Işıldayan zamana
Mutlak.
Bu yüzden,
İyi günlerimizde coşup,
Kötü günlerimize
Yerinmeyelim.
Hayat acılı, tatlılıdır.
Tarih yargılanamaz.
O zaman biriminde,
O olayların,
Öyle olması lazımmış ki,
Öyle olmuş.
Değiştiremeyeceğimiz
Sonuçlar üzerinde
Tartışma olmaz.
Zaman,
1876 – 1909
33yıl.
Neler olmuş
Bir bakalım.
1877 – 1878
Osmanlı Rus Savaşı.
“93 harbi” olarak ta bilinir.
Bu savaşta Ruslar,
Bütün balkanları aşarak,
Yeşilköy’e kadar geldiler.
Doğuda Kars ve Erzurum’u
Ele geçirdiler.
Bu acı sızı,
Bugünkü Türk neslinin de
Yüreğindedir.
Trablusgarp,
Balkan harbi,
I. Cihan Harbi,
Türk’ün yıkım günleri.
Kara günleri!
Dünün,
Viyana önlerinde
Titreyen
Haçlılar’ın çocukları,
Saldırdılar öç için
Osmanlı’ya.
Dayandılar Çanakkale’ye.
“Kimi Hindu, kimi yamyam
Kimi bilmem ne bela”.
Yine kanla sulandı
Topraklarımız
Zaten,
Kanla kemikle
Yoğruludur topraklarımız
3500 yıl önceden,
Truva’dan bu yana
Çanakkale.
Yunan’ı;
9 Eylül 1922’de
Dökünce denize
“Truva’nın öcünü aldık”
Dedi
Atatürk…
Çanakkale’nin öcünü
Alamadık.
Emperyal güçlerin
Maşalarını atabildik
9 Eylül 1922’de
Denize…
250 bin
İnsanımızın,
Çanakkale’de
Şehit olduğunu
Millet olarak
Ezberledik
Biz…
Ne kadar çok şehit
Verirsek
O kadar kahraman
Anılır
Milletimiz….
Milletimiz,
Kahraman anılsın
Diye,
Allah Allah
Nidalarıyla
Ölüme
Gülümseyerek
Gideriz
Biz…
Be hey Türk
Düşün.
Çin Denizi’nden
Atlas Okyanusu’na,
Gün doğusundan
Gün batısına,
Kanınla sulandı
Tüm topraklar.
Senin ırkın
Tükenmedi.
Yine varsın.
Gelecekte de
Var olacaksın.
Ama
Anla artık
Ölmek değil
Yaşamak Kahramanlık…
Niye çok şehit
Gururlandırır
SENİ?
Çanakkale de vermedik
250 bin şehit,
Resmi askeri kayıt
57 bin,
60 bin de
Düşman kaybı…
Tüm 1.Cihan Savaşı
Kaybın
1 milyon 600 bin.
Az mı bu sayı?
Bedava mısın
SEN?
Sen kendini
Bedavalaştırdın.
ABD Başkanı
Kore’de
“Türk askeri
Ucuz asker
Bedeli
23 sent”
Dedi…
Bu lafa tek başkaldırıyı
Nazım Hikmet yaptı
Sana yazdığı
23 sent şiiriyle
Yıl
1953’te.
Yapma bunu
Mehmet !
Kendini hor
Ve
Değersiz görme.
Yaşamayı SEV,
ölümü yüceltme
Bak beni de yanılttın.
Ben de,
Çanakkale kaybını
250 bin dedim.
Yukarıda!!!...
Ne yapayım
Tarih kitaplarından
öğrendim…
Belki sen istedin
Sen ölerek kahramanlığı
Seversin,
ölümü abartırsın.
Bundan sonra
Dikkat ET,
Gaza gelme…
Lüzumsuz
Yere
ölme…
ölüm üzer beni
ölmek lüzumsa
Mutlak
ölelim.
Çanakkale’de;
Kanla,
Kemikle,
Etle
örtülen toprağa,
Toprak olan
CANLAR,
Şimdi buluttur.
Gölgedir.
Serinliktir.
Ey
Çanakkale topraklarında
Göğe yükselen
Canlar…
Sen
Ekmeğin,
Karın,
Anan,
Çocuğun için
Bizim için savaştın…
Akşam güveyi oldun,
Sabah cepheye
Koştun.
