Yerel seçimin erkene alınması olasılığı yükseldi. Bu nedenle belediye başkanlarının yaptıklarını kamuoyu ile paylaşma, tanıtma çalışmalarına hız vermesi gerekiyor. Bu olgu, elbette yeniden aday olmayı düşünüyorlarsa.
Bu konuda ilk adımı atan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel oldu. “Hizmette 1500 gün” gerekçesi ile tanıtım çalışmalarına başladı. Açık hava reklamlarında yaptıklarını anlatıyor. Hatta köprülü kavşaklardan bile yararlanılıyor.
Başkan Türel, SABAH Akdeniz ekibi ile birlikte yaptığı kent turu sırasında yaptığı yatırımların parasal değerini önceki başkanların dönemi ile kıyasladı. Hasan Subaşı, 1994-99 arasında 88.7 milyon dolarlık yatırım yapmış. Bekir Kumbul (1999-2004) döneminde yapılan yatırımın tutarı sadece 17.2 milyon dolar. Menderes Türel’in döneminde (2004-2008) yatırım tutarı 190.3 milyon dolar. Bunlar ASAT hariç, Büyükşehir’in yatırıma harcadığı kaynakların dolar cinsinden değerleri.
İlk bakışta Türel’in, kendisinden önceki belediye başkanlarını yatırım açısından kat kat geçtiği görülüyor. Özellikle Bekir Kumbul döneminde yapılanlarla kıyas kabul edilmez. Doğal olanı Türel’in makamını devraldığı başkanla kendisini kıyaslamasıdır. Bunun yerine her iki başkanla dönemini kıyaslamayı tercih ediyor. Özgüvenini gösteriyor. Deyim uygun düşerse büyük oynuyor. Bu arada Kumbul’u, “O dönemde ülkenin iki büyük ekonomik kriz geçirdiği, önceki dönemin borçlarının ödendiği unutulmamalı” diyerek koruyor. Kibarca o dönemi ve Kumbul’u kıyastan çıkarıyor.
Türel’in altını çizdiği özel koşullardan ötürü bu dönem çıkarılırsa kıyaslanacağı Hasan Subaşı’nın ikinci ve en parlak dönemi kalıyor Subaşı’nın AKM-Fuar Alanı, Otogar, Toptancı Hal gibi yatırımları gerçekleştirdiği ikinci dönemi, Menderes Türel’in döneminden parasal tutar olarak geride kalıyor. Türel, Subaşı’na 100 milyon dolar gibi devasa bir fark atıyor.
Hasan Subaşı’nın ikinci dönemi ile Menderes Türel dönemi arasında benzerlikler olduğu kadar farklar da var. Her ikisinin partisi de iktidardaydı. Ama bir farkla. Subaşı’nın partisi koalisyon ortağı, Türel’in mensubu olduğu parti ise tek başına iktidardı. Bir de parti genel başkanlarının Antalya’ya bakışı anlamında da farklar söz konusu. Tansu Çiller’in Antalya’ya ilgisi Beldibi’ndeki pansiyonu ile sınırlıydı. Tayyip Erdoğan ise Antalya’yı komşu kapısı yaptı.
Hasan Subaşı ve Menderes Türel’in ayrıca siyasete giriş şekilleri de birbirine benziyor. Ama aralarında “kim daha şanslıydı” denirse, bu açık farkla Türel olur. Ezici çoğunlukla tek parti iktidarı. Başbakanın yoğun desteği. Bürokrasinin önünü açması, yerel yönetimlerin kaynaklarının arttırılması Türel’i şanslı kılıyor. Subaşı ve Türel dönemindeki yatırımların kent açısından önceliği, yararlılığı, gerekliliği ise ayrı bir tartışma konusu.