7 Nisan 2007 tarihinde İtalya gezimizde, Roma’da Vatikan gezilirken
papanın ayin yaptığı mekanın arka duvarına, blok mermere, “Atilla’nın Roma’ya girişi
Papanın karşılayışı” tasvir edilmiş. Papa Atilla’ya “Bak şehre girersen gökteki meleklerim sana zarar verir. Geri dönersen kendine iyilik edersin” demiş.
Atilla da; meleklerden korkup Roma surlarından girmemiş.Rehber böyle anlattı.Latin mantığında bu olay böyle algılanıyormuş…
Akşam Otele döndüğümde, elime aldığım kalemden, aşağıdaki satırlar otel odasına konulan beyaz kağıtlara aşağıdaki şekilde dökülüverdi.
Muharrem Yellice
ATİLLA ROMA’DA
GELDİ ;
Atilla Asya’dan
Roma surlarının
Dışında bekledi
Kral ve papayı.
Yüklü altınlarla geldi
Kral ve Papa,
Çerileri taşıyorlardı
Altınları…
Şöyle bir baktı altınlara
Ulu Hakan
“Olmaz !
Az bunlar;
Daha fazla olmalı
Altınlar.
Dönüp şehre
Yüklenip getirin
Altınları
Ve de
Kızları…
Bana lâyık değil,
Alın getirdiğiniz
Altınları…
Fazlasının fazlasını
Getirin.
Getirmezseniz
Bana zahmet olmasın
Gönderin kafalarınızı !
Sonra ben şehre girer
Yaparım size merasim,
Gönderirim ulu İsa’ya
Ruhlarınızı ;
Haydi şimdi marş marş
Surdan içeri
Sur dışında bekliyor
ÇERİ…”
Döndüler surdan içeri
Kral papa
Ve
Adamları…
Altınları topladı
Kralın papanın
Adamları.
Döndüler sur kapılarında
Bekleyen Atilla’ya.
“Bunları toplayabildik
Hakanım.!
Bunlar altınlar…
Bu güzel Latinde
Honarida ;
Kralımızın kızı
Ne olur !
Affedin bizi
Girmeyin şehre.
Etmeyin bize zulüm.
Hediyelerimiz Tanrıdan
Kutsanarak sunulmuştur.
Tanrı adına hediyelerimizi
Edin kabul.
Tanrı cenneti Atilla adına
Hazırlamıştır.
Biz onun kefiliyiz
Ne olur kabul edin
Hediyelerimizi…”
Ulu Hakan Atilla,
Atında dinledi
Eğilen bükülen
Tanrı adına konuşun
Bu zavallıları…
VERDİ BUYRUK…
Baş komutanına.
Yeterlimidir hediye
Yüklümüdür altın…?
Güzelmidir kral kızı
Honarida…?
Kontrol etti
Baş komutan.
Verdi tekmil.
Tamamdır yeterlidir
Hediye…
Güzeldir kral kızı
Honarida…!
Müstehzi nazarlarla baktı
ATİLLA.
Papa ve kral
Denen adama.
Gülümsedi , yüce olduğunu
Güçlü olduğunu anladı.
En güçlüydü
ATİLLAYDI.
Yeryüzü hakimiydi.
Zavallı gerçekten
Zavallı ise eğer
Etmemeliydi zulüm.
Onlar daha önce
Etmişlerdi Türk’e
Zûlüm.
Balkan Türkü’nün mezarları
Romalılarca edilmişti târumâr.
Mezarlardaki altınlar
Yağmalanmıştı.
Türk
Yeniden dirilmeye
İnanırdı.
Dirildiği zaman
Hazır olsun isterdi.
Altınları…
Onun için altınlarla
Gömülürdü ölen Türk
Yağmalanan
Mezarlar için
Hiddetlenmişti Atilla
Romaya !
Mazlûma efelenen kral
Ve
Papayı görmüştü.
Şimdi Atilla’nın önünde
Titriyorlardı.!
“Yoktur benim işim zavallılarla.
Ben,
Benim ayarımda adamlarla
Savaşırım.”
Gür sesiyle haykırdı…
“Yeterlidir hediye olarak
Sunulanlar…
Kalkın ayağa
Bağışladım hayatınızı…
Roma için koyduğum kuralları
Alın başkomutandan
Sıkı sıkı uyun kurallara,
Bir daha etmeyin
İnsanlara zulüm.