Karın bekledi
Yıllarca
Umutla,
Ama
Sen dönmedin!
Bu akıncı ruh,
Bu alperen ruh,
Hala devam eder
Türk’te.
Yıllar önce,
ölen amcamla…
Beydağlarındaki
Köyümde
Aile mezarlığını gezdim.
Belirsiz taşlar vardı
Sıra sıra toprakta…
Tek tek sordum
Amcam’a,
Anlattı amcam ;
Bu akıncı ruh,
Bu alperen ruh,
Hala devam eder
Türk’te.
Yıllar önce,
Ölen amcamla…
Beydağlarındaki
Köyümde
Aile mezarlığını gezdim.
Belirsiz taşlar vardı
Sıra sıra toprakta…
Şu sıralı taşların
Olduğu mezar;
Gelin geldiği günün
Sabahında
Kocası Ahmet’i
Aldı götürdü
Jandarma,
Bir daha dönmedi
Ahmet…
O günden bugüne
Ahmet’i bekliyor
Bu
Mezar…
Beydağlarından,
Çanakkale’ye,
Bir avuç
Toprak olan
Ahmet!
ömür boyu
O’nu
bekleyen ,
Adı unutulan
Gelin,
Düşündürdü
BENİ.
Şimdi,
Büyüklerimizin,
Kendilerini büyük
Sananların
Organize
Ettiği salonlarda
Anlatılıyor
Çanakkale…
Hem de,
Bilimsel ünvanlı
Kişilerce…
Onlara göre,
Sen kazanmamışsın
Zaferi…!!!
Mehmet,
Bak nasıl
Kazanılmış
Zafer
DİNLE…!
Türbedâr
Rüyasında,
Peygamber Muhammed’i
Görmüş …
Demiş,
Peygamber!
“Şimdi ben
Medine’de değil
Çanakkale’deyim.
Düşmanın karşısındayım
Boz yeleli atlarla
Gök gözlü melâkutla
Ordayım.”
Manevi ordularla
Saldırılmış düşmana
Bozguna uğramış,
KÂFİR…
Terk etmiş topraklarımızı!
Evet
Günümüzde
Böyle anlatılıyorsun
Ahmet
Ve
De
Mehmet.
Ey şehit!
Senin
Uğruna öldüğün,
Ondan
Güç alarak
Düşmana saldırdığın
Senin
DİNİNİ
Küçümsüyorlar…
Aklını kullan,
Dinine
Laf söyletme…
Sen dinin için,
Vatanın için
1915-1917
Zaman aralığında
Şu kayıpları verdin.
Kafkasya’da 280 bin şehit,
Körfez’de 220 bin şehit,
Yemen’de 200 bin şehit,
Galiçya’da 600 bin şehit,
Sarıkamış’ta 93 bin şehit
Toplam 1. Cihan Savaşı süresince,
1 milyon 600 bin
Mehmet şehit
Düşerken toprağa,
Melakut ordusu
Neden duyarsızdır
Düşündün mü
Mehmet,
Aldırma,
Gerçek olmayan
Şeylere.
TANRI,
Aklını iyi kullandığın,
Cesaretini iyi kullandığın,
Tetiği iyi çektiğin
Zaman,
Sana yardım etti.
Mutlak…
Hepten
Tanrı
İşin içinde olsa
Yıllarca sürer mi
Savaş?
Kün (Ol) emriyle
Evreni yaratan
Tanrı,
Kafirle
Günlerce uğraşır mı?
Bu nasıl
Akıl,
Büyük ve kahrolası
Bir sessizliğe bürünen
Ey
ŞEHİT?
Sen bu gerçek olmayan şeylere
Bakma!
Sen hangi amaçla
Şehit olduğunu biliyorsun.
Arş-ı Ala’da,
Allah’ın katında,
Yüce mertebedesin.
Senin yaşadıklarını
Yaşamamak için
Allah bize akıl, fikir versin,
Ülkemizin birliği
Ve dirliği bozulmasın,
Düşmanlarımız gülmesin,
Dostlarımız ağlamasın,
Yeni kanlar akmasın,
Sen rahat uyu!!
Ruhun şad olsun…
El-Fatiha…