TÜRKOLOG

İskender Ve Arap İşgalleri..

 

 

 

 

İran Ve Turan'ın Derinlerinde Adlı Kitaptan;

Bu işgallerle İran ülkesindeki Zerdüştler, Hindistan’a sığındı. Bugün İran’da tahminen, iki yüz bin civarında oldukları var sayılır. Arap orduları Baykent-Buhara, Semerkant’a girdiklerinde, halkın büyük bir kısmı Mecusi idi. Bu kentleri 1. Şahpur kurdu (M.S. 240-271).

Alp Er Ttunga’nın da Mecusi olduğu söylenir. Yerin altında 16 katlı demirden sarayda oturduğuna inanılıyordu. Alper Tunga M.Ö.624’te öldü. Semerkant’ta kerpiçten saraylarının yıkıntılarının harabeleri var. Efrasiyab harabeleri deniliyor oraya; yerleşime kapalı, kazı vs. yapılmamış.

Özbekistan Cumhurbaşkanı Kerimov; Taşkent-Semerkant arasında sefer yapan hızlı trene Efrasiyab adını vermiştir. Özbekler Alp Er Tonga’yı derin ataları belliyorlar.

İran milli algısı Türkleri, kendi soylarından Feridun’un oğlu Tur’un “Asi” çocukları kabul ediyor.

 

Zerdüşt dinini yaratan üç Peygamberden söz edilir.

  1. 1.Zerdüşt M.Ö.3000 yılları
  2. 2. Zerdüşt 2040 yılları (Hz. İbrahim olduğu söylenir.)
  3. 3.Zerdüşt MÖ 660’ta Avesta’yı yazan adam.

 

Bu dinde yaratıcı Tanrı Ahura Mazda, altı yardımcısı ile dünyayı yönetir. Ahura Mazda, kendi yarattığı Ehriman’la (Şeytan) çatışma halindedir. Çatışma Ahura Mazda lehine bitecek ve kıyamet kopacaktır.  Temel elementler olan su, ateş, hava ve toprak kutsaldır.  Zerdüştler ateşi Yüce Tanrı’nın tezahürü olarak algılarlar. Ehriman’ı simgeleyen karanlığı ateş yok eder, Onun için ateş kutsaldır.

 Zerdüşt din adamlarına “Mubet” denir. Bunlar iyiliksever, üstün nitelikli kişilerdir. Ardavırâf adlı kişi de ulu bir “Mubet” tir.  Hatırı sayılır kişiliktir. İskender’in Persopolis’i yağmalaması ile yok olan Zerdüşt’e tebliğ edilen Tanrı buyruklarının, aslı elde olmadığından, dini kurallarda tereddütte düşülmüştür. O’nun için Mubetler kendi aralarında toplanıp Ardaviraf adlı kişiyi Tanrı Ahura Mazda’ya göndermeye karar verirler. Metafizik evrendeki varlığı kabul edilen, Cennet, Cehennem, Araf adlı bölgeleri ziyaret ederek, Tanrı katına çıkacaktır Ardaviraf.   Yedi gündür bu seyahatin süresi.

Yedi gün sonra Ardaviraf aynı yere gelecektir. Ardaviraf’ı mabet içine yatırıp, başında Zerdüşt dualar ederek, maddeden ruhu ayırıp, yedi kat Arşa gönderirler.  Hz. Muhammed dini algısında da arş-i ala yedi kattır.

Peygamber’in Burak adlı atına binerek Kudüs’ten Arş-ı âlâ’ya gittiği söylentileri yanında,  Ruhun bir rüya anında Arşa gittiği yönünde de yorumlar vardır.

Ardaviraf’ın yolculuğu sırasında iki büyük Melek kendisine eşlik etmiştir.  Cennet, Cehennem Arafat’ı gezmiş, Ahura Mazda katına çıkarak Tanrı ile görüşmüştür. Yedi gün sonra dünyaya dönmüş, gördüklerini kitap haline getirmiştir. Cennet, Cehennem ve Arafat’ta gördükleri olayları halife olarak kayda geçen Ardaviraf’ın eserinden yararlanan Dante, İlahi komedyayı yazarak edebi yönden, Rönesans’ın gelişimine katkı vermiştir.

Ardaviraf’ın M.S IV- V. yüzyıllarda yaşadığı var sayılıyor. Büyük ihtimal Sasanî hükümdarlarından, Erdeşir zamanında yaşamış olabileceğidir. Bu hükümdar Zerdüşt dinine çok önem vermiştir. Ülkesini kurarken Ahura Mazda’nın olurunu mubetler kanalıyla almıştır. Bu olayın tasviri Şiraz’a 45 km mesafedeki Nakş-ı Rüstem kayalıklarında, Taş kabartma olarak vardır.

Ardavirafname, Sasanî hükümdarlarınca, Sasanî halkını dini yönden etkileme, insanların din kurallarından ayrılmamalarını sağlama hükümdara tam itaat ve onun emirlerinden çıkmamayı öğütleyen Tanrısal bir hava verilerek yazdıran dini metindir.

Dini baskı kurulmadan, hükümdarların ülkeler yönetmesi zor. Tüm dinlerde olduğu gibi, vaaz edilen dinin kurallarına göre ümmetin yaşaması, İyi yaşayanlara öbür dünyada cennetin verileceği, orada insanlar edebi olarak, gül bahçeleri içerisinde Hurilerle yaşayacakları.  Dinin emirlerine uymayanlar içinde cehennemin var olduğu, orada korkunç azap ve işkencelerin olduğu anlatılmaktadır.

Cennet ve cehennemi gezdirdikten sonra, yanındaki Melekler Surüş ve Âzer, Ardaviraf’ın elinden tutarak, sonsuz aydınlıklar diyarı Tanrı Ahura Mazda’nın huzuruna çıkarırken, Ahura Mazda dininin kurallarını O’na tekrar hatırlatıp, dinin dünyaya hâkim olması buyruğu ile O’nu dünyaya gönderir.

Gökyüzünü gezen Peygamber Hz. Muhammed’in Mekke ve Medine’den defalarca Miraç’a gidip Tanrı ile görüştüğüne inanılır. Yeryüzündeki bir insanın gökyüzüne çıkarılması yerçekimi kanununa göre mümkün değildir. Bu durum dinlerde mucize olarak görülür.

11. Yüzyıl İran milli şairi Firdevsi; ‘‘Hiç kimse diri diri göğe çıkamaz’’ dediği için dinsiz kabul edildi. İmamlar cenaze namazını kıldırmadı, Müslüman mezarlığına gömülemedi.

İsa Peygamber İslam inancına göre, maddi varlığıyla Arş-ı âlâ da Tanrı katındadır. Kıyamet gününe yakın yeryüzüne inecektir. İdris a.s. maddi varlığıyla Tanrı katındadır.  Cennetlik kullara elbise dikmektedir. Kıyamete kadar herkesin elbisesi hazır olacaktır. Tek Tanrılı dinlerde böyle inanılmaktadır. İslam dininde de Miraç’ta teblîğ, cihat ve ibadet şekilleri Hz. Muhammed’e öğretilmiştir.

Bu Kitaba, Platanus Kitap Yayıncılık’tan ulaşabilirsiniz(platanuskitap@gmail.com).

 

Yayın Tarihi
05.06.2020
Bu makale 1821 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!