ÜZÜNTÜLÜYÜM BEN
07 Temmuz 2018
Cumartesi - Antalya ;
Meydan Kavağı Mahallesi 1560 sokak.
O sokakta oturuyorum
BEN…
Dünden sıyırdılar bir yıl önceki dökülen
Asfaltı.
“O asfaltı, ASAT dökmüş,
İyi değilmiş,
Çarpuk çurpukmuş.
2017 de dökülmüş
Bu çarpuk çurpuk asfalt”
Öyle dedi.
Belediye sorumlusu ŞEF.
“2016 da Belediye dökmüş müş iyisini.
ASAT bozup, yenisini dökmüş.
“Biz yapalım” demiş Belediye, kabul etmemişler.
Şimdi yenisi güzeli ve en sonu dökülüyor.
Asat’ın suyu patlamazsa bir daha tahrip olmaz” dedi. ŞEF.
Üç yılda üç soğuk asfalt…
Asfaltı döken kamyon şoförüyle konuştum.
“Bütün mahalleler böyle Hocam”.
Yandaşa iş yaratıyorlar…
Biliyoruz da konuşamıyoruz…”
Dedi.
Güneşten yüzü asfalta dönmüş,
Adam.
Her altı ayda sökülüp yapılan kaldırımlar…
Eviriyor çeviriyor
Bir mana veremiyorum.
Bu bana dert oldu.
Bu derde ne derler sizde?
Çok mu zenginiz BİZ?
Kaldırımlara ve yerin altına gömüyoruz
Zenginliğimizi,
Ve de
Parası heder olan halk ses çıkaramıyor,
Bakıyor Aval aval.
“Bu benim param bu ne israf “ diyemiyor.
“israf haramdı ya” inandığın dince.
Sen nasıl dindarsın be Adam.
Kapkara bir güzellik oldu sokağım.
Sıcaklık 40 derece.
Harıl harıl çalışıyor Belediye çalışanları.
Terleri karışıyor siyah güzelliğe.
Bu siyah güzellik için,
Kara altın, petrol için değil mi,
Asrın kavgası.
Ne kanlar akıyor bu siyah altın için.
Siyah altına,
Çil çil sarı altınları ödüyor,
Geri kalmış ülke insanları.
Her yıl tüketim yaratarak
Emperyalizmin doymaz KASASINA.
Emperyalizme bilerek veya bilmeyerek,
Uşaklık eden ülke yöneticileri
Öğünüyor yol yaptık, köprü yaptık,
Yolları asfaltladık
DİYEREK.
Tabi ki yollarımız köprülerimiz,
Sokaklarımız asfalt olacak,
Ama,
Her yıl sökülerek değil.
BE HEY
ADAM.
Her yıl söktüğünüz asfalt bedeline,
Medeni ülkelerde olduğu gibi
Yolların altını tünel haline getiremez miydiniz?
Bu tünel içinden tüm alt yapı hizmetleri yapılamaz mıydı?
Pek tabi ki yapılırdı.
Peki niye yapmadınız?
Yapmıyorsunuz?
Yandaş besleyiciler.
Bu mantığın siyaseti yok.
Zihniyet aynı…
Zihniyet böyle olunca;
Aynı sebepler, aynı sonuçları doğuruyor.
Yugoslavya’da Tito, tepki verdi bu anlayışa…
Tren vagonlarıyla süsledi ülkesini.
Süsledi de adamın ülkesini param parça ettiler.
Tren yolları atıl olup, asfalta döndü şimdiki idari yapı.
Balkanları gezerken içim parçalandı.
Balkan insanı kan dökerek, asfalta döndü tekrar.
Almanya’da yollar yüz yıllık yapılıyor.
8 veya 10 luk demir döşüyorlar asfaltın altına.
Yol yol oluyor.
Bir defa yapıyor adam.
Amerika’da da öyle.
Amerika’da hiçbir kaldırım;
Kaldırım taşlarıyla döşenmiyor.
Bir defa yapılıyor
Ve
Betondan.
BE HEY beton kafalı Türk…
Hiç medeni ülkeleri gözlemlemez misin?
Ne bu savurganlık?
Sokakta ağır güçlü bir makine sesi,
Dökülen asfaltın üzerinden geçerek
Sıkılaştırıyor asfaltı.
Sokağım güzel oldu.
Bu güzelliğin karşısında bir de elem var yüreğimde.
Milli acı.
Yüreğim, sıkıştırılan asfalt ile makine arasında
SANCI.
Sevincim acıya dönüşüyor.
Bu Temmuz sıcağında…
Plân yapan
Plâna göre işlem yapan kafaya
Batılı ve medeni kafa denir.
Bu kafa, parasını harcadığı halka karşı
Kendini sorumlu hisseder.
Tabiki halkta bilinçli olacak, hesap soracak,
Her yıl benim sokağım niye kazılıyor diye?
Soru sormayan,
Yöneticileri kendine buyruk ülke insanı,
Lâyık olduğu şekilde yönetilir
Mutlak.
Bu sosyolojik bir sonuç.
Ne edelim,
Böyle bir kader olamazda.
Kader kabul ettiğin bu olguyu.
Değiştirme irademiz olmalı.
EY HALK.
Sen istersen
O
Zor değil.