Unuttuğumuz Dokuma

Dokuma Projesi, uzun bir süreden beri gündemimizden çıkmıştı. Dokuma’nın önündeki cadde raylı sistem nedeni ile aylardır kapalı olunca gözlerden de uzak kaldı. Dokuma unutuldu gitti.

SABAH Akdeniz’de dün yayınlanan yargı kararının ardından Dokuma’yı yeniden anımsadık. Danıştay, Antalya 2. İdare Mahkemesi’nin görevsizlik kararını bozmuş. Konuyu görüşmesini istemiş. Hatırlanacağı üzere Kepez Belediye Başkanı Erdal Öner, Dokuma’nın ihalesiz verilmesinin yargıya taşınmasını şöyle değerlendirmişti;

“Dokuma A.Ş ticari şirkettir. Dokuma ihalesiz verebilir.”

Antalya 2. İdare Mahkemesi de “Muhatap ticaret mahkemesidir” deyince konu Danıştay’a taşınmıştı. Demek ki Danıştay aynı görüşte değil. Davayı açan dönemin ANAP, CHP, DYP, DSP ve MHP il başkanlarının, “Burası kamu alanıdır. Kepez Belediyesi’ne kamu yararı için verilmiştir. Belediyenin şirketi Dokuma A.Ş’ye devredilmesi bu gerçeği değiştirmez” görüşünün değerlendirmesini istedi.

Yargının değerlendirmesini bekleyeceğiz. Ama bu arada Erdal Öner’in duruşuna dikkat çekmek gerekir.

Evet, Erdal Öner, sonuçta kamu arazisi olan Dokuma’yı ihalesiz vererek hata yaptı. Ama hatasında ısrar etmedi. Yargının, yürütmenin durdurulması ile ilgili kararına uydu. 20 aya yakın sürede işlemleri durdurdu. Yargı sürecinin bitmesini bekledi. Plan tadilatları ya da başka türlü manevralarla yargı kararlarını etkisiz hale getirmeye yeltenmedi. Yargıya taşınmış konuların çevresinden dolanan başka başkanların hatasına düşmedi.

Öner, kuralına göre hareket etse bugün Dokuma’da, kendisi de başka yerdeydi. Projeyi yaptırdıktan sonra Dokuma’yı ihaleye çıkarsa idi sıkıntı çekmeyecekti. Kaba hatları ile önceki dönemde yapılanlardan daha güzel bir proje onu sıkıntıya sokmazdı..

Olan oldu. Bu saatten sonra Erdal Öner’in yargı kararlarına uymaya devam etmesini bekliyoruz. Sanıyoruz bunu yapacaktır.

CHP’nin yeni il başkanı

Siyasi partilerin Antalya’daki merkez ilçe başkanlıkları tarihe karışıyor. Erken davranan AKP, kent merkezinde kurulan 5 ilçede teşkilatlanmasını tamamladı. Şimdi sırada CHP ve MHP var. Bu iki partide, içinde bulunduğumuz ay bitmeden yeni teşkilatlanmasının tamamlanması bekleniyor.

Diğer partilerde Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Döşemealtı ve Aksu ilçe başkanlarını yetkili kurullar belirleyecektir. Ama CHP’de farklı olacağını düşünüyoruz. Deniz Baykal’ın kendi evindeki teşkilatlanmaya ayrı bir önem vereceğini tahmin ediyoruz. Her ne kadar atamalar genel sekreterlik tarafından yapılacaksa da Baykal, herhalde en azından, “Bizim memleketteki yeni ilçe başkanlarına bir bakayım” diyecektir.

Ana muhalefet partisinde bir farklılık da il başkanlığı ile ilgili. AKP İl Başkanı Hüseyin Samani’nin Aksu’dan belediye başkan adayı olacağı konuşuluyor. Ama onun ağzından açıklama duyulmadı. Samani, yerel seçim sonuna kadar koltuğunda kalabilir. CHP’de il başkanlığı koltuğunun boşalması söz konusu. Çünkü İl Başkanı Ömer Melli, “Büyükşehir Adaylığı”nı açıklayalı çok oldu. Deniz Baykal’dan herhangi bir tepki gelmediğine göre işin doğrusu Melli’nin en kısa zamanda koltuğunu bırakması. Kendisini yerel seçimlere hazırlaması. Bu saatten sonra hem partiyi yönetmesi hem de kişisel olarak yerel seçime yönelik çalışma yapması verimliliğini iyice düşürecektir. Olabilecek diğer aday adayları açısından da haksız rekabet olmaması için bu gerekli.

Yeni ilçe teşkilatları tamamlandıktan sonra Ömer Melli’nin parti koltuğundan kalkıp, belediye başkanlığı koltuğu için kollarını sıvaması gerekir.

Aksi bir gelişme olmazsa önümüzdeki günlerde önce “CHP’nin yeni il başkanı kim olacak? Melli’nin koltuğunu kim teslim alacak?” onu merak edeceğiz. Sonuçta bu kararı da Deniz Baykal verecek. Bakalım çok çekişmeli olacak yerel seçimi yönetecek kaptan olarak kimi belirleyecek?