Ben Tanrının kırbacıyım
Tanrı adına buradayım.
Senin tanrı kandırmacanı
Yutmadım,
Papa denen Adam…”
Kral’ın daha candan
Daha muhnis
Sevdim onu.
Kızını hediye verdi
Bana…
Töremizde yoktur böyle şey
Namusumuz için
Döğüşürüz biz…
Sen namusunu adadın
Bana
O benim namusumdur
Karım olacaktır.
Sende kayınpederim.
Sana saygı duyarım
Derinden…
Çünkü ;
Karım olacak kızın
Babasısın…
Şu papa denen
Adam,
Elimi tutmaya kalktı
Utanmadan
Tanrının melekleriyle
Korkutmaya kalkıştı beni
Yutmam ben
Öyle safsataları
Öpsün şimdi atımın
Ayağının altındaki nalları…
Papa öptü Atilla’nın atının
Ayağının altındaki
Nalları…
Sağlanmıştı BARIŞ
Bitmişti İŞ
Atilla…
Romayı orduyu
Sahi gözlerle
Süzdü…
Verdi buyruk
“Pek yorulduk ;
Dönelim
Geldiğimiz yoldan ,
KUZEYE…
Aşalım Alpleri
Buralarda töremize
Kurulsun düzen.
Ey kral ;
Romanın düzeni
Senden sorulsun
Ne ezen olsun
Nede ezilen…
Yoksa;
Tekrar dönerim geri
Ne yapacağımı gördünüz
Bir daha döndürmeyin
Beni…”
Atını mahmuzladı
Buyruk verdi
Orduya
“Ganimetiniz alınmıştır.
Güvencededir.
HAZİNEDE…
Macaristan ovasında
Şölende dağıtılır
Ganimetiniz.
Döndü kuzeye ordu
Gözlerde neşe ve nur
Kuş gibi aşıldı Alpler
Varıldı ;
Macaristan ovasına
Kuruldu masalar
Açıldı kımızlar
Başladı şölen…
Dağıtıldı ganimetler
Pek mesuttu ordu
Etkiledi Atillayı
Ordunun mutluluğu…
Fazla kaçırdı kımızı
Kral kızı
Honarida
İşveliydi.
İşveli kız Honarida
Almak istiyordu
Roma’nın intikamını
Yakalamıştı anını…
Yüzüğünde taşıdığı
Siyanürü karıştırarak
Kımıza,
Bir öpücük sundu
Atillaya…
Atilla önce
Honorida’nın
Dudaklarından tattı
Sıra geldi zehirli kımıza
O ,
Tanrılayın kalktı ayağa
Ordunun şerefine içti
Kaldırdı kımız tasını.
O andan itibaren
Turani kavimler
Tuttu Atilla’nın yasını…
O an !
Taş kesildi vücudu
Taşlaşmış gözlerle baktı
Güzel kıza…
Güzel kız almıştı intikamını.
Bir Türk nasıl yapardı
Bunu.
Ölürken algıladı Atilla
Bunu.
Kapandı gözleri
Uçtu ruhu uçmaklığa
Gömdüler O’nu bir
Bataklığa.!
Şimdi de bulunamıyor
Mezarı!
Adı kaldı Atilla’nın
Dünyada.
Dağıldı ordu ,
Dağıldı.
IRK
Güldü
Papa kral
Ve
Roma…
Bugün Romadayız
Bunları düşündüm
Gecenin birinde
Irkım yapmamalı
Atilla’nın hatasını.
Affı yok bunun
Sonuç böyle ,
Bölük pörçük
Turani kavimler
Tartışıyorlar biz
Türkmüyüz ?
EY
ATİLLA
Tüm
Bunların sorumlusu
Sensin.
Seni hesaba çekeceğiz
Yarın…
Yarınlar elbet bizim.
O ,
Yarınlarda yargılayacağız
Seni.
Korkma…
Zaten korkmazsın.
SEN.
Adil olur
Türkün yargısı.
Affedilebilirsin.
Bir anki hatan
Böyle yaptı ırkını.
Bugün bunları
Düşündürdün
Bana.
Ey
Yüce ruh
ATİLLA
08.04.2007
ROMA 01:30