Haklı mücadele

Bir köyde yaşıyorsunuz, doğal olarak tarımla uğraşıyorsunuz. Birgün özel bir şirketin dozerleri, iş makineleri tarlanıza geliyor. Ekip diktiğiniz tarlanızdan yol açıp üst taraftaki ormanlık tepede maden arayacaklarını söylüyorlar.

Köyde yaşasanız da amaçlarını biliyorsunuz. Amaç tepenin örtü toprağını satmak. Sonra toprağın altındaki mıcır olmaya elverişli taşı götürmek.

Onlar, kısa sürede trilyonlar kazanıp çekip gidecekler. Size ve gelecek nesillere miras kalan ne olacak? 

Orman ile birlikte yok edilen 3 bin dönümlük tepe silsilesi. Geride oluşan ot bitmeyecek devasa çukurlar. Bu nedenle kuruyan su kaynakları.  Sulanamayan tarlalar, bahçeler.

Ayrıca aylarca gece gündüz sefer yapan kamyonların, iş makinelerinin yok ettiği yollar, çıkan tozun kuruttuğu meyve bahçeleri da cabası. Aynen  Kurşunlu’da benzeri yaşananlar gibi.

Sizi ikna etmek için, tarlada yol açma karşılığında iş, para teklif ediyorlar. Karşı çıkınca da sertleşiyorlar. Aba altından sopa gösteriyorlar.

Kendimizi köylülerin yerine koyalım. Hangimiz böyle bir kabusa evet deriz? Toprağına birazcık bağlı hangi insan, buna izin verir? Hangi köylü para karşılığında bile olsa yurdunun yok edilmesine göz yumar?

İşte Zırlankaya’da yaşanan manzara budur. Sakatlığı tescilli maden yasasını yanına alan toprak ve taş satıcısı ile köylülerin mücadelesidir. Doğayı korumaya çalışan köylüler hem az sayıda hem de yalnızdır. Sağdan, soldan topladıkları fedai görünümlü adamlarla tarlalarına dayanan, kaba güçle sindirmeye yeltenen sözde madencilerle eşit olmayan şartlarla mücadele etmektedir.

Tehditlere boyun eğmeyen kadınların ön saflarda olduğu bir mücadeledir. Köylerimizde bu insanların tahriklere kapılmaması ayrıca saygıyı gerektirmektedir. İş makinelerini köyün ortasında bırakıp giden sözde madenci büyük olasılıkla bunlara zarar verilmesini beklemektedir. Böylece durumu köylülerin aleyhine çevirme hesabı yapmaktadır. Yörük kökenli Zırlankayalıların, bu oyuna da gelmemesi, tahriklere kapılmaması anlamlıdır.

Zırlankayalılara haklı mücadelelerinde başarı diliyoruz. Bundan mutlaka sonuç alacaklardır.

 

Türel ve Öner nerede?

 

Büyükşehir Meclisi’nin son toplantılarına Menderes Türel’in başkanlık yapmaması dikkat çekiyor. Meclisi vekili İsmail Erten yönetiyor. Türel, toplantılara katılmayınca Kepez Belediye Başkanı Erdal Öner de onun izinden gidiyor. Türel’in katılmadığı meclislerde Öner de yok.

Dikkat çekici bu durumla ilgili kulislerde değişik yorumlar yapılıyor. Muhalefet çevrelerinde, “Mecliste riskli konularda kararlar alınıyor. Türel, ileride soruşturma konusu olabilecek kararlara imza atmak istemiyor. Öner de onu izliyor” şeklinde değerlendirenler var.

Yayın Tarihi
30.07.2008
Bu makale 5246 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!